nagaracuga
Doçent
- Katılım
- 4 Ocak 2008
- Mesajlar
- 715
- Reaksiyon puanı
- 493
- Puanları
- 63
Hadisler konusuna baktığımızda sanki zamanla hadis anlayışında bir katılaşma olmuş.
TDV İslam Ansiklopedisi'nin Zâhiriyye maddesinde şöyle bir açıklama bulunuyor:
"İslâm hukuk ekollerinin oluşum seyri ve sırası dikkate alındığında ilk kurulan mezhep olan Hanefîliğin ve ardından Mâlikîliğin re’ye daha çok önem verdiği, ardından gelen Şâfiîliğin re’y alanını daraltmaya giriştiği, Ahmed b. Hanbel’in re’yin kullanım alanını iyice sınırladığı ve nihayet Dâvûd ez-Zâhirî’nin re’y kapısını büsbütün kapattığı söylenebilir."
Re'y ile ilgili olarak "Fıkıh ve fıkıh usulündeki dar anlamıyla re’y özellikle vahiy/nas mukabilinde, fakat ona muhalefet anlamı içermeyen şahsî kanaati ifade eder." denilmektedir.
Hadis tartışmalarında sık başvurulan kaynaklardan birisi İbn Hacer el-Askalanî'dir (1372-1449). Hadislerle ilgili çeşitli tez, makale, kitap gibi çalışmaları incelediğimiz zaman bu isim sık sık karşımıza çıkabiliyor. İbn Hacer'e gelinceye kadar hadis rivayetleri konusunda birtakım tartışmalar devam etmiş de, onunla birlikte bu tartışmalar bitmiş gibi bir izlenim verecek ifadeler dahi kullanılabiliyor. Nurettin Yıldız'ın bir videosunun başlığı şu şekildedir: Maşaallah Buhari'de hata bulmuş! Darekutniler, İbni Hacer'ler o dosyaları çoktan kapattı!
İbn Hacer'in doğduğu tarih, Osmanlı Devleti'nin kurulmasından bile sonradır.
Bugün sakalı kazımanın haram olduğunu söyleyenlerin dayandığı kaynak hadis rivayetleridir. Osmanlı padişahlarının tablolarına ve fotoğraflarına baktığınız zaman bazılarının sakalsız olduğunu görebilirsiniz. Mesela Genç Osman hem sakalsız hem de bıyıksız olarak tasvir edilmiş. 2. Abdülhamid'in gençlik yıllarında çekilmiş sakalsız fotoğrafları bulunuyor. Vahdeddin'in de sakalsız fotoğrafları var.
Yine müzik haramdır diyenlerin dayandığı kaynak hadis rivayetleridir. Osmanlı zamanında saba, hicaz, rast, uşşak, kürdilihicazkâr, nihavend gibi türlü makamlarla besteler yapılmıyor muydu?
Resim çizmek haramdır diyenlerin dayandığı kaynak da hadis rivayetleridir. Osmanlı zamanında türlü minyatürler ve gravürler çizilmiş ki bunlardan bazıları müstehcen içeriklidir.
TDV İslam Ansiklopedisi'nin Zâhiriyye maddesinde şöyle bir açıklama bulunuyor:
"İslâm hukuk ekollerinin oluşum seyri ve sırası dikkate alındığında ilk kurulan mezhep olan Hanefîliğin ve ardından Mâlikîliğin re’ye daha çok önem verdiği, ardından gelen Şâfiîliğin re’y alanını daraltmaya giriştiği, Ahmed b. Hanbel’in re’yin kullanım alanını iyice sınırladığı ve nihayet Dâvûd ez-Zâhirî’nin re’y kapısını büsbütün kapattığı söylenebilir."
Re'y ile ilgili olarak "Fıkıh ve fıkıh usulündeki dar anlamıyla re’y özellikle vahiy/nas mukabilinde, fakat ona muhalefet anlamı içermeyen şahsî kanaati ifade eder." denilmektedir.
Hadis tartışmalarında sık başvurulan kaynaklardan birisi İbn Hacer el-Askalanî'dir (1372-1449). Hadislerle ilgili çeşitli tez, makale, kitap gibi çalışmaları incelediğimiz zaman bu isim sık sık karşımıza çıkabiliyor. İbn Hacer'e gelinceye kadar hadis rivayetleri konusunda birtakım tartışmalar devam etmiş de, onunla birlikte bu tartışmalar bitmiş gibi bir izlenim verecek ifadeler dahi kullanılabiliyor. Nurettin Yıldız'ın bir videosunun başlığı şu şekildedir: Maşaallah Buhari'de hata bulmuş! Darekutniler, İbni Hacer'ler o dosyaları çoktan kapattı!
İbn Hacer'in doğduğu tarih, Osmanlı Devleti'nin kurulmasından bile sonradır.
Bugün sakalı kazımanın haram olduğunu söyleyenlerin dayandığı kaynak hadis rivayetleridir. Osmanlı padişahlarının tablolarına ve fotoğraflarına baktığınız zaman bazılarının sakalsız olduğunu görebilirsiniz. Mesela Genç Osman hem sakalsız hem de bıyıksız olarak tasvir edilmiş. 2. Abdülhamid'in gençlik yıllarında çekilmiş sakalsız fotoğrafları bulunuyor. Vahdeddin'in de sakalsız fotoğrafları var.

Yine müzik haramdır diyenlerin dayandığı kaynak hadis rivayetleridir. Osmanlı zamanında saba, hicaz, rast, uşşak, kürdilihicazkâr, nihavend gibi türlü makamlarla besteler yapılmıyor muydu?
Resim çizmek haramdır diyenlerin dayandığı kaynak da hadis rivayetleridir. Osmanlı zamanında türlü minyatürler ve gravürler çizilmiş ki bunlardan bazıları müstehcen içeriklidir.