- Katılım
- 6 Ağustos 2008
- Mesajlar
- 20,603
- Reaksiyon puanı
- 493
- Puanları
- 7,263
Oruç tutmanın pek çok faydası olduğunu açıklayan uzmanlar, özellikle de bağışıklık sisteminin güçlenmesinde orucun çok etkili olduğuna da açıklamalarında yer verdiler. Oruç tuttuğumuz zaman sindirim sistemimiz bir süreliğine dinleniyor ve bu sayede vücudun organlarında kanlanma ve kan yapımı artıyor, bu da bağışıklık sisteminin çok güçlü olmasına katkıda bulunuyor.
Oruç tutmanın pek çok faydası olduğunu açıklayan uzmanlar, özellikle de bağışıklık sisteminin güçlenmesinde orucun çok etkili olduğuna da açıklamalarında yer verdiler. Oruç tuttuğumuz zaman sindirim sistemimiz bir süreliğine dinleniyor ve bu sayede vücudun organlarında kanlanma ve kan yapımı artıyor, bu da bağışıklık sisteminin çok güçlü olmasına katkıda bulunuyor. Uzmanlar , Oruç tutmanın sindirim sistemini dinlendirerek vücuttaki bazı organların kanlanmasını sağladığını ve kan yapımını arttırdığını açıkladı. Uzmanlar, Vücut birikmiş zararlı maddelerden temizleniyor, bağışıklık sistemi güçleniyor. Kalp, damar, kanser gibi hastalıklara karşı direnç artıyor. söylüyor. Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı, güneşin doğuşundan batışına kadar olan süre içinde aş ve içmekten vazgeçilmesi şeklinde tutulan oruçla, karaciğer ve bütün sindirim sisteminin dinlendiğini anlatım etti. Dinlenen sindirim sistemiyle beraber vücuttaki başka gelişmeleri sıralayan Avcı, Vücutta başka organların kanlanması ve çalışma verimi artıyor. Şeker hastalarında kan şekeri kontrolü, hipertansiyon hastalarında kan basıncı kontrolü kolaylaşıyor. Kanda yağ düzeyleri düşüyor, yararlı kolesterol yükseliyor. Vücutta depolanmış yağlar eriyor, birkaç kilo zayıflanıyor. Kemik iliği uyarılıyor, kan yapımı artıyor. Vücut birikmiş zararlı maddelerden temizleniyor, bağışıklık sistemi güçleniyor. Kalp, damar, kanser gibi hastalıklara karşı direnç artıyor. diye konuştu. Orucun aşırı aş, sigara, alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzaklaştırdığına dikkat çeken Avcı, orucun bir ibadet olarak tutulmasıyla emniyet ve huzur verdiğini, oruç tutanlara devasa moral ve sevinç verdiğini vurguladı.
Prof. Dr. Avcı, gördüğü tedavi ile yakınmasız olarak aktif hayat süren hastaların, beslenmeleri ve ilaç saatleri düzenlenerek, oruç tutabileceklerini dedi. Avcı, geçirdiği bypass ameliyatı, balon-stent tedavisi ya da yürek pili uygulamasından sonra, herhangi bir yakınması olmaksızın, evinde ve işinde aktif yaşantısına devam edebilen yürek hastalarının, ilaçların günde iki defa alınacak şekilde ayarlanabileceğini ve oruç tutan herkes için geçerli olan beslenme kurallarına uyularak, oruç tutabileceğini belirtti. Bunun yanında oruç tutması riskli olan hastalar için uyarılarda bulunan Prof. Dr. Avcı, Koroner yürek hastalığı olup, geçirdiği bypass ameliyatı ya da balon-stent tedavisinden sonra, eforda veya eforsuz, göğüs ağrısı yakınmaları yeniden ortaya çıkmış olan, Ritmik Masaj (EECP) Tedavisi görmemiş ve bu yakınmalardan kurtulma şansı bulamamış, kullandığı birçok ilaca karşın yakınmaları devam eden ve yürek krizi riski olan hastalar oruç tutmamalıdır. Ayrıca, önceden geçirdiği yürek krizleri ile yürek yetersizliği başlamış, eforda ya da eforsuz, soluk darlığı yakınması, vücutta su toplanması ve kilo artışı olan yürek hastaları da oruç tutamazlar. Yüksek tansiyonu olup, kullandığı ilaçlara karşın kan basıncı sık sık yükselme ve düşme gösteren hastalar ile şeker hastaları da oruç tutmamalıdır.
Kalp hastalığı olsun olmasın, oruç tutan herkesin, Ramazan süresince beslenmesine itina göstermesi gerektiğini belirten Prof. Avcı, şöyle devam etti: Yılda bir ay vücudun dinlendirilmesi demek olup, fiziksel ve zihinsel sağlığımıza devasa katkıları olan oruçtan bu yararları sağlayabilmek için Ramazan süresince, sağlıklı ve dengeli beslenmek fazla önemlidir. Abartıya kaçmadan günlük gereksinim olan protein, yağ, karbonhidrat, vitamin ve mineraller alınmalı. İftar ve sahurda yavaş yavaş ve az miktarlarda yemeli, yiyecekler ağızda iyi çiğnenmeli, doymadan sofradan kalkmalıdır. İftar ve sahur arasında iki litre kadar sıvı, su, ayran, komposto olarak alınmalıdır. Sahurda, mideden geç boşalarak uzun süre tok tutacak, proteinden ve liften varlıklı, süt, yoğurt, kefir, peynir, yumurta, hurma, çörek otu, koz, badem, fındık, kuru baklagil, tahıl, esmer ekmek, esmer pirinç tercih edilmelidir. Metabolizmayı yavaşlatarak kilo almaya da sebep olan fazla yağlı ve hamurlu- şerbetli ağır tatlılardan, kızartılmış, baharatlı, tuzlu gıdalardan kaçınmalıdır.
Medya365
Oruç tutmanın pek çok faydası olduğunu açıklayan uzmanlar, özellikle de bağışıklık sisteminin güçlenmesinde orucun çok etkili olduğuna da açıklamalarında yer verdiler. Oruç tuttuğumuz zaman sindirim sistemimiz bir süreliğine dinleniyor ve bu sayede vücudun organlarında kanlanma ve kan yapımı artıyor, bu da bağışıklık sisteminin çok güçlü olmasına katkıda bulunuyor. Uzmanlar , Oruç tutmanın sindirim sistemini dinlendirerek vücuttaki bazı organların kanlanmasını sağladığını ve kan yapımını arttırdığını açıkladı. Uzmanlar, Vücut birikmiş zararlı maddelerden temizleniyor, bağışıklık sistemi güçleniyor. Kalp, damar, kanser gibi hastalıklara karşı direnç artıyor. söylüyor. Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı, güneşin doğuşundan batışına kadar olan süre içinde aş ve içmekten vazgeçilmesi şeklinde tutulan oruçla, karaciğer ve bütün sindirim sisteminin dinlendiğini anlatım etti. Dinlenen sindirim sistemiyle beraber vücuttaki başka gelişmeleri sıralayan Avcı, Vücutta başka organların kanlanması ve çalışma verimi artıyor. Şeker hastalarında kan şekeri kontrolü, hipertansiyon hastalarında kan basıncı kontrolü kolaylaşıyor. Kanda yağ düzeyleri düşüyor, yararlı kolesterol yükseliyor. Vücutta depolanmış yağlar eriyor, birkaç kilo zayıflanıyor. Kemik iliği uyarılıyor, kan yapımı artıyor. Vücut birikmiş zararlı maddelerden temizleniyor, bağışıklık sistemi güçleniyor. Kalp, damar, kanser gibi hastalıklara karşı direnç artıyor. diye konuştu. Orucun aşırı aş, sigara, alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzaklaştırdığına dikkat çeken Avcı, orucun bir ibadet olarak tutulmasıyla emniyet ve huzur verdiğini, oruç tutanlara devasa moral ve sevinç verdiğini vurguladı.
Prof. Dr. Avcı, gördüğü tedavi ile yakınmasız olarak aktif hayat süren hastaların, beslenmeleri ve ilaç saatleri düzenlenerek, oruç tutabileceklerini dedi. Avcı, geçirdiği bypass ameliyatı, balon-stent tedavisi ya da yürek pili uygulamasından sonra, herhangi bir yakınması olmaksızın, evinde ve işinde aktif yaşantısına devam edebilen yürek hastalarının, ilaçların günde iki defa alınacak şekilde ayarlanabileceğini ve oruç tutan herkes için geçerli olan beslenme kurallarına uyularak, oruç tutabileceğini belirtti. Bunun yanında oruç tutması riskli olan hastalar için uyarılarda bulunan Prof. Dr. Avcı, Koroner yürek hastalığı olup, geçirdiği bypass ameliyatı ya da balon-stent tedavisinden sonra, eforda veya eforsuz, göğüs ağrısı yakınmaları yeniden ortaya çıkmış olan, Ritmik Masaj (EECP) Tedavisi görmemiş ve bu yakınmalardan kurtulma şansı bulamamış, kullandığı birçok ilaca karşın yakınmaları devam eden ve yürek krizi riski olan hastalar oruç tutmamalıdır. Ayrıca, önceden geçirdiği yürek krizleri ile yürek yetersizliği başlamış, eforda ya da eforsuz, soluk darlığı yakınması, vücutta su toplanması ve kilo artışı olan yürek hastaları da oruç tutamazlar. Yüksek tansiyonu olup, kullandığı ilaçlara karşın kan basıncı sık sık yükselme ve düşme gösteren hastalar ile şeker hastaları da oruç tutmamalıdır.
Kalp hastalığı olsun olmasın, oruç tutan herkesin, Ramazan süresince beslenmesine itina göstermesi gerektiğini belirten Prof. Avcı, şöyle devam etti: Yılda bir ay vücudun dinlendirilmesi demek olup, fiziksel ve zihinsel sağlığımıza devasa katkıları olan oruçtan bu yararları sağlayabilmek için Ramazan süresince, sağlıklı ve dengeli beslenmek fazla önemlidir. Abartıya kaçmadan günlük gereksinim olan protein, yağ, karbonhidrat, vitamin ve mineraller alınmalı. İftar ve sahurda yavaş yavaş ve az miktarlarda yemeli, yiyecekler ağızda iyi çiğnenmeli, doymadan sofradan kalkmalıdır. İftar ve sahur arasında iki litre kadar sıvı, su, ayran, komposto olarak alınmalıdır. Sahurda, mideden geç boşalarak uzun süre tok tutacak, proteinden ve liften varlıklı, süt, yoğurt, kefir, peynir, yumurta, hurma, çörek otu, koz, badem, fındık, kuru baklagil, tahıl, esmer ekmek, esmer pirinç tercih edilmelidir. Metabolizmayı yavaşlatarak kilo almaya da sebep olan fazla yağlı ve hamurlu- şerbetli ağır tatlılardan, kızartılmış, baharatlı, tuzlu gıdalardan kaçınmalıdır.
Medya365