Ottomanzo
Doçent
- Katılım
- 25 Temmuz 2008
- Mesajlar
- 746
- Reaksiyon puanı
- 7
- Puanları
- 0
“Türk Silahlı Kuvvetleri arasında darbe yapmaya hevesli subaylar yoktur. Türk subayı şereflidir.”
“Bir aslan miyav dedi, minik fare kükredi... Fareden korktu kedi, kedi pırr uçuverdi.”
Aslanın miyavladığı şarkıyı Kayahan söylüyordu.
Öbür taraftaysa, televizyon açıktı, “açık oturum” yapılıyordu.
Orada konuşan emekli bir paşa da ilk cümleyi sarfetmişti.
İftiralara dikkat çekmek isteyen, iyi niyetli, şık giyimli, düzgün konuşan biri...
*
İkisi birbirine karıştı.
Karışmalar, karıştırmalar bazen hiç de güzel olmuyor.
Demek ki bir yanda televizyon açıkken, öbür yanda müzik dinlemek sağlıklı değil.
Yapışkanlı kâğıda bir not yazdım kendim için, hemen yapıştırdım ekranın kenarına:
“Dikkat! Tv açıkken müzik dinleme!”
*
Kendime bu uyarıyı yaptıktan sonra televizyonu da kapattım, müziği de susturdum.
Açtım bir gazete, okumaya başladım:
Ordunun içinde hâlâ “suikast” planları yapan, bu suikastlar için silahlar hazırlayan, hükümeti devirmek için her yolu mubah sayan, her türlü felakete yol açabilecek birileri var.
Hâlâ medyada “Ergenekon” örgütlenmesini küçümsemeye çalışan yazılar yazılıyor, hâlâ bu darbe ve suikast planlarının ciddiyetini törpülemeye uğraşan makaleler yayımlanıyor.
Cüppeleriyle sokaklarda yürüyen “barolar” bu hazırlıkları görmezden geliyor.
“Kafes” planının hazırlanma tarihi Mart 2009.
*
Ahmet Altan bunları yazıyordu. Adam durmadan yazıyor. Kaç kişinin umurunda?
Derken bilgisayar ekranına bir haber düştü... “Dink dong” sesiyle irkildim.
Bu tür uydurma haberler yapan gazete (Taraf) hakkında suç duyurusunda bulunulduğu bildiriliyordu Genelkurmay'dan.
Bir not daha yazma ihtiyacı duydum:
“Uydurma haberler yapan gazeteleri okuma!”
*
Bendeniz kendim için böyle uyarı notları yazmazsam, yanlış yapabilme yeteneğine sahibim.
İstemeden, farkında olmadan hatalı işler yapıyorum.
Yanlış gazetelerde yanlış yazılar okuyor, yanlış köşelere takılıyor, yanlış kişilerin sözlerine itibar ediyorum.
Küçük hatalar birike birike büyük bir hata yumağına dönüşebilir.
*
Laboratuar farelerine bazen azıcık da olsa elektrik verirler, doğru yönde ilerlemeyi öğretmek için.
Ben de kendime elektrik verecek değilim ya!
Böyle minik notlarla idare ediyorum.
*
Fakat kimi zaman da isabetli işler yaptığım oluyor.
Mesela geçen gün, Sayın Baykal yardımcısına ve vekiline sahip çıksın diye naçizane bir tavsiyede bulunmuştum.
Baktım ki ertesi gün bu yönde bir gelişme var.
Sayın Baykal, Dersim hakkında geri geri konuşan Sayın Öymen'e sahip çıktı.
Tebrik mi etsem, teşekkür mü etsem bilemedim.
*
Bu arada, Öymen'in CHP'den istifa etmesini isteyen saflara bir hatırlatmada bulunmak isterim...
Neden istifa edecek ki? Varsayalım istifa etti, partiden ayrıldı. Geride kalanlar, Öymen'den farklı düşüncede mi olacaklar? Hepsi toplu halde istifa edemeyeceğine göre, herkes kalsın yerli yerinde. Siz de kalın sağlıcakla.
kaynak
“Bir aslan miyav dedi, minik fare kükredi... Fareden korktu kedi, kedi pırr uçuverdi.”
Aslanın miyavladığı şarkıyı Kayahan söylüyordu.
Öbür taraftaysa, televizyon açıktı, “açık oturum” yapılıyordu.
Orada konuşan emekli bir paşa da ilk cümleyi sarfetmişti.
İftiralara dikkat çekmek isteyen, iyi niyetli, şık giyimli, düzgün konuşan biri...
*
İkisi birbirine karıştı.
Karışmalar, karıştırmalar bazen hiç de güzel olmuyor.
Demek ki bir yanda televizyon açıkken, öbür yanda müzik dinlemek sağlıklı değil.
Yapışkanlı kâğıda bir not yazdım kendim için, hemen yapıştırdım ekranın kenarına:
“Dikkat! Tv açıkken müzik dinleme!”
*
Kendime bu uyarıyı yaptıktan sonra televizyonu da kapattım, müziği de susturdum.
Açtım bir gazete, okumaya başladım:
Ordunun içinde hâlâ “suikast” planları yapan, bu suikastlar için silahlar hazırlayan, hükümeti devirmek için her yolu mubah sayan, her türlü felakete yol açabilecek birileri var.
Hâlâ medyada “Ergenekon” örgütlenmesini küçümsemeye çalışan yazılar yazılıyor, hâlâ bu darbe ve suikast planlarının ciddiyetini törpülemeye uğraşan makaleler yayımlanıyor.
Cüppeleriyle sokaklarda yürüyen “barolar” bu hazırlıkları görmezden geliyor.
“Kafes” planının hazırlanma tarihi Mart 2009.
*
Ahmet Altan bunları yazıyordu. Adam durmadan yazıyor. Kaç kişinin umurunda?
Derken bilgisayar ekranına bir haber düştü... “Dink dong” sesiyle irkildim.
Bu tür uydurma haberler yapan gazete (Taraf) hakkında suç duyurusunda bulunulduğu bildiriliyordu Genelkurmay'dan.
Bir not daha yazma ihtiyacı duydum:
“Uydurma haberler yapan gazeteleri okuma!”
*
Bendeniz kendim için böyle uyarı notları yazmazsam, yanlış yapabilme yeteneğine sahibim.
İstemeden, farkında olmadan hatalı işler yapıyorum.
Yanlış gazetelerde yanlış yazılar okuyor, yanlış köşelere takılıyor, yanlış kişilerin sözlerine itibar ediyorum.
Küçük hatalar birike birike büyük bir hata yumağına dönüşebilir.
*
Laboratuar farelerine bazen azıcık da olsa elektrik verirler, doğru yönde ilerlemeyi öğretmek için.
Ben de kendime elektrik verecek değilim ya!
Böyle minik notlarla idare ediyorum.
*
Fakat kimi zaman da isabetli işler yaptığım oluyor.
Mesela geçen gün, Sayın Baykal yardımcısına ve vekiline sahip çıksın diye naçizane bir tavsiyede bulunmuştum.
Baktım ki ertesi gün bu yönde bir gelişme var.
Sayın Baykal, Dersim hakkında geri geri konuşan Sayın Öymen'e sahip çıktı.
Tebrik mi etsem, teşekkür mü etsem bilemedim.
*
Bu arada, Öymen'in CHP'den istifa etmesini isteyen saflara bir hatırlatmada bulunmak isterim...
Neden istifa edecek ki? Varsayalım istifa etti, partiden ayrıldı. Geride kalanlar, Öymen'den farklı düşüncede mi olacaklar? Hepsi toplu halde istifa edemeyeceğine göre, herkes kalsın yerli yerinde. Siz de kalın sağlıcakla.
kaynak
