Öğretmen adaylarını yıkan mevzuat

annttiigs

Profesör
Katılım
7 Şubat 2007
Mesajlar
2,589
Reaksiyon puanı
24
Puanları
218
SADETTİN ORHAN'ın haberi...

Geçtiğimiz günlerde 18 bin öğretmenin ataması yapıldı. Ataması yapılmayanlar ise sırasını bekliyor. Ancak bir grup var ki onların hali trajikomik...

Binlerce kişiden oluşan bu grup, eğitim fakültesinde öğrenciyken ailelerine yük olmamak için sınavla memur olanöğrenciler. Okurken aynı zamanda devlet dairesinde çalışarak okul masraflarını karşılayan bu öğrencileri mezuniyetten sonra bir sürpriz bekliyor:
MEVZUAT! Evet, yürürlükteki mevzuata göre bu öğrenciler, mezun olduktan sonra en büyük hayalleri olan öğretmenliğe başlayamıyorlar.

Mevzuat bunlara, “siz herkesin girdiği KPSS’ye girerek öğretmen olamazsınız, çünkü siz memursunuz” diyor. Bunlar, “peki o zaman biz nasıl öğretmen olacağız?” diye soruyorlar. Mevzuat, “siz ancak kurumlar arası nakille öğretmenliğe başvurabilirsiniz” diyor.

Bunlar, “peki o zaman biz de böyle öğretmen olalım” diyorlar. Bu kez de Milli Eğitim Bakanlığı çıkıyor karşılarına ve “kurumlar arası geçişle en fazla 100 kişi alırım” diyor. Yani toplam 18 bin kişiden, kurumlar arası nakil kontenjanı tüm branşlarda sadece 100 kişi.

Bu durumda, şuan 25 yaşında olan bir eğitim fakültesi mezunu memurun öğretmen olabilmesi için 18 yıl beklemesi gerekiyor. Zira nakille öğretmen alımında kıdem esası uygulanıyor. Peki 18 yıl sonra bu kişi öğretmen olabiliyor mu? Hayır! Zira öğretmenlik için 40 yaş sınırı olduğundan bu kişi yaş sınırını çoktan geçmiş oluyor.,

Kaynak : Öğretmen adaylarını yıkan mevzuat haberi - Siyaset Haberleri - Cafe Siyaset -- www.cafesiyaset.com
 

Junas

Doçent
Katılım
20 Haziran 2008
Mesajlar
836
Reaksiyon puanı
7
Puanları
18
Rezilliğin,rüsvalığın bu kadarı,Allahım yardımcıları olsun,sabır versin Türk milletine,bu nedir ya arkadaş bu nedir ya?Neden dünyanın hiçbir yerinde olmayan bu rezillikler bizde oluyor
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
1,243
Vatandaş devlete, devlet de vatandaşa güvenmiyor. Bence bu durumdan kimsenin şikayet etmeye pek hakkı yok gibi. Yanlış bir uygulama, ama vatandaş bu zaafı kendisi yaratıyor. Nasıl? Üniversitede okurken, lise mezunlarının girdiği KPSS sınavına giriyor. Çünkü lise mezunlarının sınavı çok daha kolay. Böylece aklınca kurnazlık yapmış olan bu vatandaş, lise mezunu olarak memur oluyor, iş yerinden izinler alarak üniversitesine devam ediyor. Daha sonra üniversite bitince de kurumda KPSS A'ya göre çok kolay olan unvan değişikliği sınavına giriyor ve lise mezunu olarak girdiği yerde üniversite mezunu olarak çalışıyor. Unvanı yükseliyor, maaşı artıyor ve saire. Peki normal yoldan üniversiteler için KPSS'ye giren arkadaş ne yapıyor? Lise mezunu olarak girenlerin yüzünden açıkta kalıyor.

Kısacası vatandaş kendi kendine haksızlık yapmış oluyor. Bu hükümete özel bir durum değil, isterse CHP olsun hükümette, hatta TKP veya DTP gibi radikal partiler olsun; değişmez. Çünkü devlet bütün üniviersite mezunlarını işe alamaz. En azından komünist değilsek tabi..

Bu durumda bakanlık da aklınca kendini korumaya almış oluyor bir sürü gencin hayatını mahvederek. Hakkı olan atamayı yapmıyor, ya da geç yapıyor.. Ya da süre hesaplamasında katakulle yapılarak 2 yılını doldurmuş olanlara tayin isteği hakkı tanımayıp bir yıl da fazladan bekletiyor..

Sonuç? Dediğim gibi, ne vatandaş devlete güveniyor, ne de devlet vatandaşa güveniyor. Bunda devletin de, vatandaşın da gocunacağı bir durum yok.
 

öğretmnhizmetli

Öğrenci
Katılım
27 Ağustos 2008
Mesajlar
1
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
elmacık kardeşim durum hiç de senin deddiğin gibi olmuyor.en azından benim için öyle olmuyor peki nasıl oluyor?
şöyle ki;ikinci öğretimde(harçlar 4 katı) ve gurbette okuyan öğrenci ailesinin kendisine para yetiştirmekte zorlandığını görünce okulu bırakma noktasındayken her tarafta iş aramaktadır.çünkü bu aile zekatlarla geçinmekte ve hiç geliri yok.en sonunda bir fırsat çıkıyor genç hizmetli oluyor.aradığı fırsatı da bulunca gerek işi gerekse okulu aksatmadan-ikinci öğretimde dersler akşam-ikisini devam ettirirken ailenin de bir geliri oluyor.

sonra bu öğrenci saat 8-22,30 arası canla başla gösterdiği çaba boşa gidiyor genç ömürboyu elinde diplomasıyla cam siliyor,yerleri temizliyor,lise mezunu amirleri tarafından eziliyor.

ha senin dediğin gibi maaş artma,ya da kadro değişme durumu da sırf diplomadan olmuyor.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
1,243
@öğretmnhizmetli arkadaşım, sen bir istisnasın ve biliyorsun ki biz millet olarak herşeyi sui istimal ediyoruz. Hatta bir deyimimiz bile var; "devletin malı deniz, yemeyen keriz" diye.. İşte bu bir istisna değil, herkes bulduğunu koparıyor.

"Lise mezunu amirler tarafından eziliyoruz" demene de katılmıyorum, zira sen de "lise mezunu" olarak girmişsin oraya. Şu anda ben çift üniversite okuyorum ve çalıştığım yerde lise mezunu amirler var ama ben gocunmuyorum bundan. Tabi ki liyakatsiz kişilerin amirlik yapmasından rahatsızım, ama "lise mezunu" oldukları için değil. Ya da kendimi "ben üniversite öğrencisiyim, bir lise mezunundan emir almam" gibi aptalca bir şekilde üstün gördüğümden değil.

Kadro değişme durumu da sırf diplomadan oluyor malesef. Unvan değişikliği sınavına giriliyor ve üniversite mezunları için yapılmış olan KPSS A sınavından yırtmış oluyor şahıs; ama o sırada başka üniversite mezunları KPSS sorularıyla cedelleşmekte oluyor. Yani sen 2x2=4 işlemini yaparak "mühendis" unvanı kazanıyorsun örneğin, ama seninle eşit olması gereken adamlar türevdi integraldi bunlarla cedelleşiyor seninle aynı yere girebilmek için.

Kısacası, istisnalar olabilir; ki insan eliyle koyulmuş kuralların hepsinde her zaman hata olur, olacaktır. Ama pire için yorgan yakılmaz; çünkü devlet buna göz yumsa, bu defa lise mezunu olarak sınava girmeyen üniversite öğrencisi kalmaz; takdir edersin ki bu durumun da sonuçları hiç hoş olmaz. Devlet de kimin durumu buna uygun, kimin durumu uygun değil diye tek tek hesaplama yapamayacağı için temelli kökünü kesiyor olayın.

Dediğim gibi, devletin yaptığı da, vatandaşın yaptığı da yanlış. O yüzden devletin vatandaşı, vatandaşın da devleti suçlaması yersiz. Önce sui istimal etmemeyi öğreneceğiz ki devlet de devletliğini yapacak.
 

annttiigs

Profesör
Katılım
7 Şubat 2007
Mesajlar
2,589
Reaksiyon puanı
24
Puanları
218
Durumu çok bilmediğim için fazla yazmıyorum. Sadece haber biraz beni etkiledi ekledim. Kaçtığım falan yok. ancak sanki konu öğretmenlikten sapmış gibi ? Memurlukla ilgili haklısınız ancak. Öğretmenlik konusundan saptık. Konu hakkında devam edelim bence.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
1,243
Milli Eğitim Bakanlığı bazen akıl almaz uygulamalara imza atıyor, ancak bu, öğretmenlerin de birer devlet memuru olduğu durumunu değiştirmiyor. Milli Eğitim Bakanlığında unvan değişikliği nasıl oluyor bilmiyorum; ama genel olarak devletin biriminde geçerli bu olay.
 

IREM

Asistan
Katılım
31 Ocak 2006
Mesajlar
384
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Kurumlar arası geçiş artık yok dıye duymustum... tüm bilgilerım bu yazıyla altüst oldu.. bende bir ögretmen adayıyımm... adaycık dıyelım daha 3 yılım var.ama suan memeur degılım olmayıda dusunmuyorum... fakat bu durumda olanlar için çok üzüldüm. Allah yardımcıları olsun.
 

Junas

Doçent
Katılım
20 Haziran 2008
Mesajlar
836
Reaksiyon puanı
7
Puanları
18
Yani sen 2x2=4 işlemini yaparak "mühendis" unvanı kazanıyorsun örneğin, ama seninle eşit olması gereken adamlar türevdi integraldi bunlarla cedelleşiyor seninle aynı yere girebilmek için.
o_O
Konu hakkında benimde bir fazla bilgim yok.Ama elmacik'in söylediğini görünce yazayım dedim.
BU KADAR REZİLLİK OLMAZ!.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
1,243
İşte o rezilliği vatandaş yaratıyor LastDost. :) Devlet de kendince sui istimali önlemek için kurunun yanında yaşı da yakıyor.
 
Üst