komoon
Profesör
- Katılım
- 10 Nisan 2008
- Mesajlar
- 2,933
- Reaksiyon puanı
- 8
- Puanları
- 218
Sayın Başbakanın Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena’da protesto edilmesinden duyduğumuz üzüntüyü defalarca dile getirdik. Bu projenin gerçek sahibi Sayın Başbakandır ve kendisini avuçlarım patlayıncaya kadar da alkışlamaya hazırım. Ama açılışta yaşananlarla ilgili yanlış anlama var ve düzeltilmesi gerekir.
Görüntüler iyice incelendiğinde asıl tepkinin Sayın Başbakana değil, Sayın Başbakan’a olan sevgisini ispat etmek için ağzından çıkanı kulağı duymayan TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’a olduğunu görüyoruz.
Çünkü, 52 bin kişinin bulunduğu stada Sayın Başbakan’ın adı anons edildiğinde protesto edenlerin birkaç bin kişiden ibaret olduğunu ve bunların da muhtemel siyasi tercihlerinin bu protestoda rol oynadığını görebiliyoruz. Nitekim Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda bile Sayın Başbakan’a protesto yapıldığına şahit olmuştuk.
Ancak aklı selim Galatasaray’ın çok sayıdaki taraftarı bu protestoda yer almadığı gibi, TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’ın açılış konuşması esnasında da sessiz kalmış ve onun ağzından çıkacak coşkulu sözleri dinlemeye takılmıştı.
Ama Bayraktar adeta Galatasaray Kulübü’ne ve hatta camiasına ağza alınmayacak hakaretlerde bulunmaya başladığı andan itibaren statda infiale giden bir ıslıklama baş gösterdi. Açıkçası bu hakaretlere sessiz kalmak bir manada “El etek öpmek” gibi bir algılamaya neden olurdu.
Bu pencereden bakıldığında Galatasaray seyircisinin kendilerine ve kulüplerine hitaben söylenen aşağılayıcı sözlere seyirci kalması değil, açılış maçına seyirci kalması gerekirdi ve nitekim de öyle oldu.
Ben de buradan şahsım adına TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’ın konuşmasını yuhluyor ve ıslıklıyorum. Demokratik hakkımı kullanıyorum. Onun saçma sapan konuşmasını dinlemek ve alkışlamak zorunda değilim. Gerekirse Sayın Adnan Polat benim de adımı alsın ve yeni stada beni sokturmasın. Böyle bir şey olmadığı sürece Galatasaraylılığımı asla askıya almam. Sahte taraftar olmaya niyetim yok. GS BOnus Kartımı da, Galatasaray’ın Lisanslı ürünlerini de çöpe atmaya niyetim yok. Benim Galatasaraylılığımı Sayın Polat da sorgulayamaz. Bu taraftar onun TOKİ Başkanı ve sosyal paylaşım sitelerinde Galatasaraylılara hakaret eden sözde bürokratlara gereken tepkiyi bundan sonra da gösterir.
Açıkçası TOKİ Başkanının sözlerini tekrar tekrar dinlediğimde tüylerim diken diken oldu. Böylesine muhteşem ve tarihi bir günde devlet adabına, erkanına yakışmayacak sözler ile sanki taraftarın sabrı zorlandı. İnanılmaz şaşırtıcı bir konuşmaya şahit olduk.
Taraftarın TOKİ Başkanına olan tepkisi bana göre çok medeniydi. Küfür yoktu, hakaret yoktu. Ama merhum başkanlarından, geçmiş ve yeni yönetime kadar nahoş kelimelerin yer aldığı açılış konuşması belki kahvede bile sıradan insanların tartışmayacağı nitelikteydi.
Buna kim nasıl seyirci kalabilirdi?
Islıktan başka silah mı kullanılmalıydı.
Bence Sayın Başbakan bu konuşmaları nedeniyle Bayraktar’ın tabir-i caizse kulağını çekmeliydi. Onu susturup mikrofonu alıp gereken konuşmasını da yapmalıydı. Çünkü Bayraktarı’ı sustursaydı Telekom Arena’da alkışlarla bir kahraman gibi de karşılanabilirdi.
BAYRAKTAR NİYE ÖZÜR DİLEMİYOR?
Ben 3 gün geçmesine karşın Galatasaray Camiasına olmadık sözlerle hitap ederek protestonun fitilini ateşleyen TOKİ Başkanının özür dilediğine şahit olmadım ama Galatasaray Kulüp Başkanının neredeyse tüm devlet erkanından özür dilediğini ve hatta TOKİ Başkanından bile özür dilediğini defalarca ajans haberlerinden dinledim.
Açıkçası bir Galatasaraylı olarak Sayın Başkan Adnan Polat’ın bu kadar aciz duruma düşmesi içimi acıttı.
Asıl inanılmaz olan devletin kurumları ile Galatasaray arasında yaşanan gerginlik idi. Bu olmaması gereken bir hadise de olsa ben Bayraktar’ın onurlu biçimde istifa etmesi ve Galatasaray Başkanı Adnan Polat’ın da ondan dilediği özrü geri almasını temenni ediyorum.
TOKİ GÖREVLERİNİ 15 AY YERİNE GETİREMEDİ
Sonuçta bu projenin en büyük mimarı Sayın Başbakandır ve Sayın Başbakan TOKİ Başkanlık koltuğuna her kimi oturtursa oturtsun bu stad biterdi. TOKİ Başkanı devletin memurudur ve görevini yaptığı için maaş almaktadır. Görevini yapan bir kişiye bu kadar teşekkür edilmesi bile abestir. Kaldı ki TOKİ Bu stadı tahahüt ettiğinden 15 ay sonra teslim etmiştir. Yani Bayraktar aslında Galatasaray Yönetimi’nin Ali Sami Yen’deki görevlerini yerine getirmediğini söylerken asıl kendi görevini de layıkıyla yapamadığını bilmelidir.
Çünkü TOKİ Ali Sami Yen arazisini alarak karlı bir yatırım yapmıştır. Fenerbahçe Stadı ve Beşiktaş Stadları da satışa çıksın ve yeni stadlar yapılsın. Ama özellikle Şükrü Saraçoğlu Stadı bulunduğu konum itibariyle Ali Sami Yen’in belki de yarı fiyatına gider. Sonuçta Galatasaray’a beleş stad yakıştırması yapan bir avuç onursuz insan Ali Sami Yen’in değeri ile Aslantepe’deki stadın değeri arasındaki 200 Milyon TL’ye yakın farkı göremeyecek kadar ahmaktırlar.
Galatasaray’ın gayrimenkul zengini olması ve kendisine hak ettiği bir stadı yaptırması bazılarının çok zoruna gitti bu ülkede. Öyle ki alelade konuşan bir TOKİ Başkanına bile destek veriyorlar.
Özetle Galatasaray Yönetimi’nin bu anlayış içinde karşısında değil TOKİ, ABD Hükümeti bile olsa dik duruş sergilemesi ve onurlu davranması gerekirdi. Ancak kendi statlarında kendilerini aşağılayanların bile elini öpme yolu seçildi.
İstanbul Büşükşehir Belediyesi'ne bağlı Spor A.Ş.'nin Genel Müdür Yardımcısı Selim Terzi ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Müşaviri Yasin Ekrem Serim'in sosyal paylaşım sitelerinde Galatasaraylılar için söyledikleri ahlaksız, edepsiz ve terbiyesiz sözleri ise Galatasaray Başkanı yutuyor ne yazık ki…
Ben bu sözleri kat be kat onlara iade ediyorum. Bu şahısların Sayın Başbakanımızın yakın çevresinde bu kadar uzun süre kalabilmeleri hiç hoş değil.
Tekrar ediyorum. Sayın Başbakanımıza bu projeye katkısı için şükranlarımızı sunuyoruz ama çevresindeki yağdanlıklara da “Yuh” diyor ve ıslık çalmaya devam ediyoruz.
Kaynak
Görüntüler iyice incelendiğinde asıl tepkinin Sayın Başbakana değil, Sayın Başbakan’a olan sevgisini ispat etmek için ağzından çıkanı kulağı duymayan TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’a olduğunu görüyoruz.
Çünkü, 52 bin kişinin bulunduğu stada Sayın Başbakan’ın adı anons edildiğinde protesto edenlerin birkaç bin kişiden ibaret olduğunu ve bunların da muhtemel siyasi tercihlerinin bu protestoda rol oynadığını görebiliyoruz. Nitekim Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda bile Sayın Başbakan’a protesto yapıldığına şahit olmuştuk.
Ancak aklı selim Galatasaray’ın çok sayıdaki taraftarı bu protestoda yer almadığı gibi, TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’ın açılış konuşması esnasında da sessiz kalmış ve onun ağzından çıkacak coşkulu sözleri dinlemeye takılmıştı.
Ama Bayraktar adeta Galatasaray Kulübü’ne ve hatta camiasına ağza alınmayacak hakaretlerde bulunmaya başladığı andan itibaren statda infiale giden bir ıslıklama baş gösterdi. Açıkçası bu hakaretlere sessiz kalmak bir manada “El etek öpmek” gibi bir algılamaya neden olurdu.
Bu pencereden bakıldığında Galatasaray seyircisinin kendilerine ve kulüplerine hitaben söylenen aşağılayıcı sözlere seyirci kalması değil, açılış maçına seyirci kalması gerekirdi ve nitekim de öyle oldu.
Ben de buradan şahsım adına TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’ın konuşmasını yuhluyor ve ıslıklıyorum. Demokratik hakkımı kullanıyorum. Onun saçma sapan konuşmasını dinlemek ve alkışlamak zorunda değilim. Gerekirse Sayın Adnan Polat benim de adımı alsın ve yeni stada beni sokturmasın. Böyle bir şey olmadığı sürece Galatasaraylılığımı asla askıya almam. Sahte taraftar olmaya niyetim yok. GS BOnus Kartımı da, Galatasaray’ın Lisanslı ürünlerini de çöpe atmaya niyetim yok. Benim Galatasaraylılığımı Sayın Polat da sorgulayamaz. Bu taraftar onun TOKİ Başkanı ve sosyal paylaşım sitelerinde Galatasaraylılara hakaret eden sözde bürokratlara gereken tepkiyi bundan sonra da gösterir.
Açıkçası TOKİ Başkanının sözlerini tekrar tekrar dinlediğimde tüylerim diken diken oldu. Böylesine muhteşem ve tarihi bir günde devlet adabına, erkanına yakışmayacak sözler ile sanki taraftarın sabrı zorlandı. İnanılmaz şaşırtıcı bir konuşmaya şahit olduk.
Taraftarın TOKİ Başkanına olan tepkisi bana göre çok medeniydi. Küfür yoktu, hakaret yoktu. Ama merhum başkanlarından, geçmiş ve yeni yönetime kadar nahoş kelimelerin yer aldığı açılış konuşması belki kahvede bile sıradan insanların tartışmayacağı nitelikteydi.
Buna kim nasıl seyirci kalabilirdi?
Islıktan başka silah mı kullanılmalıydı.
Bence Sayın Başbakan bu konuşmaları nedeniyle Bayraktar’ın tabir-i caizse kulağını çekmeliydi. Onu susturup mikrofonu alıp gereken konuşmasını da yapmalıydı. Çünkü Bayraktarı’ı sustursaydı Telekom Arena’da alkışlarla bir kahraman gibi de karşılanabilirdi.
BAYRAKTAR NİYE ÖZÜR DİLEMİYOR?
Ben 3 gün geçmesine karşın Galatasaray Camiasına olmadık sözlerle hitap ederek protestonun fitilini ateşleyen TOKİ Başkanının özür dilediğine şahit olmadım ama Galatasaray Kulüp Başkanının neredeyse tüm devlet erkanından özür dilediğini ve hatta TOKİ Başkanından bile özür dilediğini defalarca ajans haberlerinden dinledim.
Açıkçası bir Galatasaraylı olarak Sayın Başkan Adnan Polat’ın bu kadar aciz duruma düşmesi içimi acıttı.
Asıl inanılmaz olan devletin kurumları ile Galatasaray arasında yaşanan gerginlik idi. Bu olmaması gereken bir hadise de olsa ben Bayraktar’ın onurlu biçimde istifa etmesi ve Galatasaray Başkanı Adnan Polat’ın da ondan dilediği özrü geri almasını temenni ediyorum.
TOKİ GÖREVLERİNİ 15 AY YERİNE GETİREMEDİ
Sonuçta bu projenin en büyük mimarı Sayın Başbakandır ve Sayın Başbakan TOKİ Başkanlık koltuğuna her kimi oturtursa oturtsun bu stad biterdi. TOKİ Başkanı devletin memurudur ve görevini yaptığı için maaş almaktadır. Görevini yapan bir kişiye bu kadar teşekkür edilmesi bile abestir. Kaldı ki TOKİ Bu stadı tahahüt ettiğinden 15 ay sonra teslim etmiştir. Yani Bayraktar aslında Galatasaray Yönetimi’nin Ali Sami Yen’deki görevlerini yerine getirmediğini söylerken asıl kendi görevini de layıkıyla yapamadığını bilmelidir.
Çünkü TOKİ Ali Sami Yen arazisini alarak karlı bir yatırım yapmıştır. Fenerbahçe Stadı ve Beşiktaş Stadları da satışa çıksın ve yeni stadlar yapılsın. Ama özellikle Şükrü Saraçoğlu Stadı bulunduğu konum itibariyle Ali Sami Yen’in belki de yarı fiyatına gider. Sonuçta Galatasaray’a beleş stad yakıştırması yapan bir avuç onursuz insan Ali Sami Yen’in değeri ile Aslantepe’deki stadın değeri arasındaki 200 Milyon TL’ye yakın farkı göremeyecek kadar ahmaktırlar.
Galatasaray’ın gayrimenkul zengini olması ve kendisine hak ettiği bir stadı yaptırması bazılarının çok zoruna gitti bu ülkede. Öyle ki alelade konuşan bir TOKİ Başkanına bile destek veriyorlar.
Özetle Galatasaray Yönetimi’nin bu anlayış içinde karşısında değil TOKİ, ABD Hükümeti bile olsa dik duruş sergilemesi ve onurlu davranması gerekirdi. Ancak kendi statlarında kendilerini aşağılayanların bile elini öpme yolu seçildi.
İstanbul Büşükşehir Belediyesi'ne bağlı Spor A.Ş.'nin Genel Müdür Yardımcısı Selim Terzi ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Müşaviri Yasin Ekrem Serim'in sosyal paylaşım sitelerinde Galatasaraylılar için söyledikleri ahlaksız, edepsiz ve terbiyesiz sözleri ise Galatasaray Başkanı yutuyor ne yazık ki…
Ben bu sözleri kat be kat onlara iade ediyorum. Bu şahısların Sayın Başbakanımızın yakın çevresinde bu kadar uzun süre kalabilmeleri hiç hoş değil.
Tekrar ediyorum. Sayın Başbakanımıza bu projeye katkısı için şükranlarımızı sunuyoruz ama çevresindeki yağdanlıklara da “Yuh” diyor ve ıslık çalmaya devam ediyoruz.
Kaynak