Neden Atatürk filmi yapılamaz

ANNE

Profesör
Cezalı
Emektar
Katılım
5 Eylül 2009
Mesajlar
1,657
Reaksiyon puanı
75
Puanları
0
Neden Atatürk filmi yapılamaz

GurkanHacir_66.jpg


'Mustafa' furyası yeni bitmişti ki 'Veda' tartışması başladı. Eleştiriler yağmur gibi geldi. Peki biz neden doğru dürüst bir Atatürk filmi çekemiyoruz? Ya da soruyu doğru soralım. Dört başı mamur bir Atatürk filmi çekilebilir mi? Bence çekilemez. En azından şimdilik...

1 -Gerçek bir Atatürk biyografisine halen sahip değiliz

Atatürk'ün ölümünün üzerinden 72 yıl geçti. Halen gerçekçi bir biyografisine sahip değiliz. Bir ülkenin kurucusu, en büyük önderi hakkında neden dört dörtlük bir biyografi yazılmaz. Düşünün Atatürk'ün daha doğum gününü bile bilmiyoruz. Bir sohbetinde söylediği sözden hareketle sembolik 19 Mayıs tarihini kabul ediyoruz. Babasının fotoğrafının o bilinen fotoğraf olmadığını bizzat kendisi Falih Rıfkı Atay'a söylemişti. 'Bu adam babama hiç benzemiyor, bari benzeyen birini bulsaydınız.' Doğum yeri ise tam bir muamma. Selanik değil Manastır olduğu bugün yeni yeni konuşuluyor. Selanik'teki o ünlü evin sembolik olduğu artık kabul ediliyor. Bu son tartışmalar olmasa üvey babası Ragıp Bey'den çoğu kimse haberdar değildi. Ve üvey kardeşi Rukiye'yi daha sonra yanına evlatlık olarak aldığını kimse bilmiyordu. Ona tıpatıp benzeyen manevi oğlu Abdürrahim Tunçak mevzusu ise hiç tartışılmadı. Yıllarca yanından ayırmadığı Abdürrahim Bey yakın zamanda hayatını kaybetti.

Veda-0.jpg


Sorup soruşturmadık. Üvey babası Ragıp'ın yeğeni Fikriye'nin intihar ettiği öğretildi yıllarca. Oysa yaver Rusuhi Bey tarafından vurulduğu konuşuluyor. Sahi Fikriye Hanım intihar ettiyse neden mezar yerini bilmiyoruz? Atatürk'ün annesiyle ilişkisi çok çalkantılıdır. Hem büyük bir sevgi hem de nefret ilişkisi vardır. Annesinin cenazesine katılmayışına 'işleri çoktu' savunması komiktir. Hadi işleri çoktu diyelim ama şu bilgiyi bize verecek biyografi neden yok. Zübeyde Hanım 14 Ocak 1923'te hayata gözlerini yumdu. Mustafa Kemal Paşa, tam 15 gün sonra 29 Ocak 1923'te Bursa'da şampanyalar patlatarak evliliğe adım attı. Annesinin baskın karakteriyle hiçbir zaman yıldızı barışmadı. Latife Hanım'dan boşanmasına hiç girmiyorum. Halen Tokat'ta, Atatürk'ün ayağını masanın altından başka kadına uzatma masalına inanmaya devam edelim. Veya Livaneli'nin filmindeki gibi askerlerle konuşması üzerine sinirlenen Latife Hanım'ın sinir krizi hikayesine...

Bu kadar sırlarla dolu bir hayat üzerine sağlıklı bir Cumhuriyet inşa edilebilir mi? Hem her şeyi ona havale edeceksiniz hem de onu tam manasıyla tanımayacaksınız. Ben 'insan' Atatürk'ü arıyorum. Zaaflarıyla, korkularıyla kahramanlıklarıyla Mustafa Kemal'i...

2- Normalleştiremedik, mucizelere inanmak istiyoruz

Bİz Türkler hep mucizelere inandık.

Alpaslan'ın 400 aslanıyla Anadoluya girişi mucizeydi. Fatih Sultan Mehmet bir mucizeyi başardı ve gemileri karadan Haliç'e indirdi. Çanakkale, Sakarya mucizenin dikalasıydı. Bu yüzden 'Şu Çılgın Türkler' adlı safsatalarla dolu kitap milyonlarca sattı! Kimse gerçeği öğrenmek istemedi, sorgulamadı. Doğru 'Şu Çılgın Türkler' bir mucizeydi, ama kitabın satış mucizesi. Yokluklar içinde bir avuç Türk, düvel-i muazzamayı dize getiriyordu. Bayıldık... Ama gerçekten öyle miydi? Bir kere Çanakkale ile Kurtuluş savaşını birbirinden ayırmamız gerekiyor. Kurtuluş Savaşı, Çanakkale'ye bakınca çok çok küçük bir savaştır. Kurtuluş Savaşı'ndaki esaslı kapışmamız sadece Yunanlılarla olmuştur.

Fransızlarla İtalyanlarla hep çete savaşları yapıldı. Demirci Mehmet Efe ve sonradan hain ilan ettiğimiz Çerkez Ethem, çete savaşlarının öncüleriydiler. Tarihimizi tek kişiye indirgemek bizi büyültmez, sadece çocuklaştırır. Mustafa Kemal 19 Mayıs'ta Samsun'a çıktı diye başlayan bir tarih yazımı, masalsıdır. Gazi'nin ittihatçılarla nasıl boğuştuğunu, Sivas'ta reisliği almak için Rauf Bey ve ekibiyle nasıl mücadele ettiğini anlatmadan hangi duygusallıktan bahsedebiliriz. Atatürk'ün mucizesini arıyorsanız bu Sivas'tadır.

3- Nutku, resmi tarihin en temel metni olarak kabul ettik

Cumhuriyetimizin resmi tarihinin temel metinini 'Nutuk' oluşturur. Ama Atatürk'ün 1927'de kaleme aldığı Nutuk da tarihi değerinden daha çok siyasi bir metin olarak algılanmalıdır. 1926'da (Gazi'ye suikast davasıyla) İttihatçı temizliği yapılmış, Osmanlı ile yarım kalan hesaplaşma tamamlanmış, Atatürk'ün tüm bu olan biteni açıklama ihtiyacından doğmuştur. 1927 Nutku siyasi bir cevap metnidir. Oysa biz ne yapıyoruz? O metni esas alarak bütün tarihimizi yazmaya soyunuyoruz. Haliyle yanıltıcı oluyor. Atatürk ilk kez 1927 sonunda İstanbul'a gitti unutmayalım. Atatürk döneminin insanlarının hatıraları ise oldukça dikkatli okumaya muhtaçtır. Sadece bir kişinin anılarından yola çıkarsanız sonunuz felaket olur. (Livaneli gibi yaveri ve çocukluk arkadaşı diye Salih Bozok'u baz alırsanız, durum Veda'daki gibi olur.)

mustafa-filmi_b.jpg


Hangi hatırayı nasıl okumanız gerektiğini, kimden ne alacağınızı bilmelisiniz. Örneğin Ali Fuat Cebesoy'un hatıraları yazıldığı yıllara göre şekil değiştirir. Anılar ya Atatürk'ün etkisinde kalanların ya da tam düşmanlarının yazdıklarıdır. Rıza Nur'u okuyarak Atatürk'ten nefret edebilirsiniz veya Hasan Rıza Soyak'ın anılarını okuyarak mistik bir Atatürk'le karşılaşabilirsiniz. Her ne kadar yaşadığı dönemde 'Atatürk'ün dili' dense de Falih Rıfkı'nın yazdığı Çankaya (dikkatli okumak şartıyla) en sağlam kitaptır. Bir de bana en samimi gelen uşağı Cemal Granda'nın anılarıdır. O kadar saf bir adamdır ki Granda içinde hiçbir şey saklamaz, olduğu gibi anlatır.

4- Sadece kurucu önder ve tarihi bir şahsiyet olsaydı işimiz kolay olurdu

Atatürk bizim için sadece kurucu önder ve tarihi bir şahsiyetten ibaret değildir. Öyle olsa işimiz kolaydı. Ama Atatürk bizim kurucu doktrinimizin adıdır. Bu ülkede modernleşmenin, çağdaş eğitimin adıdır. Karlofça'dan beri parçalana parçalana küçülen bir milletin son büyük çıkışının adıdır. Atatürk bizim yaşam gustomuzdur. Onun gibi giyinebilen ve giydiği üzerine bu kadar yakışan bir başka lider gördünüz mü? Pelerinli fotoğraflarını bir hatırlayın. Ve sonraki siyasi liderlerimizi bir de pelerinle düşünün... Mesela Turgut Özal'ı...

Boyları hemen hemen aynıydı. Atatürk bir köy çocuğuydu ama bir salon adamı olarak hayatını tamamladı. Centilmendi. Parlak bir zeka, kusursuz bir stratejist, bir zamanlama dehasıdır. Aynı zamanda kararlı bir devlet adamıdır. Gerektiğinde en yakın arkadaşlarını bile harcamaktan çekinmeyen sert bir otoritedir. Tüm bunların ötesinde Atatürk bizim kuruluş felsefemizin adıdır. Onun zaafları eksiklikleri açmazları sanki 80 yıllık Cumhuriyetimizin eksikleriymiş gibi algılanıyor. O zaman Atatürk'te tartışılamaz kalıyor.

5- Sinemamız, tarihi filmi layıkıyla çekebilecek düzeyde değil

Hakkıyla tarihi bir film çekebildik mi? Bir kere buna uygun bütçeyi Türk sinemasının bulması zor. Dahası Hollywood gibi yaratıcı sinema unsurlarını bir araya getirecek bir sinema sektörümüz yok. Kadrajı kadar olan bir sinemamız var. Bir Truva, bir Braveheart veya Titanic gibi yapımlar bizden çok uzak. Ama bunun için öncelikle net, düzgün, çocuksuluktan arındırılmış bir tarihe ihtiyacımız var. 'Bir millet uyanıyor'dan daha iyisini çekemedik. Çünkü izleyici anlatılan hikayeyi inandırıcı bulmuyor.

Düşünsenize 2010 yılındayız, Hollywood Avatar'ı çekerek hayal dünyasına müdahale ediyor, biz ise halen daha birdirbir oynarken eğilmeyen çocuk tiplemesiyle uğraşıyoruz. Daha büyük kahramanlık hikayemiz olan Çanakkale'yi bile çekemedik. Edirne'nin geri alınması , Balkan göçü, Sarıkamış önümüzde duruyor. Birine devlet el atsa ya... Küçücük İsrail mağdur imajını nasıl yarattı sanıyorsunuz? Kusursuz soykırım filmleriyle...

Şu yaptığımız Atatürk filmlerine bir bakın... Sinemasal olarak binbir hatayı bir tarafa bırakın... Oyuncunun Kemal Paşa'ya benzeyip benzememesi hiç önemli değil, yarattığımız karakteri eğer tanımasak korku filmi zannedebiliriz. Çünkü gerçek değil. Sahici değil, ayakları yere basmıyor. İlkokul kitaplarından bu yana bu anlatıma alışık olan izleyici de haliyle soğuk soğuk beyaz perdeye bakıyor. Bir de Atatürk'ü çocukluğundan başlayıp hayatının tamamını anlatma telaşı var ki insan sormadan edemiyor? Niye? Atatürk'ün hayatından bir kesit alamaz mısınız? Örneğin ittihatçılardan mühürü kaptığı Sivas Kongresi'ndeki büyük kapışma günlerini veya milli mücadeleye çıkmadan İstanbul'da geçirdiği 6 ayı anlatan bir film ne güzel olur... Başlı başına aşkları bile mükemmel bir film olabilir.

SONUÇ: YÜZLEŞMEK GEREK

İşte bu sebeplerden layıkıyla bir Atatürk filmi çekilemez. Çünkü henüz kendi tarihimizi bilmiyoruz, yüzleşmedik. İdeolojik kamplaşmanın toz bulutu içinde, 'Mustafa' veya 'Veda'yı izleyerek sadece bir kısım mahir girişimcilerin kariyer ve ticari hesaplarına alet oluyoruz, o kadar.

Durun..! Şimdi daha kötüsü ve karikatürize olanı geliyor. Turgut Özakman'ın 'Dersimiz Atatürk' önümüzdeki günlerde vizyona giriyor. Asıl felaket orada. Atatürk filmi çekmek için önce çıkarsız ve dürüst bir geçmişe sahip olmak, kendini bu ülkeye ve Cumhuriyetimize sadakatle bağlı hissetmek, tarihimizi harf harf sökmüş olmak gerek. Hakikatin ipine sarılmak gerek. Gerçeğin yakıcı etkisinden de çekinmemek gerek. Sonrası kolay. O filme ruh da verilir, canda...
2m61jpc.jpg

Gürkan Hacır
Akşam Gazetesi

Kaynak
 

gezegen

Profesör
Katılım
23 Haziran 2008
Mesajlar
1,750
Reaksiyon puanı
37
Puanları
0
Şünki bizim yönetmenler ATATÜRKÜ kendi siyasi görüşleri çerçevesinde şekillendirmek istiyorlar
birde daha erken gibime geliyor hatta şu yapılanlar gercek bir ATATÜRK filmine takoz oldular
çekileceksede tarihi gerceklere dayalı bir senaryoyu yabancı bir yönetmene cektirmek gerek
 

vegaturk

Profesör
Katılım
21 Haziran 2008
Mesajlar
3,718
Reaksiyon puanı
117
Puanları
0
Abdürrahim Tunçak gerçektende benziyormuş :)

Atatürkü kusursuz olarak gösteren bir zihniyet Atatürkü kalplerinde istesede istemesede taşlaştırır oysaki zaaflarını hatalarına tartışabilen bir toplum olabilirsek Atatürke daha sıcak kanlı bir sevgi besleyebiliriz.
Açıkcası ben Atatürkü halktan biriymiş gibi görmüyorum...
Güzel bir konu teşekkürler..
ataturkun_bilinmeyen_fotograflari_29_b.jpg
 

rozabay

Dekan
Katılım
4 Nisan 2009
Mesajlar
7,113
Reaksiyon puanı
34
Puanları
48
Amerikan filmlerinde normal bir olay yapılamıyor. Amerikalılar Dünyayı kurtarıyor, 2 askerle ülkeleri fetih ediyor ama herkes sanki gerçekmişçesine herkes hayran oluyor. Neden Türk filimlerinde ufak çaplı abartmalar yapıldığında eleştiri yağmuru topluyor hiç anlayamıyorum. Eleştiriler okuyanda Filimlerde Atatürk Türkiyeyi tek başına kurtatdığını anlatılıyor sanar. Ne dediğini bilmeyen sözde eleştirmenlerden tiksiniyorum.
 

7.43

Dekan
Katılım
11 Haziran 2008
Mesajlar
8,969
Reaksiyon puanı
332
Puanları
83
Elin Amerikalısı yaptığı katliamları bile kahramanlık öyküsü olarak filme alıyor, biz kahramanlık, fedakarlık dolu tarihimizden bir film yapamıyoruz. Umarım film sektörümüz gelişir de tarihimize ve atalarımıza layık filmler çekebiliriz.
 

quasimodo

Profesör
Katılım
20 Aralık 2008
Mesajlar
1,929
Reaksiyon puanı
57
Puanları
0
Atatürk olayı hassas bir konudur .Yıllardır Türk halkı belli teranelerle uyutulmuş ,inönü ve bayar şer ikilisinin uydurduğu kemalist felsefe ışığında halkından uzak bazı hareketleride ters gelen bir portre çizilmiştir
Atatütün hayatına baktığımızda 1930 senesine kadar değişik bir Atatürk görürüz.Ölümüne vesile olan hastalığa yakalandıktan sonra bu ikiliyi iktidar mücadelesi sarmış bundan sonra hep iktidara hazırlık yapmışlardır.
Yaptıkları halka ters gelen hareketleri Atatürke fatura etmişler bir ölçüde onu halkın kalbinden çıkarmışlar bir kısımdada nefreti oluşturmuşlardır
Olayları sadece bu şer ikilisiinin verdiği kadarınca bilen halk inönü iktidarında birden kaybolan atatürk resimleri ve değişen inönü resimli paraları tanımıştır
Bu ara hastalığı artan Atatürk ün vefatını çabuklaştırmak için ellerinden geleni yapmışlar siroz hastalığının baş düşmanı mayii daha fazla tüketmesini sağlamışlardır
1935 ten itibaren kemalist felsefeyi oluşturmuşlar artık iktidara hazır hale gelmişlerdir
bu girişten sonra günümüzde Atatürke bakıyoruz
sahte bir sevgi onun kapattığı mason dernekleri onun adına balolar veriyor tabi arzulanan acaba masonmuydu sorusu bazılarıda yiyiyor aacaba mason olsaydı masonluğu yasaklarmıydı
ve ali suphileri halledip tkp yi kapatan Atatürke şimdi onlar sahip çıkıyor yine süphe acaba komisistmiydi
olsaydı ülkemiz rusyanın bir parçası olurdu
ve din karşıtı bir Atatürk portresi gerçek bir müslüman aileden neshebi sahih olarak dünyaya gelen ataya yine bir buhtan ama yüzlerine çarpılan Atatürkün kaleme aldığı meclis açılış davetiyesi


bunları niyemi yazdım
bağımsız kurulacak bir atatürk enstüsü araştırma yapacak günahıyla sevabıyla gerçek Atatürkü ortaya çıkaracak
Tabi hatalarıda olmuştur ama onları eleştirmek yorumda bulunmak kimseye düşmez
işte bunların ışığında gerçek bir atatürk filmi
olabilirmi
sanmıyorum
hemen Fikriyanım ortaya çıkarılır veya bir başkası
ul.n Onun vesişlesiyle yurt kurtarılmış sen sadece onumu görüyorsun
Gerçek atatütkün ortaya çıkması emperyalist güçlerin işine gelmez bizleri birlik ve bütünlüğe sevkedecek her yolun önünü tıkıyorlar bundada öyle olur
Atatürk gerçekleri yeniden ulusun birliğine neden olur ve gençliğe hitabeyi yalandan değil gerçekten okuyanlar uygulayanlar ortaya çıkar o zamanda millet uyanır
Anne kardeşimize teşekkürler güzel bir konuydu ama içimizi buran
 

whiteleon

Asistan
Katılım
5 Ekim 2008
Mesajlar
117
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Her okulun önünde Atatürk heykeli vardır.
Her meydanın ortasında kocaman Atatürk heykeli var.
Her resmi dairede Atatürk resmi var.
Her ticari kurumun girişinde Atatürk resmi var.
Her okul kitabının başında Atatürk resmi var.

7 yaşındaki cocuğa ilk öğretilen şey, Atatürk sevgisi....
Sorsan Kazım Karabekir'i tanımazlar.

Atatürk'ün siyasi ve askeri dehasına, basiretine saygı duyan birisi olarak; Tüm yukarıdaki şeylerin sebebinin "GodComplex" olduğuna inanıyorum.

O sebepten dolayı bir Atatürk filmi Hollywood bile yapsa asla mükemmel olamayacaktır...
 

olympuskiller

Profesör
Katılım
23 Mart 2008
Mesajlar
1,474
Reaksiyon puanı
7
Puanları
38
Elin Amerikalısı yaptığı katliamları bile kahramanlık öyküsü olarak filme alıyor, biz kahramanlık, fedakarlık dolu tarihimizden bir film yapamıyoruz. Umarım film sektörümüz gelişir de tarihimize ve atalarımıza layık filmler çekebiliriz.
Bu bugünkü bir sorun değil yıllardır kadının kızın sevişme sahnelerinin bol olduğu filmlerle övünen ve adına sanat adını takan yönetmenlere prim verildiği sürece daha çok bekleriz tarihi filmleri ,yıllardır neden adam akıllı fetih filmi yapılmaz ya da örnek olarak söylüyorum Mohaç savaşını anlatan bir film, Kültür Bakanlığı'nın çalışması varmış Fetih filmi yapılıyormuş falan filan . Herkes biliyor ki anlatılması gerektiği gibi anlatılamayacağını elin Amerikalısı dediğimiz adam Yüzüklerin Efendisi diye bir film çeker hem de kitaptan uyarlama (yani gerçekte var olmayan kişiler mekanlar hatta yaratıklar) milyonlarca kişi izler milyonlarca hayran kitlesi oluşturur biz destanlarla dolu ve yeni neslin pek bilmediği tarihimizi adam gibi anlatan bir film çekemeyiz .Neden çekemeyiz ? Asıl sorulması gereken budur bence.
 

setcom_2000

Asistan
Katılım
30 Ekim 2007
Mesajlar
164
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Attila İlhan - Hangi Atatürk bunu okuyup ondan sonra düşünüp taşınıp öyle film yapsınlar derim.
 

6.burhan

Profesör
Katılım
16 Mart 2010
Mesajlar
1,287
Reaksiyon puanı
27
Puanları
0
Her okulun önünde Atatürk heykeli vardır.
Her meydanın ortasında kocaman Atatürk heykeli var.
Her resmi dairede Atatürk resmi var.
Her ticari kurumun girişinde Atatürk resmi var.
Her okul kitabının başında Atatürk resmi var.

7 yaşındaki cocuğa ilk öğretilen şey, Atatürk sevgisi....
Sorsan Kazım Karabekir'i tanımazlar.

Atatürk'ün siyasi ve askeri dehasına, basiretine saygı duyan birisi olarak; Tüm yukarıdaki şeylerin sebebinin "GodComplex" olduğuna inanıyorum.

O sebepten dolayı bir Atatürk filmi Hollywood bile yapsa asla mükemmel olamayacaktır...


Kazım Karabekir ya da Mareşal Fevzi Çakmak'ı da tanıyorlar merak etme. Sen öğrenmemişsen ya da öğrenememişsen o senin sorunun. Tabii ki onların hayatını Atatürk kadar bilmeleri mümkün değil.


Sanırım Atatürk heykellerinden, resimlerinden şikayetin var. Bu cumhuriyeti Atatürk kurdu tabii ki resimleri, heykelleri olacak. Bu her ülke için geçerlidir.




Umarım kısa zamanda Türkçe'yi doğru bir şekilde kullanırsın.
 

nakşi87

Asistan
Katılım
18 Mart 2010
Mesajlar
125
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Kazım Karabekir ya da Mareşal Fevzi Çakmak'ı da tanıyorlar merak etme. Sen öğrenmemişsen ya da öğrenememişsen o senin sorunun. Tabii ki onların hayatını Atatürk kadar bilmeleri mümkün değil.


Sanırım Atatürk heykellerinden, resimlerinden şikayetin var. Bu cumhuriyeti Atatürk kurdu tabii ki resimleri, heykelleri olacak. Bu her ülke için geçerlidir.





Umarım kısa zamanda Türkçe'yi doğru bir şekilde kullanırsın.

Sanırım bu arkadaşınız simgesel uygulamaların bırakılıp,gerçek uygulamalara geçilmesinden,kurtuluş savaşındaki tüm öğelerin birlikte kullanılmasından bahsediyor.
Siz eğer içinize sindirememişseniz.Gerçeğini değilde size zorla yutturulmak istenileni tanımışsanız ne resmi nede heykeli fayda vermez.Önemli olan düşünceleridir ve bunun benimsenmesidir.
Acaba Atatürk'ü ne kadar çok seviyorsunuz işte size test imkanı.
Gençliğe hitabeyi önce okuyun ve düşünün.Sonra yeniden ama bu sefer canlı yaşarcasına okuyun neler hissediyorsunuz.
İşte olay bu Memleketin bu halini gördüğünüzde ne kadar haklıymış deyipte içiiniz içinize sığmıyorsa derimki bu sevgi kalbinizdedir.Sizin heykelede resimede ihtiyacınız yok.
 

SiyahBuzul

Doçent
Katılım
7 Mayıs 2009
Mesajlar
608
Reaksiyon puanı
7
Puanları
0
Atatürk halen bu diyarlarda olsa filmi yapılsın istemezdi sanırım !!
 

6.burhan

Profesör
Katılım
16 Mart 2010
Mesajlar
1,287
Reaksiyon puanı
27
Puanları
0
Sanırım bu arkadaşınız simgesel uygulamaların bırakılıp,gerçek uygulamalara geçilmesinden,kurtuluş savaşındaki tüm öğelerin birlikte kullanılmasından bahsediyor.
Siz eğer içinize sindirememişseniz.Gerçeğini değilde size zorla yutturulmak istenileni tanımışsanız ne resmi nede heykeli fayda vermez.Önemli olan düşünceleridir ve bunun benimsenmesidir.
Acaba Atatürk'ü ne kadar çok seviyorsunuz işte size test imkanı.
Gençliğe hitabeyi önce okuyun ve düşünün.Sonra yeniden ama bu sefer canlı yaşarcasına okuyun neler hissediyorsunuz.
İşte olay bu Memleketin bu halini gördüğünüzde ne kadar haklıymış deyipte içiiniz içinize sığmıyorsa derimki bu sevgi kalbinizdedir.Sizin heykelede resimede ihtiyacınız yok.


Yani diyorsun ki heykele, resime gerek yok sadece fikirleri olsun yeter.

Senin için üzgünüm çünkü hem heykelleri hem de fikirleri olacak!
 

quazar

Doçent
Katılım
6 Haziran 2007
Mesajlar
805
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Atatürk Türkiye'deki en büyük tabusudur maalesef. Haşa onu peygamberle yarıştıracak bir zihniyet onu menfaatlerine ve karanlık emellerine alet ve kılıf etmiştir. Ben yurtdışında Avustralya'da yaşıyorum kimsenin Atatürk'ten haberi falan yok. Bugün her ülkenin kendi Atatürk'ü vardır zira bu varolmanın gerektirği sembolizmin gereğidir. Türkiye sınırlarında içeri girince bambaşka içine kapanık bir diktatörlüğe gelmiş gibi hissediyorum. Devlet dairelerinin hepsi heryer alabildiğine bir yağıcılığın manyaklık ile karışımını sergiliyor. Heryer Atatürk heykeli ile sevginin kanun zorunla gösterilmek zorunda bırakıldığını gösteriyor.
Yurtdışında Atatürk deyince bihaber olan insanlar, Mevlana deyince adam en azından sevgi vs bir iki kelime saçmalıyor. Bu bile Türkiyenin bürokrasi zorbalığının işe yaramadığının ispatıdır.
Kendini Atatürkçü sanan çapulcular bugün internette facebookta gruplar oluşturup dünyaya meydan okuyorlar. La kim takar sizi. 5 milyon üyen olsa ne yazar. Toy Story'deki gibi apayrı bir dünyada yaygara koparıyorsun.
Kanunla Atatürk'ü sevdirmek ile Çin'de kafaya silah dayayıp Mao'yu sevdirmek arasında bir fark yoktur. Sevgi zorla olmaz, saygı zorla alınmaz. Sen anlat onun gereçk yaşamını yaptığı işleri bırak halk versin hakkını. Bugün kanunlarla zorla küstürmeye çalıştığınız tarihimize halk ne pahasına olursa olsun sahip çıkmıştır ki Atatürk'e de hakkını verip sahip çıkmasında zafiyeti yoktur.
Dışarıdan bakınca bir politikacının bir askeri liderin bu derece ülke genelinde zorlama dayatılmasının izahı sözlükte diktatörlük başlığı altında zaten izah edilmiştir.
Şimdi bu yazıma zırcahil pamak Atatürkçüleri veryansın girerler. Bir söz vardır ..ürür kervan yürür...
 

6.burhan

Profesör
Katılım
16 Mart 2010
Mesajlar
1,287
Reaksiyon puanı
27
Puanları
0
Atatürk Türkiye'deki en büyük tabusudur maalesef. Haşa onu peygamberle yarıştıracak bir zihniyet onu menfaatlerine ve karanlık emellerine alet ve kılıf etmiştir. Ben yurtdışında Avustralya'da yaşıyorum kimsenin Atatürk'ten haberi falan yok. Bugün her ülkenin kendi Atatürk'ü vardır zira bu varolmanın gerektirği sembolizmin gereğidir. Türkiye sınırlarında içeri girince bambaşka içine kapanık bir diktatörlüğe gelmiş gibi hissediyorum. Devlet dairelerinin hepsi heryer alabildiğine bir yağıcılığın manyaklık ile karışımını sergiliyor. Heryer Atatürk heykeli ile sevginin kanun zorunla gösterilmek zorunda bırakıldığını gösteriyor.
Yurtdışında Atatürk deyince bihaber olan insanlar, Mevlana deyince adam en azından sevgi vs bir iki kelime saçmalıyor. Bu bile Türkiyenin bürokrasi zorbalığının işe yaramadığının ispatıdır.
Kendini Atatürkçü sanan çapulcular bugün internette facebookta gruplar oluşturup dünyaya meydan okuyorlar. La kim takar sizi. 5 milyon üyen olsa ne yazar. Toy Story'deki gibi apayrı bir dünyada yaygara koparıyorsun.
Kanunla Atatürk'ü sevdirmek ile Çin'de kafaya silah dayayıp Mao'yu sevdirmek arasında bir fark yoktur. Sevgi zorla olmaz, saygı zorla alınmaz. Sen anlat onun gereçk yaşamını yaptığı işleri bırak halk versin hakkını. Bugün kanunlarla zorla küstürmeye çalıştığınız tarihimize halk ne pahasına olursa olsun sahip çıkmıştır ki Atatürk'e de hakkını verip sahip çıkmasında zafiyeti yoktur.
Dışarıdan bakınca bir politikacının bir askeri liderin bu derece ülke genelinde zorlama dayatılmasının izahı sözlükte diktatörlük başlığı altında zaten izah edilmiştir.
Şimdi bu yazıma zırcahil pamak Atatürkçüleri veryansın girerler. Bir söz vardır ..ürür kervan yürür...


Bende Almanya, Fransa ve İspanya'da bulundum. Tanıştığım insanların büyük bir çoğunluğu Atatürk'ü bliyorlar, tanıyorlar. Bilmeyenlere de "bunların haberi yokmuş" demek yerine elimden geldiği kadar Atatürk'ü anlatıyorum.

"Atatürk'ü seveceksiniz" diye bir yasa yok. Eğer her 10 Kasım'da milyonlarca insan Anıtkabir'e gidiyorsa bu yasalardan, zorlamalardan değil Atatürk'e olan sevgidendir.

Her ülkenin kurucusunun heykelleri ülkelerindeki meydanlarda vardır. Atatürk'ün farkı ise heykellerinin sadece Türkiye'de değil bir çok dünya ülkesinde olmasıdır.

Ayrıca kimlere peygamber, padişah denildiğinide iyi biliyoruz:thumbup1: Daha fazlası siyasete girecektir...

Son cümlenize aynen katılıyorum: İt ürür kervan yürür.




Ben yurtdışında Avustralya'da yaşıyorum kimsenin Atatürk'ten haberi falan yok.

Avustralya'daki Atatürk anıtı:

 

ufukcoskun

Dekan
Katılım
28 Kasım 2008
Mesajlar
6,467
Reaksiyon puanı
104
Puanları
63
Niçin Atatürk filmi yapılamaz? Çünkü Atatürk düşmanları her seferinde yola çıkar ve çelme takar.Bu kadar basit.Hiçbir Atatürk filmini beğendiremezsin onlara çünkü filmin konusunu sevmezler.
 

quazar

Doçent
Katılım
6 Haziran 2007
Mesajlar
805
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Bende Almanya, Fransa ve İspanya'da bulundum. Tanıştığım insanların büyük bir çoğunluğu Atatürk'ü bliyorlar, tanıyorlar. Bilmeyenlere de "bunların haberi yokmuş" demek yerine elimden geldiği kadar Atatürk'ü anlatıyorum.

"Atatürk'ü seveceksiniz" diye bir yasa yok. Eğer her 10 Kasım'da milyonlarca insan Anıtkabir'e gidiyorsa bu yasalardan, zorlamalardan değil Atatürk'e olan sevgidendir.
Siz bu yazdığınızı bir kere daha düşünün.

Her ülkenin kurucusunun heykelleri ülkelerindeki meydanlarda vardır. Atatürk'ün farkı ise heykellerinin sadece Türkiye'de değil bir çok dünya ülkesinde olmasıdır.
Bu paragrafınızda ilk cümleniz kısmen doğru. Ancak her ülkenin kurucusunun heykeli her parka her resmi binaya konulmaz! Türkiye'de bu zıvanadan çıkmış bürokrasi yağcılığına dönüşmüştür.

Ayrıca kimlere peygamber, padişah denildiğinide iyi biliyoruz:thumbup1: Daha fazlası siyasete girecektir...
Bu az hali ile sadece çirkinliğe girmişsiniz biraz daha devam edip bildiğiniz türden siyasete girseydiniz bundan berbat olmazdı herhal.

Son cümlenize aynen katılıyorum: İt ürür kervan yürür.
Teşekkür ederim gerçeği kavradığınız için. Bizim kervan yürüyor şükür!!!




Avustralya'daki Atatürk anıtı:
Bu resmi buraya koyarken ya yazdıklarımız anlayamamışsınız ya da iş olsun torba dolsun diye ortalıkta konuşuyorsunuz.

quoted quoted
 

7.43

Dekan
Katılım
11 Haziran 2008
Mesajlar
8,969
Reaksiyon puanı
332
Puanları
83
Yazıklar olsun diyorum, bu kadar Atatürk düşmanlığını kimlerden öğrendiniz?
Kendiniz insan üstü varlık gibi gördüğünüz kişilere ve onların gerçek yüzlerine bakın!
 

nakşi87

Asistan
Katılım
18 Mart 2010
Mesajlar
125
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Arkadaşlar,bu yeni kıdemsiz kardeşiniz yüksek müsadelerinizle konuyu toparlasın.
Öncelikle bir konunun tesbiti gerekir.Atatürk neye vesile olmuştur.Öncülüğünü yaptığı Kurtuluş savaşının günümüze yansımaları nelerdir,kemalist dogmacılık Atatürkçülükmüdür veya Atatürkçülük nedir.
İlk kural bu konuda her söyleyeceğinizi ölçüp tartmak zorundasınız.Site ve siz kanuni yükümlülük altına girersiniz.
Halife-i ruyu zemin Sultan Vahdeddin Han'ın maddi ve manevi destekleriyle Mustafa Kemal kurtuluş mücadelesini başlatır.Tüm hareketleri sınırlanmış olan Sultan hazretleri zamanın en modern gemisini seçkin personeliyle iaşesiyle ve mübarek dualarıylaMustafa Kemali anadoluya yollar.Yapılan mücadele neticesinde vatan toprağı ve islamın son sancağı kurtulur.
Her şey vesile iledir.Kurtuluş savaşının başlamsına kazanılmasınada Mustafa Kemal ve arkadaşları vesile olmuştur.Bu başarılmasaydı bizlerde bir kaç devletin kölesi durumunda olurduk.
Mustafa Kemal birlerştirici olmuş beyin olmuş simge olmuş savaş Biiznillah maddi ve manevi kuvvetlerce kazanılmış Lozan da kazanılmıştır.
Her devrin dalkavukları bu devirdede sahneye çıkmışlar kurmayların arasına nifak sokmuşlar can dostları dargın olmuşlardır.
Bu devirde yaşanan olayları irdelemek bize birşey kazandırmaz.Sadece Atatürk'ü sevmek,çocuklarımıza sevdirmek,onu sahiplenmek mecburiyetimiz vardır .Yani yapmamız gereken budur vicdani borcumuzdur ama aynı zamanda bunları yapmamamız Atatürk'ün bugün olduğu gibi sağlığında mücadele ettiği mason derneklerinin komunist ve maoist örgütlerin onu sahiplenmesini manevi değerlerinin kendi amaçları doğrultusunda kullanmalarını getirirki bu en büyük kaybımız olur.
Unutmamanız gereken kemalizm Atatürkçülük veya Atatürkü sevmek değil aksine onun sevmediği olayların ona yüklenmesidir.
Sizlerin yapacağı Atatürkün gerçek yaşamını araştırmak O'nun gerçek fikirlerini öğrenmek ve o fikirleri uygulamaktır.
Bunları yaptığınızda bambaşka bir Atatürkle karşılaşacaksınız din karşıtı olanların halkının değerlerine karşı zorbalık yapanların başkaları olduğunu farkedeceksiniz.Ve onların gerçek yüzlerini iktidara geldiğinde ilk işlerinin o meymenetsiz suratlarının resimlerini kaldırdıkları Atatürk'ün resimlerin yerine koyduklarınızı göreceksiniz.
İşte onlar daima ulusu ile Atasının arasını açmak için her türlü hileyi yapmışlardır.Şimdi arada bir burukluk varsa ondandır.
Atatürk dini değerlerine bağlı inançlı vatanperver bir kişidir.O kurtuluşumuza vesile olmasaydı şimdi isimlerimizin başka olacağıda aşikardı.
Vede cum'a da bize farz olmayacaktı.
Size iki yazı veriyorum değerlendirin.

Kardeşim buraları ne yapmışsınız.Ne konuda kaynak arıyorsam Sdn niz ve bu kavuklu kişi karşıma çıkıyor


TBMM’nin AÇILIŞ DAVETİYESİ'nin, aslına sadık kalınmaya çalışılarak günümüz Türkçesine çevrilmiş hali...
Mustafa Kemal tarafından kaleme alınan “Millete açık davetiye”de şöyle denilmektedir:
1– Kerim olan Allah’ın izniyle (İnşaallah) 23 Nisan Cuma günü Cuma namazından sonra Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılacaktır.
2– Vatanın istiklali, yüce hilafet ve saltanat makamının kurtulması gibi en mühim ve hayatî vazifeleri yerine getirecek olan Büyük Millet Meclisi’nin açılış
gününü Cuma’ya denk getirmekle zikrolunan günün mübarekliğinden istifade ve bütün Milletvekilleriyle birlikte Hacı Bayram-ı Veli Camii’nde Cuma namazı
kılınarak Kur’an’dan ve namazdan feyz alınacaktır. Namazdan sonra Peygamberimiz’in sancağı ve sakal-ı şerifi taşınarak Meclis önüne gidilecektir. Meclis
binasina girilmezden önce bir dua yapılacak ve kurban kesilecektir. Bu merasim esnasında, Hacı Bayram-ı Veli Camii’nden Meclis binasina kadar Kolordu Kumandanlığı’na
baglı askerler hususi tertibat alacaklardır.
3– Zikrolunan günün (Cuma günü) kutsiyeti için bugünden itibaren vilayet merkezinde (Ankara’da) vali Beyefendi hazretlerinin organizesi ile hatim (Kur’an-i
Kerim’in tamamını okumak) ve Buhari-i Şerif (seçme hadisler) okunmasına baslanacak ve hatmi şerifin son kısmı teberrüken Cuma günü namazdan sonra Meclis
binasi önünde tamamlanacaktır.
4– Mukaddes ve yaralı vatanımızın her köşesinde aynı şekilde bugünden itibaren Buhari ve Kur’an hatimlerinin indirilmesine başlanılarak Cuma günü ezandan
önce minarelerde salavat-ı şerife okunacak ve hutbe esnasında halife ve padişahimiz hazretlerinin isimleri zikredilirken, padisahlık makamının ve bütün
ülkenin bir an evvel kurtulmaları ve saadete kavuşmalari için dualar edilecektir. Cuma namazının kılınmasından sonra da hatimler bitirilerek vatanın kurtulması,
bunun için milletçe gayret gösterilmesinin lüzumu ve Millet Meclisi’nin verecegi vazifeleri yerine getirmenin ehemmiyetiyle ilgili vaazlar verilecektir.
Daha sonra halife ve padişahımızın, din ve devletimizin, vatan ve milletimizin kurtuluşu, selâmeti ve istiklâli için dua edilecektir. Bu dinî ve vatanî
merasimin yerine getirilmesinden ve camilerden çıkıldıktan sonra Osmanlı beldelerinin her tarafında, hükümet konağına gelinerek Meclis’in açılışından dolayı
resmî kutlamalar yapılacak, tebrikler kabul edilecektir.
Her tarafta Cuma namazından önce münasip sekilde mevlid-i şerif okunacaktır.
5– Bu tebliıin derhal neşredilmesi ve yayılması için her vasitaya müracaat edilecek ve en hızlı şekilde en ücra köylere, en küçük askerî birliklere, memleketin
bütün teşkilat ve müesseselerine ulaştırılması temin edilecektir. Ayrıca büyük levhalar halinde her tarafa yazılacak ve mümkün olan yerlerde matbaada bastırılıp
çoğaltılarak ücretsiz olarak dagıtılacaktır.
6– Cenab-ı Hakk’tan tam bir muvaffakiyet niyaz olunur.
Heyeti Temsiliye Namına: Mustafa Kemal..

user_offline.gif
http://www.frmtr.com/islam-ve-insan/395567-acilis-davetiyesi.html
http://forum.shiftdelete.net/newreply.php?do=newreply&p=506678




Yine İlavinya ismli bir arkadaşınız güzel bir yorum eklemiş ve bir diğeride konuyu resimlerle tamamlamış.İlk işim bu kişilere teşekkür etmek olacak.



QUOTE=dergah yolu;598428]Konumla ilgili diye gündeme taşıdım
a29.jpg

Ankaranın ilk günlerinde

a6.jpg


karlar üzerinde dinleniş rahatını arayan siyasilere ithaf

a30.jpg

deveciler karargahı
http://www.bluepoint.gen.tr/ataturk/[/QUOTE]
http://forum.shiftdelete.net/newreply.php?do=newreply&p=598428



GENÇLİĞE HİTABE
Ey Türk gençliği ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK
20 Ekim 1927

 

SARKAT

Profesör
Katılım
8 Mayıs 2008
Mesajlar
3,778
Reaksiyon puanı
68
Puanları
48
Atatürk ü sömürmenin bir yolu da film sektörü oldu
 

vegaturk

Profesör
Katılım
21 Haziran 2008
Mesajlar
3,718
Reaksiyon puanı
117
Puanları
0
Arkadaşlar,bu yeni kıdemsiz kardeşiniz yüksek müsadelerinizle konuyu toparlasın.
Öncelikle bir konunun tesbiti gerekir.Atatürk neye vesile olmuştur.Öncülüğünü yaptığı Kurtuluş savaşının günümüze yansımaları nelerdir,kemalist dogmacılık Atatürkçülükmüdür veya Atatürkçülük nedir.
İlk kural bu konuda her söyleyeceğinizi ölçüp tartmak zorundasınız.Site ve siz kanuni yükümlülük altına girersiniz.
Halife-i ruyu zemin Sultan Vahdeddin Han'ın maddi ve manevi destekleriyle Mustafa Kemal kurtuluş mücadelesini başlatır.Tüm hareketleri sınırlanmış olan Sultan hazretleri zamanın en modern gemisini seçkin personeliyle iaşesiyle ve mübarek dualarıylaMustafa Kemali anadoluya yollar.Yapılan mücadele neticesinde vatan toprağı ve islamın son sancağı kurtulur.
Her şey vesile iledir.Kurtuluş savaşının başlamsına kazanılmasınada Mustafa Kemal ve arkadaşları vesile olmuştur.Bu başarılmasaydı bizlerde bir kaç devletin kölesi durumunda olurduk.
Mustafa Kemal birlerştirici olmuş beyin olmuş simge olmuş savaş Biiznillah maddi ve manevi kuvvetlerce kazanılmış Lozan da kazanılmıştır.
Her devrin dalkavukları bu devirdede sahneye çıkmışlar kurmayların arasına nifak sokmuşlar can dostları dargın olmuşlardır.
Bu devirde yaşanan olayları irdelemek bize birşey kazandırmaz.Sadece Atatürk'ü sevmek,çocuklarımıza sevdirmek,onu sahiplenmek mecburiyetimiz vardır .Yani yapmamız gereken budur vicdani borcumuzdur ama aynı zamanda bunları yapmamamız Atatürk'ün bugün olduğu gibi sağlığında mücadele ettiği mason derneklerinin komunist ve maoist örgütlerin onu sahiplenmesini manevi değerlerinin kendi amaçları doğrultusunda kullanmalarını getirirki bu en büyük kaybımız olur.
Unutmamanız gereken kemalizm Atatürkçülük veya Atatürkü sevmek değil aksine onun sevmediği olayların ona yüklenmesidir.
Sizlerin yapacağı Atatürkün gerçek yaşamını araştırmak O'nun gerçek fikirlerini öğrenmek ve o fikirleri uygulamaktır.
Bunları yaptığınızda bambaşka bir Atatürkle karşılaşacaksınız din karşıtı olanların halkının değerlerine karşı zorbalık yapanların başkaları olduğunu farkedeceksiniz.Ve onların gerçek yüzlerini iktidara geldiğinde ilk işlerinin o meymenetsiz suratlarının resimlerini kaldırdıkları Atatürk'ün resimlerin yerine koyduklarınızı göreceksiniz.
İşte onlar daima ulusu ile Atasının arasını açmak için her türlü hileyi yapmışlardır.Şimdi arada bir burukluk varsa ondandır.
Atatürk dini değerlerine bağlı inançlı vatanperver bir kişidir.O kurtuluşumuza vesile olmasaydı şimdi isimlerimizin başka olacağıda aşikardı.
Vede cum'a da bize farz olmayacaktı.
Size iki yazı veriyorum değerlendirin.

Bu yazının altına imzamı atarım... :thumbup1:
 

xerox3435

Profesör
Katılım
4 Mart 2010
Mesajlar
1,544
Reaksiyon puanı
47
Puanları
0
Neden mi çekilemez

Çünkü herkes rant elde etmeye çalıyor bu iş üzerinden herkes siyasi görüşü neyse Filmide ona göre rütuşluyor

VEDA filminde görmedikmi tarihi hatalardan geçilmiyor filmde

Tamamen gişe için çekilmiş sanat filmi diye yutturulmuş bir Livaneli filmi gibi geldi bana

Bu tür yapımlar daha dikkatli çekilmelidir :)
 

nakşi87

Asistan
Katılım
18 Mart 2010
Mesajlar
125
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Neden mi çekilemez

Çünkü herkes rant elde etmeye çalıyor bu iş üzerinden herkes siyasi görüşü neyse Filmide ona göre rütuşluyor

VEDA filminde görmedikmi tarihi hatalardan geçilmiyor filmde

Tamamen gişe için çekilmiş sanat filmi diye yutturulmuş bir Livaneli filmi gibi geldi bana

Bu tür yapımlar daha dikkatli çekilmelidir :)

Efendim.Arkadaşımızın bu yorumundaki saflığa,temizliğe bakarmısınız.Aynı anda hem dürüst olmayı telkin ederken;öteden gelen bir hinliği açığa çıkarıyor.
Üstadım,zaten problem burada.Kimsenin Atasıyla derdi yok.Etrafına çöreklenmiş bir sürü tufeyli o duyguyu sömürmekle meşgul.Babadan oğula geçen meslek halini almış.
Adam koca prof. olmuş intihal veya yolsuzluk yapıyor.Bu ortata çıktığında ben Atatürkçüyüm diyor.Daha çarpıcı örneklerde var.
Aslında Atatürk'ün tek politikası,tek sevgilisi vardı vatanı.Vefat ettiğinde hangi akrabasına ne kaldı?Hiç.
Sizler Atatürke sahip çıkmazsanız asalaklar,sülükler,keneler sahip çıkacaktır ki onlar yıllardır milletin sırtından düşmemiş.
Vegatürk kardeşim teşekkür ediyorum.
 
Üst