Ne demek bu 'hayasız giyim!'

Bu konuyu okuyanlar

barttao

Asistan
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
423
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
260620081322047748220_2.jpg



Bir kadın "uygunsuz giyindiği" gerekçesiyle TCK'nın "hayasızca hareket" suçundan mahkum oldu. Peki ne demek hayasızca hareket? Donla denize giren adam, transparan giyen ya da rüzgarda eteği uçan kadın, sokakta öpüşen çift bu suçtan mahkum olabilir mi?

YASEMİN ARPA NTV-MSNBC
--------------------------------------------------------------------------------


Gülcan Köse, şikayetçi güvenlik görevlisinin ifadesine göre olay günü "içini gösteren" bir kıyafetle balık tutuyordu. Köse, aynı yerde daha sonra 'uygun' kıyafetiyle poz verdi.



Ar, haya herkese göre değişir. Herkes kendi terbiye sınırları dışındaki hareketleri "hayasız" bulabilir. Ama, bu "hayasızlığın" 1 yıla kadar hapisle cezalandırılacağı söylenirse ne dersiniz? Devlet, "hayasızca hareketler" diye bir suçu TCK'nın 225. maddesinde düzenliyor. İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi de, balık tutarken "uygunsuz giyindiği" gerekçesiyle bir kadını bu suçtan mahkum etti. NTVMSNBC hangi hareketlerin "hayasızlık suçu" olabileceğini hukukçulara ve kadın örgütlerine sordu.

Bu tariften herkesin başka bir şey anladığını, bu nedenle karşı çıktıklarını anlatan uzmanlar, yeni TCK'nın tartışıldığı dönemde Adalet Bakanlığı danışmanı olan ceza hukuku profesörü Doğan Soyaslan'ın ders kitabına yazdığı "Rüzgarda açılan eteğini kapatmayan kadın hayasızca hareketlerde bulunmuş sayılır" ifadesini ve taslak metinde bu maddeye konan "Vücudun herhangi bir bölgesinin görünmesi" tarifini hatırlattılar.




TCK'nın Genel Ahlâka Karşı Suçlar bölümündeki "Hayasızca hareketler" başlığı altında düzenlenen 225. maddesi şöyle:

Madde 225 - (1): "Alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."

NTVMSNBC, İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararından hareketle, TCK'daki "hayasızca hareketler" suçunu hukukçular ve kadın örgütleriyle tartışmaya açtı.

Yeni TCK'yı hazırlayan komisyonun üyesi Prof. Dr. Adem Sözüer, TCK Kadın Paltformu'ndan ve Ka-Der Başkanı avukat Hülya Gülbahar, Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği'nden Liz Amado ve avukat Habibe Kayar'ın görüşleri şöyle:

Prof. Dr. Adem Sözüer (İ.Ü. Hukuk Fakültesi):

HİÇBİR KIYAFET BU SUÇLAMAYA GİRMEZ

Gerçekten mi? Bu maddeden dolayı mı? Ne erkeklere ne kadınlara bu madde uygulanmaz kardeşim. Bu kararı veren mahkeme biraz olayı anlamamış. Komisyonda da bu çok tartışıldı. Maddede, "Alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapan" diyor. Teşhirciliğin psikiyatride özel bir anlamı vardır, hiç bir şekilde bir insan uygunsuz kıyafet giydi diye teşhirci olmaz. Teşhirciliğin anlamı, kişilerin cinsel organını göstermesidir. Parka giderken adam çırıpçıplaktır, birden önünü açar gösterir. Bütün psikiyatri kitaplarını açın bakın, teşhircilik bu şekilde tanımlanır. Hakimlerimizin de bu konuları araştırması lâzım. Mahkemenin kararını kesinlikle doğru bulmuyorum. Eskiden alenen hayasızca bazı hareketler vardı, bunun ne olduğu bilinmiyordu. O yüzden bu madde kaldırıldı, yerine teşhirciliğin teknik anlamı olduğu için getirildi. Teşhirciler genellikle dengesiz tiplerdir. Sadece bu durumlarda sözkonusu olur. Onun dışında şu veya bu kıyafetin giyilmesi kesinlikle bu maddeyle ilgisi olmayan bir durum.

Avukat Hülya Gülbahar (Ka-Der Başkanı):

KADININ AMUDA KALKMASI GEREKİR

Allah allah, cinsel organını teşhir etmek ne kadar zor bir şeydir ya!.. Ben mi yanlış düşünüyorum? Erkeklerin cinsel organını teşhir etmesi kolay bir şey. Kadının cinsel organını teşhir etmesi için amuda kalkması falan gerekir. Komik... Kadının cinsel organını teşhir etmek için bacak arasını açarak oturması veya yatması lazım.

"RÜZGARDA AÇILAN ETEĞİNİ KAPATMAYAN KADIN"

TCK'nın tartışıldığı dönemde Adalet Bakanlığı danışmanı olan ceza hukuku profesörü Doğan Soyaslan, "Rüzgarda açılan eteğini kapatmayan kadın hayasızca hareketlerde bulunmuş sayılır" diye ders kitabına yazmıştı. Soyaslan, TCK tartışılırken Adalet Bakanlığı danışmanıydı ve ders kitabında hukuk öğrencilerine ülkenin yargıçları, savcıları, avukatları olacak hukuk öğrencilerine, "rüzgarda açılan eteğini kapatmayan kadın hayasızca hareketlerde bulunmuş sayılır" diye yazıyordu.

VÜCUDUN HERHANGİ BİR BÖLGESİ NERESİ?

Bu madde tartışılırken "Vücudun herhangi bir bölgesinin görünmesi" ifadesi, maddenin içinde ve gerekçesinde vardı. Ve biz buna, "Vücudun herhangi bir bölgesi neresi?" diye itiraz etmiştik. Yüz müdür, omuz mudur, dirsekler midir? Çünkü birine göre saçının telinin görünmesi hayasız harekettir. Bir başka insana göre ise sokakta yapılan bikini defilesi de hayasızca harekettir.

CİNSEL SALDIRININ CEZASI 57 YTL AMA...


Yılbaşında, Taksim meydanında 'cinsel saldırı'nın resmi. Cezası 57 YTL...

Biz çifte standartlı maddeler istemedik. Bu tür maddeler öncelikle ve özellikle toplumun ve erkeklerin, bütün kadınları kontrol altında tutması için kullanılan maddelerdir. Bu son olay, TCK Kadın Platformu ve kadın hareketinin TCK'da "hayasızca hareketler"gibi bir madde olmaması görüşünün ne kadar haklı olduğunun somut bir göstergesi oldu. Yüzlerce binlerce erkek, yılbaşı akşamı kadınlara kameraların ve herkesin önünde topluca cinsel saldırıda bulunduğunda Kabahatler Kanunu'na göre 57 YTL ceza ile serbest bırakan hukuk sistemi, "Elbisesinden içi görünüyor" diye bir kadına aylarca sürecek ceza vermekten geri kalmıyor.

BAKAR GEÇERSİN...


"Hayasızca hareketler" denen madde, o kadar içeriği belirsiz olarak düzenlenmiş ki, hangi kritere göre olduğu belli olmayan, genel ahlaka aykırı görülebilecek her türlü tutum ve davranışı hapisle cezalandırabilecek ve toplumsal hayatı bir takım ahlak bekçileri aracılığıyla; köprü görevlisi, belediye görevlisi aracılığıyla zapt-ı rapt altına alacak bir madde. Bu tür maddelerin ceza kanunlarında yeri olmaması gerekir. İçinde bulunduğu toplumun hoş görmediği bir kıyafetle dolaşılmasının karşılığı, o topluluk tarafından bundan hoşlanılmadığının belirtilmesinden ibarettir, bakar geçersin.

Liz Amado (Kadının İnsan Hakları):

BU MADDENİN KALDIRILMASINI İSTEMİŞTİK

Zamanında TCK kampanyasında sorunlu kalan maddelerden bir tanesi de bu maddeydi. Kabul ettiremediğimiz dört tane talepten biri de buydu. Bu "hayasızca hareketler", tamamen kadın bedeni ve cinselliği üzerinden gündeme geliyor. Ataerkil ahlakın, namusu kadın bedeni üzerinden kurgulayan yaklaşımın ta kendisi. Biz bu maddenin kaldırılmasını talep etmiştik. Hayasız hareketler edep, namus, haya bunlar zamana göre ve kişiden kişiye değişen kavramlar. Biz hâlâ bu maddenin kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz. Kişilerin hak ve özgürlüklerini korumak amacını taşıyan bir kanun, kadınların özgürlüklerini kısıtlamak için kullanılıyor. Yürürlükteki TCK'ya da, uluslararası hukuk normlarına da aykırı bir madde. Ayrıca erkeklere karşı kullanılmıyor. Benim eteğim 30 cm. olunca "hayalı", 20 cm. olunca "hayasız" mı olacak? Bunun ölçüsü ne?

ERKEKLER DE DONLA DENİZE GİRMESİN

Bu madde sadece kadınların bedenini ve cinselliğini kontrol etmek için kullanılıyor. O zaman bu maddeye göre hiçbir erkek donla denize girmesin. Veya üzerine t-shirt giymeden sokakta dolaşan bir adam belki birilerini rahatsız ediyor olabilir. Ama bunun düzenleneceği yer ve şekil bu değil ve kimse gidip de onlara "hayasızca davranıyor" demiyor. Biz erkekler de ceza alsın demiyoruz, ama ahlak tartışmalarının bu boyutlara geldiği günlerde, ahlakın kadın ve kadının bedeni üzerinden üretilen ve kadınlara karşı kullanılan söylem nedeniyle çok tehlikeli buluyorum.

Avukat Habibe Kayar:

DAR PANTOLON DA HAYASIZCA SAYILABİLİR

"Hayasızca hareketler"den ne anlaşılması gerektiğini hiç kimse bilmiyor, o böyle joker bir ifade. Bence bu düzenlemenin herkes tarafından aynı şekilde anlaşılacak şekilde düzeltilmesi lâzım. Yoksa mağduriyete yol açıyor. Köprüdeki bu kadının giyimiyle vatandaşlardan bazıları hiç ilgilenmemiştir, birilerinin de dikkatini çekmiştir. En çok da kadınların kıyafetleri, giyimi, dolaşması olarak algılanıyor. Ne olduğu bilinmeyen, kişilere ve zamana göre değişebilen bir ifade. Bazılarına göre sokak ortasında öpüşmek de hayasızca hareket olarak görülüyor. Yani kişilerin kültürlerine, değerlerine, olayları nasıl yorumladığına bağlı olarak değişebiliyor. Toplumsal yaşantıyla gerekli ilişkiyi kurmamış biri için dar pantolon giymek de hayasızca hareket sayılabilir. Bunun ölçüsü yok. Böylesi yuvarlak ifadeler kişilerin mağduriyetine yol açmaya fazlasıyla uygun.

http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Ne_demek_bu_hayasiz_giyim_186303_1&Newsid=186303
 

wwhirlwind

Profesör
Katılım
21 Aralık 2006
Mesajlar
2,313
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
bence butun uygunsuzluk oltada ustundekine o olta hic gitmemis :):):)
 

Alemci_Dayı

Profesör
Katılım
25 Mayıs 2008
Mesajlar
1,532
Reaksiyon puanı
18
Puanları
0
Başörtülü insanların üniversitenin avlusuna* girme özgürlüğünün bile olmadığı bir ülkede bu gibi olayları yadırgamamak lazım gelir .. :L
 

zelenga

Profesör
Katılım
17 Şubat 2008
Mesajlar
2,509
Reaksiyon puanı
18
Puanları
38
Alemci_Dayı dedi ki:
Başörtülü insanların üniversitenin avlusuna* girme özgürlüğünün bile olmadığı bir ülkede bu gibi olayları yadırgamamak lazım gelir .. :L

benzer bişe söyliycektim de gene tutmuştum el/dilimi...
ee bu işler böyle.."beni sokmayan yılan bin yaşasın" dersen döner seni bulur bi gün
ayrıca o kadının o kıyafetten ötürü dava edildiğini düşünmüyorum..değiştirmiş değiştirmiş.
 

nyoo

Profesör
Katılım
17 Nisan 2008
Mesajlar
1,096
Reaksiyon puanı
6
Puanları
38
insanın haya içinde olmadıktan sonra dışında olmasa da olur, isteyen böyle giiynebilir, boşa bunun kavgasını yapmanın bi anlamı yok
 

EBB

Doçent
Katılım
10 Mayıs 2008
Mesajlar
778
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Tüh..

Laiklik elden gidiyor..

yetişin "Dinleniyoruz"

:)
 
Üst