Nasıl Windows Fanatiği Olunur?

[realmanager]

babalar gibi warcraft oynuyorum.

konuyu dağıtmak istemem faruk ama
2004 yılından sonra pc alanında oyun sektöründeki kalitenin düşüşünün sebepleri

1-bağımlılık yapan zararlı, zevksiz, gereksiz yere insanı hırslandıran ve oyuncuya hiçbirşey katmayan kalitesiz oyunlar
2-mmorpg
3-online oyunlar
4-oyun konsolları
5-flash oyunlar
6-grafikten başka numarası olmayan oyunlar

hala oynarım şu iki oyunu:yes:
2004 vtmb

2003 max payne 2: the fall of...

Şimdi gelelim asıl olaya
Bu iki oyunun Linux'un programlarında en çok kullanılan dil olan python ile yazılması ilginç değil mi?
Bir Linux kullanıcısı için tesadüf olamaz bence

 

[Stone]

Pardon ama realmanager Python dili, nesne yönelimli moduler ve High Level bir dil olduğu için oyun scriptlemede özellikle kullanılır. Bahsettiğin oyun Vampire The Masqurade : BloodLines, Valve'nin Source motoru ile geliştirilmiş bir oyun olup sadece Script motoru python ile geliştirilmiştir. Python aynı zamanda Cross-Platform bir dildir. Koca bir dili sadece Linux'a bağlamak pek doğru değil gibime geldi.

 

[Cloakengaged]

2004 yılından sonra pc alanında oyun sektöründeki kalitenin düşüşünün sebepleri

1-bağımlılık yapan zararlı, zevksiz, gereksiz yere insanı hırslandıran ve oyuncuya hiçbirşey katmayan kalitesiz oyunla

oyun sektörünün en şahlandığı dönem 2007-2010 dönemleri. Call of Duty - Crysis gibi oyunlar da gelmiş geçmiş en çok satılan oyunlardan. Call of Duty Modern Warfare 2 Hollywood ile diş dişe giren tek oyun. Oyun sektöründe kime göre düşmüş kalite?

Oynadığınız oyunlardan da ilk oyunun bug mezarlığı olduğunu bilmeyen yokdur sanırım.
Ve çıkdığı dönemde C++ ile yazılan Source motorlu Half-Life 2'nin altında ezilmiş ve umduğunu bulamamışdı.

Diğer oyunda zamanında güzel olsa da şimdiki oyunlarla tabii ki yarışamaz bana göre..

 

[realmanager]

Source motoru C ve C++ ile geliştirilmiş bir motor olmasına rağmen(Primary programming language)
Bütün uygulamala emirleri, scriptler, komutlar python ile verilir.(Bindings)
Yani low level bir dil ile geliştirilip high level bir dil ile kullanılmıştır.


Cloakengaged
Bunu ben söylemiyorum.
Level ve oyungezer dergileri alıyorum aylık, oyun fazla oynamasam da incelemeler okuyorum.
Onların editörlerine söyledi bu dediğimi.
Onlardan daha iyi bilebilirsin, doğrudur onlar da insan sonuçta

doğrudan alakası yok ama mesela ekşiden bir yorum.

dergiler, büyük oyun siteleri, küçük oyun siteleri, insanlar, arkadaşlarınız, hatta kardeşiniz bir oyuna 100 üzerinden 99 verir ve size de oynamanız için tavsiyede bulunur. kurar oynarsınız. aksiyon hurra şekilde akar, grafikler süperdir. size önerilen bu oyun kusursuza yakındır, oyundaki hataları bulmak için 4-5 kere bitirmek gerekir. senaryo iyi, aksiyon güzeldir, oynanabilirlik akıcıdır, grafikler çağ üstündedir, çağ grafiklerin anca g*tünü görebilmektedir, başından kalkamazsınız. oyun biter. oyun sonu demosunu dudaklarınızı kurutan sigara ile izlersiniz. ama açıp tekrar oynamak için bir sebebiniz yoktur. oyun karakterine kendinizi koyamazsınız, oyundaki atmosfer gerektiği kadar iyi işlenmemiştir. oyun sizi içine alamaz. oyun her ne kadar güzel olursa olsun mutlaka bir şeyler eksiktir. oyunun havası yoktur.

gta 4 oynarken ağzımızdan akan suları halının deseni sanarlardı. call of duty 4 oynarken işeme molasında elimizdeki fareyi silah yerine koyup kafamızı kapı eşiğinden uzatırdık. fear oynarken küçük çocuk bizi zıplatırdı. vampire the masquerade bloodlines için söylenecek pek bir şey yok. üzerinden yıllar geçmesine rağmen yukarıda belirttiğim herkes tarafından beğenilmiş olan oyunları geride bırakmıştır. sürekli oynanır, bıkmadan usanmadan. o karanlık sokaklara kendinizi koyarsınız. o soğuk gecelerdeki yürüyen vampir malkavian değil sizsinizdir. oyun içinize işler.

oyunun ana senaryosu basittir. en güçlü olmak isteyen bir prince size bazı görevler verir siz de onları yapmak zorunda kalırsınız. işte diğer oyunlarda böyle bir senaryo yazılır ve siz bu senaryo fazla işlemeden oyunu bitirirsiniz. senaryo tabi dallanır ama hep aynı işleri yaparsınız. bu oyun böyle değildir. oyunda bir sürü npc vardır. hatta bazıları yolunuzun üstünde değildir, gizli yerdedirler ve siz onları tesadüfen bulursunuz. senaryo güzel işlenir, oyunun ana senaryosunu unutup '' vay amına koyim ya bu vampir dünyası ne pismiş lan'' dersiniz. bu sözcük her oyunda dudaklarınızdan dökülmez. çünkü her oyuna kendinizi kaptıramazsınız.

oyunda o karanlık la gecelerinde kan kokusunu rahatça duymak mümkün evet. hollywood gecelerindeki huzursuzluğu pc başında götünüz olabildiğince rahat oldu halde hissediyorsunuz. santa monica sahilindeki sessizliği farenin tık sesi bile bozamıyor. downtown'daki garipliği kendi hayatınızdaki garipliklerden daha fazla düşünüyorsunuz.

oyunun en güzel yanı ise npc'lerin çok güzel işlenmiş olmasıdır. diyaloglar olsun, modellemeleri olsun, size yaklaşımları olsun çok güzel işlenmiştir. her npc'nin kendine ait bir hayatı var. birisi mezar bekçisi, birisi rock klüp sahibi, biri striptiz kralı, biri manav, biri tezgahtar vs. vs. vs. diğer oyunlardaki gibi yolda yürürken birisi sizi çevirip '' abi ya bir tane adam var benden haraç istiyor onu bir döv'' demezler. diyaloglar siz istediğiniz sürece uzadıkça uzayabilir, siz istediğiniz zamansa fazla uzun sürmez merhabalardan sonra çekip gidebilirsiniz. özellikle npc'lerin suratları çok güzel modellenmiştir. her tepkilerine göre ifadeleri değişir ama suratları gerçekten çok güzeldir. bu oyunu oynayıp velvet isimli dişi hatuna aşık olmayan yoktur. hatta velvet ile daha fazla zaman geçirmek için görevli bırakıp sürekli vesuvius klübüne girip velvet ile muhabbet uzatmaya çalışan tipler var.
*ben değil bir arkadaş

velvet:
(bkz: http://media.photobucket.com/...)
kısaca v.v diyebiliriz kendisine.... neyse öhem öhem

oyunun yapımcısı olan troika games'in hatası bu oyunu pek test etmeden piyasaya sürüp fazla reklamını yapmamış olmasıdır. oyuncular vampirik öğeleri sevmeyebilir. oyunun tanıtımındaki başlıkta geçen '' en güzel vampirik oyun'' başlığını görüp ıyyy yapabilirler ama bu oyunun yeteri kadar reklamı yapılsaydı oyun tarihinin top 20 listesine rahatlıkla girerdi. oyundaki hataları yazmaya kalkışsak kafadan 3-4 sayfa gider. ama bu oyunun kıymetini bilen bazı kişiler çıkışının üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala yamalarını çıkartmaktadırlar. yapımcı firmanın kapanmasına rağmen bir oyuna bu kadar sahip çıkılması, neden bu kadar uzun yazı yazdığımın cevabıdır ayrıca, evet kesinlikle.

ocean house hotel
oyun dünyasının en korkutucu, en gerici, adım atmadan önce 2 kez düşündüren, havasız kalmanıza neden olan nadir bölümlerinden birisidir. google'a en korkutucu oyun bölümleri tarzında şeyler yazıp aratılıdığında bu bölüm mutlaka karşınıza çıkar. bu otelde bir aile katliamı yaşanmıştır ve katliamdan kalan izler oradan silinmemiştir. sizin oradaki oluş amacınız bir kolyeyi alıp gelmek. yıllardır oyun oynarım, hayatımı oyunlara adadım bu kadar senemi oyunlarla içli dışlık geçirmiş birisi olarak ilk defa nefes almakta zorlandım, daraldım, sıkıldım. sıkıntım bölümdeki o pis havayı solumaktan kaynaklandı. '' hadi len bu mına kodumunun kolyesini bulup siktir olup gideyim'' demekten sıkıldım. oyundaki o baltalı amcayı görünce silahımı çekmeye çalıştım, elim ayağım birbirine karıştı. bekledim bekledim ve bekledim. amca gelmedi ama benim çekilen kanım şükürler olsun geri geldi.

bıktıracak düzeyde bug dolu, bıktıracak düzeyde zorluk, bıktıracak düzeyde bekleme süreleri olsa bile bu oyunun mutlaka herkes tarafından oynanması, nasıl oyun yapılır, atmosfer nasıl işlenir öğrenmesi görmesi gerekiyor.. oyunu kurup oynamaya başladığınız zaman oturduğunuz rahat koltukta değil kendinizi sanki santa monica sahilinde hissedeceksiniz. oyunu bitirdiğinizde npcler ile konuşmayı özleyip tekrar kurup oynamaya başladığınızda sanki ilk defa oynuyormuş gibi zevk alacaksınız. buglar artık gözünüze binlerce çekirdek arasındaki içi boş kabuk gibi gelecek.

oynayın bitirin ve yeniden oynayın

 

[Cloakengaged]

kaynağı da verseydin iyi olurdu.

 

[realmanager]

verdim zaten.
ekşiden yazısının üzerine tıkla

 

[Cloakengaged]

ben gerçek kaynağı demişdim oyungezer ve levelin sitelerindeki..

 

[realmanager]

biliyorsun dergideki yazılar sitede doğrudan yayınlanmıyor.
sadece onlarda değil, birçok dergide durum böyle

 

[Cloakengaged]

biliyorsun dergideki yazılar sitede doğrudan yayınlanmıyor.
sadece onlarda değil, birçok dergide durum böyle

ben aldığım zamanlar hiç gözüme çarpmamışdı.. senin gördüğün dergi adı ve sayısını verirsen arşivinden bakabilirim. çünkü dergi editörü diyorsun ekşiden vmb ile ilgili başlıkdaki yorumu veriyorsun.
ayrıca işi oyunlar üzerine dergi yapmak olan oyungezer-level gibi firmaların gidip de ekmek yediği şeyleri kötüleyeceğini yok artık oyunlar olmuyo filan diye sızlancağını sanmıyorum.. ama varsa görmek isterim tabii ne üzerine ne yazıldığını..

bu arada Primary programming language neyse resmi olarak o sayılır.

 

[karcx]

Tartışmaya katılmak istemem ancak:Linuxtada çalışabilen oyunlar var....
Emulatörsüz olarak (wine v.b. kullanmadan)
Bir kaç örnek:
Savage2
Savage 2 - A Tortured Soul
A Tale in the Desert 4
A Tale in the Desert IV - Linux Download
Second life
Downloads | Second Life
Urban Terror
Urban Terror Docs : Downloads : Urban Terror
Alien Arena
Alien Arena - a fast, fun and free FPS!
Vendetta
Vendetta Online - Space Combat MMORPG for Windows, Mac and Linux
Tremulous
T R E M U L O U S :: FILES
Harika bir oyun:
World of Padman
- = World of Padman = -
Excalibur:
Excalibur: Morgana's Revenge
true Combat Elite:
True Combat Elite :: An Enemy Territory Modification

 

[realmanager]

Oyun motoru farklı bir dille geliştirilmiş olabilir.
Ancak oyunun tamamı bizzat python diliyle geliştirilmiştir.
Doğrudan alakası yok diye dedim zaten başta
Yalnız çok zor sorular soruyorsun çünkü ben okuduğum dergileri atıyorum
Hardcore PC oyun sektöründeki(yıllardır oyun oynayan asıl oyuncuları tatmin edecek oyunlar) düşüşü görmek için e3 fuarlarına gidebilir veya gidenlerin yorum ve eleştirilerini okuyabilirsin
İşte başka bir alıntı ekşiden
İnsan kendiyle aynı düşünen insanların yorumunu okuyunca mutlu oluyor yahu

timothy cain'in adının geçtiği bir başka şaheser. bilgisayar oyunlarının artık sanatsal hobilerden ziyade tüketim ürünlerine dönüştüğü bir dönemde eski zamanları son kez hatırlatmıştı. işin daha hoş tarafı kotor 2 ile yakın bir dönemde gelmesiydi.

bir oyunun kimliğinin ve atmosferinin olması çok önemlidir. örneğin call of duty 4, mass effect 2, dragon ageçok rafine ve kusurunu gösteremeyeceğiniz oyunlardır. belki bu yüzden veya buna rağmen bu oyunların kimliği yoktur daha doğrusu o oyunu hatırladığınızda bir şey hissetmezsiniz. oysa bloodlines aklınıza geldiği zaman gece yarısı oyunu oynarken içtiğin biranın, açık pencerenden gelen yağmurun kokusunu anımsarsın.

oyunun çoğunu yürüyerek dolaşırsın zira mesele oyunu bitirmek, seviye atlamak, kazanmak değildir; bizzat oyunun kendisidir yani atmosferinin verdiği tattır. ilk oynayışınızda gerçekten sınırları olmayan koca bir şehirde yanlız başınıza hayatta kalmaya çalıştığınızı hissedersiniz. dolaşılacak sınırlı bir alanda, sınırlı sayıda karakterle, sınırlı sayıda diyalogla kısıtlandığını hissetmezsin. nasıl ifade etsem: bazı oyunların atmosferi sizi boşlukları doldurmaya iter ve neticede sınırlı, bitirilmesi gereken bir görevden ziyade ucu açık bir dünyada hissedersiniz kendinizi. ilgi çekici bir yer görürsünüz ve içeriye girince bir televizyon ekibinin yaşadığı korku hikayesiyle başbaşa kalırsınız. siz olayın sonunda işe dahil olursunuz ama oyunun size verdiği his önemlidir burada. bir süre sonra gördüğünüz veya giremediğiniz bir yer hakkında "acaba şu an orada ne oluyordur", "şu sokakta dolaşan kişilerden kaçı gerçekten insan değil acaba" gibi düşünürken bulursunuz kendinizi oysa o bina bir kutudan; sokaktaki npc'lerde rutin sıradan dekorlardan ibarettir. oyun sizin hayalgücüzü sürekli belli bir istikamette uyarır. sizin başlatmadığınız, sizin asıl hikayenizle bağlı olmayan olaylara sonradan dahil olursunuz ve böylece siz olmadan da çeşitli hikayelerin geliştiği bir dünya hissine kapılırsınız. bu hikayelere siz dahil olduğunuzda daha sonucuna varmamıştır ve size nerde yer alacağınıza karar vermek düşer: olayları oluşuna mı bırakıcaksınız yoksa bir fark mı yaratmak zorunda hissediyorsunuz?

olayları siz başlatmazsınız ve onlar zaten varacakları noktaya siz olmasaydınız da varacaklardır. siz sadece bu dünyaya dahil olduğunuz oranda moral veya pratik şeçimler yaparsınız ve bunlar aslında çok küçük bir fark yaratır dünya için. zira sizden güçlü, sizden yaşlı, sizden zeki, sizden daha önemli bir hikayesi olan karakterle dolu bir dünyadasınızdır ve siz bu hikayede yerinizi belirmekle yetinmektesiniz. her santimine kadar canlı bir atmosfer sağlar bu his oyuna.

bu canlı dünyaya da müzikler, karakterler, sesler ve bölüm tasarımıyla bir kişilik kazandırıldığı zaman içtiğiniz birayı evinizde değil oyunun içinde içmiş gibi olursunuz işte.

olay ve durumlara bu kadar çeşitlilikle yaklaşabileceğiniz çok az oyun vardır: oyunun ana-hikayeye dahil ilk görevinde gördüğüm zenginlik mass effect 2'nin tamamında bulunan zenginliğin 10 katıdır ve bu rakam lafın gelişi değil. oyun tek yönlü bir karakter zenginliği sunmaz. burada demek istediğim örneğin gizlilik başat özellik olarak alınıp bir bölümün tamamen gizlenerek geçilmesi için bir yol; sadece konuşularak geçilmesi için bir yol yoktur bloodlines'da. bir görevi üç kademeye ayırıp ilk kademeyi diplomasi, ikinci kademeyi gizlilik, üçüncü kademeyi dövüşle çözebilirsiniz eğer üçü arasında dengeli bir dağılım yapmışsanız tabi. işte oyunun ilk görevi böyledir: yüksek perception ve sneak yeteneği olan bir karakteri ele alalım: öncelikle diğer karakterlerin göremediği bir şeyi: yerinden kolayca oynayan bir çiti fark edersiniz, sonra evin arkasına dolanıp ışıkları kapatırsınız işte burada gene bir şeçim karşınıza çıkar: ışıkları düzeltmek için gelen adamı öldürecek misiniz? yoksa hemen istediğinizi alıp kaçacak mısınız? yada bir kişiyi öldürdükten sonra kapıda bekleyen adamı, ardından da tek tek herkezi sessizce mi öldüreceksiniz? içerideki herkezi mı, yoksa sadece yolunuza çıkanları mı öldüreceksiniz? konuşarak sorunları çözen bir karakteri ele alalım: üç farklı konuşma yeteneğiniz var oyunda. bunlardan herhangi biri yeterince yüksek değilse sizi kapıdan geçirmeye yeter ama istediğinizi almanıza yetmez ve bunlardan bazısı ile kapıdan geçmek daha kolayken bölümün sonunu atlatmak imkansız olabilir. tüm puanlarını sosyal yeteneklere değil de perception'a verdiniz diyelim: evde para saklanan bir deliği görebilirsiniz ve diyalog yerine dikkate puan vermiş olmanız sayesinde soruna farklı bir çözüm getirirsiniz. yeterince iyi bir dövüşcü değil misiniz? kapıdan geçmenize yetecek kadar sosyal yetenekle içeri bir kere girdiniz mi önce en güçlü düşmanı içeride öldürürek önünüzdeki savaşı lehinize çevirebilirsiniz. dikkatli bir karakteriniz yok ve o ilk kırık çiti göremediniz mi? o zaman girişi koruyan adamı geçecek kadar sosyallik sonrası "sneak" oyun tarzını sürdürebilirsiniz.

İzleme imkanın varsa 480p üzerinden izle
http://www.youtube.com/watch?v=ItWJUrxpQvk

 

[M.Şamil CAN]

Tartışmaya katılmak istemem ancak:Linuxtada çalışabilen oyunlar var....
Emulatörsüz olarak (wine v.b. kullanmadan)
Bir kaç örnek:
Savage2
Savage 2 - A Tortured Soul
A Tale in the Desert 4
A Tale in the Desert IV - Linux Download
Second life
Downloads | Second Life
Urban Terror
Urban Terror Docs : Downloads : Urban Terror
Alien Arena
Alien Arena - a fast, fun and free FPS!
Vendetta
Vendetta Online - Space Combat MMORPG for Windows, Mac and Linux
Tremulous
T R E M U L O U S :: FILES
Harika bir oyun:
World of Padman
- = World of Padman = -
Excalibur:
Excalibur: Morgana's Revenge
true Combat Elite:
True Combat Elite :: An Enemy Territory Modification

Eğer bunları oyun yerine koyarsak ammada oyun varmış linuxta :clap:

Crysis Hani Cod serisi hani Starcraft hani :dirol:

 

[karcx]

eğer bunları oyun yerine koyarsak ammada oyun varmış linuxta :clap:

Crysis hani cod serisi hani starcraft hani :dirol:

:d:d:d:4:

 

[MegaWolt]

Üstte araştırdığını söylemiştin. Şimdi bilmediğini söylüyorsun.

Amacın gerçekten bilgi almak olsa en başta araştırdım diye hava atmaya kalkmazdın. Neyse. Alttaki mesaj Cola Turka kapağı gibi duruyor.

Seninkisi sadece laf kalabalığı, laf cambazlığı yapıp güya altta kalmamak ama kusura bakma çoktan ezildin bile.

Sen benden çok bilgili ve araştırmacı kişi olduğun için bende diyorum ki o engin bilgilerinden birkaç örnek ver çok değil....

Birebir linux desteği olan piyasa oyunu yok desem yeridir, varsa da toplasan bir elin parmakları kadar etmez. Daha ne diye bu kadar inat ediyorsunuz anlamıyorum.
Herhalde sen kendi gözlerini emulator olarak kullanıp, windows oyunlarını linux üzerinde çalıştırabiliyorsun, tebrik ederim.

Ha bu alttaki arkadaşın dediği oyunlarsa tamam.. Onlar serious sam veya sudoku, solitarie'ye rakip olabilirler evet bunu kabul ediyorum

Ya Allah aşkına konuştukça kendinizi komik duruma düşürüyorsunuz farkında değilsiniz. Oyun desteği mesteği yok işte.! Alttaki listedeki oyunları Crysis veya Modern Warfare 2 gibi milyar dolarlık oyunlarla eşdeğer tutuyorsanız bu son yorumum olur.

Tartışmaya katılmak istemem ancak:Linuxtada çalışabilen oyunlar var....
Emulatörsüz olarak (wine v.b. kullanmadan)
Bir kaç örnek:
Savage2
Savage 2 - A Tortured Soul
A Tale in the Desert 4
A Tale in the Desert IV - Linux Download
Second life
Downloads | Second Life
Urban Terror
Urban Terror Docs : Downloads : Urban Terror
Alien Arena
Alien Arena - a fast, fun and free FPS!
Vendetta
Vendetta Online - Space Combat MMORPG for Windows, Mac and Linux
Tremulous
T R E M U L O U S :: FILES
Harika bir oyun:
World of Padman
- = World of Padman = -
Excalibur:
Excalibur: Morgana's Revenge
true Combat Elite:
True Combat Elite :: An Enemy Territory Modification

 

[Cloakengaged]

Hardcore PC oyun sektöründeki(yıllardır oyun oynayan asıl oyuncuları tatmin edecek oyunlar) düşüşü görmek için e3 fuarlarına gidebilir veya gidenlerin yorum ve eleştirilerini okuyabilirsin

bildiğim kadarıyla hardcore oyuncular artık yeterince quake 3 gibi hızlı oyunlar çıkmıyor diye yakınıyordu..

Crysis Hani Cod serisi hani Starcraft hani :dirol:

Tekrar Windows vs Linux'a dönüyor uzatmayalım arkadaşlar Linux'un oyun konusunda en azından şu dönemde Windows'a rakip olamayacağı belli zaten..

 

[karcx]

Ya Allah aşkına konuştukça kendinizi komik duruma düşürüyorsunuz farkında değilsiniz. Oyun desteği mesteği yok işte.! Alttaki listedeki oyunları Crysis veya Modern Warfare 2 gibi milyar dolarlık oyunlarla eşdeğer tutuyorsanız bu son yorumum olur.

Dostum senin en az 100 katın kadar windowsu severim...
Ancak linux da oyun yok dersen o zaman iş değişir...
Ayrıca size hatırlatma:
"Microsoft daha iyisini yapana kadar en iyisi bu!"
Patenti bana aittir..

 

[M.Şamil CAN]

Ancak linux da oyun yok dersen o zaman iş değişir...
.

Detaylı bir linux oyun listesi alabilirmiyiz Memet Ali Beyyy:clap:

 

[realmanager]

Bence sorun doğrudan Linux'ta değil aslında
Bakın herkes kaçırmış ancak oyunların çoğu c, c++ hatta bir kısmı python ile geliştiriliyor.
Bunlar linux için native(ana) diller.

Peki linux'e uygun olmayan diller hangileri
.net
visual basic
c#
ve benzerleri

yani bu da demektir ki bu oyunlar istense doğrudan linux'a port edilebilir ancak önlerinde tek engel var.
directx
Habertux.com | Linux, Özgür Yazılım ve Açık Kaynak Portalı » Blog Arşiv » OpenGL ve DirectX

 

[Cloakengaged]

bu resim eskidi directx 11 çıkdı ve opengl 4.1 de çıkmış. ayrıca directx olmasa o oyunların neye benzeyeceğini de merak ediyorum..

 

[MegaWolt]

Bence sorun doğrudan Linux'ta değil aslında
Bakın herkes kaçırmış ancak oyunların çoğu c, c++ hatta bir kısmı python ile geliştiriliyor.
Bunlar linux için native(ana) diller.

Peki linux'e uygun olmayan diller hangileri
.net
visual basic
c#
ve benzerleri

yani bu da demektir ki bu oyunlar istense doğrudan linux'a port edilebilir ancak önlerinde tek engel var.
directx
Habertux.com | Linux, Özgür Yazılım ve Açık Kaynak Portalı » Blog Arşiv » OpenGL ve DirectX

Dostum konu directx-opengl tartışması değil ki sen farklı yere çektin konuyu şimdi. Bu yazdığının konuyla alakası yok.


Yani vay yazıldıydı, yazılacaktı, yazılabilir, dönderilebilir gibi kelimeler havada kalıyor. Elde somut bir ey olmayınca ne desen boş.

 

[ramboberk]

Crysis gibi oyunların windows için yapılması olayı tamamen duygusal

 

[noname82]

konu oyun istikametine girmiş.. ilginç..

buradaki alıntıda aslında konunun ne olduğu oldukça güzel bir şekilde anlatılmış..
ki benim de arada konu ile alakadar olmayan mesajlarım var fakat konu belli..
"bir kullanıcı olarak, her ota böceğe tux resmi çizilmesinden, habire 'de get.. windowstan adam olmaz' denmesine karşıyım..

senin işletim sistemin sana, benimkisi bana..

ama, artık yeter.. bana linux şöyle üstün böyle üstün denmesin..
ben saçma-salak da olsa windows haberi okurken "ama linuxta bu şöyle.." şeklinde daha saçma-salak bir yorum yapılmasın.. istediklerim bu.. ki sanırım birçok kullanıcı bu tip konulardan sıkılmış..

bu wine yazıları da aslında sıkıntı verici..
habire wine ile yapılabiliyor vesair deniyor.. afferin valla.. çok süper açıklama.. (linux forumlarında vatandaşın sorusuna 3 satır cevap yerine bir paragraf nasihat yazan zihniyetle aynı felsefedir.. windows forumlarında soru sorulur, cevap alınır, geri kalan sayfalarda 'teşekkür' mesajı olur.. ama yine de bu wine cevabını da seviyorum!! cem yılmazın 'burda hazırı var..' gibisinden birşey..) kendinden daha kötü bir işletim sistemi için yapılmış programları emüle et.. ondan sonra ben ondan üstünüm de.. peki üstün olduğun işletim sistemi özellikle senden birşeyi emüle ediyor mu.. ne yani.. üstün olmak bu mudur?
adama sormazlar mı "madem o kadar iyi, neden böyle birşey yapıyorlar da daha iyisini yapmıyorlar.." diye..

 

[topalsolucan]

linuxtan hiç anlamam, geçen gün işe yeni başlayan pc mühendisi arkadaş linux kullanıyorum virtual pc programı kurucam nasıl yüklerim kodu felan varmış yardım edermisin dedi, dedimki kodmu ne kodu ben windowsda setup next next finish diyorum bitiyor

 

[zelenga]

linuxtan hiç anlamam, geçen gün işe yeni başlayan pc mühendisi arkadaş linux kullanıyorum virtual pc programı kurucam nasıl yüklerim kodu felan varmış yardım edermisin dedi, dedimki kodmu ne kodu ben windowsda setup next next finish diyorum bitiyor

bildiğim kadarıyla koda moda gerek yok...tıkladın mı kuruluyor..depoda virtualbox vardı bildiğim kadarıyla..

noname82 'nin ise nereye varmaya çalıştığını anlayamıyorum...insanların belki bilgisizlikle belki de heyecanla yaptığı yanlışlar nedeniyle bir özgürlük mücadelesine karşı çıkmak aceleciliktir bence..
tux konusuna katılmakla birlikte wine konusunda bilgi eksikliği seziyorum...:helpsmilie:
ama işin özü :
no virus no cry :wub:

 

[keyloger]

ben bi yerlerden birşeyler yazmıştım ancak konuyu açan arkadaş umursamadı heralde :devil2:

 

[ramboberk]

ya boşverin

konuyu açan arkadaş belliki ortalığı karıştırmak için açtı konuyu

konu başlığına göre yorum yazarsak şööle bişii çıkar

arkadaşım nasıl windows fanatiği olunur bilmem çünkü windows fanatiği değilim

ama nasıl Linux fanatiği olunur öğrenmek istersen bana gel

ben seni Linux fanatiği yaparım

gerçekten

şu halde şu ana kadar yapılan yorumlara karşılık sanırım şu resimler bi cevap olabilir

e bu resimlere de bi keçilik edin bakalım

Son resimler biraz abartılı olmuş olabilir

 

[noname82]

"özgürlük mücadelesi" ilginç bir ifade..

peki windows sistemlerini her yerde kötüleyerek kullanıcının "kullanım özgürlüğü"nü niye kabul etmiyor bu tuxfanclub (bundan sonra TFC olarak kısaltılacaktır..)

wine konusundaki eksikliğim ne.. wine emulatördür ifadem mi?
yoksa o paragrafta özet olarak geçen;
"iyi sistem kopyalanır.. özellikleri bir şekilde import edilir" iddiam mı.. windows95-98 zamanlarında adamakıllı oyun olmadığından c64'ten oyun emüle edilirdi misalen.. bu emülasyon olayı windosun üstünlüğü değil eksiği idi..

bildiğim kadarıyla koda moda gerek yok...tıkladın mı kuruluyor..depoda virtualbox vardı bildiğim kadarıyla..

noname82 'nin ise nereye varmaya çalıştığını anlayamıyorum...insanların belki bilgisizlikle belki de heyecanla yaptığı yanlışlar nedeniyle bir özgürlük mücadelesine karşı çıkmak aceleciliktir bence..
tux konusuna katılmakla birlikte wine konusunda bilgi eksikliği seziyorum...:helpsmilie:
ama işin özü :
no virus no cry :wub:

-------------------------------------------------------------------------------------------------
cevaplayalım.. bulabildiğim 2 mesajın var.. umarım gözden kaçan olmamıştır..

ben bi yerlerden birşeyler yazmıştım ancak konuyu açan arkadaş umursamadı heralde :devil2:

alttaki mesaj ise, yazdıklarıma tekrar bir göz at.. diyorum ki "üstün olan linux neden daha kötü (hatta ilkel) bir sistemden birşeyleri çalıyor (emülasyonun kaba ifadesi bu.. )"
üstelik en alttaki mesajınla da ilgili olarak çoğu TFC üyeleri açık kaynak olmadan olmaz.. açık olmalı diyen kesimlere basit bir soru "wine ile oynadığınız kaç oyun açık kaynak.."
sanırım verilebilecek en doğru cevap hemen hemen hiçbiri.. peki bu açık kaynak sevdasına ters değil mi..
o zaman neden bir windows ve açık olmayan diğer yazılımlar kötüleniyor..

babalar gibi warcraft oynuyorum.

öncelikle 2009 sıfır araçta tercih edilen araç fiat değil hyundai idi..
buradaki açık kaynak tanımına göre ("anlayanı, tamir edeni, düzelteni var" ifadesi) WINDOWS bırak yurdumu tüm dünyanın en açık kaynak sistemi.. (etrafına göz gezdir.. kaç bilgisayarcı linux ile uğraşıyor.. kaçı umursuyor.. ya da git birkaçı ile konuş.. bilgisayardan anlamayan biri bile sisteminde sorun yokken yeni bir microsoft işletim sistemini kurdurmaya çalışıyor mu..)

yani kusura bakma.. özellikle bu mesaja cevap vermedim.. çünkü iddialarınla olanı kıyaslarsan aslında sen benden windowsçusun durumu var :biggrin:

gelelim fonksiyon bilme kısmına.. madem fonksiyon bilmeme gerek yok ne diye kaynağıyla uğraşayım ki.. ister açık olsun ister kapalı..
yes -> accept -> next -> finish (bundan böyle kısaca YANF olarak adlandırılacaktır..)
metoduyla ki deneyimlerime dayanarak diyorum ki bu metodu öğrenmek 3-5 deneme ile mümkün.. gene deneyimlerime dayanarak bir programı kurmak için "tek satır kod bilmeye" dolayısıyla "70 model dos ortamına -sadece linux değil windowstaki dos ortamı da buna dahil- gerek duymadan" çok rahat kullanabiliyor.. yani fonksiyon -ki burada kod denmek isteniyor- bilmeden ve hatta çok dha basit olan senin tanımına göre "açık kaynak" olan windowsu bu TFC niye bu denli kötülüyor..

Açık kaynak felsefesine bu kadar dar ve basit bakmak hiç aklıma gelmemişti.

Açık kaynak'a destek vermek için tek bir fonksiyon bilmen bile gerekmez, programcılığa dair hiç bir bilgin olmasına gerek yok, misal Türkiye'de birçok insan fiat'ı tercih ediyor. Neden? Çünkü bir yerde arabanın açık kaynağı fiat. Bir sürü anlayanı, tamir edeni, düzelteni var. İşi daha kısa sürede görülüyor. Ama bu araçları kullananların kaçı bu araçları tamir etmekten anlıyor? Çoğu adam gibi kullanamıyor bile... Örnekler çoğaltılabilir, ilgi alanlarına göre..

düşündüm de YANF yerine YANEF daha akılda kalıcı :biggrin:

 

[karalamaca]

valla bence MS-DOS 5.5 di.

mis gibi ne çökme derdi vardı nede kasma derdi vardı

windows u 2.0 ile tanıdım o gün hoşuma gitmedi halada pek kullanışlı bulmam.

3.0 3.1 95 98 ME 2000 XP şimdide 7 hepsini kullandım.

mesele şu ki en çok yazılım hangi işletim sisteminde çalışıyor

fanatiklik hikaye linux yaygın olsaydı onu kullanırdık.

 

[penguin]

valla bence MS-DOS 5.5 di.

mis gibi ne çökme derdi vardı nede kasma derdi vardı

Olur mu? M$-DOS'ta kilitlenirdi. Hadi işin yoksa reset at.

 

[ramboberk]

evet

bi program çökünce resmen reset atman gerekirdi