Murat Bardakçı - Muhteşem Yüzyıl Yorumu

[Hello Kitty.]

...

Murat Bardakçı
mbardakci@htgazete.com.tr
Muhteşem Yüzyıl
07 Ocak 2011 Cuma, 11:15:58
Cezaevlerinden tahliyeleri, İmralı�dan yollanan mesajları, üniversitede porno film çekilmesi tartışmalarını vesaireyi bir tarafa bıraktık; birkaç günden buyana �Muhteşem Yüzyıl� dizisini ve dolayısı ile Kanunî Süleyman�ın özel hayatını konuşmaya başladık.
İşin tuhaf tarafı, tartışmaların dizinin yayınından önce başlamasıydı. Herzamanki telâşımız depreşmiş, dizinin nasıl olduğu, Kanunî�nin ne şekilde gösterildiği, içki içip içmediği yahut başka özel meraklarının bulunup bulunmadığı konularında önüne gelen hemen herkes, diziyi seyretmeden önce fikir beyan etmiş, görmedikleri ve bilmedikleri çekimler hakkında ahkâm kesmişlerdi.
Dizinin yayına girmesinden günler önce bana da dünya kadar e-mail gelmeye başladı. Bazı okuyucular �Muhteşem Yüzyıl konusunda ne düşündüğümü� soruyor ama neredeyse tamamı �Bu dizinin durdurulması için birşeyler yapın� diyordu.
Medyum olmadığım ve telepatiden de pek anlamadığım için görmediğim, seyretmediğim bir dizi yahut okumadığım bir kitap konusunda peşinen hüküm vermem diye birşey sözkonusu değildi. Dolayısı ile dizi hakkındaki fikrimi, ilk bölümünü izledikten sonra şimdi yazıyorum:
Kısaca söyleyeyim: Muhteşem Yüzyıl�ı gayet beğendim! Durdurulmasını bir tarafa bırakın, devamından ve diğer kanalların da benzer diziler yapmasından yanayım...
Öğrencinin sevmediği derslerin başında gelen tarihin güler yüzlü ve sevimli bir hâl alması, bu sayede ilgi odağı hâline gelmesi ve daha da önemlisi artık tabu olmaktan çıkması için gazetelerde ve TV�lerde senelerden buyana yazıp konuşan bir kişi olarak başka türlü düşünmem zaten imkânsızdır!
Kaldı ki, Muhteşem Yüzyıl�ın akademik danışmanlığını klasik dönem Osmanlı Tarihi�nin önde gelen uzmanlarından olan dostum Dr. Erhan Afyoncu yapmıştır, dizide konu edilen tarihî olaylar doğrudur. Senaryo ve sinema tekniği, konuları abartıp olduklarından daha hafif şekilde ortaya koymuş olabilirler ama Muhteşem Yüzyıl bir �belgesel� değil, �dizi�dir ve abartılar, gerçeklerin değişmemesi şartıyla normaldir.
Kanunî Sultan Süleyman dizide kadınlara düşkün bir kişi olarak gösterilmişmiş, harem kadın kaynıyormuş, bu kadınlar birbirleriyle didişiyorlarmış ve bütün bunlar Kanunî gibi mübarek bir zâta uygun görüntüler değilmiş, vesaire, vesaire...
Ayrıntılara girmeden kısaca söyleyeyim: Harem bir hakikattir ve Kanunî�nin hanımlarından bugün sadece üçü bilinmektedir: Mâhidevrân, Hurrem ve Gülfem... Hükümdarın kaydedilmiş çocuklarının sayısı ise, dokuzdur! Hurrem�den altı ve Mâhidevrân�dan bir çocuğu olmuş, Gülfem ise hükümdara evlâd verememiştir. Diğer iki çocuğunun annesi meçhuldür, yani haremdeki cariyelerden biri yahut ikisidir ve daha da önemlisi, Kanunî Sultan Süleyman iki oğlunu, hattâ torunlarını bile idam ettirmiş tek hükümdardır.
Unutmayalım: Bazı padişahların isimleri tarihin sahifelerine altın harflerle hakkedilmiştir ama bu hükümdarların hepsi sizler ve bizler gibi etten-kemikten birer insandır. Hiçbiri peygamber yahut evliya mertebesinde değildir, başarılarının yanısıra onların da her insan gibi zaafları vardır, sevap da işlemişler ama hata da yapmışlardır ve bunun böyle olması son derece normaldir!
Muhteşem Yüzyıl�ı seyretmeden yorum yapanlar, kasten seyretmeyenler yahut seyrederken duydukları hiddet yüzünden konuyu ve ayrıntıları anlayamayanlar: Tarihe mistik, ideolojik yahut dinî açılardan yaklaşmayı bırakın, peşin fikirlerinizi de biriki saatliğine bir tarafa koyun ve oturup seyredin. Orada anlatılanlara ve söylenenlere yine de inanmadığınız takdirde bir zahmet kaynak kitaplara müracaat edip okuyun, ortada gerçekdışı birşey olmadığını göreceksiniz.
Ve en önemlisi: Sözkonusu mesele dinî yahut ilâhî bir konu değil, dünyevî hadiselerin teşkil ettiği �tarihtir�. İyi yahut kötü tarafı ile �bizim� tarihimizdir ve tarih ideoloji ile, inançla yahut saplantı ile değil, Erhan�ın yaptığı gibi belge, kaynak ve kayıt kullanılarak yazılır.

 

[murat_57_]

tarihin arka odası programındada konuştu bence haklıdır da dizide canlandırılanlarda olmamış bir şey yok abartıda yok içki içme harem falan harem Osmanlı da vardı bunu kabullenmek lazım her padişahımız alkol almasada alkol kullanan padişahlarımız var bunlar tarihimiz ayıbı günahı değildir ki sonucunda her koyun kendi bacağından asılır padişahlarda dahil yaptıysa onlarda karşılığını bulur .

 

[Elbruz46]

Benim anlamadığım peki Can Dündar Mustafa Filmini çektiğinde neden bu kadar Saygıyla karşılanmadı?

 

[muratflash]

Benim anlamadığım peki Can Dündar Mustafa Filmini çektiğinde neden bu kadar Saygıyla karşılanmadı?

Bu gibi sorulara cevap veremiyorlar... Çünkü işlerine gelmiyor... Kendi değerleriyle alay edildimi mangalda kül bırakmayanlar şimdi bu gibi sorular karşısında sessiz kalmayı süt dökmüş kedi gibi olmayı tercih ediyorlar...

 

[CZC]

Benim anlamadığım peki Can Dündar Mustafa Filmini çektiğinde neden bu kadar Saygıyla karşılanmadı?

Karşılanmadı, karşılanamaz da.
Çünkü işlerine geldiğinde bizi "Osmanlı'yı putlaştırmakla" suçlayanlar aslında resmi tarihi kafalarına göre yazan ve ondan çıkar sağlayanlardır/çocukları&torunlarıdır.
Osmanlı Cumhuriyeti filmine (tamam komedi ögeleri ağırlıktaydı ama Osmanlı kavramına figüratif bir küçümseme yine vardı) övgü yağdıranlar da bunlardır.
Ama Can Dündar'ın Mustafa filmine kendilerine göre "namus meselesi" gibi tepki verenler de bunlardır.
Seni-beni-bizi basitlikle, cehaletle, bir dönemi putlaştırmakla suçlayanlar da, kendi içlerinde putlaştırılmış bir dönemi yaşayanlar da bunlardır.

Neyse.. Bu dizi bence birşeyi çok iyi başardı ve ön plana çıkardı:
Birbirimizin değerlerine saygı duymak filan gereksizdir. Birleşme değil ayrışma daha çok alkış getirir..

(Herkes Erhan Afyoncu'ya Mesih muamelesi yapmaya başladı dikkat ederseniz.. Peki Erhan Afyoncu'nun hem hocası hem de üstadı sayılacak bir sürü tarihçinin yorumları neden görmezden geliniyor sizce?)

 

[Fantoma]

Murat Bardakçı çok doğru yazmış.
Öncelikle bu bir dizi. Belgesel değil.
Hal böyle olunca konuya, abartmadan bazı eklemeler, saptamalar yapılması da olası. Herşeyi bire bir olduğu gibi beklemek yanlış.
Biraz macera, biraz aşk, biraz dram, biraz komedi her dizide olması olası trükler zaten.
Kaldı ki Bardakçının dediği gibi daha film yayına girmeden muhalif bir kitlenin oluşup, hezeyana gelmesi de gayet manidar.

Biraz hafızamızı tazeliyelim.

Yıllardır Türk sinemasında tarihi filmler çekildi. Cüneyt Arkın'ın çoğunlukla başrol oynadığı bu filmler bir iki eleştirmen dışında hiç de Muhteşem Yüzyıl'ın uğradığı tepkilere uğramadı.
Haa! Diyeceksiniz ki, o adam çıkı kırık Battal Gazi, bu adam Kanuni.

Sevgili Arkın'ın oynadığı tarihi havası verilmiş, melodramsal macera filmleri ne denli gerçeği yansıtıyordu acaba?
Gerçekten yaşamış Battal Gazinin adından başka hiç bir şey.

Ama bir dönem Türk sinemasına öylesine nam saldı, geçti, gitti.
Peki Muhteşem Yüzyıl dizisi neden böyle olumsuz tepki alıyor?

Amaç laf salatası.
Bir macera dizisinde gerçek belgesel havası bulamayanlar, dizi ile belgeseli birbirine karışıtıranlar, şimdiye dek tarih kitabı açmamış, (Orta, Lise tarihi hariç) birden tarihe merak salanlar, padişahları kutsal varlık zannedip, ak kaşık olduklarını sananlar ve daha bir sürü siyasi, marazi nedenler ile konuşma gereği olanlar.

Tarihçi yazarı eleştirenler, tarihçi olmayan Battal Gazi filmi yazarı/yazarlarına hiç böylesine bir hezeyanla saldırmadılar.

Çok klasik bir cümle ile konuya nolta koymak istiyorum.
Renkler ve zevkler tartışma kabul etmez.

Diziyi beğenmeyenler!

Bu tür durumlarda benim çok yerinde bir yöntemim vardır.
Beğenmediğim şeyi hiç izlemem.

Örneğin, yabancı dizilerde onca dizi var, ben sevdiğim bilim kurgusal, polisiye bazen komedi tarzı dizileri izlerim, sosyal dizileri hiç izlemem.
İzlemediğim şeyleri de haliyle eleştirmem.
Çözüm bu kadar basit.

 

[Elbruz46]

Murat Bardakçı çok doğru yazmış.
Öncelikle bu bir dizi. Belgesel değil.
Hal böyle olunca konuya, abartmadan bazı eklemeler, saptamalar yapılması da olası. Herşeyi bire bir olduğu gibi beklemek yanlış.
Biraz macera, biraz aşk, biraz dram, biraz komedi her dizide olması olası trükler zaten.
Kaldı ki Bardakçının dediği gibi daha film yayına girmeden muhalif bir kitlenin oluşup, hezeyana gelmesi de gayet manidar.

Biraz hafızamızı tazeliyelim.

Yıllardır Türk sinemasında tarihi filmler çekildi. Cüneyt Arkın'ın çoğunlukla başrol oynadığı bu filmler bir iki eleştirmen dışında hiç de Muhteşem Yüzyıl'ın uğradığı tepkilere uğramadı.
Haa! Diyeceksiniz ki, o adam çıkı kırık Battal Gazi, bu adam Kanuni.

Sevgili Arkın'ın oynadığı tarihi havası verilmiş, melodramsal macera filmleri ne denli gerçeği yansıtıyordu acaba?
Gerçekten yaşamış Battal Gazinin adından başka hiç bir şey.

Ama bir dönem Türk sinemasına öylesine nam saldı, geçti, gitti.
Peki Muhteşem Yüzyıl dizisi neden böyle olumsuz tepki alıyor?

Amaç laf salatası.
Bir macera dizisinde gerçek belgesel havası bulamayanlar, dizi ile belgeseli birbirine karışıtıranlar, şimdiye dek tarih kitabı açmamış, (Orta, Lise tarihi hariç) birden tarihe merak salanlar, padişahları kutsal varlık zannedip, ak kaşık olduklarını sananlar ve daha bir sürü siyasi, marazi nedenler ile konuşma gereği olanlar.

Tarihçi yazarı eleştirenler, tarihçi olmayan Battal Gazi filmi yazarı/yazarlarına hiç böylesine bir hezeyanla saldırmadılar.

Çok klasik bir cümle ile konuya nolta koymak istiyorum.
Renkler ve zevkler tartışma kabul etmez.

Diziyi beğenmeyenler!

Bu tür durumlarda benim çok yerinde bir yöntemim vardır.
Beğenmediğim şeyi hiç izlemem.

Örneğin, yabancı dizilerde onca dizi var, ben sevdiğim bilim kurgusal, polisiye bazen komedi tarzı dizileri izlerim, sosyal dizileri hiç izlemem.
İzlemediğim şeyleri de haliyle eleştirmem.
Çözüm bu kadar basit.

Sorun olarak görmüyorsun ama!

Senin çözümün sorunlara göz kapatmak kulak tıkamak!!!

 

[TazzzY]

Muhteşem Yüzyıl�ı seyretmeden yorum yapanlar, kasten seyretmeyenler yahut seyrederken duydukları hiddet yüzünden konuyu ve ayrıntıları anlayamayanlar: Tarihe mistik, ideolojik yahut dinî açılardan yaklaşmayı bırakın, peşin fikirlerinizi de biriki saatliğine bir tarafa koyun ve oturup seyredin. Orada anlatılanlara ve söylenenlere yine de inanmadığınız takdirde bir zahmet kaynak kitaplara müracaat edip okuyun, ortada gerçekdışı birşey olmadığını göreceksiniz.
Ve en önemlisi: Sözkonusu mesele dinî yahut ilâhî bir konu değil, dünyevî hadiselerin teşkil ettiği �tarihtir�. İyi yahut kötü tarafı ile bizim tarihimizdir ve tarih ideoloji ile, inançla yahut saplantı ile değil, Erhan�ın yaptığı gibi belge, kaynak ve kayıt kullanılarak yazılır.

Murat Bardakçı Noktayı koymuş

 

[Fantoma]

Sorun olarak görmüyorsun ama!

Senin çözümün sorunlara göz kapatmak kulak tıkamak!!!

Segili dostum,
Sorun'dan kastın nedir anlayamadım?

 

[Elbruz46]

Segili dostum,
Sorun'dan kastın nedir anlayamadım?

Sen sorun olarak görmüyorsun dedim...

Ama bu diziyi sorun olarak gören kitleler var ki bu konu tartışılıyor...

Senin onlara tavsiyen onlara izlememeleri... İzlemezsen sorun çözülür diyorsun...

İşte be soruna gözünü kapatmak kulağını tıkamak...

Ben izlemediğim zaman BENCE gelecek Nesillerin Osmanlı Algısına Karşı Ciddi Darbeler vuracak bir yapım ortadan kalkacak mı?

Bu aynen Mahkemelerimizin Youtube yasağına benziyor...

Atatürk'e hakaret var o zaman Türkiye'den erişimi kapatalım... Biz izlemezsek sorun çözülür!!!

Bir birimizi anlamaya çalışsak bir çok şey çözülecek...

Ama birbirimiz anlamak yerine kendimizi haklı çıkarma derdine düştük...

Bir İnsanın Kutsalı Tartışılır mı?

Bir İneğe Tapan Hindistanlı ile dalganı burada geçersin doğru olmasa bile...

Ama O hindistanlıya inandığı şeyin komik saçma olduğunu söylemek ne kadar etkili olur!!!

O bir kere İneğe inanmış... İnek onun için kutsal...

Bize düşen İneğe Saygı duymak İneği Kutsamak değil Onun İnancına Saygı duymak!!!


Bu toplum bu millet OSMANLI yı Padişahları bir Yerde Kutsuyor ise neden onlara kutsamamayı dayatıyoruz?

Onların Kutsalına Neden Saygı duymuyoruz?

Her İnsan Osmanlı Sarayını Haremi az çok bilir...

Ama bu onun için MAHREM Alandır... Ortaya Dökülmesinden hoşlanmaz...

İnsanların bir çoğu Porno Film izleyebilir...

Ama kaç insan Anne ve Babasının yatak Odası görüntülerini izlemeye tahammül edebilir!

Anne ve Babasının o kapalı kapının ardında yaşadıkları sonucu kendisi dünyaya gelmiştir!!!

Bunu bilir... Ama bununla muhatap olmak istemez!!!


Osmanlı da sıradan bir vatandaş için bu... Padişahlar bir yerde Dedelerimiz... Eşleri Ninelerimiz...

Ve Toplum olarak Dedelerimizin yaşamları ile övünmek hoşumuza gitse de Onların Yatak Odasını görmek istemeyiz...

Buna saygı duymak çok mu zor!!!

 

[CZC]

Ve Toplum olarak Dedelerimizin yaşamları ile övünmek hoşumuza gitse de Onların Yatak Odasını görmek istemeyiz...

Buna saygı duymak çok mu zor!!!

Cevap?

 

[Fantoma]

@ Sevgili Elbruz,
Şunu önemle belirtmeliyim ki, saygı olarak vurguladığın herşeye ben zaten saygı duyuyorum.
Hayatımın hiç bir anında dil, din, renk, cins, ulus vb. ayrımları kabul etmedim, hiç kimseyi ayırt etmedim, İNSAN olan herkese saygı duydum.
Mahremiyetten kaynaklanıyor bunca olaylar anladığım kadarı ile.

Yani olayın merkezi mahremiyet.

Ben atalarımın hiç birini reddetmedim.

Evet Osmanlı soyundan geliyoruz. Ben de öyle.

Yalnız bu noktada daha doğrusu bu dizide Osmanlıları aşağılayan bir şeye rastlamadım.

Denilen gibi belgesel değil.

Bu dizi de Kanuni Sultan Süleyman devrinde geçen komik olaylar da anlatılıyor olabilirdi.

Komedi dizisi. Olamaz mı?

Olaylara mizahi yaklaşmak, saygı müessesini aşağılamak değildir.
Örnek olarak Polis Akademisi fimlerini vereyim. Filmler sonunda Amerikan Polisi aşağılanmış mıdır.
Saygısını yitirmiş midir?
Hayır.

Bu dizide, mizansen (Sahneye koyup oynamak), dekor, kostüm ve benzeri planlar aslına yakın.
Birebir aynısı olmak zorunda da değil.
Ayrıca tarihi yazanların birbir doğru yazdıkları da kesin değil.

Hele ki o dönemlerde öncelikle yönetim baskısı ile aleyhte her hangi bir şey yazılabilmesi olası bile değilken, yaşanan o yılların bize doğru aktarıldığı ne malum?

Kanuni Sultan Süleyman bu dizide aşağılanmış mıdır?
Hayır.

Neden işin içine sosyal ilşkiler girince milletin tüyleri dikiliyor bunu anlayabilmiş değiliim.

Neticede Kanuni Süleyman (tövbe) Allah değil.
Allahın bir kulu.
Hatasıyla sevabıyla bir döneme adını yazdırmış bir ceddimiz.
Bu kişiyi Peygamber seviyelerine taşımak niye?
Kaldı ki, dizi de kişinin yapılan bir saygısızlık yok.
Ha, denir ki, daha babasını mezara koymadan cariyelerle halvet oluyormuş.
Burada yabancı dizilerde not olarak eklenen yer ve zaman kavramının yerinde kullanılmadığına şahit oluyoruz.
Başta nasıl ki yer ve zaman belirtilmiş ise, halvet olayına da belki de 1521 kışı gibi bir not düşülebilirdi.
Yine de bu dizide saygısızlık kavramına pek rastlamadım.
Kişisel kanaatim bu.
İlerlerse nasıl gider onu bilemem.
Onu da o zaman tartışırız.

İçinden geldiğince yanıt yazabilirsin.
Ama ben forumun kendi malım olmadığını, herkesin yazma hakkının olduğunu varsayarak, kirlilik yaratmaması nedeniyle konuyu uzatmıyorum.
Ne diyeyim.Sen de haklısın.
Sevgiler.

 

[seckyn]

Anlamadığım şey neden insanların yatak odalarına girdikleri ? Haremde padişahların bir nevi yatak odası. Gerçi bu onlar için sorun değil onlar yatak odasında yapılan icraatleri tv de de yapıyorlar