sezmen
Asistan
- Katılım
- 16 Nisan 2009
- Mesajlar
- 236
- Reaksiyon puanı
- 200
- Puanları
- 43
Fotoğraf yine benden...
Hangi açıdan daha iyidir kardes
Güzel görünüyor.
KaOS sadece x64 olarak çıkartılıyor ve 32 bit uyumluluk amaçları yok dolayısı ile de gayet hızlı, performanslı çalışıyor.Hangi açıdan daha iyidir kardes
Yanlız bu ortamlar çok boş geliyor acaba toptan tüm kde uygulamalarını kurmanın bir yolu var mıKaOS sadece x64 olarak çıkartılıyor ve 32 bit uyumluluk amaçları yok dolayısı ile de gayet hızlı, performanslı çalışıyor.
KDE yapılandırması da düzgün ayrıca kdenin de herzaman en son sürümünü kullanıyorlar.
Kendi sitesinden örnek bir ekran görüntüsünü alta ekliyorum.
Yanlız bu ortamlar çok boş geliyor acaba toptan tüm kde uygulamalarını kurmanın bir yolu var mı
İhtiyaçın olduğunda yeni programı indirmek. Toplu hem indiremezsin hem de tüm kde programlarına şu an ihtiyacın var mı ? İhtiyacın olduğunda google'dan ara linux video editörleri gibi...Yanlız bu ortamlar çok boş geliyor acaba toptan tüm kde uygulamalarını kurmanın bir yolu var mı
Hayır, UbuntuFedora mı?
Az daha acar misiniz?Linux'un artık paylaşılan kütüphane sistemini bırakıp ayrık kütüphane sistemine geçmesi lazım.
Biraz uzun konu.
Açmaya niyetim yoktu.
Ama madem sordunuz, açayım.
Bir program yazarken herşeyi kendiniz sıfırdan yazmanız pek olası değildir.
Genelde grafiksel arayüz başta olmak üzere bazı şeyler kütüphaneler yardımıyla yapılır.
Misal KDE bu konuda Qt kütüphanesini kullanır, GIMP, GTK+ kütüphanesini kullanır.
Misal yine bazı C++ ile yazılan programlar Boost kütüphanesini kullanır.
Bir program içerisinde onlarca kütüphane kullanabilir.
Bu kütüphaneler genelde Windows için dll veya lib uzantılıdır, linux için so uzantılıdır.
Linuxteki mevcut sistem kütüphanelerin ortak olmasıdır.
Yani Boost kütüphanesine ait bir dosya ortada bir yerde olur, ihtiyacı olan program işletim sistemine sorup(Environment Paths) oradan kullanır.
Ne güzel değil mi ?
Amma ve lakin ki öyle değildir.
Bazı programlar aynı kütüphanenin eski versiyonuyla yazılır, bazıları yeni versiyonuyla.
Kütüphane güncellenince, eski versiyon ile yazılmış bir programda hata oluşabilir.
Hata oluşmasa dahi, kullanım esnasında garipliklere yol açabilir.
Linux'te programların hatalı olmasa bile, zaman zaman çalışma esnasında gariplikler göstermesinin yarısından fazlasının sebebi budur.
Çünkü programı yazan biri, iyi ya da kötü, az ya da çok programı test eder ve dener.
Ama bazen öyle durumlar oluyor ki, yahu bunu yazan adam hiç mi bakmamış diyoruz.
İşte bunun nedeni onu yazanın aslında o kütüphanenin eski bir versiyonunu kullanarak yazması.
Bu hatalar genelde programa ait güncellemeler ile gider.
Ama kütüphaneler güncellenmeye devam ettikçe yeni hatalar ve sorunlar gelebilir.
Buna önlem için bazı Linux dağıtımları (Debiana ait stabil depolar gibi) kütüphane ve program akışını kısıtlar.
Bu sefer de güncellemeler çok geç gelir.
Halbuki bu kütüphaneler ortak olmasa, herkesin kütüphanesi kendine olsa, bazı dezavantajları olsa da bu tür sorunlar bıçak gibi kesilir.
Programlar güncellendikçe her program kendine ait kütüphaneyi günceller zaten.
Her programın güncelleme hızı farklı olduğundan birbirine uyum sağlama zorunluluğu kalmaz.
Bu sayede Linux'a ait bir paket sistemi kullanmaya gerek kalmadan(deb, rpm gibi) Windows'taki gibi next next diyerek kurulum yapabilme imkanı olur.
Gerçi şu an yine mümkün statik kütüphane üretmek.
Ben mesela kendi oluşturduğum programı o şekilde yaptım, Linux'te herhangi bir kütüphaneye ihtiyaç duymuyor, tüm kütüphaneleri kendi içinde.
Bu sayede dağıtım ve versiyon bağımsız olarak birçok Linux'e yüklenebilir.
Color Picker UD+
Ama bunu yapabilmek için takla atmak gerekiyor, Qt'ye ait adamın birinin yazdığı resmi olmayan bir program sayesinde yapabildim.
Halbuki resmi bir yolu olsa ve bu tür sistemlerin önü açılsa, bağımsız geliştiricilerin Linux'e program yazma sayısı da artar.
Birkaç dezavantajdan bahsedeyim.
Linux'un genel boyutu Windows boyutuna çıkar. (Zaten ortak kütüphane sistemi sayesinde bugün ortalama Linux dağıtımları 1gb seviyesinde)
Aynı dosyadan birçok farklı yerde olur.
Programların paket yöneticisi harici kendi uninstall yazılımlarını yazması gerekir.
O zaman debianin cok daha kusursuz olma sebebi kutuphane guncellemelerini kisitlamasi miBiraz uzun konu.
Açmaya niyetim yoktu.
Ama madem sordunuz, açayım.
Bir program yazarken herşeyi kendiniz sıfırdan yazmanız pek olası değildir.
Genelde grafiksel arayüz başta olmak üzere bazı şeyler kütüphaneler yardımıyla yapılır.
Misal KDE bu konuda Qt kütüphanesini kullanır, GIMP, GTK+ kütüphanesini kullanır.
Misal yine bazı C++ ile yazılan programlar Boost kütüphanesini kullanır.
Bir program içerisinde onlarca kütüphane kullanabilir.
Bu kütüphaneler genelde Windows için dll veya lib uzantılıdır, linux için so uzantılıdır.
Linuxteki mevcut sistem kütüphanelerin ortak olmasıdır.
Yani Boost kütüphanesine ait bir dosya ortada bir yerde olur, ihtiyacı olan program işletim sistemine sorup(Environment Paths) oradan kullanır.
Ne güzel değil mi ?
Amma ve lakin ki öyle değildir.
Bazı programlar aynı kütüphanenin eski versiyonuyla yazılır, bazıları yeni versiyonuyla.
Kütüphane güncellenince, eski versiyon ile yazılmış bir programda hata oluşabilir.
Hata oluşmasa dahi, kullanım esnasında garipliklere yol açabilir.
Linux'te programların hatalı olmasa bile, zaman zaman çalışma esnasında gariplikler göstermesinin yarısından fazlasının sebebi budur.
Çünkü programı yazan biri, iyi ya da kötü, az ya da çok programı test eder ve dener.
Ama bazen öyle durumlar oluyor ki, yahu bunu yazan adam hiç mi bakmamış diyoruz.
İşte bunun nedeni onu yazanın aslında o kütüphanenin eski bir versiyonunu kullanarak yazması.
Bu hatalar genelde programa ait güncellemeler ile gider.
Ama kütüphaneler güncellenmeye devam ettikçe yeni hatalar ve sorunlar gelebilir.
Buna önlem için bazı Linux dağıtımları (Debiana ait stabil depolar gibi) kütüphane ve program akışını kısıtlar.
Bu sefer de güncellemeler çok geç gelir.
Halbuki bu kütüphaneler ortak olmasa, herkesin kütüphanesi kendine olsa, bazı dezavantajları olsa da bu tür sorunlar bıçak gibi kesilir.
Programlar güncellendikçe her program kendine ait kütüphaneyi günceller zaten.
Her programın güncelleme hızı farklı olduğundan birbirine uyum sağlama zorunluluğu kalmaz.
Bu sayede Linux'a ait bir paket sistemi kullanmaya gerek kalmadan(deb, rpm gibi) Windows'taki gibi next next diyerek kurulum yapabilme imkanı olur.
Gerçi şu an yine mümkün statik kütüphane üretmek.
Ben mesela kendi oluşturduğum programı o şekilde yaptım, Linux'te herhangi bir kütüphaneye ihtiyaç duymuyor, tüm kütüphaneleri kendi içinde.
Bu sayede dağıtım ve versiyon bağımsız olarak birçok Linux'e yüklenebilir.
Color Picker UD+
Ama bunu yapabilmek için takla atmak gerekiyor, Qt'ye ait adamın birinin yazdığı resmi olmayan bir program sayesinde yapabildim.
Halbuki resmi bir yolu olsa ve bu tür sistemlerin önü açılsa, bağımsız geliştiricilerin Linux'e program yazma sayısı da artar.
Birkaç dezavantajdan bahsedeyim.
Linux'un genel boyutu Windows boyutuna çıkar. (Zaten ortak kütüphane sistemi sayesinde bugün ortalama Linux dağıtımları 1gb seviyesinde)
Aynı dosyadan birçok farklı yerde olur.
Programların paket yöneticisi harici kendi uninstall yazılımlarını yazması gerekir.
If you are a new user installing to a desktop machine, start with stable. Some of the software is quite old, but it's the least buggy environment to work in. You can easily switch to the more modern unstable (or testing) once you are a little more confident.
Stabil versiyonlarındaki bazı uygulamalar oldukça eski.The stable distributions really contains outdated packages. Just look at Kde, Gnome, Xorg or even the kernel. They are very old. Why is it so
GüzelNe zamandır bu konuda ekran görüntüsü paylaşmıyordum.
Linux Mint Xfce 18.1
Ekli dosyayı görüntüle 19360
Ekli dosyayı görüntüle 19361
@eronis
linux mint kde 18.1
teşekkür ederim@izzetpasa KDE güzel olmuş