yumluanarsist
Rektör
- Katılım
- 11 Haziran 2009
- Mesajlar
- 12,009
- Reaksiyon puanı
- 280
- Puanları
- 0
burası aynı zamanda linux kullananlar için halet-i ruhiye köşesi vazifesi de görüyor ise;
biliyorum beni buradan da çaktırmadan izliyor, takip ediyorsun, geride kalan yaklaşık 20 yılı yaktın yıktın, çocukluğumuzu hiçe saydın, birlikte paylaştığımız, o "yok" paraya aldığımız karışık bisküviyi hiçe saydın... az buz da değil yaptığın, temelini attığım yuvama çamur döktün... attığın kazığın izleri belki torunlara nasihat olarak aktarılacak, belki yenilip yutulacak, ama unutulmayacak, bunu da böyle bilesin.
sana buradan bir uyarı yapayım, şifreleri değiştirmekten öte git, çünki çok daha büyük güvenlik açıkları keşfettim. yarın öbür gün sen gittiğinde başı boş kalan ailene tıpkı senin bana yaptığın gibi saldıracağım ve yarattığım yıkım benim uğradığım yıkımın yanında tabir-i caiz ise "hava-cıva"
hadi döndür beni bu yoldan......

Bugün herkes kötü gününde anlaşılan. 3 kabus gördüm. Birince evimiz basılıyordu ve biz 3 kızdık ve ben 3 dizüstü bilgisayar ile bize tecavüz etmeye kalkan sapıkların kafalarını parçalıyordum.
İkinci rüyamda da kamp gibi bir yere gidiyorduk. Arkadaşlardan biri duşa girince sular kesiliyordu. Biz bunu her nasılsa dine ve ilahilere bağlayıp cinlerle bağlantı kurduruyorduk birkaç arkadaşa. O arkadaş 25 tane cinin arasından hangisinin kıza musallat olduğunu bulmaya çalışıyordu.
Üçüncü rüyamda da evden çıktığım andan itibaren biri beni takip ediyordu. Polis Karakolu'na gidiyordum. İçeri kardeşimle giriyorduk ama içeride sadece bir merdiven vardı üst katlara çıkan. Elimizde anahtarlar vardı. Kardeşim giriş kapısını kapatmadı, geri döndüm ve "Kapat!" dedim ama O hızlı hızlı çıkmaya başlamıştı çünkü o 2 sapık kapıdan içeri girmişti. Onları görünce dönen merdivenlerden hızlıca çıktık. En üstte çatıya açılan ama kilitli olan bir kapı vardı. Onu açamadık, adamlar geldi ve ben bir tanesinin üstüne çantamı fırlattım. Sonra birini ağır yaraladım ama diğeri geldi ve çatıda bizi rehin aldı, elinde silahı vardı. Yaralı olan alt kattaydı. Çatıda kafama silah doğrulttu, ağladım. Sonra kardeşime döndü, o sırada elimdeki silahı ateşledim ama mermi çok yavaş çıktı ve yere düştü. Adam hiddetle bana geri döndü ve tam ateşleyecekken tuttum ellerinden. Kardeşimle bir geriye dönüş yaşadık. Bu adamları her hafta o gün karakolda tutuyormuşuz aslında. Sadece o hafta tutmamışız ve onlar başımıza bela olmuşlar. Bunu hatırladım, o adamları hatırladım ve tuttuğum adamı merdiven boşluğuna bıraktım. 3. kata çarparak durdu, kanlar içerisinde kaldı merdiven. Koşarak aşağı inerken can çekişen diğer adamın da boynuna basıp onu da öldürdüm. En sonunda koşarak caddeye indim, kendimi yere attım ve "Sen konusunda bir şey vardı!" diyerek ağlamaya başladım. Arabalar beni ezmemek için yollarını değiştiriyorlardı.
Kardeşimin alarmı çaldı ve uyandım. Berbat bir gece, berbat bir günün habercisi. Bunu da buraya yazıyorum ki rüyaları unutmayayım.