*SiRiNe*
Dekan
- Katılım
- 22 Kasım 2007
- Mesajlar
- 5,336
- Reaksiyon puanı
- 2
- Puanları
- 0
OKULLAR açılıyor. Her zaman kendimi yeni okula başlayacak bir öğrenci gibi hissederim.
Çocuk kalmış insanlardan biriyim. Defterler, cetveller, silgiler alırım kendime.
Bu yıl iki kırtasiyeci dostum, bazı okullara armağan edecekleri kalemleri bana seçtirecekler.
Zevkli, sevecen bir görev.
Alışveriş merkezlerini gezerim, hangilerinde kırtasiyeci, müzik mağazası var, neler satılıyor diye.
Bazen de büyük alışveriş merkezlerini gezer, toptancılara giderim, oraları da yiyeceklerin, içeceklerin sahhafları gibidir. En lüks yerde bulamadığınıza orada rastlarsınız.
Geçenlerde iki büyük alışveriş merkezinin kapısından içeri girer girmez, iki büyük sergiyle karşılaştım.
Hepsinde bol kurşunkalem ve silgi vardı.
Yaz at kalemler, tükenmezkalemler, dolmakalemler eksilebilir, kullanılmayabilir ama kurşunkalemler asla tahtından inmezler.
Çünkü yaşamımızın her aşamasında vardır kurşunkalem.
Hayatımızı etkileyecek giriş sınavlarında kullanılan kurşunkalemdir, küçük notlar için ideal olan yine kurşunkalemdir. Sınava ben dolmakalemle veya başka kalemle girmek istiyorum diyemeyeceğinize göre, kaderiniz kurşunkaleme bağlıdır belki de.
* * *
PEKİ kurşunkalemin derecesi önemli mi sizin için. Alışılagelmiş HB, B, 2B.
Ben bunlarla yetinmiyorum. Okuduğum kitaplarda bazı satırların altını çizmek için 3B’den yukarısını tercih ediyorum.
Zaman zaman elim 8B’ye bile uzanıyor.
Madeni kutular içinde 6-9-12 tane kurşunkalemin bir arada bulunduğu setleri her yıl ders başında alırım kendime. Her markanın özel bir dizaynı vardır.
Şimdilerde giriş sınavları için de setler var, 6 kurşunkalem, bir silgi, bir de kalemtıraş.
Masa kalemtıraşları artık eskisi kadar kullanılmıyor ne yazık ki. Hiç kullanılmıyor diyemiyorum, zira benim masam haricinde birkaç yerde tesadüf ediyorum hálá. Benim gazetedeki, evimdeki çalışma masamda bulunur hálá.
Silgi çeşitliliği yalnız kırtasiye meraklısını değil, öğrencileri de baştan çıkarabilecek zenginlikte.
Kalemtıraşların da çöpünü bir yere atmak zorundaydınız eskiden, şimdiki modellerin çöp haznesi var. Bu sayede acil lazım olduğu zaman, her yerde kullanabiliyorsunuz rahatlıkla.
Mekanik kalemlere yer kalmadı yazıda. Onların da ayrı bir önemi var.
Silgilere de çok fazla yer ayıramadım belki bu yazımda. Sahip olduğum silgiler arasında bir tanesi var ki oldukça büyük bir ebatta ve üzerinde şu yazıyor: Büyük yanlışlar için.
Bir silginin de üstünde şöyle yazıyor: Hiç kimse mükemmel değil. Öyle olsaydı silgiye lüzum kalmazdı.
* * *
KURŞUNKALEM denince, edebi çağrışımlar da yapmalıyız mutlaka.
Enis Batur’un Kurşunkalem Portreler’i ile Ayşe Sarısayın’ın yeni çıkan kitabı Karakalem Resimler, burada anılması gerekenlerin başında geliyor kanaatindeyim.
Doğan HIZLAN
Çocuk kalmış insanlardan biriyim. Defterler, cetveller, silgiler alırım kendime.
Bu yıl iki kırtasiyeci dostum, bazı okullara armağan edecekleri kalemleri bana seçtirecekler.
Zevkli, sevecen bir görev.
Alışveriş merkezlerini gezerim, hangilerinde kırtasiyeci, müzik mağazası var, neler satılıyor diye.
Bazen de büyük alışveriş merkezlerini gezer, toptancılara giderim, oraları da yiyeceklerin, içeceklerin sahhafları gibidir. En lüks yerde bulamadığınıza orada rastlarsınız.
Geçenlerde iki büyük alışveriş merkezinin kapısından içeri girer girmez, iki büyük sergiyle karşılaştım.
Hepsinde bol kurşunkalem ve silgi vardı.
Yaz at kalemler, tükenmezkalemler, dolmakalemler eksilebilir, kullanılmayabilir ama kurşunkalemler asla tahtından inmezler.
Çünkü yaşamımızın her aşamasında vardır kurşunkalem.
Hayatımızı etkileyecek giriş sınavlarında kullanılan kurşunkalemdir, küçük notlar için ideal olan yine kurşunkalemdir. Sınava ben dolmakalemle veya başka kalemle girmek istiyorum diyemeyeceğinize göre, kaderiniz kurşunkaleme bağlıdır belki de.
* * *
PEKİ kurşunkalemin derecesi önemli mi sizin için. Alışılagelmiş HB, B, 2B.
Ben bunlarla yetinmiyorum. Okuduğum kitaplarda bazı satırların altını çizmek için 3B’den yukarısını tercih ediyorum.
Zaman zaman elim 8B’ye bile uzanıyor.
Madeni kutular içinde 6-9-12 tane kurşunkalemin bir arada bulunduğu setleri her yıl ders başında alırım kendime. Her markanın özel bir dizaynı vardır.
Şimdilerde giriş sınavları için de setler var, 6 kurşunkalem, bir silgi, bir de kalemtıraş.
Masa kalemtıraşları artık eskisi kadar kullanılmıyor ne yazık ki. Hiç kullanılmıyor diyemiyorum, zira benim masam haricinde birkaç yerde tesadüf ediyorum hálá. Benim gazetedeki, evimdeki çalışma masamda bulunur hálá.
Silgi çeşitliliği yalnız kırtasiye meraklısını değil, öğrencileri de baştan çıkarabilecek zenginlikte.
Kalemtıraşların da çöpünü bir yere atmak zorundaydınız eskiden, şimdiki modellerin çöp haznesi var. Bu sayede acil lazım olduğu zaman, her yerde kullanabiliyorsunuz rahatlıkla.
Mekanik kalemlere yer kalmadı yazıda. Onların da ayrı bir önemi var.
Silgilere de çok fazla yer ayıramadım belki bu yazımda. Sahip olduğum silgiler arasında bir tanesi var ki oldukça büyük bir ebatta ve üzerinde şu yazıyor: Büyük yanlışlar için.
Bir silginin de üstünde şöyle yazıyor: Hiç kimse mükemmel değil. Öyle olsaydı silgiye lüzum kalmazdı.
* * *
KURŞUNKALEM denince, edebi çağrışımlar da yapmalıyız mutlaka.
Enis Batur’un Kurşunkalem Portreler’i ile Ayşe Sarısayın’ın yeni çıkan kitabı Karakalem Resimler, burada anılması gerekenlerin başında geliyor kanaatindeyim.
Doğan HIZLAN