- 24 Haziran 2024
- 129
- 10
- 18
- 24
FUTURE FLOW LİFE İÇERİK LİNKİ
LİNK
Uluslararası Enerji Ajansı’nın raporuna göre, küresel yeşil teknoloji yatırımları bu yıl 2 trilyon dolara ulaşacak. Bu miktar, fosil yakıtlara yapılan harcamaların neredeyse iki katı olmasına rağmen, 2030’ların başında net sıfır hedeflerine ulaşmak için gereken yıllık 4.5 trilyon dolarlık yatırımın hala yarısından az.
Ancak, bazı olumlu gelişmeler de var. 2015 Paris Anlaşması’ndan bu yana, 24 ülke ve Avrupa Birliği, emisyonlarını 2050’ye kadar net sıfıra indirme konusunda yasal olarak bağlayıcı planlar yapıyor. ABD, Çin ve Hindistan gibi diğer birçok ülke de bu hedefleri belirliyor. Ancak, Wood Mackenzie’nin analizine göre, hiçbir büyük ekonomi 2030 emisyon azaltma hedeflerine ulaşma yolunda değil. Lindsey Entwistle, “Değişim hızı yetersiz,” diyor ve ülkelerin hedeflerine ulaşmak için eylemlerinin 2030 sonrası hızlanması gerektiğini belirtiyor.
Buna rağmen, ABD ve AB, enerji üretiminden kaynaklanan emisyonları azaltırken ekonomilerini büyütmeyi başarıyor, bu da diğer bölgelerin de benzer bir yol izleyebileceği anlamına geliyor. Çin, geçen yıl fosil yakıt emisyonlarını yüzde 5.2 artırırken, aynı zamanda dünya genelinde kurulan yeni yenilenebilir enerji kapasitesinin yüzde 60’ına sahip. Uzun vadede, yenilenebilir enerjilerin maliyetlerinin düşmesi ve teknolojik gelişmelerin devam etmesi bekleniyor.
İlginizi çekebilir: Çin yeşil teknoloji için büyük adımlar atıyor
LİNKUluslararası Enerji Ajansı’nın raporuna göre, küresel yeşil teknoloji yatırımları bu yıl 2 trilyon dolara ulaşacak. Bu miktar, fosil yakıtlara yapılan harcamaların neredeyse iki katı olmasına rağmen, 2030’ların başında net sıfır hedeflerine ulaşmak için gereken yıllık 4.5 trilyon dolarlık yatırımın hala yarısından az.
Küresel yeşil teknoloji yatırımlarının miktarı bu yıl 2 trilyon dolara ulaşacak
Rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesindeki büyük artışa rağmen, küresel ilerleme yavaş ilerliyor. Özellikle Çin ve Hindistan gibi ekonomilerde enerji talebi hızla artarken, temiz enerji bu talebi karşılayamıyor. 2023’te fosil yakıtlar, küresel enerji tüketiminin yüzde 81.5’ini oluşturuyor ve bu oran 2022’de yüzde 82 ve 1995’te yüzde 86 idi. Enerji Enstitüsü’nün başkanı Nick Wayth, “Enerji dönüşümü aslında henüz başlamadı bile,” diyor. Temiz enerji, talep artışını karşılayamadığı için fosil yakıtları küresel düzeyde yerinden edemiyor.Ancak, bazı olumlu gelişmeler de var. 2015 Paris Anlaşması’ndan bu yana, 24 ülke ve Avrupa Birliği, emisyonlarını 2050’ye kadar net sıfıra indirme konusunda yasal olarak bağlayıcı planlar yapıyor. ABD, Çin ve Hindistan gibi diğer birçok ülke de bu hedefleri belirliyor. Ancak, Wood Mackenzie’nin analizine göre, hiçbir büyük ekonomi 2030 emisyon azaltma hedeflerine ulaşma yolunda değil. Lindsey Entwistle, “Değişim hızı yetersiz,” diyor ve ülkelerin hedeflerine ulaşmak için eylemlerinin 2030 sonrası hızlanması gerektiğini belirtiyor.
Buna rağmen, ABD ve AB, enerji üretiminden kaynaklanan emisyonları azaltırken ekonomilerini büyütmeyi başarıyor, bu da diğer bölgelerin de benzer bir yol izleyebileceği anlamına geliyor. Çin, geçen yıl fosil yakıt emisyonlarını yüzde 5.2 artırırken, aynı zamanda dünya genelinde kurulan yeni yenilenebilir enerji kapasitesinin yüzde 60’ına sahip. Uzun vadede, yenilenebilir enerjilerin maliyetlerinin düşmesi ve teknolojik gelişmelerin devam etmesi bekleniyor.
İlginizi çekebilir: Çin yeşil teknoloji için büyük adımlar atıyor
