Haber Kodak'ın Çöküşü: Film Devinden Dijital Çağa Uyumsuzluk

Sefa Akbudak

Doçent
Yönetici
Katılım
12 Aralık 2024
Mesajlar
967
Reaksiyon puanı
428
Puanları
63
Yaş
23
Kodak'ın çöküşü, birçok faktörün bir araya gelmesiyle oluşan karmaşık bir süreçtir. Şirketin, fotoğrafçılık dünyasında uzun yıllar boyunca hakim konumda olmasına rağmen, dijital devrime ayak uyduramaması en önemli nedenlerden biridir. Bu uyumsuzluk, şirketin hızlı bir şekilde gerilemesine ve sonunda iflasına yol açmıştır.


Kodak, 1880'lerde George Eastman tarafından kurulduğunda, fotoğrafçılığı herkes için erişilebilir hale getiren bir yenilikçi şirket olarak ortaya çıkmıştı. O yıllarda, fotoğraf makineleri ve filmler çok pahalı ve kullanımı zordu. Kodak, bu sorunu basit ve kullanımı kolay fotoğraf makineleriyle çözdü ve milyonlarca insanın fotoğraf çekmesine olanak sağladı.


Ancak, dijital teknolojinin gelişmesiyle birlikte, Kodak'ın pazar payı hızla düşmeye başladı. Şirket, dijital fotoğrafçılık teknolojisini geliştirme konusunda geç kalmış ve rekabetçi olabilecek bir ürün ortaya koyamamıştı. Ayrıca, dijital teknolojinin potansiyelini yeterince erken görmemiş ve gerekli yatırımları yapmamıştı.


Kodak, dijital fotoğrafçılık alanında önemli patentlere sahip olmasına rağmen, bu patentleri ticarileştirmede başarısız oldu. Şirket, kendi dijital kamera pazarına girmek konusunda tereddüt etti ve bu da değerli zaman kaybetmesine neden oldu. Bu karar, şirketin daha da büyük bir kayıp yaşamasıyla sonuçlandı.


Yönetimsel hatalar da Kodak'ın çöküşünde önemli bir rol oynadı. Şirket, yeni teknolojilere uyum sağlamada yavaş ve esnek değildi. Ayrıca, pazar trendlerini yeterince iyi değerlendirmedi ve piyasada yeni rekabetçiler ortaya çıkmasına rağmen, gerekli stratejik değişiklikleri yapmadı.


Kodak'ın dijital devrime uyum sağlayamaması, sadece şirketin başarısızlığıyla sonuçlanmadı aynı zamanda binlerce çalışanın işsiz kalmasına da yol açtı. Şirketin varlığının sonlanması, fotoğrafçılık tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Bu durum, şirketlerin değişen pazar koşullarına hızlı bir şekilde uyum sağlamasının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.


Kodak'ın hikayesi, şirketlerin yenilikçiliğe ve değişime açık olmaları gerektiğini vurgulamaktadır. Teknoloji sürekli değişiyor ve şirketler bu değişimlere ayak uyduramazlarsa, başarısızlıkla karşı karşıya kalabilirler. Kodak'ın başarısızlığı, diğer şirketler için önemli bir ders niteliğindedir.


Kodak, geçmişte inovasyonun öncüsü olarak kabul ediliyordu. Ancak, kendi inovasyonunun gölgesinde kalarak, yeni teknolojilere yeterince yatırım yapmaması ve bu teknolojileri ticarileştirmede başarısız olması, şirketin büyük bir gerileme yaşamasına sebep oldu. Sonuç olarak, bir zamanlar fotoğrafçılık dünyasına yön veren Kodak, dijital çağın rekabetinden sıyrılamadı.


Kodak'ın iflası, dijital devrime yeterince hızlı uyum sağlayamamasının, yönetimsel hataların ve pazar trendlerini doğru değerlendirememenin bir sonucudur. Bu durum, büyük ve başarılı şirketlerin bile yenilikçi teknolojileri benimsemekte ve değişen pazar koşullarına uyum sağlamakta zorlanabileceğini göstermektedir. Kodak örneği, iş dünyasında sürekli değişimi ve uyarlanabilirliğin önemini vurgulayan çarpıcı bir örnektir.
 

sahinkara43

Öğrenci
Katılım
20 Nisan 2019
Mesajlar
58
Reaksiyon puanı
21
Puanları
8
Yaş
38
Sensör ile kimyasal film birbirine çoook uzak teknolojiler ve yeni mühendisler yeni arge ekipler sıfırdan yepyeni bambaşka bir firma gerektiren bişey. Bu tip dönüşümlerde 5-10 sene önceden mühendislik arge yatırımı yapılmazsa yumurta poponun ağzına geldiğinde piyasa sana tekmeyi çok pis vurur çöp olursun. Kıyıda bir avuç sinemacıya negatif üretirke nbulursun kendini sonra onlar da dijitale geçer. Şu an piranhadan kalitesiz Çin'e yaptırdığı pil ve diğer uyduruk alet edavatla takılıyor piyasada nerde görsem midem bulanır.

Mesela işlemci dönüşümü bile böyle zor bişey. Applea bak adamlar seneler önceden iphone işlemcili mac minileri developerlara gönderdiler ARM mimarisinde yazılım yapmaya alışın başlayın diye ona rağmen zar zor da olsa başarılı bir geçiş oldu. Seneler sonra M1 çıktı ve en son i7 macbookun 4-5 katı hızda ama 4-5 kat daha az watt çekiyordu şu an hala bu uzaylı ufodan çalınmış gibi duran teknolojinin şokunu atlatamadı piyasa. Windows arm programlar desteği olmadığı için snapdragon elit çöp oldu mesela tam bir fiyaskoyla sonuçlandı. Intel core ultra x86 olduğu için biraz kıçını toparlar gibi oldu ama hala apple açık ara önde.
 
Üst