Ozgurky
Müdavim
- Katılım
- 26 Nisan 2009
- Mesajlar
- 2,698
- Reaksiyon puanı
- 14
- Puanları
- 38
ABD'de başlayan tartışma Türkiye'ye de sıçradı. Yoksa edebiyat klasikleri sıkıcı mı?
Mark Twainin unutulmaz sözüdür: Klasikler herkesin okumuş olmak istediği ama kimsenin okumak istemediği şeydir. Şimdi de ABDnin önde gelen yazarları ve kitap eleştirmenleri, kimsenin muhteşemliğini sorgulamadığı klasikleri tartışmaya açtı.Milliyet gazetesinin haberine göre, Slate haber sitesinin kitap editörü Juliet Lapidos, bazı klasik romanların abartıldığını söyleyerek ülkedeki diğer ünlü meslektaşlarına fikirlerini sordu. Aralarında Türk yazar Elif Batuman, Yale Üniversitesi edebiyat profesörleri ve ünlü yazarların da olduğu bir ekip okuyup da beğenmedikleri, abartıldığını düşündükleri klasikleri yazdı. Yazar ve eleştirmenlere göre klasikler çoğu zaman sıkıcı ve zorlama.
Çizgi filmi tercih ederim
Beowulf / Seamus Heaney
Kabile tarihi, testesteronla dolu askeri kültür...Torunumla Ejderhanı Nasıl Eğitirsin? filmini izlemeyi tercih ederdim. En azından üç boyutlu ve canavarlar ekrandan size doğru uçuyor gibi hissediyorsunuz. Beowulf öldüğünde hiçbir şey hissetmedim. Daha çok şiir nerdeyse bittiği için şükrettim. (Francine Prose, yazar)
37nci sayfayı geçemedim
Don Kişot / Cervantes
Her beş yılda bir alıp okumaya çalışıyorum ama bir türlü bitmiyor. Bence Cervantesin asıl yeteneği dünyanın ilk en iyi yemek yazarı olması. İlk sayfadaki yiyecekleri iştahla tarif edişi bir deha... Ama ben hala 37. sayfayı geçemedim. (Dwight Garner, New York Times gazetesinin kitap eleştirmeni)
Mızmız, sinir bozucu çocuğun konuşması
Çavdar Tarlasında Çocuklar / Catcher in the Rye / J.D. Salinger
Aralarında yazarlarında bulunduğu çok sayıda kişi bu kitapta benim görmediğim neyi görüyor anlamıyorum. Holden (baş karakter), kendine acıyan ve kız kardeşi konusunda obsesif bir özel okul çocuğu. South Parktaki Kyleın dediği gibi sadece mızmız, sinir bozucu bir çocuğun ne kadar sıkıcı olduğu hakkında konuşmasından ibaret. (Tom Perotta, yazar)
Duman ve tozlu sayfalar
Dante müthiş sıkıcı. Shakespeare ve William Faulkner fazla laf kalabalığı yapıyor. Lord Byron ve James Joyce neden parıltılı anlayamıyorum. Ama içilerinden birini seçmem gerekse Virginia Woolf derim. Duman ve tozlu aynalardan başka bir şey değil... (J.D. McClatchy, şair eleştirmen, Yale Üniversitesi profesörü, Yale Review editörü)
Sürekli iteleniyorsun
Ulysses / James Joyce
Sadece teknik nedenlerden ötürü okudum. Ama okuması benim için asla eğlenceli değildi. (Elif Batuman, yazar)
Ulysses beni asla ikna edemedi. Bunaltıcı imalar, yorucu göndergesellik... Sürekli kendini ordan oraya iteleniyor hissedilorsun. (Daniel Mendelsohn, New York Review of Books yazarı)
Slate sitesinin yaptığı soruşturmanın benzerini Türk klasikleri için yaptık. Yazar, eleştirmen ve akademisyenler beğenmedikleri, abartıldığını düşündükleri eserleri saydı
Prof. Dr. Jale Parla (Öğretim üyesi)
Ahmet Mithat Efendinin Henüz 17 Yaşında adlı kitabını örnek olarak verebilirim. Çok melodramatik olduğu için beğenmiyorum.
Kaya Genç (Yazar)
Yakup Kadrinin Sodom ve Gomoresi. Kelimenin kötü anlamıyla ideolojik ve didaktik bir roman. Saf, iyi ve içten erkek karakterimiz Necdet, yozlaşmış ecnebilerle yatıp kalkan kötü kadın Leylanın peşinde koşarken yegane mutluluk yolu olarak ahlakçılık ve milliyetçiliği bulur. Kitap da onun erkek faşizminden kaçınılmaz bir kader olarak bahseder.
Semih Gümüş (Eleştirmen)
Halide Edip Adıvarın Sinekli Bakkal romanı ile Mahmut Makalın Bizim Köy kitabının tarihsel önemleri var hiç kuşku yok ki, ama bu tarihsel değerleri nedeniyle yazınsal bakımdan da abartıldıklarını düşünüyorum.
Pınar Kür (Yazar / öğretim görevlisi)
Reşat Nuri Güntekinin Yaprak Dökümünü son derece gerici bulurum ben. Özgürleşmek isteyen kadınlar kötü yola düşer; ya yalancıdır, ya hırsızdır ya da pistir... Kadınlara karşı çok önyargılı bir kitap olduğunu düşünürüm her zaman. Peyami Safayı hiçbir zaman okuyamadım, sıkıntıdan patladım hakikaten.
Selim İleri (Yazar)
Namık Kemalin İntibah adlı romanı hakkında Kamelyasız Kadınlar isimli bir kitap yazmama rağmen bana çok sıkıcı gelir. Namık Kemal bu romanında baş kişi olan Mahpeykeri adeta devrin ahlak anlayışına bağımlılığından zorla küçük düşürmüştür. Bu sosyolojik olarak bizi ilgilendirir ama edebiyat açısından son derece anlamsız bir noktaya varır.
Ömer Türkeş (Eleştirmen)
Namık Kemal için hamasi şiirler yazmış ve romanları kötü diyebilirim. Ya da Peyami Safanın birçok kitabı okunası değildir. Ama bu onların değerinin düşük olduğunu söylemek ile ilgili değil. Onlar bir işlevi yerine getirmişler. Edebiyatın gelişimine katkıda bulunmuşlar.