alperkaan41
Profesör
- Katılım
- 23 Kasım 2007
- Mesajlar
- 2,805
- Reaksiyon puanı
- 0
- Puanları
- 216
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Kimsenin Kutsal Değerlere Hakaret Edemeyeceğini, Dine ve İnanca Yönelik Hakaretlerin 'Düşünce Özgürlüğü' Olarak Değerlendirilemeyeceğini Söyledi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, kimsenin kutsal değerlere hakaret edemeyeceğini, dine ve inanca yönelik hakaretlerin 'düşünce özgürlüğü' olarak değerlendirilemeyeceğini söyledi. Baykal, Kürt sorunu konusunda yaptığı değerlendirmede SHP tarafından 1989 yılında hazırlanan Kürt Raporu'nun arkasında olduklarını belirtti.
Deniz Baykal, Güneydoğu gezisinin ikinci ayağı Diyarbakır'da protestolarla karşılandı. Önder Sav'ı hedef alan ilk protesto, otel önünde Eğitim-Bir-Sen tarafından yapılan açıklamayla gerçekleştirildi. Sav'ın dine yönelik hakaretlerini eleştiren sendika üyeleri, "Peygambere uzanan diller kurusun", "Cahil CHP, cehalette direnme" gibi sloganlar atarken, "CHP'nin Salman'ı, Önder Sav. Sav'ın gitsin." "Yüzsüzler, hangi yüzle peygamberler diyarına geldiniz" şeklinde dövizler taşıdı. CHP heyeti, öğle saatlerinde otobüsle geldikleri kentin sokaklarında da vatandaşların Önder Sav'a yönelik tepkilerine şahit oldu. Deniz Baykal ve kurmayları, otobüsten inip otele girdiği sırada yuhalamalara muhatap oldu. Otelin çevresinde bulunan esnaflar, slogan atarak tepkilerini ortaya koydu. Esnafları sakinleştirmeye çalışan eski Diyarbakır Milletvekili ve CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mesut Değer, bu çabasında başarılı olamadı. Yaklaşık yarım saat süren protesto gösterisinin artından esnaflar sessizce işlerine döndü.
Deniz Baykal, Diyarbakır Class Otel'te önce partinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeleriyle bir toplantı yaptı, ardından da 22 sivil toplum kuruluşu temsilcisinin katıldığı toplantıda bölgenin sorunlarını tartıştı. Baykal, parti yerel temsilcilerinin katıldığı bir toplantıda Güneydoğu gezisini değerlendirdi. Partisine bölgede yükselen bir ilgi gözlemlediğini belirten Baykal, "Çok daha sık bölgeye gelmemiz gerektiğini gördük. Artık çok daha sık geleceğiz. Bu, hem bizim için hem de bölge için bir ihtiyaç" dedi. Bölgenin özellikle kuraklık nedeniyle ağır bir mağduriyet içinde olduğuna dikkat çeken Baykal, bu anlamda GAP'ın sulama birimlerinin en kısa zamanda tamamlanması gerektiğini söyledi. Baykal, "GAP konusuna eğildiği için iktidarı kutluyoruz. Bu konuda her türlü desteği vereceğiz" diye konuştu.
Sivil toplum temsilcileriyle yaptıkları toplantının çok verimli geçtiğine işaret eden Baykal, toplantıya katılmayan kuruluş temsilcileriyle de bir araya gelmek istediklerini ifade etti. CHP lideri, bölgenin tüm sorunlarının diyalog yoluyla çözüleceğine inandıklarını vurguladı. Bu çerçevede terör sorununa da değinen Baykal, bölgedeki gerilim ve şiddet ortamının olumlu bir noktaya doğru gittiği gözleminde bulundu. Gerginlik ortamının her açıdan anlamını yitirdiğine dikkat çeken Baykal, parti olarak gelişen olumlu tabloyu sonuna kadar destekleyeceklerini kaydetti. Baykal, SHP'nin 1989 yılında hazırladığı Kürt Raporu'na dikkat çekerken raporun arkasında olduklarını kaydetti. CHP lideri, "89 raporunu çok önemsiyoruz. Orda temel bir anlayış yatıyor. Bu bizim her zamanki düşüncemizdir. Hiçbir zaman o anlayışın dışına çıkmadık" değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin bir ırk ve kafatası devleti olmadığını vurgularken de, hiçbir etnik kimliğin devlet için bir tehdit olmadığını ve devletin etnik konularda kör olması gerektiğini vurguladı. Baykal, bölgede huzur ortamı için terörün mutlaka bitmesi gerektiğini belirtirken de terörün temsil ettiği davaya da zarar verdiğine dikkat çekti.
Baykal, partisinin kutsal değerlere karşı son derece saygılı olduğunu belirten Baykal, buna örnek olarak da Danimarka'da Hz. Muhammed'e karşı çizilen karikatürle yönelik tepki göstermelerini verdi. Baykal, "Kimse kimsenin kutsalına saldıramaz. Kimse düşünce özürlüğü diyerek hakaret edemez. Kimse kimsenin kutsalına saygısızlık etme hakkına sahip değildir. Ne bizim kitabımıza, ne dinimize kimse 'düşünce özgürlüğü' diye hakaret edemez. Bu noktada kimsenin aklında soru işareti kalmasın. Herkesin dinine, inancına, peygamberine saygı gösteriyoruz" dedi.
Baykal, konuşmasının ardından partililerle birlikte yemek için otelden ayrıldı. Ancak otobüsünün hareket etmesiyle birlikte çevredeki vatandaşların protesto içerikli sloganları ile yumurta ve domates yağmuruna tutuldu. Kürtçe şarkılar eşliğinde hareket eden otobüs, atılan yumurta ve domateslere bulandı. Otobüsü takip ederek tepki
gösteren vatandaşlar, aracın bölgeyi terk etmesinin ardından işlerine döndü.
[move]http://www.haberler.com/kimse-kutsala-hakaret-edemez-haberi/[/move]
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, kimsenin kutsal değerlere hakaret edemeyeceğini, dine ve inanca yönelik hakaretlerin 'düşünce özgürlüğü' olarak değerlendirilemeyeceğini söyledi. Baykal, Kürt sorunu konusunda yaptığı değerlendirmede SHP tarafından 1989 yılında hazırlanan Kürt Raporu'nun arkasında olduklarını belirtti.
Deniz Baykal, Güneydoğu gezisinin ikinci ayağı Diyarbakır'da protestolarla karşılandı. Önder Sav'ı hedef alan ilk protesto, otel önünde Eğitim-Bir-Sen tarafından yapılan açıklamayla gerçekleştirildi. Sav'ın dine yönelik hakaretlerini eleştiren sendika üyeleri, "Peygambere uzanan diller kurusun", "Cahil CHP, cehalette direnme" gibi sloganlar atarken, "CHP'nin Salman'ı, Önder Sav. Sav'ın gitsin." "Yüzsüzler, hangi yüzle peygamberler diyarına geldiniz" şeklinde dövizler taşıdı. CHP heyeti, öğle saatlerinde otobüsle geldikleri kentin sokaklarında da vatandaşların Önder Sav'a yönelik tepkilerine şahit oldu. Deniz Baykal ve kurmayları, otobüsten inip otele girdiği sırada yuhalamalara muhatap oldu. Otelin çevresinde bulunan esnaflar, slogan atarak tepkilerini ortaya koydu. Esnafları sakinleştirmeye çalışan eski Diyarbakır Milletvekili ve CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mesut Değer, bu çabasında başarılı olamadı. Yaklaşık yarım saat süren protesto gösterisinin artından esnaflar sessizce işlerine döndü.
Deniz Baykal, Diyarbakır Class Otel'te önce partinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeleriyle bir toplantı yaptı, ardından da 22 sivil toplum kuruluşu temsilcisinin katıldığı toplantıda bölgenin sorunlarını tartıştı. Baykal, parti yerel temsilcilerinin katıldığı bir toplantıda Güneydoğu gezisini değerlendirdi. Partisine bölgede yükselen bir ilgi gözlemlediğini belirten Baykal, "Çok daha sık bölgeye gelmemiz gerektiğini gördük. Artık çok daha sık geleceğiz. Bu, hem bizim için hem de bölge için bir ihtiyaç" dedi. Bölgenin özellikle kuraklık nedeniyle ağır bir mağduriyet içinde olduğuna dikkat çeken Baykal, bu anlamda GAP'ın sulama birimlerinin en kısa zamanda tamamlanması gerektiğini söyledi. Baykal, "GAP konusuna eğildiği için iktidarı kutluyoruz. Bu konuda her türlü desteği vereceğiz" diye konuştu.
Sivil toplum temsilcileriyle yaptıkları toplantının çok verimli geçtiğine işaret eden Baykal, toplantıya katılmayan kuruluş temsilcileriyle de bir araya gelmek istediklerini ifade etti. CHP lideri, bölgenin tüm sorunlarının diyalog yoluyla çözüleceğine inandıklarını vurguladı. Bu çerçevede terör sorununa da değinen Baykal, bölgedeki gerilim ve şiddet ortamının olumlu bir noktaya doğru gittiği gözleminde bulundu. Gerginlik ortamının her açıdan anlamını yitirdiğine dikkat çeken Baykal, parti olarak gelişen olumlu tabloyu sonuna kadar destekleyeceklerini kaydetti. Baykal, SHP'nin 1989 yılında hazırladığı Kürt Raporu'na dikkat çekerken raporun arkasında olduklarını kaydetti. CHP lideri, "89 raporunu çok önemsiyoruz. Orda temel bir anlayış yatıyor. Bu bizim her zamanki düşüncemizdir. Hiçbir zaman o anlayışın dışına çıkmadık" değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin bir ırk ve kafatası devleti olmadığını vurgularken de, hiçbir etnik kimliğin devlet için bir tehdit olmadığını ve devletin etnik konularda kör olması gerektiğini vurguladı. Baykal, bölgede huzur ortamı için terörün mutlaka bitmesi gerektiğini belirtirken de terörün temsil ettiği davaya da zarar verdiğine dikkat çekti.
Baykal, partisinin kutsal değerlere karşı son derece saygılı olduğunu belirten Baykal, buna örnek olarak da Danimarka'da Hz. Muhammed'e karşı çizilen karikatürle yönelik tepki göstermelerini verdi. Baykal, "Kimse kimsenin kutsalına saldıramaz. Kimse düşünce özürlüğü diyerek hakaret edemez. Kimse kimsenin kutsalına saygısızlık etme hakkına sahip değildir. Ne bizim kitabımıza, ne dinimize kimse 'düşünce özgürlüğü' diye hakaret edemez. Bu noktada kimsenin aklında soru işareti kalmasın. Herkesin dinine, inancına, peygamberine saygı gösteriyoruz" dedi.
Baykal, konuşmasının ardından partililerle birlikte yemek için otelden ayrıldı. Ancak otobüsünün hareket etmesiyle birlikte çevredeki vatandaşların protesto içerikli sloganları ile yumurta ve domates yağmuruna tutuldu. Kürtçe şarkılar eşliğinde hareket eden otobüs, atılan yumurta ve domateslere bulandı. Otobüsü takip ederek tepki
gösteren vatandaşlar, aracın bölgeyi terk etmesinin ardından işlerine döndü.
[move]http://www.haberler.com/kimse-kutsala-hakaret-edemez-haberi/[/move]