Kemalist Devrimden Dönüş Olanaksızdır...

[bir insan]

Vakit gazetesi köşe yazarlarından Hüseyin Üzmez’i artık tanımayan yok...
Özelliği ne?..
Üzmez, evliyken, ikinci hanım dostunun 14 yaşındaki kızına sarkıyor...
Kız direnince kıyamet kopuyor...
*
Ne var ki bu kıyamet içinde Hüseyin Üzmez kendisini savunurken yaptığı işin şeriata uyduğunu da anımsatmaktan geri kalmadı...
Oysa ülkemizde ılımlı İslam devleti modeline sıcak bakan kesimden niceleri bile bu konuda Üzmez’in eylemini nasıl vurgulamıştı:
“- Tiksindirici..”
“- İğrenç..”
Çağdaş ahlak koşulları açısından Hüseyin Üzmez’in tutumuna gösterilen tepki yerli yerindedir...
Peki, bu tepkinin içeriğindeki yaklaşım, şeriatla ne ölçüde bağdaşıyor?..
Yoksa gerçekten şeriata ters mi düşüyor?..
*
1926’ya dek ülkemizde kadına, evliliğe, evlenme yaşına, aileye yaklaşımı saptayan kurallar şeriata dayanıyordu...
Erkek egemenliğinin dibi yoktu...
1926’da ne oldu?..
‘Medeni Kanun’, öteki adıyla ‘Yurttaşlar Yasası’ çıkarıldı...
Ne demek bu?..
Adıyla sanıyla ‘Kemalizm’ demek...
Kemalizm kadın-erkek ilişkisinde Kuran’a dayanan şeriat yasalarının kaldırılması demek...
Kadın-erkek eşitliğinin benimsenmesi demek...
Erkeğin ‘boş ol’ diyerek kadını kapının önüne koymasını yasaklamak demek...
Dört karıyla evlenme yetkisinin tarihe gömülmesi demek...
Kız çocuğunun evlenme yaşının çağdaş uygarlığın ölçülerine göre saptanması demek...
Kemalizm miras hukukunda kadının erkek kadar pay sahibi olması demek...
*
Hüseyin Üzmez kendisini şeriata dayanarak savunmaya çalışıyor; karşı çıkanlar ise ister istemez Kemalizme dayanıyorlar..
Ancak yaptıkları işin tarihsel içeriğini saptamakta bilinçsiz ve yetersizdirler...
Türkiye’de kadın-erkek eşitliğini savunan herkes Kemalizme hizmet ediyor demektir...
Şeriat hukukunun içeriğinden biraz haberli olanlar, Kemalizmin kaçınılmazlığını algılayabilirler...
Türkiye “Ilımlıİslam Devleti Modeli”ni benimseyebilecek insanların yaşadığı bir ülke değil...
Yakın gelecekte dost da düşman da bu Türkiye gerçeğini şu ya da bu biçimde anlayacaktır...


kaynak

 

[winstoncash]

öncelikle Hüseyin Üzmez'in kitaplarını bu olaylardan önce okuduğumu ve hatta beğendiğimi söyleyerek başlayayım. fakat bu son vakasından sonra kitaplığımda bulunan iki kitabını da yakarak imha ettim ve yaptığı şeyin ne islam dini açısından ne de başka bir açıdan kabul edilebilirliğinin olmadığına adım gibi eminim. gelelim şeriat ve evlilik meselesine.
islam dininde büluğ çağına gelen kız evlenebilir, yani regl olduysa evlenebilir şeklinde bir tabir kesinlikle yoktur. islam dininde kadının evlenmesi için ölçü "evlenecek yeterliliğe sahip olması"dır. bu sadece fiziksel yeterlilikten ibaret değildir, aynı zamanda yuva kuracak, aile olgusunu kaldırabilecek psikolojik yeterliliği de kapsar. bu nedenle islam dini çocukların evlenmesini caiz kılıyor demek büyük bir cehalettir.
dört kadınla evlenme meselesine gelince; evlenme çağına gelmiş yetişkin bir kızın korunması amaçlı nikah altına alınmasına cevaz veriyor dinimiz. bunun hikmeti de budur. Hüseyin Üzmez olayını kemalist-şeriatçı çatışmasına çevirme çabaları anlamsızdır. Çünkü medyadan takip ettik ve gördük ki muhafazakar kesime hitap eden medya organları bile bu şahsa tepkilerini sert bir şekilde dile getirmiş, hatta ilk defa yeni şafak ve cumhuriyet gazeteleri benzer manşetler atarak olayı kınamıştır. dindar insanlar hüseyin üzmez'e sahip çıkıyor, onu savunuyor demek koskoca bir yalan ve toplum içinde bölünmeyi amaçlayan bir zihniyetin ürünüdür. Bu ülkeyi bölmeyi kendine şiar edinmiş bir terör örgütüne mensup olma iddiasıyla yargılanan bir yazardan da ancak böyle bir yaklaşım beklenebilirdi. Bu ülkede kemalist-şeriatçı şeklinde bir bölünme yoktur. geçerli bir hukukun olduğu yerde zaten şeriat (islam hukuku) olması şart değildir.

not: ben fetva makamı değilim, yukarıda yazdıklarım da benim ortaya attığım bilgiler ya da iddialar değildir. Sürekli izlediğimiz, islam fıkhı üzerine tahsilini yapmış değerli hocalarımızın verdikleri bilgilerdir.

 

[nsgnc]

İlhan selçuk şeriat hukukunu ne kadar biliyor da ahkam kesiyor.

 

[wanted01_09]

İlhan selçuk Bu yazısıyla "kemalistlerin" ne kadar "dar kafalı" olduğunu ispatlamış durumda.(genelleme yapıyorum çünkü geneli böyledir bunların). pusuda sesce bekleyip "bireysel" müslümanın hatalarını, kusurlarını "islama" mal ederek sözde ideolojilerine taraf arama çabasıdır bu.Oysa bu dinin taraftarları çok iyi bilirki peyganbere inandığı halde zamanla nefsinin isteklerine boyun eğip peygamberi ve ahiret gününü inkar eden insanlar varken bunun gibilerin çıkması Çok doğal.Sapık adamın(değilsede artık kamu vicdanı bunu böyle kabul etmiştir) yaptıklarına kılıf bulmak için islamı değeri kulanmasıyla kemalistlerin bu sapığın yaptıklarını kulanarak islama dil uzatması arasında pratikte pek fark yoktur.ikiside islam özerinde kendilerine pay çıkartmaya çalışıyor.Ama bilesinizki bu dinin taraftarları ne bu sapığın dediklerini islam zanedecek kadar cahil,nede ilhan selçuğun dediklerine inanıp kemalist idolojisinin peşinden gedecek kadar kör.

 

[centigrade]

bende ekstra bir bilgi olarak şu kadarını söylemek istiyorum.

28 şubat sürecinde hüseyin üzmezin rolü büyüktür.

nedenine gelince ; fadime şahin denen arkadaşın aczimendi lideri ile olan evliliğini ve bunun akabinde evlendikleri günün gecesi evin polis tarafından basılmasını bilmeyeniniz pek azdır.

peki bu ev kimin diye sorarsanız dönemin gazetelerini şöyle bir kurcalayın derim.

bu ev hüseyin üzmez üzerine kayıtlı idi. zaten bu ve benzeri gelişmelerden sonra Türkiye de çok alakasız işler çok alakasız kişilerle mal edilip bir memleketin en az 25 sene geriye gitmesine neden olunmuş ve hukuk dışı , kanun dışı işler bir kez daha meydana gelmişti.

şu anda bile bu potansiyelimiz hala var maalesef.yine kriz tüccarları nasıl nereyi karıştırırsak bu ülkeyi kaosa sürükleyebiliriz düşüncesini hayata geçirme çabası içince

ve hala bu memlekette bir kaç şaşkının yaptığı yanlış tüm islama ve islamı yaşamaya çalışan insanlara mal edilmeye çalışılmakta hemde saptırılarak incelenmeyerek irdelenmeyerek.

kara düzenlerinin bozulmasından korkanların sonsuza kadar karanlığa gömülmesi dileğiyle...

 

[bir insan]

centigrade kara düzenlerinin bozulmasından korkanların sonsuza kadar karanlığa gömülmesi dileğiyle demiş... ben de diyorum ki inşallah.
akpspor gidince ne yapacaksınız o zaman görüşürüz.
siz gidin bu propagandalarınızı genç! platformlarda söyleyiniz.
unutmayınki bu ülke vatanseverlerindir. bu ülkede hainlere yer yok. kendi dar idolojinizi topluma mal etmeyiniz. çünkü toplum nezdinde bir geçerliliği yok.

 

[mustapha_84]

bende ekstra bir bilgi olarak şu kadarını söylemek istiyorum.

28 şubat sürecinde hüseyin üzmezin rolü büyüktür.

nedenine gelince ; fadime şahin denen arkadaşın aczimendi lideri ile olan evliliğini ve bunun akabinde evlendikleri günün gecesi evin polis tarafından basılmasını bilmeyeniniz pek azdır.

peki bu ev kimin diye sorarsanız dönemin gazetelerini şöyle bir kurcalayın derim.

bu ev hüseyin üzmez üzerine kayıtlı idi. zaten bu ve benzeri gelişmelerden sonra Türkiye de çok alakasız işler çok alakasız kişilerle mal edilip bir memleketin en az 25 sene geriye gitmesine neden olunmuş ve hukuk dışı , kanun dışı işler bir kez daha meydana gelmişti.

şu anda bile bu potansiyelimiz hala var maalesef.yine kriz tüccarları nasıl nereyi karıştırırsak bu ülkeyi kaosa sürükleyebiliriz düşüncesini hayata geçirme çabası içince

ve hala bu memlekette bir kaç şaşkının yaptığı yanlış tüm islama ve islamı yaşamaya çalışan insanlara mal edilmeye çalışılmakta hemde saptırılarak incelenmeyerek irdelenmeyerek.

kara düzenlerinin bozulmasından korkanların sonsuza kadar karanlığa gömülmesi dileğiyle...

Bende şunu eklemek istiyorum.Aynı Hüseyin Üzmez hapisten çıkar çıkmaz ergenekon lehine açıklamalar yaptı.Sizcede ilginç değilmi.