Kazancı bedih kimdir

Bu konuyu okuyanlar

Murataltug

Müdavim
Katılım
15 Ekim 2017
Mesajlar
5,873
Reaksiyon puanı
3,096
Puanları
113
Yaş
38
KAZANCI BEDİH VE SIRA GECELERİ

Kazancı Bedih, Şanlıurfa’da tek çocuk olarak dünyaya gelmiş ve Gazelhan Sıra Gecesi geleneğinin yapı taşlarından olmuştur. Sıra Geceleri, Şanlıurfa’nın işgalinden beri önem kazanmış, büyük bir meclistir. İstiklal Savaşının Urfasında 5 Eylül 1919 günü Ali Rıza Bey 12 kişilik bir sıra gecesi düzenlenmiştir.

sıra gecesinde ALİ Rıza Bey ve arkadaşları Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Urfa şubesini kurmuşlardır.Sıra saz – söz meclisi dışında vatan meselelerinin görüşüldüğü bir meclis haline gelmiştir. 10 yıl sonra Sıra Geceleri’ne derin bir nefes getiren Kazancı Bedih dünyaya gelip Sıra Geceleri’nin keşfini sağlamıştır.

KAZANCI BEDİH Urfa’daki her çocuk gibi sıra gecelerine gidip türkü söyler sıra gecelerini bir okul gibi benimser ud, cümbüş ve tanbur çalmayı öğrenir. dost sıra gecelerinde sesini duyurur sabahın ağarmasıyla kazancı dükkanını açıp; cümbüşünü çiviye asar mesleğine oturur

Bedih, sesinin taklit edilememesiyle ün kazanmıştır. Karakteri mizacı kendine has üslubundan ve ses tonundan dolayı etrafındakiler onu “pir” olarak çağırırdı. Sesinin enderliği, söz ve duygu yoğunluğu,bir zamandan sonra müzik dünyasına katılmasını sağlayacaktı.

Kazancı Bedih istemese de yozlaşmış müzik dünyasında kendini tanıtacaktı. yozlaşmayı eleştiren Kazancı Savaş Ay’a konuk olduğunda hafızamda binlerce arşivim var. Bunları birileri derlese, kayıt altına alsa hep Hülya Avşar’a İbo Show’a çıkıyoruz, böyle mi olmalıydı ?” demiştir.

Hayatını dost sıra gecelerinde geçiren Bedih, usta 1993’te Tatlıses’in programında “öyle sermestem ki idrak etmezem dünya nedir”i söyleyince sanat camiasında çok beğenilmiştir. Ahmet Kayayı tanımayan Bedih Ahmet Kaya’ya Oğlum bu saç, sakal ne? Biraz kessene” demiştir.

KAZANCI BEDİH 1996 da Eşkıyada seslendirdiği “Nice bu hasreti dildar ile giryan olayım, yanayım aşkınla büryan olayım” dizeleriyle gündeme gelmiştir. Televizyondaki ünüyle esnaf arkadaşlarına dalga konusu olan Bedih ne bileyim ben zırlamanın para edeceğini” diyerek sevdiği işin maddiyata dökülmesinden yakınmıştır.

ortamlarda az görülmesinden yakınan basın mensubuna Kazancı Memlekette rakı kalmaz” diyerek yanıtlamıştır. Gönül işi olan sıra gecelerinin yozlaştırılması; sözlerinin değiştirilmesi; musikiye duygu yoğunluğunun verilmemesinden şikayetçidir gazellerin yoğunluğu gazelin yaşanmasına bağladır bu yüzden kazancı Urfa’da pir olarak anılmıştır

Kazancı Bedih, kahveleri sevmez Arkadaşlarıyla mağaralarda yapılan sıra gecelerinde buluşurmuş. İkramın olduğu gecelerde mağaralara at ve eşeklere yüklenen müzik aletleriyle gidilirmiş.
Sadece musikinin hakim olmadığı sıra gecelerinde, edebiyat, tarih, ince kelimelerle yöresel üslupla sohbete konu olurmuş

Sıra gecesine gelen selamlaşır tokalaşıp yerine oturur. sıra gecesindekiler ise cemaatize rahmet” diyerek selamı alırlarmış. Sırada yaşça büyükler en üstte, küçükler kapıya yakın otururmuş. Sıra gecesinde makamda yanlışlık yapan utancından aylarca sıraya katılamazmış.

Kazancı Bedih hayatının son demlerinde “Hac’dan geldim, her şeyi bıraktım ve cümbüşü bizim oğlan Naci’ye verdim” diyerek ustalığını,oğlu Naci Yoluk’a devretmiştir. 2004 yılında Urfa’daki evinde eşiyle uyurken sobadan sızan gazdan dolayı vefat etmiştir.

Anadolu kültürünün “yanık” sesli üstadı Kazancı Bedih yozlaşmış müzik hayatını ve lüksünü reddedip; hamurunun yoğrulduğu peygamberler şehri Urfa’da münzevi bir hayat sürmüştür. 2000’i aşan kasetleri basılsa da kazan dükkanından kazandıklarıyla hayatını sürdürmüştür.

Devletin desteğinden yakınmamış memnuniyetini söylemiştir. Kazancı Anadolu kültürüne büyük katkı sağlayan derin ve anlamlı eserleri, musikisi, karakteri, yanık sesi özür mahiyetinde de ödüllendirilmeli. Unutulmamalı, yozlaşmamalı; anlaşılmalı, ve dinlenmelidir

Kazancı Bedih

Bedih Yoluk 1929 da Şanlıurfa Siverekli Mahallesinde doğdu. Babası Dalyanlardan Culhacı Halil, annesi Şatıroğullarından Zemzem’dir. Evli olup, 7 çocuk babasıdır. Kazancı lakabıyla tanınır

KAZANCI BEDİH in Asıl mesleği kazancılıktır. Bu nedenle Kazancı Bedih” denilmektedir. Herkes bu lakapla tanır. ilk ustası Hasan Diyar'dır uzun zaman yanında çalışmıştır. kazancılık yapmıştır. 1949 da askere gitmiş, Bingöl ve Elazığ'da askerliğini tamamlamıştır.

KAZANCI BEDİH belediyede girmiş 26 yıl çalıştıktan sonra 1986 da emekli olmuş Hacca gitmiştir. günlük nevalesini çıkarmak için Eski Hal pazarında demlik ve cezve tamiriyle ilgili küçük bir dükkan açmış bu işi yapmaktadır.

KAZANCI BEDİH mevlüt grubuyla mevlütlerde ilahi ve gazel okumaktadır. Şanlıurfa’nın en ünlü gazelhanlarındandır Fuzuli, Nabi, gibi şairlerin gazellerini Şanlıurfa makamında geleneğine uygun olarak, davudi ve etkileyici sesiyle okur.

KAZANCI BEDİH güfteyi farklı makamlarda icra etme meziyetine sahiptir. Ud, tambur ve cümbüş çalmasını iyi bilir. Nezih meclislerin sayılan sevilen takdir edilen kişilerindendir. Gazelin yanında çok güzel meye, hoyrat ve türkü okumaktadır. gazelin sevilmesinde gazel okuma geleneğinin yaygınlaşmasında büyük hizmetleri olmuştur.

KAZANCI BEDİH Eserleri kendine has bir tavırla okur. bir maya kazancı pirin okuyuşuyla bambaşka bir havaya dönüşür. Ses tonu gazele çok elverişlidir. Sesi çok etkileyicidir ve iyi kullanır.

Kazancı Bedih gazelleri çok güzel okuduğundan kendisine “Pir” denilir 1996 da EŞKİYA filminde sıra gecesine yer verildi, KAZANCI dan gazel okuması istenmiş. Urfanın etrafı dumanlı dağlar türküsü ve ardından da dillere düşen güzel bir gazel, okumuştur

Kazancı Bedih ve eşi, 20 Ocak 2004 günü Şanlıurfa'daki evinde uyurken katalitik sobadan sızan gazdan zehirlenerek öldü.Bedih Yoluk ve eşi için Hasanpaşa Camii’nde cenaze töreni düzenlendi.

Sıra gecesi veya Sıra geceleri ya da Urfa'da bilinen adıyla Sıra Gezmek , Türkiye'de Şanlıurfa iliyle özdeşleşen halk kültüründe ses, saz ve söz üzerine sohbet yapılan toplantı ve aktüalite meclisidir. Sıra gecesi tam anlamıyla baştan sona musiki, muhabbet ve edebiyat bütünüdür


İbrahim Tatlıses, Selahattin Alpay gibi birçok ünlü sanatçı da dahil olmak üzere KAZANCI BEDİH den sonra yetişen bir çok ses sanatçısı gazel okurken Kazancı Bedih’i taklit ederek onun tavrında okumaya çalışırlar. Kazancı gazelleri çok güzel okuduğundan kendisine “Pir” denilmektedir.

Nice bu hasreti dildar ile giryan olayım
Yanayım aşkın ile büryan olayım
Görmedim gül yüzünü âhü fiğan etmedeyim
Akıdıp göz yaşımı dert ile nalan olayım
Korkarım heşre keder böylece suzan olayı
Sevdiğim rağmet yeter incitme artık kalbim
Gerilerdesin yusufu asa bendi zindan olayım
Lütfüyüm bülbül gibi gülşende feryat edlerim
Vusleti yâr ile ancak şâdi ğendan olayım

MÜZİK YAŞANTISI küçük yaşlarda başlayan Kazancı Bedih baba ısrarıyla 14 yaşında evlendi gençlik yıllarında babası ona Hafız Burhan, Müzeyyen Senar, Safiye Ayla gibi sanatçıları dinletirdi.Kazancı babasıyla gramofondan ünlü sesleri ve ustaların sohbetlerini dinlerdi.

KAZANCI BEDİH in Müzik merakı gelişti cümbüşe merak sardı. Hafız Ahmet, Hafız Culha, Hafız Dellek Mahmut ve Şükrü Hafız’ı müzik meclislerinde dinledi. meclislerine katıldı.Şanlıurfa’da müzik gruplarına “Takım” denirdi herkes takımı ile giderdi. Bedih’in de Çırçır Mahe, Şıh müslüm Nacar Celal, Mustafa Usta takım arkadaşlarıydı.

KAZANCI BEDİH tenekeci Mahmut, Aziz Çekirge, Gacı İmam Cuan Mahe ile müzik meclislerine katıldı.Seyfettin Sucu, demir İzzet, Mahmut Coşkunses, İbrahim Tatlıses, Kadir gibi birçok ses ile müzik meclislerinde bulunmuştur.

KAZANCI BEDİH plak yapmadı. Kasnak teyibin Şanlıurfa’ya gelişiyle bant meraklılarının aranan kişisi oldu yüzlerce mahalli banta ücret almadan gazel, maya ve türkü okudu.birçok şairin gazelini kendi tavrında çeşitli makamlarda okur. Makamları çok iyi bilir.

KAZANCI BEDİH in gazellerini şöyle sıralayabiliriz.
Gümrahlarını goncayı zibaya değişmem”,
“Sabret gönül eyyamı yare de kalmaz”,
“Aldanma gönül devleti ikbale güvenme”,
“Hüsnün senin ey dilber nadide kamer mi”,
“Nice bir nar’ı aşkınla ciğer yansın kebap olsun.
“Öyle sermestem ki idrak etmezem dünya nedir

KAZANCI BEDİH in gazellerini şöyle sıralayabiliriz.
“Sakın terk-i edepten kuy-umah-bubu hudadır bu”, “Gamı Aşkın-la ahvalim perişan oldu gettikçe” “Nice bir dağdağa ile berbad olalım”,
"Karadan ağa dönüp dest-i dilara okuruz” ve daha bir çok şairin gazellerini okumaktadır.

KAZANCI BEDİH Okur yazar olmadığı için gazelleri dinlemeyle ezberleyen uzun gazelleri öğrenmek zor olduğu için gece mektebine giden Kazancı pek iyi olmasa da okuyabiliyor, meramını anlatabilecek kadar yazabiliyor.Sesi kendine has güzelliktedir, gazelleri ve mayaları onun ses tonundan dinleyen unutamaz.

KAZANCI BEDİH Uzun havaları ve türküleri Bazende sanat müziğini değişik bir yorumla uzun hava gibi okur. Buna örnek “Kara gözlüm efkarlanma gül gayri” adlı rast makamındaki şarkıyı gösterebiliriz. Bu şarkıyı başka makamda uzun hava olarak bir çok meclisde okumuş ve dinleyenlerin beğenisini kazanmıştır.

Kazancı Bedih, radyo ve TV ye katılmıştır. İbo Show “ Selahattin Alpay’la yaptığı program bunlardan birkaçıdır..gazelci yetiştirmiştir. mahalli bantları kendi tavrında söylemeye çalışmıştır. Yetiştirdiği oğlu Naci Yoluk kendisi gibi ud çalıp, gazel okuyarak gazel geleneğini sürdürmektedir. Sesi ve okuma tavrı babasına benzemektedir.

BEDİH YOLUK

Öyle ser-mestim ki idrâk etmezem dünyâ ne dür
Men kimem sâkî olan kimdür mey û sahbâ nedür
Gerçi cânândan dil-i şeydâ içün kâm isterem
Sorsa cânân bilmezem kâm-ı dil-i şeydâ nedür
Vasıldan çün aşık-ı müstâğni eyler bir visal
Aşıka maşukdan her dem bu istiğnâ nedür

Hikmet-i dünyâ vü mâfiha bilen arif degül
Arif oldur bilmeye dünyâ vü mâfiha nedür
Ah u feryâdun Fuzûlî incidübdür âlemi
Ger belâ-yı ışk ile hoşnûd isen gavga nedür

Kazancı Bedihin mütevazi sesi duygu seline dönüşürdü kimi zaman.Eskimiş sevdaları içimizdeki isyanı anlatır türkü özlem hasret göz yaşları ile son bulurdu.Ses ve yorumdaki derinlik duruşu ile asrın temsilcisi olarak sanatı ve sanat terbiyesi ile aşina kardı.

Halk edebiyatının ender sanatçılarından Kazancı Bedih hak etiği ilgiyi görmese de içerlenmezdi
Gazel ve şiirleri ile mutlu mütevazi bir hayat sürerdi Urfa’nın yüksek duvarları sarmaşıklı sokaklarında.Ne acıdır ki Nesli tükenen bir,bir kaybettiğimiz bu çınarların kimse yerini doldurmuyor.

Kazancı Bedih hayatın sırrını çözmüş dünyanın malı ve varından uzak bir insan olmanın en iyi emsallerindendir.gazel okuyuşunda farklı bir haz alırdı yüzündeki tebessüm ile tarihin en saygın çağını yaşayan bir üstattı.

Şan ve şöhretten uzak mütevazi yaşamıyla Kazancı Bedih ömrünün en yorgun yıllarında tanındı yoz içi boş sahneleri irdeleyen üstatlardandı şan ve şöhretti bırakıp kazancılık mesleğini tercih edip insanlığa ilk dersi veren üstatlardandır.

Kazancı Bedih gazel okumadaki üstün kabiliyeti,sesinin yanıklığı ve babacan yüzüyle türküler yaşadıkça var olacaktır

Kazancı bedih benim için asma yapraklarını üzüm kokularını bağları bahçeleri çocukluğumu babamın dilinden dökülen gazelleri çağrıştırıyor kendisine derin bir saygı besliyorum kadrin ve kıymetin az bilindiği ülkemizde hepimiz için büyük bir kayıp olsa gerek Kazancı Bedihe ve eşine Allahtan rahmet diler yeri cenet toprakları bol olsun
Sevgilerimle


Gam-ı aşkınla ahvâlim perîşan oldu gittikçe..."
küçük bir çocuktum. Okul dönüşlerinde Çayevi önünde beni heyecanlandıran şiirleri, gazelleri tanıdım. Kıraathaneye giremediğim için kapıda bekler asırlar öncesinin seslerini içime çekerdim.

tambur sesiyle mis gibi kokan çayın ahengini içimde taşıdım..Urfa"da ikindi ezanı serinletici ve huzur verici bir gölge gibi uzayıp giderdi. Kazancı Bedih, Zeynel Abidin cümbüşün esrarlı tellerine dokunurdu ve içimdeki âlemin sırlı kapıları bir bir açılırdı:

Ziyâ-yı şu"le-i hüsnün füzûn oldukça âlemde
Nice âşüfte diller mest ü hayran oldu gittikçe

Urfa"nın bir türküde, "daracık sokakta yâre kavuştum; yâr aşağı ben yukarı savuştum" diye tasvir edilen daracık sokaklarında hep aynı müzik ve aynı âhenk yaşanırdı. Oturduğum ev Nâbî"nin mahallesine yakındı. Kazancı Bedih o mahallede yaşadı ve hayata gözlerini orada kapadı.

Kazancı ve gazelhanları hiç anlamadan nasıl ve niçin dinlediğimizi hâlâ çözemedim.
Belki de has diliydi bizi cezbeden. Sanki genlerimizde atalarımızdan kalan bir zevk hissi vardı. o sırlı kelimeleri anlamlı kılan oydu. Ruhumuz bu müziği, ve nağmeleri bir yerlerden tanıyordu.

Öyle sermestem ki idrâk etmezem dünya nedir
Men kimem sâkî olan kimdir mey ü sahbâ nedir

Beyitiyle başlayan ve Leylâ ile Mecnûn"dan alınan şiirin, bir gün Türkolojide imtihan sorusu olarak karşıma çıkacağını nereden bilebilirdim. Dedim ya küçük bir çocuktum Tenhâ gecelerde beni eyler müteselli Baykuş sesini bülbül-i şeydâya değişmem Beyiti, kalıpları alaşağı ediyordu. Baykuşu bülbüle tercih eden bir anlayışı yeniden keşfettim.

Eski Urfa"da, Ulucami"nin arkasındaki mahallede yaşardık. Evler büyük eyvanlı ve serin mahzenli idi. avluya "hayat" denirdi. Herkesin hayatı kendine idi hayatlarımız yüksek taş duvarlarla çevrili idi. yüksek duvarları aşıp sokağa taşan iki şey vardı: Sarmaşıklar ve gazeller...

Tenekeci Mahmut, Mükim Tahir Kazancı Bedih"in isimlerini duyardık... Poplar, arabeskler, yoz müzikler rağbet görmezdi. hayatlarımız yüksek taş duvarların arkasında yoksul, gururlu ve derin bir sessizlikte sürer giderdi.

yıllar geçti. Hemşehrim Nâbî üzerinde doktora çyapmak nasip olunca,o eski sesi aramak için Urfa"ya gittim. Dar sokaklar, Filiz Çayevi, Bakırcılar Çarşısı ve Tütün Pazarı yerli yerindeydi.Tenekeci Mahmut"la görüşmek nasip oldu. Kazancı Bedih Tenekeci Mahmut"un talebesi idi.

teneke, kazan lakapları beni aMevlânâ"nın Bakırcılar Çarşısındaki âhenge götürdü... Mevlânâ herkesin gürültülü zannettiği bir mekânda "sonsuz bir âhengi" yakalamamış mıydı!... Belki de Kazancının şöhreti yakaladığı yerde, kazancılık mesleğine dönmeye karar vermesinin bir anlamı vardı. Âhenk buradaydı sonsuz âhengi yakalayan bir daha kopamazdı.

Bedih"in "Gül ruhlarını gonca-i zîbâya değişmem" mısralarından duyduğu zevk de hangi iklime aitti. Ümmî bir Anadolu sanatçısının eski zaman nağmelerini ustalıkla sergilemesi, elbette Kerkük-Urfa hattının zengin kültür ve sanat geleneğiyle alakalıdır.

Urfa"da Nesimî, Fuzûlî, Nâbî gibi,şairlere ait gazeller okunmaktadır. Urfa"da müziğin ve Osmanlı kültürünün kesintisiz yaşamasında, elbette sıra geceleri, bağ yatıları, esvap geceleri ve nice vesileyle bir araya gelmenin ve "cemiyetle" birlikte yaşamanın da rolü büyüktür.

Kazancı Bedih, 1929 yılında Şanlıurfa"nın Hekimdede Mahallesi"nde doğmuştu. Çocukluğumda Hekimdede Türbesi"ni, ziyaret yeri olarak hatırlıyorum. Hz. İbrahim"in doğduğu mağarayı, Hz. Eyüb"ün çile çektiği yeri, Balıklıgöl"ü, Harran"ı ve Urfa"daki şiir ve hoyratla bir araya getirince ne kadar büyülü bir masalda yaşadığımı şimdi daha iyi anlıyorum.

Bakırcılıkla uğraşırken ritm ve âhenk eğitimi alan Bedih, "Halepli Bahçede uzun yaz gecelerini hoyratlarla karşılar. ders aldığı hocası Tenekeci Mahmud"un üslubunu kısa sürede kapar kendine has yorumuyla yeteneğini ortaya koyan Bedih, sıra gecelerinin aranan ismi oluverir.

Memurluk, ticaret ve zor hayat şartlarıyla mücadele sonunda yetmiş yaşında gelen şöhret!...
Nûş etmediğim dehrde peymâne mi kaldı
Devretmediğim meclis-i rindân mı kaldı
Konuk olduğu bir televizyon programıyla ve

"Eşkıya" filmindeki bir gazel okumasıyla bütün Türkiye"nin dikkatini çeken Kazancı Bedih, çıkardığı mahalli kasetin aksine, bu kez profesyonelce kasetlere imza atmıştır. Oğlu Naci Yoluk"u da kendi tarzında yetiştirerek asırlarca yaşamayı başaran bir âhengin devamına vesile olmuştur.

büyüdüm. Başka âlemden gelen nağmeleri dinlerken "mest ü hayran" olup eski zamanın izlerini aramaya karar verdim. Üniversitede "Divan şiirinin bize ait olmadığı", "halktan kopuk yüksek zümre edebiyatı olduğu" görüşleriyle karşılaştım. Aydınlar, halkla aralarına aşılması imkânsız bir duvar örmüşlerdi

Aydınlar Urfa"da hayatları çeviren yüksek taş duvarların arkasında zevkten ve kültürden habersiz yaşıyorlardı. Üniversitedeki yıllarımda, şimdi birçoğu üniversitede Filiz Çayevi"nde çayları yudumlayıp Kazancı Bedih"in gazellerini dinlerdik. Tabiatı Eski Edebiyat notları iyi gelirdi.hocamızın sorularına cevap verirken Kazancı Bedih"ten mısralar eklerdik!...
 

POH

Asistan
Katılım
24 Ağustos 2016
Mesajlar
307
Reaksiyon puanı
78
Puanları
28
Mekanı cennet olsun.. Kazancı Bedih gibi insanları maalesef yitiriyoruz. yeri dolmayacak kişiler
 

Murataltug

Müdavim
Katılım
15 Ekim 2017
Mesajlar
5,873
Reaksiyon puanı
3,096
Puanları
113
Yaş
38
Kazancı Bedih, Şanlıurfa’da tek çocuk olarak dünyaya gelmiş ve Gazelhan Sıra Gecesi geleneğinin yapı taşlarından olmuştur.

 

aynar

Asistan
Katılım
13 Ocak 2021
Mesajlar
129
Reaksiyon puanı
63
Puanları
28
Nice bu hasret-i dildâr ile giryân olayım'ın linkini koymamışsınız!

Onu da ben bırakayım:

 

Murataltug

Müdavim
Katılım
15 Ekim 2017
Mesajlar
5,873
Reaksiyon puanı
3,096
Puanları
113
Yaş
38
Nice bu hasret-i dildâr ile giryân olayım'ın linkini koymamışsınız!

Onu da ben bırakayım:

Evet büyük halk sanatçısıdır neşet usta kazancı yusuf hayaloğlu bir daha gelmez bu arada ahmet selçuk ilkanda büyük bestekardır
 

BJKolik

Dekan
Katılım
31 Aralık 2016
Mesajlar
6,419
Reaksiyon puanı
6,757
Puanları
113
Tatlıses çok sever rahmetliyi. Mekanı cennet olsun.
 

aynar

Asistan
Katılım
13 Ocak 2021
Mesajlar
129
Reaksiyon puanı
63
Puanları
28
Tatlıses çok sever rahmetliyi. Mekanı cennet olsun.

Tatlıses'in 80'lerde meşhur ettiği "her demet zalim felek" ( ya da "her dem ey zalim felek") isimli uzun havanın derleyicisi de Kazancı Bedih'dir diye biliyorum...
 

BJKolik

Dekan
Katılım
31 Aralık 2016
Mesajlar
6,419
Reaksiyon puanı
6,757
Puanları
113
Tatlıses'in 80'lerde meşhur ettiği "her demet zalim felek" ( ya da "her dem ey zalim felek") isimli uzun havanın derleyicisi de Kazancı Bedih'dir diye biliyorum...
Doğru bilgi İbo' nun 1987 senesinde çıkarttığı Allah Allah-Hülya kasetindeki uzun hava bu dediğiniz.
 

Murataltug

Müdavim
Katılım
15 Ekim 2017
Mesajlar
5,873
Reaksiyon puanı
3,096
Puanları
113
Yaş
38
Sıra Geceleri, Şanlıurfa’nın işgalinden beri önem kazanmış, büyük bir meclistir.
Mesaj otomatik birleştirildi:

İstiklal Savaşının Urfasında 5 Eylül 1919 günü Ali Rıza ursavaş 12 kişilik bir sıra gecesi düzenlemiştir.
 
Son düzenleme:
Üst