Kadın-erkek eşitliği bir başka bahara

*SiRiNe*

Dekan
Katılım
22 Kasım 2007
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
BİLMEM, "Sosyal Bütçeyi İzliyoruz Platformu"ndan haberiniz var mı?

Bu platform geçtiğimiz haziran ayında kurulmuş.

Amacı hükümetin sosyal politikalarını ve bu politikalara kamu bütçelerinden ayrılan kaynakları izlemek.

Daha basitleştirirsek, kamu kaynakları doğru yerlere aktarılıyor mu?

Eşit dağıtılıyor mu?

Herkes ulaşabiliyor mu, gibi çoğumuzun kafasını meşgul eden soruların peşine düşmek.

Kimler kurmuş bu platformu?

ERG (Sabancı Üniversitesi Eğitim Reformu Girişimi), Gündem Çocuk Girişimi, KA-DER, TESEV, Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu, Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışma Birimi.

"Sosyal Bütçeyi İzliyoruz Platformu" yaz tatili filan demiyor çalışıyor.

Platform, geçenlerde Resmi Gazete’de yayınlanan "Orta Vadeli Programı" büyüteç altına almış.

Programdaki "kaygı verici" noktaları sıralamış.

Eğitimden başlayalım.

Yeni "Orta Vadeli Program"da okul öncesi eğitimi yaygınlaştırmak ve ortaokul reformu konularında bir hedef yok.

Oysa bir önceki programda hedef belirtilmişti.

Yine bir önceki programda yer alan "Sağlıkta alt yapı ve personel ihtiyacı bölgeler farklılıklar gözetilerek giderilecektir" ifadesi yeni programda yok.

Görünen köy kılavuz istemez.

Besbelli geri kalmış bölgelerimizde sağlık sorunları devam edecek.

Hastalar ya hastanelere yetiştirilemeyecek, ya doktor bulamayacak.

19 MİLYON GENCİ KİM DÜŞÜNÜYOR?

"Sosyal Bütçeyi İzliyoruz Platformu"nun en fazla üzerinde durduğu iki alan kadınlar ve gençler.

Kadın istihdamının yüzde 24.9’luk bir oranla "cumhuriyet tarihinin en düşük seviyesinde" olduğuna ilişkin aylardın kıyamet kopuyor.

Kadın örgütleri ayakta.

Yazılıyor, çiziliyor.

Ama gelin görün ki, yeni AKP Hükümeti’nin yeni "Orta Vadeli Programı"nda, kadınların sosyal ve ekonomik hayata katılımına yönelik politikaların kapsamı daraltılmış.

Platform ısrarla vurguluyor:

"Program kadın-erkek eşitliği sağlamaya yönelik politikalar içeren, hedef koyan bir anlayışa sahip değil."

Hükümetin kadın-erkek eşitsizliğini giderecek önlemler almasını bekleyenler daha çok bekler.

15 ile 29 yaş arasındaki 19 milyon gencimiz için kapsamlı bir "gençlik politikası" yokmuş programda.

Ne fark eder?

Hükümetin 19 milyon genci ilgilendiren "gençlik politikası" yok ama AKP Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen’in var.

Gençler okulda ibadet edecek.

Porno alanlar ise fişlenecek.

Bundan álá politika mı olur?

Okul öncesi eğitim vaatleri Rafa mı kalktı?

SOSYAL Bütçeyi İzliyoruz Platformu’nun da önemli vurguladığı gibi okul öncesi eğitimi yaygınlaştırmak hedefi yok yeni programda.

Oysa Başbakan Erdoğan, bundan tam bir yıl önce, 31 Ağustos’ta açıkladığı hükümet programında, AÇEV’in başını çektiği "7 Yaş Çok Geç" kampanyasına değinmişti.

Okul öncesi eğitime yeni dönemde önem vereceklerini söylemişti.

Aynı şekilde, Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, 5 yaşındaki çocuklar için ana-okulunun zorunlu getirilmesine ilişkin bir yasa tasarısını gündeme getirmişlerdi.

Bakanlık, okul öncesi eğitimi yüzde 100 oranına yükseltmek için önce 15, ardından 30 ilde pilot bir uygulama planlamıştı.

Bugün gelinen noktada durum şöyle:

5 yaşındaki çocuklara zorunlu okul öncesi eğitim yasa tasarısı AKP’nin gündeminde değil.

Pilot uygulama ise bütçe ayrılmadığı gerekçesiyle hayata geçirilmemiş.

Yıllardan beri sürdürülen kampanyalarla okul öncesi eğitimde çok iyi bir yol alınmışken, bu istikrarlı politikalarla sürdürmemek yazık değil mi?

Gila BENMAYOR
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Bence de kadın erkek eşitsizliği giderilmeli, araziye çıkmayan mühendis bayanlara çıkanlar kadar maaş ödenmemeli..

Ya da süt iznine çıkan bayanların izinlerine karşılık erkeklere de çocuğuyla zaman geçirme izni verilmeli..

Bunlar da farklı bakış açıları..
 

*SiRiNe*

Dekan
Katılım
22 Kasım 2007
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Sadece başlığı okuyup yorum yaptığını düşünüyorum.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Hayır, emin olabilirsin Şirine tüm konuyu okudum ve pozitif ayrımcılıktan rahatsız olanların kurduğu cümlelere örnek sadece iki cümle kurdum. Nitekim kadın-erkek eşitliği yok fikrine katılan cümleler bunlar.

Ama sen de keşke sadece genele bakarak değil, özele bakarak yorum da yapsaydın, yani keşke yazdıklarım hakkında kendi fikirini de belirtseydin..
 

wwhirlwind

Profesör
Katılım
21 Aralık 2006
Mesajlar
2,313
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
kadın-erkek eşitliği bir başka bahara kaldıgını en son key odemelerinde bir kez daha gorduk ama asıl onemli olan halkın ne kadarının bundan rahatsız oldugu .. egitim konusuna ise hic girmeye bile gerek yok ...
 

*SiRiNe*

Dekan
Katılım
22 Kasım 2007
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Biraz önce senin yaklaşımın çok dikkatimi çektiği için öyle bir yorumda bulundum çünkü daha önce de bu tarz yaklaşımlarını gördüm bayanların çalışmasına karşı değilim diyorsun fakat o kadar tepkili yazıyorsun ki biraz çelişkili buldum açıkcası...

Bu arada tabiki genele bakıcam özele bakarsam göremediğim çok şey olur...!

Benim düşünceme gelince kadın erkek eşitliği söz konusu bile değil bu şekilde adlandırılması da yanlış bence...! İnsan hakları olmalı sadece bayan erkek ayrımı gözetmeksizin ve herkes kendine göre meslek seçmeli yapabileceği...! Ayrıca işini icra edemeyen birini hiç bir işveren barındırmaz bir yolunu bulup çıkartır. :) O konuda için rahat olsun. ;)

Doğum iznine çok fazla değiniyorsun bunu başka bir konuda da görmüştüm o zaman diyorum ki bayanlar çocuk yapmasın olsun bitsin başkakanda çıkıp 3 çocuk yapın demesin madem çalışan bayanlar doğum iznine ayrıldığında işler aksıyo verimlilik düşüyor dimi...!

Bunları da düşünmek gerekiyor diye düşünüyorum.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Hayır Şirine, düşündüğün kadar kolay değil. Bugün bayan bir mühendis araziye gitmediği (ya da bayan olduğu için gidemediği) olursa, devlet de bundan dolayı onu işten çıkarırsa, işte senin buraya koyduğun bu yazıyı yazan insanlar devlete ateş püskürürler.

Yani bırak işini yapmayan bayanları işten çıkarmayı, yenileri alınmadığı için velvele yapıyorlar ya işte..

Ya da erkek memurlara çocuğuyla zaman geçirme izni verilse bayanlar yine kıyameti koparırlar..

Ya da özel bir şirkette bir bayan illerarası iş görüşmelerine otomobile atlayıp tek başına gitmeyi reddettiği için işten çıkarılırsa ülke birbirine girer bayanlara kötü muamele diye; halbuki bilakis bu erkeklere kötü muameledir.

Daha önce de söylemiştim, bayanlardan bunlar zaten beklenmemeli, dolayısıyla da bayanlar yapamayacakları işlere girmemeli. Ama giriyorlar; o işi yapanlarla aynı maaşı da çatır çatır alıyorlar Bayanlara has izinlere de çıkıyorlar ve saire. Bu da büyük bir adaletsizliktir.

Sen bir kısmı "doğum izni" olarak algılamışsın, tahmin ediyorum benim önceki yazılarımın fazla üstünde durmadan bir önyargıyla böyle ifade ettin; zira ben yukarıdaki yazımda "doğum" izninden bahsetmedim, "süt" izninden bahsettim. (Sen her ne kadar "doğum izninden çok bahsediyorsun" demiş de olsan, sadece ve sadece bir defa bahsettim şimdiye kadar.) Yani çocuğunu emzirmek için bayanların her gün iki saat izin alma hakkı var. Örneğin saat 5'te mesai biterken her gün saat 3'te çıkabiliyor.

Senin buna savunman "o zaman çocuk yapmasın".. oluyorsa, o halde erkeğin savunması da "o zaman çocuk yaptırmıyorum" olacaktır. Zira bayanlar süt iznine çıkarken erkekler hiç bir yere çıkamıyorlar. Tabi ki çocuk ihtiyaçlarını da onların gidermesi bekleniyor. Örneğin çocuğun bezi için kocasından para isteyen kadın "bana ne git kendin al" cevabını alırsa bayanlar yine kıyameti koparırlar. (Zaten böyle bir cevap almaması da gerekir, ama bunun için bayanların da çocukları için çalıştıklarını bahane etmemeleri gerekir.)

Dolayısıyla, eğer çocuk için izne çıkıyorsa, çocukla ilgilenmekten gocunmamalıdır, çocuğun bezini de mamasını da bilmem nesini de kendi parasıyla almalıdır. Ha derseniz ki "erkek niye var o zaman?" ben de derim ki "erkeğe niye çocuk izni yok o zaman?".

Kısacası burada istenilen kadın-erkek eşitliği değil, kadına pozitif ayrımcılıktır, ben de buna karşıyım. Çünkü kadınların her durumda kayırılması isteniyor; bu da yanlıştır.

Doğum izninin bir başka handikapı da 1 yıl ücretsiz izin alınabilmesi. Senin savunmanı da geçersiz kılıyor. Diyorsun ki "bayanlar çocuk yapmasın o zaman", ama ben diyorum ki doğum izni 16 haftadır. Genel olarak 8 hafta doğumdan önce 8 hafta doğumdan sonradır. İsteğe bağlı olarak 8+8 yerine 3+13 şeklinde de kullanılabilir. Bu da doğaldır.

Ancak bu sürenin bitiminden sonra bayanlar 1 yıl daha ücretsiz izne ayrılabilirler. Yani artık çocuk doğdu, doğum bitti, ama yine de çocukla ilgili bir izin alıyor. Sadece çocuğun bakımı için. Maaş almasa da, kadro işgal etmiş oluyor.

Peki bu durumda aynı bayanlar, kocalarından ev işlerinde ve çocuğun bakımında yardım beklemiyorlar mı? Evet, "hayat müşterektir" diyerek yardım bekliyorlar, peki o halde bayanlara verilen bu ücretsiz izin veya benzeri çocuk izinleri erkeklere neden verilmiyor? İşte eşitsizlik.

Çocukla ilgili erkeğe, ömrü hayatı boyunca sadece ve sadece 2 gün izin veriliyor, o da eğer doğum haftasonuna gelirse zaten bu 2 gün de uçmuş oluyor..

Sonuç? Eğer çocuğun bakımını bayan üstleniyorsa, o halde neden erkekten de bakımla ilgili yardım bekliyor, yok eğer yardım beklemeye hakkı varsa o halde neden erkeğe de izin verilmiyor.

Toparlamak gerekirse; kadınlardan çok fazla şey bekleniyor ya da kadınlar kaldıramayacakları yükün altına giriyorlar, bununla birlikte "eşitlik" diye, kendilerine pozitif ayrımcılık uygulanmasını bekliyorlar. Ben bu açıdan kadının ezildiğini ve kadınlara haksızlık yapıldığını ama buna kadınların fırsat verdiğini düşünüyorum. Zira duygusal (ruhsal), fiziksel ve sosyal yapılarına uygun meslekleri yaparlarsa, o zaman hem çalışabiliyor olacaklar, hem de erkeklerden bir beklenti içinde olmaları gerekmeyecek. Hem de toplumsal düzen için epey faydalı olacak.

Buna karşılık derseniz ki kadın ve erkek tamamen eşittir; işte o zaman fikir ayrılığımız var demektir. Nitekim ben kadın ve erkeğin eşit olmadıklarını düşünüyorum, eşit olsalardı erkek de doğum yapardı kadın da evde bekleyen kocasına ekmek de götürürdü. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki kadın sevilmeye, erkek de sevmeye yatkındır, onlar arasındaki bu büyük farkı görmezden gelirseniz kadına da erkeğe de haksızlık etmiş olursunuz. Çünkü bu fark çok önemli başka farkları da beraberinde getirir..
 

*SiRiNe*

Dekan
Katılım
22 Kasım 2007
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Elmacık yaa sana söyliyecek bişey bulamıyorumm yaa nedir bu kadın düşmanlığın...!

Ben etrafımda; erkek memurlara çocuğuyla zaman geçirme izni verilse bayanlar yine kıyameti koparırlar.. bunu yapacak bayan tanımıyorum...!

Yani kusura bakma ama öyle geliyor bana belki yanılıyorum bilemem çok fazla tanımıyorum seni ama bir taraftan esip gürlüyorsun diğer taraftan kadınlara haksızlık yapıldığını düşündüğünü fakat bunlara bayanların neden olduğunu söylüyorsun...! Anlamıyorum seni...!

Hepimiz çok iyi biliyoruz ki kadın sevilmeye, erkek de sevmeye yatkındır

Güzel söylemişsin Elmacık ama bu her zaman geçerli değildir. İnsan hayatında öyle dönemler olabilir ki Kimi zaman erkek kadından daha fazla sevilmeye ihtiyaç duyabilir.


Ayrıca ön yargıyla yaklaştığımı bu yazıda doğum izninden değil süt izninden bahsetdiğini vurgulamışsın ben zaten sadece bu yazı için konuşmadığımı söylemiştin daha öncede başka bir konuda dikkatimi çektiğini :)

Yani ben yine genel yaklaştım sen özel...!
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Selamlar.

Elmacık yaa sana söyliyecek bişey bulamıyorumm yaa nedir bu kadın düşmanlığın...!

Bu ifadeni çok tessürle karşıladım, yazımı okumamış olmalısın, zira ben kadınlara çok yük yükleniyor, onlara haksızlık ediliyor derken sen "kadın düşmanı" olduğumu söylemişsin.

Güzel söylemişsin Elmacık ama bu her zaman geçerli değildir. İnsan hayatında öyle dönemler olabilir ki Kimi zaman erkek kadından daha fazla sevilmeye ihtiyaç duyabilir.

Biz burada "istisnai" dönemlerden bahsetmiyoruz sevgili arkadaşım, genel tablodan bahsediyoruz, genel olarak böyledir, istisnalarla bir yere varamayız.

Ayrıca ön yargıyla yaklaştığımı bu yazıda doğum izninden değil süt izninden bahsetdiğini vurgulamışsın ben zaten sadece bu yazı için konuşmadığımı söylemiştin daha öncede başka bir konuda dikkatimi çektiğini

Sadece bu yazı için konuşmamışsın ama "yine doğum izni" demişsin, oysa bu yazımda doğum izninden bahsetmedim. İkinci olarak "doğum iznine çok fazla değiniyorsun" demişsin, sadece bir defa yazmıştım.. İstiyorsan o konuları tekrar araştırabilirsin arkadaşım.

Bu tessürden dolayı tekrar yazmayacağım, okuyan gözlerini yorduğum için özür dilerim.
 

*SiRiNe*

Dekan
Katılım
22 Kasım 2007
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Elmacık istediğin bölümleri alıp alıp yorumlamışsın kadın düşmanlığı dedim evet doğru ama ben hissetiğimi söyledim çocuğuyla vakit geçirmek için izin alan baba için bayanların kıyameti koparacağını söylersen ben çok güzel şeyler düşünemem. :)

Ayrıca özür dilemeni gerektirecek bir durum yok belki seni yanlış anladığım için kadın düşmanı olduğunu düşünüp seni incittiysem ben özür dilerim.

Yazının tamamını okudum için bir taraftan esip gürleyip diğer taraftan da kadınlara haksızlık edildiğini söylediğini bu yüzden seni anlamadığımı belirttim fakat nedense bir birimizi algılamakta sorun yaşıyoruz.

Emin olabilirsin ki şu noktadan sonra tek söz söylemem sana.
 

idealterror

Asistan
Katılım
11 Haziran 2008
Mesajlar
425
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Selamlar.



Bu ifadeni çok tessürle karşıladım, yazımı okumamış olmalısın, zira ben kadınlara çok yük yükleniyor, onlara haksızlık ediliyor derken sen "kadın düşmanı" olduğumu söylemişsin.



Biz burada "istisnai" dönemlerden bahsetmiyoruz sevgili arkadaşım, genel tablodan bahsediyoruz, genel olarak böyledir, istisnalarla bir yere varamayız.



Sadece bu yazı için konuşmamışsın ama "yine doğum izni" demişsin, oysa bu yazımda doğum izninden bahsetmedim. İkinci olarak "doğum iznine çok fazla değiniyorsun" demişsin, sadece bir defa yazmıştım.. İstiyorsan o konuları tekrar araştırabilirsin arkadaşım.

Bu tessürden dolayı tekrar yazmayacağım, okuyan gözlerini yorduğum için özür dilerim.


elmacik'in, belirttigi sebeplerden oturu kadinlar calismasin demek bir patronun agzindan cikacak sozcuklerdi. bir calisan illa ki daha iyi calisma kosullarina sahip olmak ister. bayanlarin bazi seyleri yapmamasi ve yapamamasi demek isten kayatariyor mu demek? ustune ustluk araziye cikan bir erkek kadar ofiste kalan bir kadin da calismiyor mu? bir is kaybi mi var?
doguran kadina izin verilmemesi topluma bir deger katar mi? vb vb...

kisiel notum: arazie cikan bir kadinla evlenebilirim :)
 
Üst