Japonya ile 22 milyar dolarlık nükleer anlaşma

Bu konuyu okuyanlar

Aretios

Profesör
Katılım
13 Kasım 2009
Mesajlar
3,815
Reaksiyon puanı
3
Puanları
38
bu adamı kılım kadar sevmiyorum ama ulkemızde bu nukleer olayının olması lazım herkeste var sende olmassa olmaz hacı ...
 

BERVA

Doçent
Katılım
24 Nisan 2011
Mesajlar
712
Reaksiyon puanı
8
Puanları
18
Kibarlıktan dem vururken arada dokundurmayıda ihmal etmemişsin. Körü körüne demek ne demek ? Sadece sizin lügatınızda mı var bu ? Hükümetin yaptığı veya yapacağı şeyleri desteklememiz körü körüne mi oluyor ? Bu düşünmek bir size mi mahsus ? Arkadaş bu çok bildimlik nedir ?

Biz Her zaman dinleriz karşımızdakini. Amacınız ne demişsiniz. Nükleer santralin ihalesini almak olabilirmi acaba ? Yada ülkeyi yok etmek ? Arkadaş ne kadar sığ düşünüyorsunuz. Senin yaşadığın kadar bende bizde yaşıyoruz bu ülkede. Diğer ülkeler nükleerini yapacak. Bana enerji satacak, sanayisini geliştirecek, üretimini artıracak vs. Biz hala bağımlı devam edicez. Hep aynı yerde aynı çizgide onlar büyüdükçe biz nokta kalıcaz. Lafımızın varlığımız bir kıymeti kalmayacak. Ya gelecek nesiller ?

Birazda şuna bezner bu iş. Cadde üzerinde bir dükkanın var 2 yan komşunda serseri tipler. Her gün gelip senden para alıyorlar vermezsen dükkanını yağmalıcaz kırıcaz diyorlar. Sende aman dükkanım zarar görmesin aman bozulmasın aman başıma birşey gelmesin diye veriyorsun. Ters çıkacaksın onada izin vermiyorlar. Yatırım yapacaksın onlardan öne geçeceksin diye onada izin vermiyorlar. Standarta bağlamışsındır artık. Yat aşağı kalk yukarı.

Korku ile yaşanmaz.

Herkes kendine göre haklı nedenlerini söylüyor.Ben de kendime göre haklı olduğum nedenleri söyledim.
Saymadım kaç tane yorum yapmışım bu konuya.
Bir emek harcamışım,vaktimi ayırıp düşüncelerimi belirtmişim burada.Nedenler sıralamışım.
Fakat hiç bir nedenimi çürütüp,haksız görüp,yanlış bunlar demeden sesinizi kısın işlerini yapsınlar demişsiniz.
İşte bu körü körüne bir karışı çıkmak oluyor.

Yorumlarımı okumadığınızı düşündüm çünkü yaptığınız yorumdaki iki paragrafta benim söylediklerime cevap hiç bir şey yoktu.
Bir kaza olmasından endişe etmediğimizi sırf karşı çıkmak için konuştuğumuzu belirtmişsiniz. Yorumunuz bu sayfada duruyor tekrar okuyabilirsiniz.

Endişe ediyorum çünkü Dayımı 29 yaşında kanserden kaybettim.Dedemin ölüm nedeni belli değil fakat kansere benzer şekilde belirtileri varmış ki Dedem de öldüğünde 30-35 yaşlarındaymış.Gencecik iki aile ferdini kaybetmiş bir olarak,en yakın tanığı olarak bir nükleer kazanın sonucuna fikirlerimi aktardım.Köyümüzde ve Karadeniz'de kanserden ölen insanları bilmiyorum belki siz sadece haberlerde gördünüz,fakat ben bazılarının cenazelerine katıldım.
Ailemizin ve diğer kanser vakalı hastaların ailelerinin neler yaşadığına bizzat şahit oldum.Bu konu hakkında bahsetmek dahi istemiyorum.Çünkü insanların çoğu yanlış anlıyor.

Çernobil faciasından sonra sanırım bir bakanın çay içtiği,bakın bir şey yok ben içiyorum sizde için dediği o malum videoyu görmüşsünüzdür. O zihniyet yok olmadı maalesef, yok olduğuna dair de inancım yok.
Halkalı'daki,Gaziemir'deki atık olaylarından da bahsetmemiştim daha önce haberiniz olmamış olabilir ama bu cevabınızdan önceki yorumumda mevcut.

Sanayinin gelişmesini sadece nükleer santrale bağlamanız yanlış çünkü Pakistan'ın, Ermenistan'ın da uzun süredir nükleer santralleri var fakat sanayide ne kadar gelişmişler malum.
Enerji konusu ile ilgili bir sürü öneri sundum yorumlarımda mevcut,her yorumumda tekrar etmek istemiyorum.
Yorumlarımı okumamış olduğunuzu düşünmemin bir sebebi de bu.
Siyasete girmeyeceğini düşündüğüm için söylüyorum.Siyasi bir kötüleme amacım yok genel bir bilgi çünkü moderatorler yanlış anlamayınız.
2000'li yılların başında ne kadar alanda tarım yapıyorsak bugün aynı alanda tarım yapıyoruz maalesef.Nükleer santralimiz yok diye mi daha fazla alanda tarım yapamıyoruz acaba ?Şahsen ben bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum.
(Tarım alanı açıklaması adını hatırlayamadığım bir bakana ait.Mutlaka internette bir kopyası vardır haberin.)

Nükleer santralimiz olunca ne düşmanlarımızın(artık kimse onlar) korkacağına inanmıyorum.
Eğer dünyanın süper güçlerine kafa tutmaksa amaç o konu hakkında da görüşlerimi söyledim diğer yorumlarımda mevcut.
 

Elbruz46

Rektör
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,931
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
113
Şu malum örnekleri son kez dile getireceğim, varsınlar nükleer ile tüpü mi kıyaslıyorsun, nükleer ile araba kazalarını mı kıyaslıyorsun desinler! Lafın içeriğine değil kabuğuna bakıp oraya takılıp kalıyorlar.

3 katlı bir evde yaşıyoruz.

Alt ve üst katdaki komşularımız evlerinde "tüp" kullanıyorlar.

Biz ise ya tüp patlarsa korkusuyla, tüp kullanmak yerine "soba" kullanıyoruz. Hem daha çok masraf ediyoruz, hem istediğimiz verimi de alamıyoruz. Hem havayı daha çok kirletiyoruz, ama nostaljik olduğu, ayrı bir havası olduğu yalanı ile de kendimizi teskin ediyoruz!

Biz arabalardan da korkuyoruz, araba = trafik kazası psikolojisi ile arabalardan uzak duruyoruz, araba almıyoruz, ama yine alt ve üst komşumuz da araba sahibi. Biz gideceğimiz yere yolun sağından sağından kenardan kenardan, yaya olarak gidip geliyoruz, zamanımızı kaybediyoruz ama yürümenin daha sağlıklı olduğunu düşünerek kendimizi rahatlatıyoruz!

Evimizde internet var, ama kablosuz internetin zararlı olduğunu düşündüğümüzden, kablosuz internet = radyasyon anlayışıyla interneti evde kablolu kullanıyoruz. Alt ve üst komşumuz ise kablosuz internet kullanıyor!

Bir gün alt kattaki komşunun tüpü patladı... Zararı bize olmayacak mı?
Bir gün eve giderken üst komşumuz "kazayla" arabasıyla biz evden çıkarken bize çarptı, olamaz mı?
Alt ve Üst komşuların kablosuz sinyalleri bizim evde çekmiyor mu? Bizim evde kablosuz modem kullanmamız bizi kanserden koruyacak mı? komşularımız o modemleri kullanmaya devam ederken?

Nükleer enerji böyle.
Hayattaki getirileri çok...

Potansiyel zararları büyük!

Ancak potansiyel zararlarından kurtulmanın yolu bende olmasın demek değil!

Komşu ülkelerde en eski teknolojilerle yapılmış nükleer santraller varken, bizim ülkede olmayınca kendimizi güvende hissetmemiz saçma!


Eğer tüm dünyada nükleer santraller kapatılacaksa, en önde ben desteklerim.
Ama tüm dünyada varlığını devam ettirirken, bugün sayıları 400 olan santraller gelecekte 900'e ulaşacak iken benim santralimin olmayışı beni güvende kılmıyor, sadece kendi kendimi yalandan güvende hissetmeme sebep oluyor o kadar!

Kendimizi kandırmaya gerek yok...

Türkiye'de nükleer santralin olmaması Türkiye'nin güvende olduğu anlamına gelmez.
 

BERVA

Doçent
Katılım
24 Nisan 2011
Mesajlar
712
Reaksiyon puanı
8
Puanları
18
Hocam sizinle zıt gidiyormuşuz gibi görünüyor.Yanlış anlamayın art niyetim yok.

Komşumuzda patlayan tüp bize maddi hasar verir,en kötü ihtimalle dudağımız patlar,tırnağımız çizilir.
Ama komşumuzda patlayan o tüp aileden canlar alır.

Biz soba yakalım demedik,demiyoruz.
Rüzgardan yeteri kadar yararlanmamız mümkün,keza güneşten,denizden,çöpten,gübreden de.
Radyasyonun belli bir etki alanı var.Alt komşunun kablosuz modeminin bize etki etmesi olası bile değil.

Gelecekte 900 nükleer santral olacak demeniz. Şuan dünyada 108 milyardan fazla insan yaşıyor demenizle eşit.
Dünya'da sandığınız gibi 900'e yakın nükleer santral olmayacak.

Ermenistan'da hizmette olan 1 adet santral 2016'da kapanacak.Yeni inşaat yok.
Ukrayna'da hizmette olan 11 santralin 7 si 2020'den önce kalan 4'ü 2030'dan önce kapanacak.Yeni inşaat yok.
Bulgaristan'da hizmette olan 2 santral 2018 ve 2024 yıllarında kapanacak.Yeni inşaat yok.
Belene 4 kez durduruldu.Devam edilme ihtimali var fakat düşük bir ihtimal.

Tek tek yazmak zor olacağı için.
Genel olarak 450 santral'in yarısından çoğu 2030 civarında kapanacak.
Geri kalanların neredeyse tamamı 2045'te kapanmış olacak.

İnşaat halinde sadece 50'ye yakın santral var.
Sizin ön gördüğünüz 400 projenin onaylanmadan konuşulması yersiz.
Projelerin hepsi hayata geçse bile bugün ne kadar santral varsa gelecekte de o kadar santral olacak.
Amerika resmi olarak kendi içinde santral yapmıyor.Japonya'da, Almanya, İngiltere,Belçika,Fransa,Hollanda da yapmıyor.
Çin'in 4 yada 5 , Güney Kore 4 ,Rusya 8 yeni santral yapıyor.

Japonların yapacağı santral hakkında edindiğim bilgilere göre tamamen yeni bir teknoloji kullanılacak.
Ve bu ilk bizde uygulanacak.Demek istediğim Japonya'nın kobayı oluyoruz maalesef.

Daha en başında söyledim bu kararı tek başına hükümetlerin alması doğru değil.
Demokratik bir ülkede yaşıyoruz.Her vatandaş kendi geleceği hakkında karar verebilmeli.
Referanduma gitmek çok zor değil.Tüm ülke oyunu kullanır,çıkan sonuca katlanılır.
 

Elbruz46

Rektör
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,931
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
113
Referandum iyi güzel de şöyle bir realite de var ortada, korkutmak her zaman güven vermekten daha kolaydır.

Yani ortada eşit bir propaganda ortamı yok...


Olaya farklı bir bakış açısı getirelim.

Temel korkumuz nükleer kaza!

Japonya'ya ikinci dünya harbinde atılan atom bombalarının etkisini hepimiz az çok biliyoruz.

Bugün Türkiye'de "bilinen" İncirlikte 70-90 tane nükleer bomba olduğu söyleniyor.

B61 adı verilen bu nükleer bombalar ebat olarak daha küçük olmasına rağmen etki olarak Japonya'ya atılanların neredeyse 20 katı olduğu ifade ediliyor.

Yani Japonya'ya atılan bombalardan 90 tanesi yan yana duruyor bu ülkede.

ABD Başkanı Obama bu bombaların "modernizasyonu" için 2014 bütçesinden 537 Milyon dolar ayırdı...

ABD'liler bu bombalar için "soğuk savaş döküntüsü" tabirini kullanıyor!

Şimdi soruyorum, bu soğuk savaş döküntüsü olan bombalardan birinin patlaması ne anlama gelir düşünebiliyor musun? Ve patladığında yanında 89 tane daha bulunacak, onları da tetikleyecek...

Japonya'ya atılan bombalardan 20 kat daha kuvvetli 90 tanesi aynı anda Adana'da patlıyor!
Bunu hayal edebiliyor musun?

Bu işin uzmanları bizim için hayal etmişler!

(Physicians for Social Responsibility-PSR) ) adlı kuruluş, Amerikan Savunma Bakanlığı’nın kullandığı yöntemi kullanarak, nükleer bir saldırı halinde olası etkileri ve kayıplar üzerine bir analiz yapmış. Bu çalışmaya göre; yaklaşık 3 milyon ‘ani ölüm’ gerçekleşecekmiş.
Yapılan çalışmaya birlikte göz atalım: “İlk 48 saat içinde en az 3 milyon insan can verecek… Örneğin, Isfahan şehrinin tümü, ölümcül bir doz olan saatte 1000 remlik radyasyon oluşturacak bir radyoaktif serpinti ile kaplanacak. 600 binin üzerinde yaralı bekleniyor. Ayrıca ilk 48 saat içinde rüzgârların etkisiyle İran’ın büyük bir kısmı, Afganistan hatta Pakistan ve Hindistan radyoaktif serpinti ile kaplanabilir. Ufak bir ihtimalle yağmurlar radyoaktif serpintinin yayılmasını yavaşlatabilir. Bu senaryoya göre; İran, Afganistan, Pakistan ve Hindistan’dan 35 milyonun üzerinde insan dört gün boyunca saatte 1 remlik belki daha yüksek miktarda radyasyona maruz kalacak.”

Bu senaryo İncirlik'te bulunan 1 adet B61 bombasının İran'a atılması durumunda oluşacak tablo hakkında.

İncirlikte bu bombalardan 90 tane var...

Ya durdukları yerde bir tanesi "kazayla" patlarsa?

Patlamaz mı?

O halde Nükleer Santral de patlamaz...

Herhangi bir Nükleer Santral kazasından çok daha büyük bir felakete yol açacak Adana'daki olası bir Nükleer Patlama...

Zaten biz bu yükü kucaklamışız!

Bizim tartışmamız şuna benziyor, uçağa binmişiz binlerce metre yüksekteyiz! Uçağa binmeli miyiz, binmemeli miyiz, uçak düşerse ne olur...

Artık uçağa binmişsin, bu tartışmayı uçağa binmeden önce yapacaktın...
 

BERVA

Doçent
Katılım
24 Nisan 2011
Mesajlar
712
Reaksiyon puanı
8
Puanları
18
Uçağa binmeden önce bu tartışmayı yaptık ama sesimizi duyuramadık,gücümüz yetmedi maalesef.
Konunun daha fazla uzamasına gerek olduğunu düşünmüyorum.
Sonuçta kararlar verildi,imzalar atıldı.
Yakın zamanda da inşaat başlayacak.
Hayırlısı olsun demek gerekir artık.

Referandum önerme amacım hala halkıma olan güvenimden.
Daha önce birçok kez referandum yapıldı.
Hemen hemen aynı şartlardı,fakat halkın kararına saygı duyuldu devam edildi.

Tüm seçimler bir bakıma korkuya dayanıyor aslında.
Rahat yaşam,gelecek,işsizlik,terör korkusu-endişesi seçimlerde etken oluyor.

Adil ve seviyeli bir "tartışma" olduğuna inanıyorum.
Yorumlarınız için teşekkür ederim,sayın Elbruz46
Böyle bir ortam sağlandığı için de SDN yönetimine ve tüm SDN üyelerine. :)
 

kafkasmurat

Öğrenci
Katılım
3 Ağustos 2013
Mesajlar
47
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Risk faktörü çok yüksek. O kadar da kazançlı bir sistem. Ucuz enerji mümkün ancak söylenmesi gereken: tehlikeli olduğudur. Çok çalışıp az maaş alabilir ya da birinin fedaisi olup yüksek gelir elde edebilirsiniz. Hükümet daha önce Rus ruleti oynamıştı. Şimdi de kamikazelik yapacak. Etkili ancak maliyetli olacak.
 
Üst