İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kim Olur?

[seedofchucky]

İzmir salt ideolijisinden vazgeçse iyi olacak. En son hava kuvvetlerinin olduğu bölgeye gittim. Bir büyük şehire göre resmen köy.

kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş

 

[desperado64]

kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş

Ben gördüğümü yazdım geç o işi.

 

[engerex]

Tayyip Erdoğan ve AK Parti'den nefret edip Binali Yıldırım'a istemeyerek oy vermeyen bir seçmen kesimi var. Yine Tayyip Erdoğan ve AK Parti'yi sevmeyip hizmet edeceğini düşündüğü için Binali Yıldırım'a oy verecek seçmen kesimi var. Bakalım hangileri galip çıkacak.

 

[fraud3]

forumda akpli arkadaşlar çok olabilir ama kusura bakmasınlar chp yine kazanıcak. izmirliler olarak halimizden memnunuz.

 

[WarriorEagle]

İzmir Köy Diyenlere Neye Bakıp Köy Yakıştırması Yapıyor Anlamıyorum.Biz İzmirliler Olarak Halimizden Memnunuz.Ama Boşa Laf Tüketmeye Gerek Yok Kısacası Anlayamazsınız...
''izmir izmirlinin hem cenneti hem cehennemidir''

 

[bjkstormbjk]

Borcu olmayan tek belediye. Kimsenin hizmet ettigi yok. Anladigim kadariyla hizmet beklentiside yok.

 

[yamamoto1903]

Chp İzmir'in senelerdir kalesiydi, bence kale olmaya devam edecek

 

[teokan]

Dogru akp icin hayal izmir. ama izmir icin de gelisme hayal

 

[M.Uzun]

forumda akpli arkadaşlar çok olabilir ama kusura bakmasınlar chp yine kazanıcak. izmirliler olarak halimizden memnunuz.

metro bitmedi neyinden memnunsun ey arkadaş? ben bozyakadan güzelyalıya balçovaya aktarma yapa yapa gidiyorum hani metro geçen seçimlerin sonunda bitmiş olacaktı? hizmet almadıktan sonra şehirde yaşamanın ne anlamı kalıyor allasen

 

[fraud3]

metro bitmedi neyinden memnunsun ey arkadaş? ben bozyakadan güzelyalıya balçovaya aktarma yapa yapa gidiyorum hani metro geçen seçimlerin sonunda bitmiş olacaktı? hizmet almadıktan sonra şehirde yaşamanın ne anlamı kalıyor allasen

Metronun bitmemesinden dolayı bende çok rahatsızım.Hatta Hataydaki dükkanımız iş yapamadı uzunca bir süre metro yüzünden.Ama bunu belediyeye bağlamak o kadarda doğru değil.Türkiyede diplomasinin ne kadar yavaş işlediğini biliyoruz metroya açılan davalarıda.Ayrıca kimse izmir metrosunun artılarından bahsetmiyor. İstanbulda yapılan metro için km başına 140 milyon tl harcanırken izmirde 40 milyon tl harcandı örneğin. Gözle görülmeyen bir çok altyapı çalışması var. Örneğin biyolojik arıtma tesisleri ve çamur çürütme tesisleri gibi. Şuanda izmir belediyesi en az borcu olan belediyelerden birisi. hatta kredi notu Türkiye Cumhuriyeti'nin kredi notundan daha yüksek..

 

[fraud3]

ayrıca bu iş yerel seçimleride aşıp genel seçim havasına girdi reklamlarda da görebileceğiniz şekilde. Her reklamda o tek adamın ismi, şarkısı.. artık foyalarıda ortaya çıkmaya başladı umarım halkımızda farkına varıcak.

 

[M.Uzun]

Metronun bitmemesinden dolayı bende çok rahatsızım.Hatta Hataydaki dükkanımız iş yapamadı uzunca bir süre metro yüzünden.Ama bunu belediyeye bağlamak o kadarda doğru değil.Türkiyede diplomasinin ne kadar yavaş işlediğini biliyoruz metroya açılan davalarıda.Ayrıca kimse izmir metrosunun artılarından bahsetmiyor. İstanbulda yapılan metro için km başına 140 milyon tl harcanırken izmirde 40 milyon tl harcandı örneğin. Gözle görülmeyen bir çok altyapı çalışması var. Örneğin biyolojik arıtma tesisleri ve çamur çürütme tesisleri gibi. Şuanda izmir belediyesi en az borcu olan belediyelerden birisi. hatta kredi notu Türkiye Cumhuriyeti'nin kredi notundan daha yüksek..

borca takılmış durumda şu aralar da hizmet yok ki kardeşim, 140 milyon tl yok 40 milyon tl ben ekonomi okuyan birisi değilim beni o kısmı ilgilendirmez ben vergimi ödüyor muyum evet? ee beni ilgilendirmez borç harç kusura bakma

 

[fraud3]

borca takılmış durumda şu aralar da hizmet yok ki kardeşim, 140 milyon tl yok 40 milyon tl ben ekonomi okuyan birisi değilim beni o kısmı ilgilendirmez ben vergimi ödüyor muyum evet? ee beni ilgilendirmez borç harç kusura bakma

Sende haklısın ama malesef ülkemizin çok büyük bir kısmı belediye seçimlerinde belediye başkanına oy vermiyor. Bütün partilerin bunu genel seçim havasına dönüştürdüğü bir gerçek.Zaten televizyonda sürekli o tek kişinin reklamlarının ve şarkılarının çıkmasından da bunu anlayabilirsiniz. Doğru olan bu değil ama İzmirlilerde buna dahil oluyor bir süredir.Çünkü bazen alacağınız hizmettende önemli şeyler var. Örneğin ben asla oyumu hırsızlara, yalancılara veya din tüccarlarına verip vicdanen kendimi rahat hissedemem.

 

[sonmodel06]

MEMDUH BAYRAKTAROĞLU


Bugünden başlayarak önümüzdeki Cumartesi gününe kadar İzmir’den söz edeceğim.
Çünkü…
Elimde malzeme çok…
Çünkü…
İzmir’de iki gün (24 ve 25 Mart) geçirdim…
Ulaştırma Eski Bakanı ve İzmir Büyük Şehir Ak Parti Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ile görüştüm.
Ama…
Yıldırım’la konuşmadan önce ve konuştuktan sonra, birçok İzmirli yurttaşla kısa da olsa sohbet etme imkânı buldum.
Ve…
Hemen her girdiğim ortamda…
Hemen her konuştuğum İzmirli, 1994 seçim dönemini hatırlattı bana…
Neden mi?..
Kısaca anlatayım zira 30 Mart seçimleri için çok önemli…

* * *

1989 yerel seçimlerinde ANAP (% 24) ve DYP (%23) birbirleriyle kapışınca SHP adayıYüksel Çakmur aradan çıkıp İzmir Büyükşehir Belediye başkanlığı koltuğuna oturmuştu…
1994 seçimlerinde ise SHP’nin 1989’da % 33 olan oyunu % 17’ye indirerek kaybetmiştiYüksel Bey…
1994 seçimlerine gidilirken de İzmir’de dolaşmıştım üç gün kadar…
İzmirliler Çakmur’a olan öfkeleri nedeniyle neredeyse SHP’nin adını duymak istemiyorlardı o günlerde...
Çünkü…
1989’da Özal’a öfkelenip koltuktan indirdikleri Başkan Burhan Özfatura’yı mumla arar olmuşlardı…
Çünkü 1989 sonrası İzmir tam bir felâketti…
Zira İzmir’e 5 yıl çivi bile çakılmamıştı…
Yani…
İzmir “yönetilme” yerine “idare” edilmişti…
Laf, laf, laf…
Zaten Çakmur Türk siyaset hayatının konuşmayı en çok seven siyasetçilerin en başında gelenlerinden biriydi…
Oysa…
Burhan Özfatura (Özfatura keşke bugün de yine o günkü Özfatura olsa… Keşke siyaset yapmak yerine İzmir’i bıraktığı yerden şaha kaldıracak bir siyasi kimliğe yardımcı olsa)hizmetti, işti, projeydi…Çakmur’a 1994’te kaybettiren şey ise:
İş yapamamaktı…
Bir şeyler üretememekti…
Sorunları çözmek yerine sorun üretmekti…
Projesizlikti…
Beceriksizlikti…Yüksel Bey, hem de 1989’da koltuğundan indirdiği Burhan Özfatura’ya karşı işte o nedenle kaybetmişti…

* * *
Ve ey güzel insanlar!..
Geleyim bu güne…
Yani…
Tam yirmi yıl sonrasına…
Yani bir dönence dönemine…
Yani bir “dönüşüm” sürecine…
Hemen her guruptan İzmirli ile yaptığım kısa sohbetler ve Binali Yıldırım ile olan görüşmeden sonra gördüm ki; İzmir aynen 1994 seçimleri öncesinin İzmir’i…
Sohbet etme imkânı bulduğum İzmirlilerin çoğu; siyasi fanatik olarak oy kullanmak istemiyorlar…
“Biz İzmirliler önce İzmir’i düşünürüz, oyumuzu da siyasi partiye değil adama veririz” dedi “Mali Müşavir” olduğunu belirten bir genç adam…
“ Köken olarak da İzmirli misiniz?” diye sordum…
Babası Elâzığ’dan gelmiş 12 Mart 1971’den önce…
Kendisi ise 1970’te İzmir’de doğmuş…
“İzmirli olmak için İzmir’de doğmak şart değil; İzmirliyim diyebilecek vasıflarınız varsa İzmirlisiniz demektir”…
Bu cümlesi çok hoşuma gitti…
“Ne mutlu Türk’üm diyene” gibi bir şey…
“Evet öyle, onun gibi bir şey” dedi…
Devam edecekti ki “Bi dakka, bi dakka” diyerek sözünü kestim…
“Neymiş o İzmirli olmanın vasıfları?..”
Güzel bir gülücük kondurdu dudaklarına…
Çevreye bakındı…
“Söyleyeceklerimi onaylayacak mısınız?” demek ister gibiydi…
“İzmirlilik vasıfları… İzmirli gibi yaşayabilmektir… Atatürkçülüktür, cumhuriyetçiliktir… Milliyetçiliktir… Laikliktir… Yaa ne bileyim işte muasır medeniyetleri yakalamak için arzulu ve istekli olmaktır…”
“Ya demokratlık?.. Demokrat olmak gerekmiyor mu İzmirli olmak için?..”
“Gerekmez olur mu?.. Onu saymıyorum bile çünkü o bütün bu saydıklarımın olmazsa olmazı…”
“Peki anladım… Peki İzmirli 30 Mart’ta seçim sandığının başında neye göre vermiş olacak kararını?..”
“Ben şahsen ‘İzmir’i en doğru, en verimli ve en yaşanılır, en az sorunu olan bir kent olarak KİM yönetir?’ sorusuna cevap arıyorum…”
“Henüz bulamamış gibisiniz…”
“Buldum ama cevabım bana kalsın şimdilik…”
“İzmirliler de sizin cevabını aradığınız soruyu soracaklar mı?”
“Hiç şüpheniz olmasın… Büyük çoğunluğu o soruyu sorup kesin cevap vermeden sandığa gitmez…”

* * *
Dediğim gibi…
Konuştuğum İzmirlilerin çoğunu 1994 seçimleri öncesindeki İzmirli seçmenlerin durumunda gördüm…
O gün Çakmur’a öfkeliydi 1989 seçimlerinde kendisine oy verenler bile…
Bugün de Kocaoğlu’na öfkeliler…
“Ahmet Priştina ölmeseydi kim tanırdı onu?” dedi bir yurttaş…
Hemen herkes bu tespiti onayladı…
Konuştuğum İzmirliler arasında babadan CHP’li olanlar da vardı…
Ak Parti’nin (İlle de Sayın Başbakan’ın) kimi söylemlerine kızmış, kırılmış; CHP’li olmamış ama tepkiyle CHP’li adaylara oy vermiş olanlar da…
Hemen hepsi önce derin bir “aaaahhhh!” çekiyorlar…
Sonra Aziz Kocaoğlu’dan şikâyet etmeye başlıyorlar…
Sonra mı?..
Sonrası şu:
“Var ya… Şu 17 Aralık olmasaydı… Binali Yıldırım % 60’tan fazla oy alırdı…”
“Peki şimdi alamaz mı?”
“Alamaz” diyen de var “Alır, alır, alacaktır” diyenler de…
Ya da şöyle diyeyim:
Ak Parti ve Erdoğan’a yönelik kanılar, şüpheler ve hatta “kötü inançlar” bile Binali Yıldırım’ın adı anıldığında unutulmuş görünüyor…
* * *
Evet…
Konuşmasına “aaaahhh!” deyip “17 Aralık” diye başlayanlar az değil…
Ama…
Birkaç saniye sonra “Binali Yıldırım” denildiğinde “Adam için kötü söz söyleyebilmek için dedikoducu olmak lâzım” dedi bir taksici…
Ve bu arada bir başka taksici şunları söyledi:
“Yurt dışından otobüsler getirdi. Limandan 10 Avro’ya turist alıyor. Arena’ya falan götürüp bırakıyorlar turistleri… İnsanlar serseri mayın gibi dolanıp duruyorlar… Mihmandarlık eden bile yok… Hâlbuki benim arabama binen turiste ben her yeri gezdiriyorum… Üç dil biliyorum… Yedi göbekten İzmirliyim… İnsanlar memnun olup ayrılıyorlar…”“Yani?” diye sorduğumda şu cevabı alıyorum:
“Yanisi şu ağabey: Başkan’ın İzmir’i düşündüğü falan yok… ‘Ne yaparız da malı götürürüz?’ diye düşünüyor bunlar… O otobüslere verilen paralara yazık değil mi?..”
Bir başka taksici gülüyor…
“Ağabey tamam ama bu CHP’lilerin ağzı çok güzel lâf yapıyor… İzmirliler güzel olan her şeyi severler... Lâfın bile güzeline kanar bunlar…”“Sen İzmirli değil misin?” diye soruyorum…
Cevap vermiyor…
Gülerek uzaklaşıyor…
Erzincanlı imiş…
Bir başkası gülüyor:
“O arkadaş Binali Yıldırımcı” diyor…
“Ya siz?. Siz Kocaoğlucu musunuz?..”
Hemen hepsi gülüşüyor…
İçlerinden biri:
“Ağabey biz var ya biz… Biz Tayyip’in (Af edersiniz, bu ifadeyi sevmem ama genç adam aynen böyle söylüyor) zorla CHP’li yaptıklarındanız…”
Bir başkası hemen ve aceleyle giriyor araya:
“Bu seçimde o zoraki CHP’lik çok zor ağabey… Bu sefer Kocaoğlu nah alır bizden oy..”
Yaptığı el hareketini tarif etmeme bile gerek yok çünkü çok kabaydı ama sanırım siz nasıl bir el hareketi çektiğini gözünüzün önüne getirmişsinizdir…
* * *
Bir süre sonra…
Binali Yıldırım’la görüştüğümde şunları işitiyorum kendisinden:
​“İzmir’in ağırlaşan sorunları boş söylemlerle çözülmüyor”…
Erzincan kökenli İzmirlinin alay ederek söyledikleri geliyor aklıma…
“Ağabey tamam ama bu CHP’lilerin ağzı çok güzel lâf yapıyor… İzmirliler güzel olan her şeyi severler... Lâfın bile güzeline kanar bunlar…”
İşte bütün mesele burada…
30 Mart günü sandık başına gidenler “güzel lâfa” mı oy verecekler?..
Yoksa Yıldırım’ın projelerine mi?..
Lâf üretmek yerine iş üretmemin önemli olduğu konusunda Binali Yıldırım şunları söylüyor:
“Siyaset halka hizmet etmek için yapılır ama rakibimiz sadece lâf üretiyor. İzmir’in giderek daha da ağırlaşan sorunlarını tartışmak gittikçe kısır siyasi tartışmalarla vakit geçiriyorlar.”
“Sizce İzmir’in en başlıca sorunları nelerdir?” sorusuna ise Yıldırım’ın cevabı şöyle:
“Hangisinden başlasam?.. Öyle çok sorunu var ki İzmir’in… Meselâ çöp sorunu… Meselâ altyapı sorunu… İzmir’de Yağmur yağınca halen seller oluşuyor, evler, işyerleri su altında kalıyor… Bu görüntüler İzmir’e yakışmıyor… Yine meselâ trafik sorunu… Yani çok lâf üretince bütün bu sorunlar çözülmüş olmuyor...İzmir ve haliyle İzmirli bir türlü fakirleşmekten kurtulamıyor.. .fakirlikten kurtulmanın yolu ise İzmir’i ve haliyle İzmirliyi zenginleştirmekten geçiyor…”
“Kocaoğlu yeni bir İzmir sözü veriyor?..”
“Bugüne gelinceye kadar hangi sözünü tuttu ki yeni verdiği sözleri tutacak… Halı altları eski verdiği sözlerle dolu…”
“CHP üst yönetimi Kocaoğlu’nun başarılarıyla İzmir’in tarihine geçtiğini savunuyorlar ama?..”
“ Kocaoğlu elbette tarihe geçecek ama bitmeyen projelerin başkanı olarak geçecek”…
Bugünlük bu kadar…

Yarın ve sonraki gün devam edeceğim…

İzmir…

Yeşilliklerinde…
Sokaklarında…
Arsalarında futbol kokan İzmir…
Küçücük Akhisar kasabasının Türkiye spor Toto Süper Ligi’ne bir futbol takımı gönderdiği…
Ama…
Devasa büyüklüğü ve üç milyonu aşkın nüfusuna rağmen aynı ligde bir tek takımı bile bulunmayan İzmir…
Bunu sordum Binali Yıldırım’a…
“Hangisinin çıkacağını bugünden bilemem ama içlerinden biri en geç üç yıl içinde mutlaka Süper Lig’e çıkacak; bundan bütün İzmirliler emin olabilirler” cevabını aldım…

Ondan aldığım cevabı İzmirlilerle paylaştım…
Dudak büken de oldu…
“Kesin çıkarır” diyen de…
Ama…
Dudak bükenin bile gözleri parladı…
Neden mi?..
Umuttan…
Ümit etmekten…
Bir İzmir takımının en geç üç yıl içinde Süper Lig’de oynayacağı hayalini artık daha rahat kurabilecek olmaktan…
“Üç yıl içinde herhangi birisinin Süper ligde olacağını hayal etmek bile İzmirli için güzel bir proje” dediğimde aldığım cevap şu oldu:
“Bakanlıkta geçen 11 yılım hep proje üretmek ve onları gerçekleştirmekle geçti… Benim uzmanlık alanım proje üretmek ve onları uygulamak…”
“Peki”dedim projelerin efendisine: “Duyuyorum ki başkan seçilirseniz belediyede bordrolu çalışan işçileri sahiden de işten atacak mısınız?..”
Dudakları gerildi...
Belli ki en çok canını sıkan söylentilerden biri…
“Öyle bir şeyi rüyamda görsem kâbus gördüm diye kan ter içinde uyanırım…”
“Yani hiç kimseyi işten çıkamayacaksınız….”
“Tabii ki çıkarmayacağım… Bu iddiaların sahipleri hem yalancı hem müfteri… Belediyede 24 bine yakın çalışan ve bunlarla birlikte ayrıca belediyeye ait on bir şirkette çalışan işçilerimiz var. On bir yıl bakanlık yaptım kimsenin ekmeğiyle oynamadım… İzmir’de de kimsenin ekmeğiyle oynamam… Herkes huzur içinde işini yapmaya devam etsin çünkü biz seçildiğimiz gün de aynen işlerine devam edecekler…”
“Yeni işçi kadroları açmayı düşünüyor musunuz?”
“Ha bak o olacak işte… Tabii yeni işçiler alacağız çünkü hizmete özlem duyan bir İzmir’i emanet alacağız… Çünkü yapacak çok işimiz olacak haliyle daha çok çalışana ihtiyacımız olacak…”


“Proje dedik de… Size göre başlandığı için iyi olmuş ama belki beceriksizlikten belki de kaynak bulamamaktan bitirilememiş projeler var mı?.. O projeleri iptal mi edeceksiniz?.. Kaldıkları yerden devam mı edeceksiniz?..”
“Biz hiçbir şeyi yarım bırakmayı sevmeyiz... Başlamış her iş bitirilecektir.”
“Meselâ?.....”
“Öncelikle çöp sorunu… Çöp sorununu hemen çözeceğiz çünkü İzmir bir dünya şehri ama en büyük sorunlarının başında çöp sorunu geliyor… hemen, işe başlar başlamaz çözeceğiz… Meselâ teleferik… Hazır sözde ama sekiz yıldır çalıştırılmamış… Çalıştıracağız… 3.8 kilometrelik metro yapılmamış; yapacağız, bitirip hizmete sokacağız…
“İzmir’in havası bilhassa geceleri kirli ve bundan şikâyet edenlerin sayısı çok… Bu kirlilik sorununu çözecek misiniz?..”“İzmir’in havası kirli çünkü İzmir’in bütün her yanında doğalgaz yok… Götürmemişler… Biz İzmir’in her yanına doğal gaz götüreceğiz.”

“Bir yerde okumuştum; ‘İzmirli körfezin masmavi sularına bakarak içecek rakısını’ diyorsunuz..”
“Evet aynen öyle olacak… Kaç yıldır ‘bu sene yüzülecek’ dedikleri körfez halen çok kirli.. Bırak yüzmeyi ayağını sokamazsın. Biz körfezi tertemiz yağacağız…”
“Körfezi tertemiz yapacaksınız ama fırınları kapatacakmışsınız… kapatacak mısınız?..”
“Aklımın ucundan bile geçmeyen bir şeyi nasıl da uyduruyorlar… İşte bak görüyorsun.. Bunların kafaları yeni, verimli proje üretmeye değil iftira üretmeye çalışıyor. Böyle bir yalanı nasıl uydurabiliyorlar anlayamıyorum… Hep yalan, dolan… Hep iftira…”
“Sizce bir siyasetçi rakibiyle yarışırken projelerini anlatmak yerine neden iftira atma yolunu tercih eder?..”
“Kaybetme korkusu kimi siyasetçiyi proje üretmek yerine iftira üretmeye zorlar. Bizim rakiplerimiz de o tür siyasetçilerden… Kaybedeceklerini anladılar; o korku ve telaşla ve üretecek projeleri de olmadığı için iftira atıyorlar… Biz işimize bakıyoruz… Şu anda on yıldır bu şehre hiçbir hizmet verememiş olan bir belediye başkanından İzmirlileri kurtarmak için çalışıyoruz… Onlar varsın iftira atsınlar…”

Ey güzel İzmirliler…
İzmir’i o kadar çok seviyorum ki…
Ve…
İzmir’e her girişimde gördüğüm o çarpık kentleşme, on binlerce gecekondu…
Yolu yok, sokağı yok mahalleler öyle yakıyor ki yüreğimi…
O mahallelerde doğup büyüyen çocukların yoksulluklarına ve yoksunluklarına öylesine kahroluyorum ki…
Ve…
Yaşım (63) gereği; (Eğer hizmet verilirse) dünyanın en güzel ilk beş şehrinden biri olacağından emin olduğum şehre CHP’li belediyeler döneminde çivi bile çakılmadığını bizzat yaşayarak öğrenenlerdenim…
Gençlere diyorum ki:
Önce şu sayfada gördüğünüz iki İzmir fotoğrafına bakın…
Sonra da girin google’…
Ve 10 yıl önceki İzmir’in ne halde olduğunu araştırın…
Hiçbir şeyin değişmediğini göreceksiniz…
Hiçbir şeyin…
Tabii…
Sizin için de İzmir Alsancak’tan ibaret değilse…

 

[orcnd]

Metronun bitmemesinden dolayı bende çok rahatsızım.Hatta Hataydaki dükkanımız iş yapamadı uzunca bir süre metro yüzünden.Ama bunu belediyeye bağlamak o kadarda doğru değil.Türkiyede diplomasinin ne kadar yavaş işlediğini biliyoruz metroya açılan davalarıda.Ayrıca kimse izmir metrosunun artılarından bahsetmiyor. İstanbulda yapılan metro için km başına 140 milyon tl harcanırken izmirde 40 milyon tl harcandı örneğin. Gözle görülmeyen bir çok altyapı çalışması var. Örneğin biyolojik arıtma tesisleri ve çamur çürütme tesisleri gibi. Şuanda izmir belediyesi en az borcu olan belediyelerden birisi. hatta kredi notu Türkiye Cumhuriyeti'nin kredi notundan daha yüksek..

izmir metrosu metro değil hafif raylı sistemdir. metro olması için tamamının yerin altından ilerlemesi gerekmekte. Bu tarz bir tünel yapısı için dev tünel makinaları kullanılmakta. İstanbul metrosu yapılırken bu makinalar kullanıldı. bu makinalar bir yandan delerken diğer taraftan arkasındaki işçilere duvarlara demir ve beton örme şansı tanıyor. ayrıca istanbulda metro başladığında biter öyle seçimden seçime dillendirilmez sürüncemede bırakılmaz

 

[monofotcu]

Kısaca beter ol izmir kendin kaşınıyorsun diyecek birşey yok. Birkaç kere izmire gittim yemin ederim havası suyu hepsi afedersiniz kokuyor pislik içinde yaşamaya devam diyorsanız oylarınız Aziz Kocaoğlu'na.

 

[fraud3]

izmir metrosu metro değil hafif raylı sistemdir. metro olması için tamamının yerin altından ilerlemesi gerekmekte. Bu tarz bir tünel yapısı için dev tünel makinaları kullanılmakta. İstanbul metrosu yapılırken bu makinalar kullanıldı. bu makinalar bir yandan delerken diğer taraftan arkasındaki işçilere duvarlara demir ve beton örme şansı tanıyor. ayrıca istanbulda metro başladığında biter öyle seçimden seçime dillendirilmez sürüncemede bırakılmaz

bi yerinizden tanım uydurmanıza gerek yok metronun ne olduğunu biliyorum. hafif ray olması metro olmasına engel değil. metronun anlamı yerin altından ilerleyen tren demektir ama tamamının yerin altından gitmesi diye bir şart yok. ayrıca diğer mesajımda konunun metrodan ibaret olmadığını söyledim

 

[webrettin]

Binali Yıldırımın İzmirdeki seçilme şansı Devlet Bahçelinin Hakkari de Belediye seçimlerini kazanması kadar zor. İzmiri Dünya başkenti yapacaklarına and içseler hiç şansı yok Vermezler, Vermeyecekler.

 

[|Ⓢєччαh|]

İzmir Belediyesi borcu olmayan tek belediyedir.

hiçbir iş yapmazsan borcun da olmaz usta!

 

[jack bauer]

Kısaca beter ol izmir kendin kaşınıyorsun diyecek birşey yok. Birkaç kere izmire gittim yemin ederim havası suyu hepsi afedersiniz kokuyor pislik içinde yaşamaya devam diyorsanız oylarınız Aziz Kocaoğlu'na.

Hocam sen İzmir'de nerelere geldin bunlarla karşılaştın?

 

[Sersefil]

Chp kazanırsa İzmir bir 5 yıl daha eziyet cekecek demektir.. Allah izmirlilere yardım etsin

amin

 

[PatavatsiZ]

Bir İzmir'li olarak CHP'nin Bu ve Bundan sonraki seçimlerde İzmir'i vereceğini düşünmüyorum.

 

[Jacoub]

İzmir'de AKP kazanır var diyenler hala.
Değil Binali Yıldırım, RTE İzmir Belediye Başkanlığına adaylığını koysa yinede alamaz İzmir'i. Boşa hayaller kurmayın derim, gidin Anadolu'da buzdolabı, ev, araba dağıtmaya devam edin.

 

[|Ⓢєччαh|]

İzmir'de AKP kazanır var diyenler hala.
Değil Binali Yıldırım, RTE İzmir Belediye Başkanlığına adaylığını koysa yinede alamaz İzmir'i. Boşa hayaller kurmayın derim, gidin Anadolu'da buzdolabı, ev, araba dağıtmaya devam edin.

ben istanbulda oturuyorum. izmiri hemen hiç bilmem. haliyle hakkında konuşmak da abes olur. haddimi aşmak istemem... ama,
nihayetinde seçim bu, ola ki milletin aklı başına gele, başbakana olan öfkesini unutup da kendi menfaatini önceleyip yutkunarak da olsa bir proje adamı olan binali beyi seçerse bu denli iddialı konuşan arkadaşlar yüzünüz kızarabilir.

bunu şunun için yazdım, tamam ben de aziz kocaoğlu beyin kazanacağını tahmin ediyorum, ama aksi olma ihtimali de mümkün. çünkü insanın olduğu her yerde sürpriz olması mümkündür. işte o zaman bu kadar iddialı konuştuğunuza gerçekten mahçup olabilirsiniz.

yahu biz bu ülkede ne inanılmaz, asla mümkün görünmez şeylerin olduğunu gördük.

ezcümle, kendini garantisi olmayan birşey için angaje edenler bundan pişmanlık duyabilirler.

benden hatırlatması!

 

[Berk9405]

hiçbir iş yapmazsan borcun da olmaz usta!

Harika bir mantık. O zaman başbakan da ülkenin borcunun olmadığını söylüyor demek ki başbakan hiç bir iş yapmıyor.

 

[Sansar667]

Kısaca beter ol izmir kendin kaşınıyorsun diyecek birşey yok. Birkaç kere izmire gittim yemin ederim havası suyu hepsi afedersiniz kokuyor pislik içinde yaşamaya devam diyorsanız oylarınız Aziz Kocaoğlu'na.

İzmir'e kenefe felan mı gittiniz