İnsan Hakları Bildirgesi vs Kur'an

gollum

Öğrenci
Katılım
8 Mayıs 2008
Mesajlar
79
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Madde 1- Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler, birbirlerine karşı kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.

Ali-İmran/28. Müminler, müminleri birakip da kâfirleri dost edinmesin. Kim bunu yaparsa, artik onun Allah nezdinde hiçbir degeri yoktur.....

Nisa/144. Ey iman edenler! Müminleri birakip da kâfirleri dost edinmeyin; (bunu yaparak) Allah'a, aleyhinizde apaçik bir delil mi vermek istiyorsunuz?

Muhammed/35. Üstün durumda iken gevseyip barisa çagirmayin. Allah sizinle beraberdir. O amellerinizi asla eksiltmeyecektir.
*******
Madde 2- Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi başka bir ayrım gözetmeksizin bu Bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir. Ayrıca, ister bağımsız olsun, ister vesayet altında veya özerk olmayan ya da başka bir egemenlik kısıtlamasına bağlı ülke yurttaşı olsun, bir kimse hakkında, uyruğunda bulunduğu devlet veya ülkenin siyasal, hukuksal veya uluslararası statüsü bakımından hiçbir ayrım gözetilmeyecektir.

Maide/51. Ey iman edenler! Yahudileri ve hiristiyanlari dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafini tutarlar). Içinizden onlari dost tutanlar, onlardandir. Süphesiz Allah, zalimler topluluguna yol göstermez.
*******
Madde 3- Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır.

Tevbe/5. Haram aylar çikinca müsrikleri buldugunuz yerde öldürün; onlari yakalayin, onlari hapsedin ve onlari her gözetleme yerinde oturup bekleyin. Eger tevbe eder, namazi dosdogru kilar, zekâti da verirlerse artik yollarini serbest birakin. Allah yarligayan, esirgeyendir.

Nisa/89. Sizin de kendileri gibi inkâr etmenizi istediler ki onlarla esit olasiniz. O halde Allah yolunda göç edinceye kadar onlardan hiçbirini dost edinmeyin. Eger yüz çevirirlerse onlari yakalayin, buldugunuz yerde öldürün ve hiçbirini dost ve yardimci edinmeyin.
*******
Madde 4- Hiç kimse kölelik veya kulluk altında bulundurulamaz, kölelik ve köle ticareti her türlü biçimde yasaktır.

Bakara/178. Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın (öldürülür). Ancak her kimin cezası, kardeşi (öldürülenin velisi) tarafından bir miktar bağışlanırsa artık (taraflar) hakkaniyete uymalı ve (öldüren) ona (gereken diyeti) güzellikle ödemelidir. Bu söylenenler, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Her kim bundan sonra haddi aşarsa muhakkak onun için elem verici bir azap vardır.

Bakara/221. İman etmedikçe putperest kadınlarla evlenmeyin. Beğenseniz bile, putperest bir kadından, imanlı bir câriye kesinlikle daha iyidir. İman etmedikçe putperest erkekleri de (kızlarınızla) evlendirmeyin. Beğenseniz bile, putperest bir kişiden inanmış bir köle kesinlikle daha iyidir. Onlar (müşrikler) cehenneme çağırır. Allah ise, izni (ve yardımı) ile cennete ve mağfirete çağırır. Allah, düşünüp anlasınlar diye âyetlerini insanlara açıklar.

Nur/58. Ey müminler! Ellerinizin altinda bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz ergenlik çagina girmemis olanlar, sabah namazindan önce, ögleyin soyundugunuz vakit ve yatsi namazindan sonra (yaniniza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler.......

Nisa/92. Yanlislikla olmasi disinda bir müminin bir mümini öldürmeye hakki olamaz. Yanlislikla bir mümini öldüren kimsenin, mümin bir köle azat etmesi ve ölenin ailesine teslim edilecek bir diyet vermesi gereklidir. Meger ki ölünün ailesi o diyeti bagislamis ola. (Bu takdirde diyet vermez). Eger öldürülen mümin oldugu halde, size düsman olan bir toplumdan ise mümin bir köle azat etmek lâzimdir. Eger kendileriyle aranizda antlasma bulunan bir toplumdan ise ailesine teslim edilecek bir diyet ve bir mümin köleyi azat etmek gerekir. Bunlari bulamayan kimsenin, Allah tarafindan tevbesinin kabulü için iki ay pespese oruç tutmasi lâzimdir. Allah her seyi bilendir, hikmet sahibidir.

Maide/89. Allah, kasitsiz olarak agzinizdan çikiveren yeminlerinizden dolayi sizi sorumlu tutmaz, fakat bilerek yaptiginiz yeminlerden dolayi sizi sorumlu tutar. Bunun da keffâreti, ailenize yedirdiginiz yemegin orta hallisinden on fakire yedirmek, yahut onlari giydirmek, yahut da bir köle azat etmektir. Bunlari bulamiyan üç gün oruç tutmalidir. Yemin ettiginiz takdirde yeminlerinizin keffâreti iste budur. Yeminlerinizi koruyun (onlara riayet edin). Allah size âyetlerini açikliyor; umulur ki sükredersiniz!
*******
Madde 5- Hiç kimseye işkence yapılamaz, zalimce, insanlık dışı veya onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz ve ceza verilemez.

Maide/33. Allah ve Resûlüne karsi savasanlarin ve yeryüzünde (hak) düzeni bozmaya çalisanlarin cezasi ancak ya (acimadan) öldürülmeleri, ya asilmalari, yahut el ve ayaklarinin çaprazlama kesilmesi, yahut da bulunduklari yerden sürülmeleridir. Bu onlarin dünyadaki rüsvayligidir. Onlar için ahirette de büyük azap vardir.

Muhammed/4. (Savasta) inkâr edenlerle karsilastiginiz zaman boyunlarini vurun. Nihayet onlara iyice vurup sindirince bagi sikica baglayin (esir alin). Savas sona erince de artik ya karsiliksiz veya fidye karsiligi saliverin. Durum su ki, Allah dileseydi, onlardan intikam alirdi. Fakat sizi birbirinizle denemek ister. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onlarin yaptiklarini bosa çikarmaz.

Nur/2. Zina eden kadin ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inaniyorsaniz, Allah'in dininde (hükümlerini uygularken) onlara aciyacaginiz tutmasin. Müminlerden bir gurup da onlara uygulanan cezaya sahit olsun.

Nur/4. Namuslu kadinlara zina isnadinda bulunup, sonra (bunu isbat için) dört sahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artik onlarin sahitligini hiçbir zaman kabul etmeyin. Onlar tamamen günahkârdirlar.

Nisa/34. Allah'in insanlardan bir kismini digerlerine üstün kilmasi sebebiyle ve mallarindan harcama yaptiklari için erkekler kadinlarin yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadinlar itaatkârdir. Allah'in kendilerini korumasina karsilik gizliyi (kimse görmese de namuslarini) koruyucudurlar. Bas kaldirmasindan endise ettiginiz kadinlara ögüt verin, onlari yataklarda yalniz birakin ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eger size itaat ederlerse artik onlarin aleyhine baska bir yol aramayin; çünkü Allah yücedir, büyüktür.
******
Madde 6- Herkesin, her nerede olursa olsun, hukuksal kişiliğinin tanınması hakkı vardır.

Tevbe/29. Kendilerine Kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah ve Resûlünün haram kildigini haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, küçülerek elleriyle cizye verinceye kadar savasin.
 

gollum

Öğrenci
Katılım
8 Mayıs 2008
Mesajlar
79
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Madde 7- Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasanın korunmasından eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir. Herkesin bu Bildirgeye aykırı her türlü ayrım gözetici işleme karşı ve böyle işlemler için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır.

Nahl/75. Allah, hiçbir seye gücü yetmeyen, baskasinin mali olmus bir köle ile katimizdan kendisine verdigimiz güzel riziktan gizli ve açik olarak harcayan (hür) bir kimseyi misal verir. Bunlar hiç esit olurlar mi? Dogrusu hamd Allah'a mahsustur. Fakat onlarin çogu (bunu) bilmezler.

Nahl/76. Allah, su iki kisiyi de misal verir: Onlardan biri dilsizdir, hiçbir sey beceremez ve efendisinin üstüne bir yüktür. Onu nereye gönderse bir hayir getiremez. Simdi, bu adamla, dogru yolda yürüyerek adaleti emreden kimse esit olur mu?
*****
Madde 8- Herkesin anayasa yada yasayla tanınmış temel haklarını çiğneyen eylemlere karşı yetkili ulusal mahkemeler eliyle etkin bir yargı yoluna başvurma hakkı vardır.

Maide/44 ....... Kim Allah'in indirdigi (hükümler) ile hükmetmezse iste onlar kâfirlerin ta kendileridir.

Maide/......Kim Allah'in indirdigi ile hükmetmezse iste onlar zalimlerdir.

Maide/47. Incil'e inananlar, Allah'in onda indirdigi (hükümler) ile hükmetsinler. Kim Allah'in indirdigi ile hükmetmezse iste onlar fâsiklardir.
********.
Madde 10- Herkesin, hak ve yükümlülükleri belirlenirken ve kendisine bir suç yüklenirken, tam bir şekilde davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından hakça ve açık olarak görülmesini istemeye hakkı vardır.

Madde 11-
1. Kendisine bir suç yüklenen herkes, savunması için gerekli olan tüm güvencelerin tanındığı açık bir yargılama sonunda, yasaya göre suçlu olduğu saptanmadıkça, suçsuz sayılır.
2. Hiç kimse işlendiği sırada ulusal yada uluslararası hukuka göre bir suç oluşturmayan herhangi bir eylem veya ihmalden dolayı suçlu sayılamaz. Kimseye suçun işlendiği sırada uygulanabilecek olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.


Tevbe/5. Haram aylar çikinca müsrikleri buldugunuz yerde öldürün; onlari yakalayin, onlari hapsedin ve onlari her gözetleme yerinde oturup bekleyin. Eger tevbe eder, namazi dosdogru kilar, zekâti da verirlerse artik yollarini serbest birakin. Allah yarligayan, esirgeyendir.
******
Madde 16-
1. Yetişkin her erkeğin ve kadının , ırk, yurttaşlık veya din bakımlarından herhangi bir kısıtlamaya uğramaksızın evlenme ve aile kurmaya hakkı vardır.


Bakara/221. İman etmedikçe putperest kadınlarla evlenmeyin. Beğenseniz bile, putperest bir kadından, imanlı bir câriye kesinlikle daha iyidir. İman etmedikçe putperest erkekleri de (kızlarınızla) evlendirmeyin. Beğenseniz bile, putperest bir kişiden inanmış bir köle kesinlikle daha iyidir. Onlar (müşrikler) cehenneme çağırır. Allah ise, izni (ve yardımı) ile cennete ve mağfirete çağırır. Allah, düşünüp anlasınlar diye âyetlerini insanlara açıklar.
******
Madde 18- Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak, din veya topluca, açık olarak ya da özel biçimde öğrenim, uygulama, ibadet ve dinsel törenlerle açığa vurma özgürlüğünü içerir.

Madde 19- Herkesin düşünce ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak düşüncelerinden dolayı rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmaksızın, bilgi ve düşünceleri her yoldan araştırmak, elde etmek ve yaymak hakkını gerekli kılar.


Tevbe/5. Haram aylar çikinca müsrikleri buldugunuz yerde öldürün; onlari yakalayin, onlari hapsedin ve onlari her gözetleme yerinde oturup bekleyin. Eger tevbe eder, namazi dosdogru kilar, zekâti da verirlerse artik yollarini serbest birakin. Allah yarligayan, esirgeyendir.
******
Madde 23-
1. Herkesin çalışma, işini serbestçe seçme, adaletli ve elverişli koşullarda çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkı vardır.
2. Herkesin, herhangi bir ayrım gözetmeksizin, eşit iş için eşit ücrete hakkı vardır.
3. Herkesin kendisi ve ailesi için insan onuruna yaraşır ve gerekirse her türlü sosyal koruma önlemleriyle desteklenmiş bir yaşam sağlayacak adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.
4. Herkesin çıkarını korumak için sendika kurma veya sendikaya üye olma hakkı vardır.

Madde 24- Herkesin dinlenmeye, eğlenmeye, özellikle çalışma süresinin makul ölçüde sınırlandırılmasına ve belirli dönemlerde ücretli izne çıkmaya hakkı vardır.


(Bakınız Madde 4 için verilen ayetler (Köleliğin İslam'da meşru sayılması))

*******
Madde 25-
1. Herkesin kendisinin ve ailesinin sağlık ve refahı için beslenme, giyim, konut ve tıbbi bakım hakkı vardır. Herkes, işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ve kendi iradesi dışındaki koşullardan doğan geçim sıkıntısı durumunda güvenlik hakkına sahiptir.
2. Anaların ve çocukların özel bakım ve yardım görme hakları vardır. Bütün çocuklar, evlilik içi veya evlilik dışı doğmuş olsunlar, aynı sosyal güvenceden yararlanırlar.


(İslam'da Zekat, Kurban eti, Sadaka vardır ve 1400 yıldır hiçbir coğrafyada bu sorunlara hiçbir çözüm getirememiştir)
*********
Madde 26-
1. Herkes eğitim hakkına sahiptir. Eğitim, en azından ilk ve temel eğitim aşamasında parasızdır. İlköğretim zorunludur. Teknik ve mesleksel eğitim herkese açıktır. Yüksek öğretim, yeteneklerine göre herkese tam bir eşitlikle açık olmalıdır.
2. Eğitim insan kişiliğini tam geliştirmeye ve insan haklarıyla temel özgürlüklere saygıyı güçlendirmeye yönelik olmalıdır. Eğitim, bütün uluslar, ırklar ve dinsel topluluklar arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu özendirmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışı koruma yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.
3. Çocuklara verilecek eğitimin türünü seçmek, öncelikle ana ve babanın hakkıdır.


(Bu Maddenin ikinci şıkkını tekrar okuyun ve İslam'ı düşünün)
 

orcagada

Doçent
Katılım
8 Temmuz 2007
Mesajlar
521
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Sayın Gollum,

Sadece bakara-178 bile tek başına çok şey anlatmaya yetiyor.

Nasıl olurda ben bir Seyyidin (efendinin) kölesini katledersem ona da bu hakkı tanımış olurum anlamak izahını yapmak mümkün müdür?Benim yerime zavallı kölemin katledilmesine nasıl bir adalet denilebilir.

Ne günahı vardır bu durumdaki bir zavallının?Zaten köleliği yeterince azapken bir de kendisini işlemediği efendisinin bir suçunun cezasına sahip çıkması ne demektir?Buna hala adalettir,şeriattir diyenlere acıyorum.

İyi akşamlar...

 

mindiz

Öğrenci
Katılım
4 Ocak 2008
Mesajlar
42
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Bakara suresi 178.ayet

"Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir. Ancak öldüren kimse, kardeşi (öldürülenin vârisi, velisi) tarafından affedilirse, aklın ve dinin gereklerine uygun yol izlemek ve güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra tecavüzde bulunana elem dolu bir azap vardır."

İşkembeden sallamayın. biraz okuduğunuzu anlamak için cin ali kitaplrı alıp alıştırma yapmaya başlayın.
 

wbmstr

Asistan
Katılım
5 Eylül 2006
Mesajlar
435
Reaksiyon puanı
3
Puanları
18
ya güllüm snn bu zamana kadar 2 tane konunu okudum ve hemen aklımda sıfatını canlandırdım gerçekten böyle şeyler yazmak için para felan veriyorlarmı sana veya bi çıkarın felan varmı çünkü sanmıyorum hiçbir aklı başında bir insan yok yere böylesine kesin olan konulara yanlış diyebilecek kadar kör olsun...
 

musvir

Asistan
Katılım
17 Mayıs 2008
Mesajlar
169
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Aslında teker teker bütün bütün maddeler uzun uzadıya cevap verilebilir. Ama hiçbiri elle tutulur şeyler olmadığı için sadece yüzeysel geçeceğim.
Değişik ayetlerden kafirin dost edinilmemesiyle alakalı yerler seçilmiş, Halbuki ayetin orijinalinde "veli" kelimesi geçer. Evet veli dost demektir, ama sırtını ona dayayacağın kişi manasında kullanılır. Arapçada bizim anladığımız manada dost "sadik" veya "sahabe" kelimeleriyle ifade edilir. Ve bunun insan olarak eşit olmamayla ne gibi bir alakası kuruldu anlamadım. İslamın insan eşitliği boyutunu öğrenmek isteyenler veda hutbesini okuyabilirler. Okuduktan sonra cesareti olan İslamda ırkçılık var desin.

İkinci olarak Kur'anı en iyi anlayan ve yaşayan hiç şüphesiz Hazreti Muhammed aleyhisselamdır. Kendisi hicretten sonra Medine Yahudileri ile Medine Vesikası diye anılan anayasayı imzalamıştır. Yani yahudilerin de içinde bulunduğu Medine şehir devleti ilan edilmiştir. Medinenin bütün ahalisi bir bakıma vatandaş ilan edilmiştir. Yahudiler de Müslümanlar da kendi dinlerini özgürce yaşama hürriyetini yaşamışlardar. Kendi dininin hukuki kuralları ile muamele görmüştür. Yani farklı dinlerle beraber yaşama nasıl olurmuş en güzel örneği verilmiştir. Yani çarpıtıldığı gibi kıtır kıtır kafir kesmek yok.

Bir diğer mesele; köleliği İslam getirmemiştir. Bilakis İslam kaldırmıştır. Merak edenler için izahı: http://www.asringetirdigitereddutler.com/index.php/content/view/386/12/

Bir de bakıyorumda hiç alakası olmayan ayetlerle ilişkiler kurulmuş. Mesela bildirgede işkence yapılamaz diyor, altına zina yapanlara verilen sopa cezası yazıyor. Suç işleyene kanun dahilinde ceza vermek ne zamandan beri işkence oluyor?
Maddede sosyal adalet diyor, altına zekat işe yaramaz yazılıyor. Neresinden tutsam bilmiyorum ki?
 

orcagada

Doçent
Katılım
8 Temmuz 2007
Mesajlar
521
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Sayın Musvir,

1-Bana veda hutbesinin neresinde insan eşitliği deniyor söylerminiz?Orada bariz şekilde müslümanın müslümana eşitliği söz konusu.Yani bir evrensellik yok zira aynen şöyle diyor;

"Mü'minler!

"Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslümanin kardesidir ve böylece bütün Müslümanlar kardestirler. Bir Müslümana kardesinin kani da, mali da helal olmaz. Fakat malini gönül hoslugu ile vermisse o baskadir.

(********)

"Insanlar Lâilahe illallah deyinceye kadar onlarla cihad etmek üzere emrolundum. Onlar bunu söyledikleri zaman kanlarini ve mallarini korumus olurlar. Hesaplari ise Allah'a aittir""

2-Kölelik veda hutbesinin nersinde yasaklanmıştır zira bahis şöyle bir yerde geçiyor;

**"Ey insanlar!

"Cenab-i Hakk her hak sahibine hakkini vermistir. Her insanin mirastan hissesini ayirmistir. Mirasciya vasiyet etmeye lüzüm yoktur. Cocuk kimin döseginde dogmussa ona aittir. Zina eden kimse icin mahrumiyet vardir.Babasindan baskasina ait soy iddia eden soysuz,YAHUT EFENDİSİNDEN BAŞKASINA İNTİSABA KALKAN KÖLE, Allah'in, meleklerinin ve bütün insanlarin lanetine ugrasin. Cenab-i Hakk, bu gibi insanlarin ne tevbelerini, ne de adaletve sehadetlerini kabul eder.

Kaynak:http://www.enfal.de/veda.htm (burayı kaynak aldım fakat geçerli görmezseniz başka herhangi bir kaynağıda yorumlayabiliriz)

Yani görüyorsun ki köleliği falan kaldırmış değildir.Fakat burada kırmızıyla yazılan yerdeki "köle" diyanetin çevirisinde yoktur.Kimi kaynaklarda de köle yerine nankör kelimesi kullanılmıştır.(Mesela:http://www.halitarapoglu.net/2008/03/13/veda-hutbesi.html)Gerçi burada da bir flash vardır ve diyanet kaynaklı olduğu yazılmıştır.Bana şahsen diyanetin her zamanki gibi zorlamalı bir çevirisi olduğu fikri uyandırdı ama olsun.

Diyanetin çevirisinde bu köle veya nankör olarak sıfatlandırılan şahsın betimlemdiği tümcenin tamamı yoktur aslında ki bu da bizi muallağa sürükleyebilir.Zira diyanetin kendi sitesinde verdiği veda hutbesi başka sitelerde, alınan kaynak olarak verilen diyanetinkinden farklı.Sizce doğru olanı burada paylaşırsanız sevinirim.Bakın bu da diyanetin ki: http://www.diyanet.gov.tr/turkish/vedahutbesi.asp



3-Kanun konusundaki görüşünüz tartışmaya açıktır.Tabi ki her toplumun bu konulara bakışı farklıdır.Kanun yine de kanundur ama eleştirilebilir.

Saygılar...


 

özel.üye

Asistan
Katılım
25 Eylül 2007
Mesajlar
328
Reaksiyon puanı
4
Puanları
18
Müslüman Müslümanın kardeşidir elbet. Hiç Allah'ı inkar edenle Mü'minler bir olur mu? Biz onlara kardeşimiz diyebilir miyiz onlar Allah'a küfrederken? Bunu da bizim mantığımız almaz.
Burdaki helal kavramı ise doğrudur. Kardeşinin malını çalmak ve onu öldürmek haramdır burdaki kavramı anlayamadıysan işte o da senin sorunun ...

Sizler Allah'a inanmadığınız için size şöyle bir örnek vermek lazım :
Ben senin annene babana küfür etsem sen bana kardeşim der misin?
Kendini yakın gördüğün aynı düşünceleri paylaştığın insnlara canım cicim deyip kollarsın ama değil mi. Onlarla yer, onlarla gezer tozarsın. O arkadaşlarının malını çalmayı, onları öldürmeyi, onlara kötülük yapmayı istemezsin. İşte bu cümle de bunu açıklar. ( İnşAllah anlayabildin. )

Kölelik konusuna gelince ;

Hz. Peygamber (s.a.v.) çok sayıdaki hadisleri ile, müslümanları elleri
altında bulunan köleleri azad etmeye teşvik etmiştir. Hadisi şerifte Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurur: "Hangi mümin, bir köleyi azat ederse, Allah da azat ettiği kölenin her uzvuna karşılık kendisinin bir uzvunu cehennem ateşinden azad eder." [2]
[2] Bitlimi, ttk l 3/117, Müslim, ırL No21 - 1509
http://kitap.mollacami.com/node/3939

Nur
(32) Sizden bekar olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları evlendirin. Eğer bunlar yoksul iseler, Allah onları lütfuyla zenginleştirir. Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.

Nur
(33) Evlenmeye güçleri yetmeyenler de, Allah kendilerini lütfuyla zengin edinceye kadar iffetlerini korusunlar. Sahip olduğunuz kölelerden "mükâtebe" yapmak isteyenlere gelince, eğer onlarda bir hayır görürseniz onlarla mükâtebe yapın. Allah'ın size verdiği maldan onlara verin. Dünya hayatının geçici menfaatlerini elde etmek için iffetli olmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları buna zorlarsa bilinmelidir ki hiç şüphesiz onların zorlanmasından sonra Allah (onları) çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.

Mükatebe: Köle veya cariye ile efendisi arasında yapılan bir akid olup, bu akidde köle veya cariye, belli bir bedel ödediği takdirde efendisinden, kendisine hürriyetini vermesini ister veya aynı teklifi efendisi ona yapar. Üzerinde anlaşmaya varılan bu bedel hazır ise köle bu bedeli hemen ödemek, değilse, efendisinin kendisine tanıdığı bir süre içinde temin ettikten sonra ödemek şartıyla hürriyetine kavuşur. (Diyanet Vakfı meali dip notu)
 

orcagada

Doçent
Katılım
8 Temmuz 2007
Mesajlar
521
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Sayın Özel.üye,

Aradaki farkı anlayamayacak kadar alık olmadığınızı düşünerek hata etmişim. "Hangi mümin, bir köleyi azat ederse," demekle kölelik yoktur demek aynı şey midir?

Lütfen azıcık düşünün yahu bu kadar da olmaz ki.Neresinde köleleri özgürleştirmeyi örneğin bir "putları bırakın allaha tapın" gibi kesin bir dil ile söylemiş.

Yapmayın lütfen aradaki farkı bir çocuk bile görür ama imanla körelmiş kafa göremiyor demek ki?En temel hakkınızı akidinize karşılık para veya başka bir şey karşılığı satın almak adalet midir?

Görülen o ki sistemin bu halinde onun da işine gelen çok şey vardır.Kölelik bugün ben insanım diyen herkesin ayıp karşılaması gereken birşeyken çok övülen muhammed ahlağının bu konuda cahiliyeyi örnek alarak sistemi devam ettirmesi acındırıcı bir durumdur.
 

musvir

Asistan
Katılım
17 Mayıs 2008
Mesajlar
169
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Sayın Orcagada;

Veda hutbesinin sonuna kadar okursanız İnsanların “insan” olması bakımından eşitiliği ile ilgili kısımını görürsünüz. Şöyle diyor:

EY İNSANLAR!
Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem'in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız O'ndan en çok korkanınızdır. Azası kesik siyahî bir köle başınıza amir olarak tayin edilse, sizi Allah'ın kitabi ile idare ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz.

Görüldüğü gibi üstünlük sadece takvadadır deniyor. Takvanın ise karşılığı ahirette olduğu için eğer ahirete inanmıyorsanız sizin için bir problem yok demektir.

Şimdi gelelim kölelik meselesine;
Eğer bir fikre eleştiri getiriyorsanız o fikrin ne dediğini bütünüyle bilmeniz gerekir.
Yukarıda meseleyi bütünüyle açıklayan bir yazının linkini vermiştim. Sanırım gözden kaçtı.
http://www.asringetirdigitereddutler.com/index.php/content/view/386/12/
(Forumda fazla yer işgali olmasın diye sadece linkini veriyorum.)
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Ne kadar ilginçtir, tanrısallık tamamen reddedilir, onun yerine "bazı" insanlar tanrısallıktan daha üstün seviyede tutulur. Örneğin insan hakları evren bildirgesi nedir, kim hazırlamıştır? Senin benim gibi bir insan, o halde onu nasıl ölçüt alma aptallığını gösteriyorsun? "Mantık" çerçevesinde ayrıca tartışılabilir bu "hak"lar. Ama demokrasi, insan hakları vb. sistem ve olguların hepsi bir veya bir kaç insanın fikirlerinden ibarettir, tanrısal seviyeden bile üstün görmenizin sebebi ne? Neye göre "doğru" bunlar?
 

orcagada

Doçent
Katılım
8 Temmuz 2007
Mesajlar
521
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Elmacık canımın içi,

Bunu sen mi söylüyorsun.İnsan hakları beyannamesinin ters yanı neresi?Bana buradaki maddelerde neyin yanlış olduğunu yazar mısın?Bence çok acele bir cevap yazmışsın.Birini kötülemek için gayet düzgün bir çalışmaya göz göre göre haksızlık yapmışsın.

Bunlar neye göre doğru diye sormuş olduğuna inanmak çok zor.Bir daha düşün lütfen.Bunu insan yazmış demek de ne demek.İnsan hakları beyannamesini kutsal metinlerden biri sanmıyorsun değil mi?

Lütfen bana pkklı şerefsiz apo örneği ile cevap verme hani ona da mı insan hakları gibi...Bu beyannamenin hiçbir yerinde suçlu olanı cezalandırmayalım diye bir şey yok zira.

saygılar...
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Ters olduğunu nerede söyledim abi? Senin benim gibi bir insan fikrindan ibaret olduğunu söyledim. O halde sence neden falan insanın fikri değil de filan insanın fikri? Örneğin neden Aristo'nun fikri de Descartes'in fikri değil? "İyi" ölçütü nedir sana göre?

Ayrıca o beyannemede suçlu olanı cezalandırmayalım diye bir şey yok demişsin, yazarken onu düşünmemiştim, evet cezalandırmayalım demiyor, koruyalım diyor. Senin söz ettiğin pislik de bu beyannemeye uyularak kral gibi yaşıyor.
 

Melih_78

Asistan
Katılım
19 Ağustos 2007
Mesajlar
299
Reaksiyon puanı
1
Puanları
16
Konuya Cevap Yazarak İstemeyerekte Olsa Konuyu Ön Plana Cıkarıyorsunuz. Adam Atıldı Ama Amacına Ulasdı. Siz Hala Burda Tartışıyorsunuz!
 

Reallist

Profesör
Katılım
7 Nisan 2008
Mesajlar
1,272
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Kuran'da Hz.İsa ve Hz.Musa hakkında övgü dolu ifadeler bulunmaktadır. Bunun da ötesinde Hz.İsa'nın annesi olan Hz.Meryem'in ismini taşıyan bir sure bile mevcuttur.(19: Meryem suresi) Bunlar İslam dininde diğer peygamberlere olan sevginin ve saygının göstergesidir. Zaten bildiğiniz gibi peygamberlere ve kutsal kitaplara inanmak imanın 6 şartından ikisidir.

Bu nedenle İslam dinini seçen bir kişi diğer peygamberlere olan sorumluluklarını da bir anlamda yerine getirmiş sayılır ve bu hususta kendisinden hesap sorulmaz.

"Andolsun ki Musa'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik. Ondan sonra ardarda peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da mucizeler verdik. Ve onu, Ruhu'l-Kudüs (Cebrail) ile destekledik..." (Bakara suresi 87)

"...Peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız..." (Bakara suresi 285)

Kuran'da kilise ve havraların (yahudi ibadethaneleri) içinde de Allah'ın adının anıldığına işaret edilmektedir. Ve onların da yıkılmasının önlendiği belirtilmektedir:

"...Allah insanların bir kısmını diğeriyle savmasaydı, manastırlar, kiliseler, havralar ve içinde Allah'ın adı çok anılan camiler yıkılıp giderdi...." (Hac Suresi 40)

İSLAM'DA ŞİDDET OLMADIĞINI KANITLAYAN AYETLER

İslam dininde gerek insanlara gerek hayvanlara merhamet gösterilmesi en öncelikli hükümlerden birisidir. İslam'ın şiddet yanlısı olmadığını kanıtlayan çok sayıda ayet bulunmaktadır bunlardan birkaçını aşağıda inceleyebilirsiniz:

"...Kim, bir cana kıymayan veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayan birisini öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de onun (bir insanın) hayatını kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur..." (Maide suresi 32)

Hz.Muhammed döneminde müslümanlar ibadet için mescid-i haram'a gitmek istemişlerdi fakat bunu engelleyen gruplar olmuştu. Bu düşmanca tavır karşısında bile müslümanların affedici olması Kur'an'da öğütlenmiştir:

"...Sizi Mescid-i Haram'dan çevirdiklerinden dolayı bir topluma karşı olan kininiz, sizi saldırıya sevk etmesin. İyilik ve takva üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerinde yardımlaşmayın..." (Maide suresi 2)

"...İçlerinden pek azı hariç, daima onlardan hainlik görürsün. Yine de onları affet, aldırma. Çünkü Allah güzel davrananları sever."(Maide suresi 13)

Hz.Muhammed döneminde müslümanların barışçıl yaklaşımlarına rağmen karşı taraf düşmanca tavırlarını sürdürmüştür. O nedenle müslümanlar bir süre sonra artık mecburen savaşmak zorunda kalmıştır. Örneğin sadece Kur'an öğretmek için iyi niyetle Necid bölgesine giden 70 Kuran öğreticisi güvende olacaklarına dair söz verilmesine rağmen öldürülmüştür.

İslam'daki merhamet anlayışı yaşamın her alanında kendisini hissettirmiştir. Örneğin İslamiyetten önce Arap toplumunda yeni doğan kız çocukları katlediliyordu. İslamiyetten sonra ise kadınlara miras hakkı gibi sosyal haklar tanınmıştır ve bunun gibi birçok reform gerçekleştirilmiştir. Hatta hayvan sevgisi dahi sosyal yaşamda yerini almıştır. Mesela çölde susamış olan bir köpeğe su içiren kadın Allah'ın takdiriyle müjdelenmiştir. Ayrıca Kuran'da Neml (Karınca), Fil sureleri gibi diğer canlıların isimlerine işaret eden bölümler dahi mevcuttur.
 

orcagada

Doçent
Katılım
8 Temmuz 2007
Mesajlar
521
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Sayın Realist,

Ben aradaki bağlantıyı kuramadım mümkünse konuyla ilgisi nedir anlatır mısınız?

Saygılar...
 

efe24

Asistan
Katılım
26 Ocak 2008
Mesajlar
221
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
tartışmanıza gerek yok mesaj 10 a bakın birde sayın orcagadanın yazdıgına bakın( mesaj 11) yanlış okuyor çünkü arkadaş.
 

byhck

Doçent
Katılım
4 Aralık 2007
Mesajlar
645
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Ne oluyor burda? Herkes işi gücü bırakmış neyi tartışıyor ya? Google'da aratın kaç foruma yazılmış bu konu.Nedir bu? İnsanları(mızı) fikir çatışmasına sokup birbirimize mi düşeceğiz. Bir zamanlar "sağ-sol" vardı şimdi "O'cu-Bu'cu" oldu. Nereye sürüklenmek istediğimizin farkındamıyız?

İnsan Hakları Bildirisi 10 Aralık 1948'de kabul edildi. Bu sonuçlar ne zaman çıkarıldı? Eğer böyle birşey varsa yeni mi farkına varıldı? O kadar düşünür, bilge yada bazılarına göre azizler geldi geçti de hepsi körükörüne mi inandı? Kökenine inip araştırın bakalım İHB nereden geliyor? Bizlerin şu ülkeden bu ülkeden aldığımız anayasa modellemeleri bile bizaman bizim olan İslam'a dayanan şeylerdir.

Tartışmaya gerek bir konu olduğunu düşünmüyorum.Tamam herkesin görüşüne de saygım var. İnanan inanır inanmayan inanmaz ama bu şekilde bi kulis yaratıp insanları biyerlere sürüklemeye çalışanlara da karşıyım. Madem ki bunları düşünüp ortaya çıkaracak ve tartışacak kadar bilginiz var ve zekisiniz, şu memlekete yardımcı olun.Borçlar nasıl ödenir,ekonomi nasıl düzelir? Yada buyrun başa siz geçin? Amaç zekanız işe yarasın...
 

efe24

Asistan
Katılım
26 Ocak 2008
Mesajlar
221
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
elmalı nın yazdıgı msj ve verdiğin cvp orad başka şeylerden bahsetmiş sen insan hakları beyannamesinin ters yanı neresi diye sormuşsun ayrıca byhck kardeşim de çok dogru sölüyor amacın ne git başka sitelere ortalıgı karıştırmaya çalış
 

HiAxiSeytan

Öğrenci
Katılım
10 Şubat 2007
Mesajlar
46
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
peygamber efendimiz veda hutbesinde zaten bunları söylüyor üstünlük ancak takva dadır diyor
 

osmanyıl

Öğrenci
Katılım
31 Temmuz 2008
Mesajlar
1
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
arkadaşlar her türlü ilmi paylaşımlarınızı zevkle okuyoruz tşk
 

hangman

Asistan
Katılım
11 Temmuz 2008
Mesajlar
275
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Dini bile bu kadar bilgisizce eleştirme cesaretine sahip mahlukatlar maalesef bu kadar rahat davranabiliyorlar. yazık oluyo dinsizleşen türkiyeye!
 
Üst