- Katılım
- 5 Kasım 2007
- Mesajlar
- 9,864
- Reaksiyon puanı
- 255
- Puanları
- 1,263
Mor ve Ötesi, Eurovision hikayesini Balçiçek Pamir'e anlattı: "Bu işi kendi meşrebimizce yaptık"
Türkiye'yi Eurovision'da temsil eden Mor ve Ötesi gurubundan Kerem Özyeğen ve Harun Tekin, yarışmadan sonra ilk kez HABERTÜRK'te Baliçiçek Pamir'in hazırlayıp sunduğu 'Söz Sende' programına konuk oldu.
Bir ropörtajınızda 'Keyfimiz istedi katıldık' demişsiniz..
Harun Tekin: E tabii 13 yıllık bir müzik grubundan bahsediyoruz. Ve Türkiye'de de yapılması gereken birçok şeyi yaptığımıza inanıyoruz. Dolayısıyla 'bundan sonraki kariyerimiz için ne zararı olabilir ki' diye baktık.
Yararı oldu mu?
Harun Tekin: E muhakkak yani. Şu anda bile bizim bildiğimiz internetteki tanınırlığımız çok ciddi düzeyde arttı. Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden bir sürü mail alıyoruz. Eurovision finalini sadece Avrupa'da 100 milyonun üzerinde insan izledi. Sırf bu açılardan bile baktığınızda bir grubun ismini ve şanını yürütmesi için önemli bir fırsat. Ama bunun dışında mesela bizim Balkanlar'da yaptığımız bir tanıtı turnesi var ki bizim hayatımızda çok öenmli yere sahip. Çünkü Yunanistan'dan başlayıp Arnavutluk'a, Makedonya'ya uzanan, Sırbistan'da devam eden bu yolculuk bize insanların ne kadar birbirine yakın olduğunu, bu coğrafyada ne kadar çok acı yaşanmış olmasına rağmen insanların aslında farklılıkları değil, benzerlikleri ön plana aldıklarını gösterdi.
Ve biz de artık bundan sonra Üsküp'te, Selanik'te, Gümülcine'de, Sofya'da, Belgrad'da mutlaka konser vermek istiyoruz.
Avrupa'ya açılmak gibi bir dert var mıydı?
Kerem Özyeğen: Eurovision aslında çok da doğru bir mecra değil Avrupa'ya açılmak için. Önceleri böyle düşünüyorduk fakat bu doğru değerlendirilirse faydalı olacağını düşündük. Mesela çok zorlama bir İngilizce şarkı olsaydı o bizim üstümüze yapışabilirdi.
Neden İngilizce değil?
Kerem Özyeğen: Mor ve Ötesi'nin yapacağı ilk İngilizce şarkının Eurovision gibi bir mecrada ortaya çıkması, bizim hayallerimiz ve planlarımız için doğru değil. Biz kendimizi olabildiğince olduğumuz gibi göstermek istedik. 'Deli' de bunun için çok uygun bir şarkıydı.
Eleştirel bir tavrınız var. Bu devam edecek mi?
Harun Tekin: Evet devam edecek. Çünkü bu toprakların batıdan alıp almadığı tartışılabilecek önemli şeylerden biri, bizim birbirimize öfkelenmeden eleştirmemiz gerekiyor. O eleştiriler bizim için çok değerli. Dolayısıyla bize yapılan eleştirileri de sevgiyle yad ediyoruz.
Ne tecrübe kazandınız Eurovision'la birlikte?
Kerem Özyeğen: Yarışmada finale kalmak önemliydi. Finalde de en iyi performansı göstermekti önemli olan. Biz de bunu yaptık. Ondan sonra da rahattık zaten.
Harun Tekin: Yapabileceğimizin en iyisini yapmaktı bizimm amacımız. Onu da yaptık zaten. Oylama başladığında zaten yapabileceğinizin en iyisinin üztüne ekleyeceğiniz bir şey yok. En baştan beri 'Biz bunu kendi meşrebimizce yaparız' dedik ve kendimizce yaptık. Geçtiğimiz 6 ay içinde 'Şunu da yapmasaydık' diyeceğimiz hiçbir şeye imza atmadık. Ve bu süre içinde hamasetin 'h'sine kapılmadan, çok kolay insanın söyleyebileceği milliyetçi söylemlere kapılmadan, sadece var olarak, yaptığımız işi severek ve tabii ki ülkemizi de orada temsil ettiğimizin farkında olarak bu işi iyi götürdüğümüzü düşünüyorum.
Kaynak
Türkiye'yi Eurovision'da temsil eden Mor ve Ötesi gurubundan Kerem Özyeğen ve Harun Tekin, yarışmadan sonra ilk kez HABERTÜRK'te Baliçiçek Pamir'in hazırlayıp sunduğu 'Söz Sende' programına konuk oldu.
Bir ropörtajınızda 'Keyfimiz istedi katıldık' demişsiniz..
Harun Tekin: E tabii 13 yıllık bir müzik grubundan bahsediyoruz. Ve Türkiye'de de yapılması gereken birçok şeyi yaptığımıza inanıyoruz. Dolayısıyla 'bundan sonraki kariyerimiz için ne zararı olabilir ki' diye baktık.
Yararı oldu mu?
Harun Tekin: E muhakkak yani. Şu anda bile bizim bildiğimiz internetteki tanınırlığımız çok ciddi düzeyde arttı. Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden bir sürü mail alıyoruz. Eurovision finalini sadece Avrupa'da 100 milyonun üzerinde insan izledi. Sırf bu açılardan bile baktığınızda bir grubun ismini ve şanını yürütmesi için önemli bir fırsat. Ama bunun dışında mesela bizim Balkanlar'da yaptığımız bir tanıtı turnesi var ki bizim hayatımızda çok öenmli yere sahip. Çünkü Yunanistan'dan başlayıp Arnavutluk'a, Makedonya'ya uzanan, Sırbistan'da devam eden bu yolculuk bize insanların ne kadar birbirine yakın olduğunu, bu coğrafyada ne kadar çok acı yaşanmış olmasına rağmen insanların aslında farklılıkları değil, benzerlikleri ön plana aldıklarını gösterdi.
Ve biz de artık bundan sonra Üsküp'te, Selanik'te, Gümülcine'de, Sofya'da, Belgrad'da mutlaka konser vermek istiyoruz.
Avrupa'ya açılmak gibi bir dert var mıydı?
Kerem Özyeğen: Eurovision aslında çok da doğru bir mecra değil Avrupa'ya açılmak için. Önceleri böyle düşünüyorduk fakat bu doğru değerlendirilirse faydalı olacağını düşündük. Mesela çok zorlama bir İngilizce şarkı olsaydı o bizim üstümüze yapışabilirdi.
Neden İngilizce değil?
Kerem Özyeğen: Mor ve Ötesi'nin yapacağı ilk İngilizce şarkının Eurovision gibi bir mecrada ortaya çıkması, bizim hayallerimiz ve planlarımız için doğru değil. Biz kendimizi olabildiğince olduğumuz gibi göstermek istedik. 'Deli' de bunun için çok uygun bir şarkıydı.
Eleştirel bir tavrınız var. Bu devam edecek mi?
Harun Tekin: Evet devam edecek. Çünkü bu toprakların batıdan alıp almadığı tartışılabilecek önemli şeylerden biri, bizim birbirimize öfkelenmeden eleştirmemiz gerekiyor. O eleştiriler bizim için çok değerli. Dolayısıyla bize yapılan eleştirileri de sevgiyle yad ediyoruz.
Ne tecrübe kazandınız Eurovision'la birlikte?
Kerem Özyeğen: Yarışmada finale kalmak önemliydi. Finalde de en iyi performansı göstermekti önemli olan. Biz de bunu yaptık. Ondan sonra da rahattık zaten.
Harun Tekin: Yapabileceğimizin en iyisini yapmaktı bizimm amacımız. Onu da yaptık zaten. Oylama başladığında zaten yapabileceğinizin en iyisinin üztüne ekleyeceğiniz bir şey yok. En baştan beri 'Biz bunu kendi meşrebimizce yaparız' dedik ve kendimizce yaptık. Geçtiğimiz 6 ay içinde 'Şunu da yapmasaydık' diyeceğimiz hiçbir şeye imza atmadık. Ve bu süre içinde hamasetin 'h'sine kapılmadan, çok kolay insanın söyleyebileceği milliyetçi söylemlere kapılmadan, sadece var olarak, yaptığımız işi severek ve tabii ki ülkemizi de orada temsil ettiğimizin farkında olarak bu işi iyi götürdüğümüzü düşünüyorum.
Kaynak