rozabay
Dekan
- Katılım
- 4 Nisan 2009
- Mesajlar
- 7,113
- Reaksiyon puanı
- 34
- Puanları
- 228
Evet arkadaşlar, sizlere ilk linux ile tanışma maceramı anlatacağım. Bazı arkadaşlar linux nedir, ne değildir, yenir mi ? Gibi düşünce içerindeler. Bende hem hatıramı paylaşmak hemde linux u hiç denememiş kişilere bilgi nahiyetli olarak bu Uzuuuunnn yazımı yazıyorum.
Herşey her ay aldığım bir bilgisayar dergisinin Pardus 2007 cd si vermesiyle başladı. (O zamana kadar linux u sadece siyah bir konsoldan ibaret sanıyordum ) Dergide Anadolu Parsı Kükrüyor şeklinde ilgi çekici bir başlık vardı. Tabi altında da güzelce hazırlanmış tanıtım ve ipuçları. Sonra cd yi elime aldım ve acaba ne ki bu ? Şeklinde hayıflanmaya başladım. Kursam bişey olur mu ? Tekrar silebilirmiyim ? Bilgisayarım yanar mı ? Gibi türlü sorular aklıma geldi. Ardından dergide Pardus un nasıl kurulacağı hakkında resimli açıklamalara baktım ve bilgisayardaki tüm dosyalarımı yedekledim. Sonra Ya Allah diyerek taktım cd yi. Dergiden adımları kontrol ederek kuruluma başladım. Epeyce bir zaman sürmüştü ama kurulum hatasız tamamlandı. Neyse efendim, masaüstü ekrana geldi ama o da ne ? Sağ tuş ta anlamsız garip garip şeyler var. özellikler yok, yenile yok !
Ardından hemen driver kurma aşamasına başladım. Hemen Anakart cd mi taktım ve driver kurmaya çalıştım. Fakat anakart cdsindeki dosyaları açamadı. Haydaaa ne yapacam şimdi daha driver bulacam. Antivirüs yazılımı bulacam ohooo çok işimiz var. Derken firefox ile internete girdiğimi ve ethernet kartımı tanıdığını fark ettim. Seste geliyordu. Yani onuda tanımıştı. Sadece sistem dosyasında “3d desteği yok” şeklinde bir not vardı. İnternette kısa süre araştırmadan sonra paket yöneticisi ile tanışmamı sağlayan ati fglrx sürücüsünü kurmam gerektiğini öğrendim. Paket yöneticisini buldum ve arama çubuğuna Ati yazdım. Gerekli dosyalar önüme geldi. İşaretleyip Kur dedim. Hepsini internetten indirip kurdu. Bende Denetim masasından sürücüyü etkinleştirip bilgisayarı yeniden başlattım. Artık 3D aktif olmuştu.
Şimdi sıra Pardus uyumlu bir antivirüs yazılımı bulmaya geldi. Kolay değil tabi 10 yıldır bilgisayarın olmazsa olmazı olan yazılıma alışıyosun tabi. Neyse efendim avastın linux versiyonunu indirdim kuramadım. Hemen internette tekrar bir araştırma yaptım ve antivirüs yazılımının gerekmediğini öğrendim. Ama öyle olmaz bilgisayara virüs girmez mi diyerek tüm antivirüs firmalarının linux versiyonlarına baktım. Hiç birisinde gerçek zamanlı koruma yoktu. Antivirüs olmadan bilgisayar kullanmak çok garip gelmişti.
Neyse peki msn i nasıl halledecez ? Paket yöneicisine msn yazarak bir arama yaptırdım ve amsn i buldum. Sonra biraz daha karıştırdım limewire gibi bir çok programın linux versiyonlarının paketlenmiş ve 2 tuş ile indirebildiğimi fark ettim. Çok güzel birşeydi. O zamana kadar o cd yi tak bunu çıkar bi ton uğraş.
Herşey iyide acaba forumlar haricinde teknik destek alabileceğim bir yöntem var mı diye bir araştıma yaptım ve pardus mail listesini gördüm. İyi kide görmüşüm çünkü çözemediğim bir çok sorunu bu listedeki kişiler sayesinde hallettim. http://liste.pardus.org.tr/mailman/listinfo/pardus-kullanicilari adresinden lesteye kayıt olabilirsiniz.
Pardusu yıka boza 1.5 Yıl kadar kullandım. Bu süre zafında açık kaynak yazılım mantığını anladım. Linux nedir ? Linux dağıtımları nedir ? Gibi soruların cevaplarını deneyerek öğrendim. Bir çok linux dağıtımını denedim. Open suse, mandriva, centos, ubuntu vs. Linux un özgürlüğü ise istediğin dağıtımın en güncel versiyonunu istediğin zaman kullanabilmektir. Xp mi yoksa vista mı yoksa win 7 mi değil. Seçme şansın daha çok ve daha özgür ayrıca en güncel dağıtımlar arasında seçim yapmanın verdiği haz gerçekten çok güzel.
Neyse artık hatıramı burada sonlandırayım. Gerisi size kalmış sağlıcakla....
Arkadaşlar son olarak sizde linux ile nasıl tanıştığını neler hissettiğinizi anlatırsanız, hiç linux kullanmamış kişilerin kafaındaki soru işaretleri azalmış olur.
Herşey her ay aldığım bir bilgisayar dergisinin Pardus 2007 cd si vermesiyle başladı. (O zamana kadar linux u sadece siyah bir konsoldan ibaret sanıyordum ) Dergide Anadolu Parsı Kükrüyor şeklinde ilgi çekici bir başlık vardı. Tabi altında da güzelce hazırlanmış tanıtım ve ipuçları. Sonra cd yi elime aldım ve acaba ne ki bu ? Şeklinde hayıflanmaya başladım. Kursam bişey olur mu ? Tekrar silebilirmiyim ? Bilgisayarım yanar mı ? Gibi türlü sorular aklıma geldi. Ardından dergide Pardus un nasıl kurulacağı hakkında resimli açıklamalara baktım ve bilgisayardaki tüm dosyalarımı yedekledim. Sonra Ya Allah diyerek taktım cd yi. Dergiden adımları kontrol ederek kuruluma başladım. Epeyce bir zaman sürmüştü ama kurulum hatasız tamamlandı. Neyse efendim, masaüstü ekrana geldi ama o da ne ? Sağ tuş ta anlamsız garip garip şeyler var. özellikler yok, yenile yok !
Ardından hemen driver kurma aşamasına başladım. Hemen Anakart cd mi taktım ve driver kurmaya çalıştım. Fakat anakart cdsindeki dosyaları açamadı. Haydaaa ne yapacam şimdi daha driver bulacam. Antivirüs yazılımı bulacam ohooo çok işimiz var. Derken firefox ile internete girdiğimi ve ethernet kartımı tanıdığını fark ettim. Seste geliyordu. Yani onuda tanımıştı. Sadece sistem dosyasında “3d desteği yok” şeklinde bir not vardı. İnternette kısa süre araştırmadan sonra paket yöneticisi ile tanışmamı sağlayan ati fglrx sürücüsünü kurmam gerektiğini öğrendim. Paket yöneticisini buldum ve arama çubuğuna Ati yazdım. Gerekli dosyalar önüme geldi. İşaretleyip Kur dedim. Hepsini internetten indirip kurdu. Bende Denetim masasından sürücüyü etkinleştirip bilgisayarı yeniden başlattım. Artık 3D aktif olmuştu.
Şimdi sıra Pardus uyumlu bir antivirüs yazılımı bulmaya geldi. Kolay değil tabi 10 yıldır bilgisayarın olmazsa olmazı olan yazılıma alışıyosun tabi. Neyse efendim avastın linux versiyonunu indirdim kuramadım. Hemen internette tekrar bir araştırma yaptım ve antivirüs yazılımının gerekmediğini öğrendim. Ama öyle olmaz bilgisayara virüs girmez mi diyerek tüm antivirüs firmalarının linux versiyonlarına baktım. Hiç birisinde gerçek zamanlı koruma yoktu. Antivirüs olmadan bilgisayar kullanmak çok garip gelmişti.
Neyse peki msn i nasıl halledecez ? Paket yöneicisine msn yazarak bir arama yaptırdım ve amsn i buldum. Sonra biraz daha karıştırdım limewire gibi bir çok programın linux versiyonlarının paketlenmiş ve 2 tuş ile indirebildiğimi fark ettim. Çok güzel birşeydi. O zamana kadar o cd yi tak bunu çıkar bi ton uğraş.
Herşey iyide acaba forumlar haricinde teknik destek alabileceğim bir yöntem var mı diye bir araştıma yaptım ve pardus mail listesini gördüm. İyi kide görmüşüm çünkü çözemediğim bir çok sorunu bu listedeki kişiler sayesinde hallettim. http://liste.pardus.org.tr/mailman/listinfo/pardus-kullanicilari adresinden lesteye kayıt olabilirsiniz.
Pardusu yıka boza 1.5 Yıl kadar kullandım. Bu süre zafında açık kaynak yazılım mantığını anladım. Linux nedir ? Linux dağıtımları nedir ? Gibi soruların cevaplarını deneyerek öğrendim. Bir çok linux dağıtımını denedim. Open suse, mandriva, centos, ubuntu vs. Linux un özgürlüğü ise istediğin dağıtımın en güncel versiyonunu istediğin zaman kullanabilmektir. Xp mi yoksa vista mı yoksa win 7 mi değil. Seçme şansın daha çok ve daha özgür ayrıca en güncel dağıtımlar arasında seçim yapmanın verdiği haz gerçekten çok güzel.
Neyse artık hatıramı burada sonlandırayım. Gerisi size kalmış sağlıcakla....
Arkadaşlar son olarak sizde linux ile nasıl tanıştığını neler hissettiğinizi anlatırsanız, hiç linux kullanmamış kişilerin kafaındaki soru işaretleri azalmış olur.