Hayrünnisa Gül, Osmanlı eserlerini Köşk'e istedi

barttao

Asistan
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
423
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Dolmabahçe Sarayı'nı gezen Hayrünnisa Gül 35 adet Osmanlı eserini Çankaya Köşkü'ne istetti.

Hayrünnisa Gül Hanım, 1 Nisan günü Dolmabahçe Sarayı’nı gezdi. Dönemin günlük kullanımındaki eşyalarının sergilendiği depo müzeye de uğradı; burada beğendiği bazı objelerin fotoğrafını çektirdi. Bu durum saray görevlilerinin dikkatinden kaçmadı.

Görevliler, Hayrünnisa Gül’ün, fotoğrafını çektirdiği objeleri, restorasyonu yapılacak olan Çankaya Köşkü’ne isteyeceğini öğrendiler. İşte bunun üzerine bakın nasıl ilginç gelişmeler yaşandı.

35 OBJE İSTİYOR

Durum Meclis yönetimine bildirilince, yönetimin de gayri resmi olarak, "Böyle bir girişimde bulunmayın" mesajını Köşk’e ilettiğini öğrendim.

Sonra kısa bir sessizlik dönemi yaşandı.

Ama, bir süre önce Hayrünnisa Hanım, bu mesajı dinlemeyerek fotoğrafını çektirdiği objeleri Meclis’ten istetti. İstenen objelerin sayısı 35.

Bunlar arasında, dönemin padişahları veya diğer saray halkı tarafından kullanılan sehpa, koltuk takımı, yazlıklarda kullanılabilen yatar kalkar tek kişilik koltuk, biblo, soba, avize, halı gibi objeler var.

Bu listemde eksik olabilir; ancak tüm objelerin Osmanlı dönemine ait olduğunu anımsatmaya gerek dahi yok.

Hayrünnisa Hanım’ın talebi için Meclis’te ne işlem yapıldığı şimdilik belirsiz.

Kulağıma gelen, yazı üzerine konunun Köşk’le bir kez de karşılıklı konuşulduğu; objelerle ilgili detaylı bilgiler verilip, lisan-ı üslupla bunların yerinde kalmasının daha uygun olacağının anlatıldığı.

CESUR BİRİ ÇIKMALI

Şunu da belirtmeliyim; tabii ki bu talep TBMM’ye Hayrünnisa Hanım’ın imzası ile yapılmadı; Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’nce yapıldı.

Bu noktada, Kültür Bakanlığı Müsteşarlığı’ndan gelen Mustafa İsen’in talebi yerinde gördüğünü öğrenmenin şaşırtıcı olduğunu da belirtmeli.

Hayrünnisa Hanım da, İsen de Çankaya Köşkü’nde ne kadar Osmanlı dönemi objesi var baktılar mı bilemiyorum.

Ama, Köşk’ün Cumhuriyet döneminin izlerini taşıdığı ortada.

Bildiğim kadarıyla, bugüne kadar Köşk’e, müzelerden Osmanlı dönemi eseri taşınmadı.

Bu yolla Köşk’e, "Cumhuriyet’in sembolü" vurgusu yapılmak istendi.

Şimdi bu girişimle iki şey yapılmış olacak:

Bir; Köşk’e Osmanlı izleri taşınacak.

İki; yerinde ve halka açık sergilenmesi gereken objeler, ait olmadıkları mekanda ve halka kapalı bir alanda saklanacak.

Meclis’in uyarılarına rağmen Hayrünnisa Hanım’ın bu başvurusunun ne yapılacağını izleyeceğiz; talep geri mi çekilecek, gereği mi yapılacak?

Gereği yapılacak ise konu Meclis Başkanlık Divanı’nda görüşülecek.

Orada muhalefet de var ve itiraz geleceği kesin.

Bence; talebin karşılanma olasılığı da oldukça düşük.

O nedenle, cesur birinin çıkıp Hayrünnisa Hanım’a, "Yapmayın bunu. Meclis’i de Cumhurbaşkanlığı’nı da, eşinizi de sıkıntıya sokar, gereksiz yeni bir tartışma yaratırsınız" demesi şart.


http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=375898
 

EzOhİsTaN

Profesör
Katılım
19 Ağustos 2006
Mesajlar
1,469
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
sadece komik.. gülüyorum. cahilliğin bu kadarınada pessssssssssssss
 

MtHan

Profesör
Katılım
3 Şubat 2008
Mesajlar
1,432
Reaksiyon puanı
14
Puanları
0
Sen kimsinki tarihi eserleri işgal ettiğin yere istiyorsun? O eserler milletin malı senin kişisel eşyan veya süsün değil.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Müdavim
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,901
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
MtHan dedi ki:
Sen kimsinki tarihi eserleri işgal ettiğin yere istiyorsun? O eserler milletin malı senin kişisel eşyan veya süsün değil.

"İşgal ettiğin yer" dediğin yer de milletin malı, Çankaya Köşkü onun şahsi malı değil. Ayrıca "sen kimsin ki" dediğin kişi de Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanının eşi. Yani Türkiye'yi temsil eden en öndeki kadın. En azından resmen böyle.

EzOhİsTaN dedi ki:
sadece komik.. gülüyorum. cahilliğin bu kadarınada pessssssssssssss

Bize buradaki cehaleti anlatabilir misin?

Konunun eleştirilmesini gayet iyi anlıyorum, hatta bence de o eserler orada, Dolmabahçe'de kalmalı. Ancak asıl cehalet bu eleştiriyi "sırf eleştiri olsun" diye yazanda. Neden böyle diyorum? Çünkü o eserlerin Dolmabahçe'de kalmasına yönelik öne sürdüğü iki sebep birbirine çelişik.

Demiş ki: Köşke bugüne kadar Osmanlı eseri taşınmadı, bunun amacı onun Cumhuriyet sembolu vurgusu yapılmak istendi.

Sonra demiş ki: O eserlerin halka sergilenmesi gerekir.

Şimdi, eğer sergilenmesi gereken şeylerse, bu eserlerden neden utanıyorsunuz? Yok eğer bu eserlerin varlığını cumhuriyete tehdit olarak algılama çocukluğunu ve cehaletini gösteriyorsanız o halde neden sergilenmesi gerekir diyorsunuz? Spor yapmak süperdir çok iyidir harikadır ama sakın spor yapmayın demek gibi bir şey..
 

EzOhİsTaN

Profesör
Katılım
19 Ağustos 2006
Mesajlar
1,469
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Elmacik dedi ki:
MtHan dedi ki:
Sen kimsinki tarihi eserleri işgal ettiğin yere istiyorsun? O eserler milletin malı senin kişisel eşyan veya süsün değil.

"İşgal ettiğin yer" dediğin yer de milletin malı, Çankaya Köşkü onun şahsi malı değil. Ayrıca "sen kimsin ki" dediğin kişi de Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanının eşi. Yani Türkiye'yi temsil eden en öndeki kadın. En azından resmen böyle.

EzOhİsTaN dedi ki:
sadece komik.. gülüyorum. cahilliğin bu kadarınada pessssssssssssss

Bize buradaki cehaleti anlatabilir misin?

Konunun eleştirilmesini gayet iyi anlıyorum, hatta bence de o eserler orada, Dolmabahçe'de kalmalı. Ancak asıl cehalet bu eleştiriyi "sırf eleştiri olsun" diye yazanda. Neden böyle diyorum? Çünkü o eserlerin Dolmabahçe'de kalmasına yönelik öne sürdüğü iki sebep birbirine çelişik.

Demiş ki: Köşke bugüne kadar Osmanlı eseri taşınmadı, bunun amacı onun Cumhuriyet sembolu vurgusu yapılmak istendi.

Sonra demiş ki: O eserlerin halka sergilenmesi gerekir.

Şimdi, eğer sergilenmesi gereken şeylerse, bu eserlerden neden utanıyorsunuz? Yok eğer bu eserlerin varlığını cumhuriyete tehdit olarak algılama çocukluğunu ve cehaletini gösteriyorsanız o halde neden sergilenmesi gerekir diyorsunuz? Spor yapmak süperdir çok iyidir harikadır ama sakın spor yapmayın demek gibi bir şey..


elmacık seni muhattabım olarak almıyorum bile.. bana cahil demişsin asıl ve en büyük cahil sensin.

aynı şeyi başka bir cumhurbaşkanının karısı yapsaydı (akpli olmayan ve kapalı olmayan) eminim hepimizden çok eleştirirdin.
tamamiyle yanlı bi insan olduğu, hiçbişeye objektif bakmayı başaramadığını düşünüyorum. ve senin için sadece üzülüyorum

ayrıcaa benim konuşmalarımı alıntı yapıp "sırf eleştiri olsun" diye benim yorumum üzerinden saçma sapan yorumlar yapmanıda ayrıca anlayabilmiş değilim.
benim yazdıklarımla ilgili lütfen yorum yapma. orda cahillik dememin sebebinide bir tarihi eserin dolmabahçede kalması gerektiğiyle alakalıdır. cahillik derken bunu kastettiğimi herkesin anladığını düşünüyorum. sonuçta görmemişler gibi canının her istediğini köşke almak isteyenede cahil gözüyle bakarım ben.. tarih onlar bilmem anlatabildimmi uff yaaaaa yorum yapma bana lütfen.
 

barttao

Asistan
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
423
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Eleştiri eleştiri olsun diye yazılır Eleştiri yapılırki o kişi yanlışlarını görsün en azından temsil ettiği kişiler hakkında ne düşünüyo onu bilsin..(gerçi umrundaydıda)
 

findukfaresi

Dekan
Katılım
29 Mart 2008
Mesajlar
7,300
Reaksiyon puanı
73
Puanları
0
hayrunisa hanım inş osmanlı eseri halıyı koltuk takımlarını vazıyu vs vs. kullanmayı aklından bile geçirmemiştir.hadi köşke alınması bi nebze tamam ama kullanılmasına kesinlikle karşı çıkmalı bu millet
 

barttao

Asistan
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
423
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Aslında anlamdım bi konuda gecen kraliçenin ziyaretinde köşkteki osmalı halılarını kaldırıp kayseriden gelen halıları kullanmıştı şimdi bu tavrını anlamadım
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Müdavim
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,901
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Ezohistan, ben olayı eleştirdim ve niye eleştirdiğimi yazdım, ona buna "şucu, bucu, cahil" diyeceğinize siz de sebep yazın. Herşeye "uff ya bana ne yaa işte benim dediğim doğru" tavrıyla yaklaşıp ayrıca başkalarına cahil demen güldürürken düşündürüyor, Nasreddin Hoca gibi. :)

barttao, sen de kıvırmışsın biraz? Benim sözümü bana mı söylüyorsun? Ben eleştirinin neden çarpık olduğunu açıkladım, sen benim sözümü başka bir forma sokup yeniden yazmışsın.

Buyurun abiler ablalar, sizin olsun eserleriniz de saraylarınız da, neden belasız başıma bela alıyorsam..
 

EzOhİsTaN

Profesör
Katılım
19 Ağustos 2006
Mesajlar
1,469
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
corpuscallosum dedi ki:
hayrunisa hanım inş osmanlı eseri halıyı koltuk takımlarını vazıyu vs vs. kullanmayı aklından bile geçirmemiştir.hadi köşke alınması bi nebze tamam ama kullanılmasına kesinlikle karşı çıkmalı bu millet

yaa ne demek köşke alsın valla hiçte alamaz. hakkı yok bikere onun kişisel zevkleri içinmi koskoca tarihi eserler günümüze kadar muhafaza edilmiş. rersmen görgüsüzlük bu ya.
 

findukfaresi

Dekan
Katılım
29 Mart 2008
Mesajlar
7,300
Reaksiyon puanı
73
Puanları
0
EzOhİsTaN dedi ki:
corpuscallosum dedi ki:
hayrunisa hanım inş osmanlı eseri halıyı koltuk takımlarını vazıyu vs vs. kullanmayı aklından bile geçirmemiştir.hadi köşke alınması bi nebze tamam ama kullanılmasına kesinlikle karşı çıkmalı bu millet

yaa ne demek köşke alsın valla hiçte alamaz. hakkı yok bikere onun kişisel zevkleri içinmi koskoca tarihi eserler günümüze kadar muhafaza edilmiş. rersmen görgüsüzlük bu ya.
ya ben dolmabahçe yerine çankaya köşkünde saklanacaksa bi nebze tamam demek istedim.daha fazlası kesinlikle görgüsüzlük o konuda katılıyorum sana
 

wwhirlwind

Profesör
Katılım
21 Aralık 2006
Mesajlar
2,313
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
gecen hafta sayın basbayan tarihi halıları filan koskten atıyor diye haberi okumustum heralde bunlarda onların yerine gelecek zaten kendi zevki icin kosku komple restore ettirdi gercekten gorgusuzluk yazık walla ...
 

Reallist

Profesör
Katılım
7 Nisan 2008
Mesajlar
1,272
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Önce Hürriyet sonra Vatan gazeteleri, Hayru Nisa Gül'ün Köşk'e Dolmabahçe'nin deposundan getirtmek istemesini gündeme getirdiler. İçki içmemek ve başı kapalı olmaktan sonra saraydan vazo getirmek de Hürriyet sayesinde bir tehdit algısı yaratabiliyor.

Son birkaç gündür özellikle Hürriyet tarafından Hayru Nisa Gül’ün Dolmabahçe’nin deposunda bulunan bazı eşyaları Köşk’e çıkartmak istediğine dair haberler yapılıp duruyor.

Herkes gayet iyi biliyor ki Hürriyet’in bu konuyla bu kadar meşgul olmasının, Hayru Nisa Hanım’ım zevksizliğiyle ya da Köşk’ün her daim takip ve muhafaza edilmesi gereken estetiğiyle kesinlikle bir alakası yok.

Hürriyet’in asıl derdi elbette ki ‘laiklik elden gidiyor’ algısını daima sıcak tutabilmek. Ama kabul etmek gerekir ki bu işin artık cılkı çıktı…

Saray’dan alınacak bir iki eşyanın, neticede bir domino etkisi yaratacağını ve bu suretle tedrici bir biçimde önce Çankaya Köşk’ünü bir saraya dönüştüreceğini, sonrasında da Abdullah Gül’ün kendisini halife ilan etmesine ve böylece de güzide memleketimizin bir anda ‘şeriatın karanlıklarına’ itilmesine sebep olacağını zımnen de olsa ileri sürmek, Nazilerin tehdit algısı yaratmaya çalıştıkları Yahudiler karşısında düştükleri komikliğin ötesine geçebilmeyi başarmak demektir.

Bu tarz haberler toplumu çocuklaştırmak değil hep çocuk tutmak anlamına geliyor (zira hep öcülerden korkmuş olan toplumumuz henüz büyüyememiştir).

Çocuğunu hep öcüden korkutmak suretiyle denetim altında tutmaya alışmış manyak bir babanın, çocuğunun öcüden şüphe ettiği her noktada saçma sapan gerekçelerle öcünün var olduğunu anlatmaya çalışması gibidir Hürriyet’in yaptığı.


Burada şunu da belirtmek gerekiyor: Hürriyet asıl gücünü bu tarz haberlerde alttan alta kurduğu argümanları hiçbir zaman açıkça söylememesinden alıyor…

Hiçbir zaman sonunu getirmiyor haberin. Yani Köşk’e saraydan eşyalar çıkarsa ne olur cevap vermiyor.

Cevabı, korkmaya ve fanteziler kurmaya alışmış okuyucu kitlesine bırakıyor. Ve bu sayede haberde geçen mesaj tam anlamıyla kristalize olamıyor; havada gezinip duruyor; ve komikliğini, saçmalığını elinize alıp gösteremiyorsunuz.

Fakat Hürriyet bir taraftan da belli bir gerçeğe işaret ediyor: O da, Hürriyet’in ürettiği her tehdit algısının aslında, kendisini bu türden algılar üzerine bina etmiş olan rejimin hayatın en ince alanlarına bile sızmaya teşebbüs ettiğinin gerçeğidir. Yani bir Osmanlı vazosu tehdit olarak algılanabiliyorsa rejim ta en başından beri vazo ile siyasi bir ilişkiye girmiş demektir.

Kısaca Hürriyet bizlere vazoların bile bir siyasi simge hatta siyasi bir teşkilat olduklarını hatırlatmış oluyor.

Şayet yarın vazo siyasi bir simge midir diye bir tartışma çıkarsa biz şimdiden söyleyelim: Evet vazo siyasi bir simgedir. Ve onun asıl siyasallaşması da onu Hürriyet gibi gazetelerin siyasi tehdit unsurlarına dahil ederek takdim etmesinden kaynaklanmaktadır.

O halde bizim de Hürriyet’e şunu sormamız gerekiyor: Hayru Nisa Hanım rüküşse ne olmuş yani?!..


Erkam Can
 

wbmstr

Asistan
Katılım
5 Eylül 2006
Mesajlar
435
Reaksiyon puanı
3
Puanları
18
ya nedir bu insanların dinimize ve yöneticilerimize takıntısı böyle haberlere inanmıyorum ben sadece yazılan saçma haberler diye düşünüyorum sonuçta onlar snn devletini dış ülkelerde temsil ediyo sn nasıl onları kirletecek haberler yazabilirsin ki çok yazık herkes kendi tercihini yaptı oyunu kullandı şimdide oyumuzu zorla kullandırdılar para karşılığında diye haberler çıkıyo tabi insanoğlu yediremiyo bağzı şeyleri.....
 

ademaktekin

Profesör
Katılım
2 Aralık 2007
Mesajlar
1,471
Reaksiyon puanı
1
Puanları
218
wbmstr dedi ki:
ya nedir bu insanların dinimize ve yöneticilerimize takıntısı böyle haberlere inanmıyorum ben sadece yazılan saçma haberler diye düşünüyorum sonuçta onlar snn devletini dış ülkelerde temsil ediyo sn nasıl onları kirletecek haberler yazabilirsin ki çok yazık herkes kendi tercihini yaptı oyunu kullandı şimdide oyumuzu zorla kullandırdılar para karşılığında haberler çıkıyo tabi insanoğlu yediremiyo bağzı şeyleri.....

Katılıyorum... +

"yaa ne demek köşke alsın valla hiçte alamaz" :D :D
 

janissary.ihg

Öğrenci
Katılım
2 Mart 2008
Mesajlar
82
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamada, Milli Saraylar Daire Başkanlığından, seçim yapılmak üzere Dolmabahçe Sarayı'nda depoda bulunan 35 eserin fotoğrafının istendiği belirtilerek, ''Konunun yakışıksız ifadelerle başka yönlere çekilmesi, daha önce yaygın bir uygulama olmasına rağmen, Cumhurbaşkanlığında sanki ilk kez yapılan bir uygulamaymış gibi gösterilmesi ve kişiselleştirilmesi, kasıtlı ve sorumluluktan uzak bir anlayışın göstergesidir'' denildi.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi, iki gündür basın yayın organlarında yer alan Dolmabahçe Sarayı'ndaki 35 tarihi objenin Çankaya Köşkü'ne istendiği yönündeki haberlerle ilgili yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, zengin kültür mirasına sahip pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de kültür varlığına ait objelerin temsilin gerektirdiği mekanlarda geçici sürelerle sergilendiği belirtildi.

Daha önceki cumhurbaşkanları zamanında da Kültür Bakanlığı ve Milli Saraylar Daire Başkanlığına kayıtlı resim, halı ve benzeri türden eserlerin, geçici olarak Çankaya Köşkü'nde sergilendiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinde kullanılmak üzere değişik tarihlerde, Milli Saraylardan alınan 7 bin 947 adet eser, 1 Şubat 2003 tarihinde Milli Saraylar Daire Başkanlığına teslim edilmiştir. Halen, geçmiş dönemlerde Milli Saraylar Daire Başkanlığından gelen ve Cumhurbaşkanlığı Demirbaş Eşya Envanteri'ne kayıtlı çok sayıda eser bulunmaktadır.

Bu gelenek çerçevesi içinde Milli Saraylar Daire Başkanlığından seçim yapılmak üzere -teşhirde olmayıp, depoda bulunan- 35 eserin fotoğrafları istenmiştir.

Sözü edilen eserlerin Çankaya Köşkü'nde sadece sergilenmesini amaçlayan böyle bir girişimle ilgili iki gündür basın yayın organlarında yer alan, objektiflikten uzak, yanlı, mesnetsiz ve kişilik haklarını ihlal eden haberler üzüntüyle karşılanmıştır.

Konunun yakışıksız ifadelerle başka yönlere çekilmesi, daha önce yaygın bir uygulama olmasına rağmen, Cumhurbaşkanlığında sanki ilk kez yapılan bir uygulamaymış gibi gösterilmesi ve kişiselleştirilmesi, kasıtlı ve sorumluluktan uzak bir anlayışın göstergesidir.''

alıntı
 
Üst