- Katılım
- 13 Haziran 2008
- Mesajlar
- 17,955
- Reaksiyon puanı
- 351
- Puanları
- 83
Hangi dizi ne zaman bitiyor?
TV'de bir yayın dönemi daha sona eriyor. 77 yıldır kayıp kafatası! Memet Güler yazdı...
Ve Nurgül sonunda Türkan Şoray oldu...
KOLAY iş değildi o koltuğu doldurmak; hiç azımsanacak bir şey değildi Türkiyede birkaç kuşağın gönlünde taht kuran Türkan Sultanın yerine oynamak. Bir ekran efsanesi olan İkinci Baharda karşılıklı döktürmüşlerdi. Türkan Şoray, Nurgül Yeşilçayı daha o zamanlardan valiahtı olarak seçmiş, beğenmiş ve ismini işaret etmişti. Biz de aylardır Nurgül Yeşilçayın başrolü oynadığı, Diyarbakırda çekilen ilk dizi olarak sunulan Sultanın başlamasını bekliyorduk heyecanla. Sonunda geçtiğimiz pazartesi gecesi ilk bölümüyle çıktı karşımıza. Bu akşam da ikinci bölümüyle ekranda.
Sağ olsun Kanal D yönetimi, dizinin ilk bölümünü gece saat 22.15te başlatarak bir güzel bekletti hepimizi. Ama en başından söyleyeyim, bu bekleyişe de değdi. Son zamanların ekranlarda izlediğim en sıcak, duygusu seyirciye en samimi şekilde yansıyan işiydi. Nurgül Yeşilçay, Settar Tanrıöğen, Nur Sürer sırtlamış götürüyorlardı diziyi. Belki şivenin yoğunluğu biraz yordu kiminizi. Bilen, tanıyan gözler Diyarbakırı daha çok görmek, hissetmek istedi ama dizi adeta bir platoda geçiyor gibiydi. Bütün yapımların ilk bölümlerindeki bazı aksamalar elbette yok değildi. Fakat dedim ya, insanın içini ısıtan, seyredeni ekran karşısında tutan, esprileriyle güldüren, oyunculuklarıyla geleceğe dair umut veren bir yapım olarak sarıp sarmaladı ilk bölümünden seyirciyi.
SEYİRCİYİ EKRANA BAĞLIYOR
Sultan; karısını evlenir evlenmez terk edip Fransaya gitmek zorunda kalan Şehmuzun (Şahin Irmak) yıllar sonra yanında başka bir kadından olan çocuğuyla geri dönüşünü ve ardından yaşananları anlatıyor. Bu öykü bize, 72 yılı yapımı bir Yeşilçam klasiği olan Türkan Şoray ile Kadir İnanırın başrolleri paylaştığı Dönüşü hatırlatıyor. Dizi biraz Yabancı Damat, azıcık Canım Ailem ve bolca da İkinci Bahar havası taşıyor. Ama kim ne derse desin, izleyeni kendine bağlamayı biliyor, seyircisini ekranın karşısında tutmayı beceriyor. Bu yüzden de bize, emeği geçenlere ellerinize sağlık demek ve sizlere tavsiye etmek düşüyor. Tavsiye ediyoruz efendim. Hepinize mutlu haftalar...
HANGİ DİZİ ne zaman bitiyor ?
SEN DE GİTME . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .7 HAZİRAN
AL YAZMALIM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9 HAZİRAN
FİRAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 12 HAZİRAN
ADINI FERİHA KOYDUM . . . . . . . . . . . . . . . 15 HAZİRAN
YAHŞİ CAZİBE . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 16 HAZİRAN
BİR ÇOCUK SEVDİM . . . . . . . . . . . . . . . . . . 18 HAZİRAN
SON . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 25 HAZİRAN
FATMAGÜLÜN SUÇU NE? . . . . . . . . . . . . . ...28 HAZİRAN
Mimar Sinanın kafatası TAM77 YILDIR KAYIP
MUHTEŞEM Yüzyıl ekranlarda fırtınalar estirirken, önümüzdeki sezon diziye Kanuni döneminin en önemli şahsiyetlerinden biri olan Mimar Sinan da dahil olacak. Hayatı boyunca tam 400 esere imza atan ve fakat Süleymaniye Camiinin karşı köşesindeki türbesinde kafası olmadan, sadece bedeniyle ebedi uykusunu uyuyan Mimar Sinan... Peki Sinanın kafatası ne zaman, hangi nedenle ve kim tarafından alındı kabristanından? Ve bu kafatası şimdilerde nerede? Gelin hep beraber şimdi tarihin tozlu sayfalarından birinin bir yaprağını daha aralayalım. Mimar Sinanın naaşını, 70 küsur yıl sonra kafatasıyla buluşturmak adına biz de kendi köşemizden küçücük de olsa bir adım atalım. Kim bilir belki de bunca başarıya imza atmış Muhteşem Yüzyıl ekibi bu bilmecenin de peşine düşer. Belki de bu vesileyle neredeyse bir asırdır vücudunun kayıp parçasını bekleyen Mimarbaşının naaşı ebedi huzura erer.
1930LU YILLARIN ORTASI...
Avrupanın hızla İkinci Dünya Savaşına doğru gittiği, ihtiyar kıtanın dört bir yanında inanılmaz ırkçılık rüzgârlarının estiği 1930lu yılların ortasında gerçekleşir bu akıllara durgunluk veren hikâye. Türk Tarihini Araştırma Kurumu üyeleri Hasan Ferit Çambel, Atatürkün manevi kızı Afet İnan ve Şevket Aziz Kansu, Mimar Sinanın mezarını açarlar 1935 yılının sıcak bir ağustos gününde. Amaç, Mimar Sinan, Türk değildi tezini ileri süren Avrupaya cevap vermektir. Sinanın kafatasını ölçüp, İşte o da bizden diyebilmektir. O yıllarda, tüm dünyada bu tip ırkçı rüzgârlar esmektedir. Mezar açılır, Mimar Sinanın naaşı ölümünden 347 yıl sonra yerinden çıkarılır.
SİNANIN TÜRK OLDUĞUNUN İSPATI
Gerekli ölçümler yapılır ve o yılların antropolojik tezlerine uygun olarak kafatasının Hint-Avrupa tipinde olduğu anlaşılır. Bu, mezarı açanlar için Sinanın Türk olduğunun da ispatıdır. Hemen Gaziye haberi iletirler. Gazi, o günlerde Floryadaki köşkünde istirahattedir. Ekibi dinler, onlara küçük bir kâğıda yazılmış tek cümlelik bir emir verir: Sinanın heykelini yapınız. Gazi Mustafa Kemal. O heykel 20 sene sonra Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi- nin bahçesine dikilir. Peki kafatası nerededir? O dönemlerde bilim adamları bir antropoloji müzesi kurmak için Anadolunun çeşitli yerlerinde kazılar yapmakta, tıpkı Mimar Sinan örneğinde olduğu gibi Selçuklu sultanlarının da mezarları açılmakta ve kafatasları toplanmaktadır. Alaeddin Keykubadın, İkinci Kılıçarslanın kafatasları da bu amaçla Dil Tarih Coğrafya Fakültesinin deposuna kaldırılmıştır. Ve sonra maalesef, hiçbirinden bir daha haber alınamamıştır. Umarım kaybolmamıştır o toplanan kafatasları ve umarım bir gün buluşur eksik parçalarıyla atalarımızın naaşları...
Perran Kutmana kocaman bir alkış
TÜRKİYEDE ilk kez, haber sonrası kuşağında 25 dakikalık bir dizi yayınlanıyor. Başrollerini Perran Kutman ve Levent Öktemin paylaştığı Canımın İçi, 80li yılların efsane dizisi Cosby Ailesinin uyarlaması olarak seyircisini selamlıyor. Ancak bu defa Bill Cosbyye bir kadın oyuncu hayat veriyor. Deli Saraylıdan sonra dizilere bir süre ara veren Perran Kutman, Nazan karakteriyle ekrana geliyor. 23 Nisanda başladı Canımın İçi. Açıkçası, ilk başlarda biraz zorlandık. Yıllardır iki saatlik diziler izlemeye alışkın olan bizler, bu 25 dakikalık sitcoma adapte olmakta sıkıntılar yaşadık. Çünkü tam olayın içinde bulurken kendimizi, bir anda ekrandaki son ibaresiyle karşılaştık. Ama en başta Perran Kutmanın müthiş oyunculuğuyla her geçen gün biraz daha içine aldı bizi Canımın İçi. Ve şimdilerde biliyorum, o artık birçok evin vazgeçilmezi. Eğer dizi sektörümüzün dünya standartlarına yükselmesini istiyorsak bu süreye alışacağız. Böylece de bir dizinin tadını kaçırmayıp, sakız gibi çekip uzatmayıp, bir sonraki bölümü için ağızımızda hoş bir tatla beklemeye başlayacağız. Daha ne olsun...
Benzemez Kimse Sana tavrınakurbanolayım
İLK kez İspanyada yayınlanmaya başlayan ve orijinal ismi Your Face Sounds Familiar olan Benzemez Kimse Sana dünyanın pek çok ülkesinde izlenme rekorları kırıyor. Bu ay Starda yayınlanmaya başlayacak olan yarışmada Asena, Ömür Gedik, Kendi, Pelin Öztekin, Uğur Aslan, Cem Kılıç, Ümit Erdim ve Bay J her hafta ünlü sanatçıların en popüler şarkılarını canlı performanslarla canlandırmaya çalışacak. Jüri koltuğunda ise Hande Ataizi, Seyfi Dursunoğlu ve Erol Evgin oturacak. Benzemez Kimse Sanada eleme olmayacak ve ünlüler her hafta kamu yararına çalışan bir vakıf ya da dernek için yarışacak. Yani yarışma, ihtiyacı olan birilerinin yüzünü güldürmek amacı taşıyacak. Bu bile yetmez mi izlemek için?
2 Yaka Bir İsmail KEYİFLE seyredilecektir
BİR ay önce başladı 2 Yaka Bir İsmail. Başrolünde Türkiyenin en uzun soluklu dizi oyuncusu Erdal Özyağcılar var. Dizide hem Midillide hem de Ayvalıkta evli olan İsmailin başından geçenleri anlatıyorlar. Hikâyesinde de Erdal Özyağcılar imzası var. Oyuncu kadrosunda kimler yok ki... Rana Cabbar, Bülent Şakrak, İbrahim Kendirci, Meltem Gülenç, Serhat Özcan... Yalnız dikkat çekmek istediğim özel bir oyuncu var; Eleni Filini. Dizide Kaliopiyi oynuyor, yani İsmailin Midillideki eşini. Eleni Filini, Yunanistanın önemli sanatçılarından biri. Bugüne kadar pek çok Hollywood filminde rol almış. 2 Yaka Bir İsmailde de hem güzelliğiyle hem de oyunculuğuyla şov yapmış. 2 Yaka Bir İsmail iki hafta sonra sezon finali yapacak. Eylül ayında ise yeniden atv ekranında başlayacak. İçinde Erdal Özyağcıların yer aldığı bütün yapımları gönül arşivimde özel bir yere koyarım. İşte bu yüzden geri döndüklerinde, beni bıraktıkları yerde, evde ekran karşısındaki kanepemde yine onları bekliyor olacağım.
Osmanlı vampirleri ve Taş Devri de DİZİ OLUYOR
GEMİDEve Lalelide Bir Azize gibi şahane filmlere imza atan; Elveda Rumeli, Kurtlar Vadisi ve Behzat Ç. gibi dizilerin arkasındaki isim olan Serdar Akar, Bulgaristanda yeni bir dizi çekmeye hazırlanıyor; adı Atlılar. Böylece Türkiyede ilk kez bir dizide prehistorik zaman, yani tarih öncesi anlatılacak. Serdar Akar da ilk Taş Devri dizimizi yapan isim olarak ekran tarihinde yepyeni bir sayfaya daha imza atacak. Akar, şu sıralar sanat yönetmeniyle çalışmalara başlamış bile. Beni şimdiden Star ekranında yayınlacak bu çok enteresan yapımın heyecanı sardı bile. Serdar Akar bir acayip projeyle de meşgul şu günlerde. O da Osmanlı döneminin vampirlerini anlatan, Behzat Ç.nin kitabının yazarı Emrah Serbesin kaleminden çıkan Vampir-i Osmanlı. Vampir-i Osmanlı, Osmanlı döneminde geçen ilk vampir dizimiz olacak. Serdar Akar, bu iki birbirinden enteresan ve cesur yapımla, dizi sektöründe yepyeni bir kapı aralayıp yaratıcılık serüveninde yepyeni bir perdeyi aralayacak. O perdenin arkasında göreceklerimizi merakla bekliyoruz...
tvemde nostalji rüzgârları esiyor
BİZİMKİLER, Türk televizyon tarihinin en özel dizilerinden biridir. Benim de unutamadığım favori dizilerimdendir. Geçenlerde kanalları turlarken tveme denk geldim. Yine kaldım ve izlemeye başladım. Çocukluğumun o güzel günlerini hatırladım. Ardından başka bir televizyon efsanesi geldi ekrana;Mahallenin Muhtarları. Erkan Canı, çaycı Temel olarak izlerdik. Şimdi o iki güzel diziyi tvemde görmek, o aydınlık günlere dönmek ne de güzel geldi. tvemde bir deMagazinMeydanı adlı bir program var ki, mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.Milliyet Yazarı Ali Eyüboğlunun yönetiminde deneyimli magazin gazetecileri, her haftamagazin gündemini tartışıyorlar. Magazin dünyasının en ünlü isimlerini sorguluyor, özlediğimiz o eski tartışma programlarının tadını ekrana taşıyorlar. Bu akşamda Serengil Serengili ağırlıyorlar. Büyük kanalların hengamesi arasında seyircilerine güzel bir alternatif sunuyorlar. Bir gözünüz onlarda olsun...
TV'de bir yayın dönemi daha sona eriyor. 77 yıldır kayıp kafatası! Memet Güler yazdı...
Ve Nurgül sonunda Türkan Şoray oldu...
KOLAY iş değildi o koltuğu doldurmak; hiç azımsanacak bir şey değildi Türkiyede birkaç kuşağın gönlünde taht kuran Türkan Sultanın yerine oynamak. Bir ekran efsanesi olan İkinci Baharda karşılıklı döktürmüşlerdi. Türkan Şoray, Nurgül Yeşilçayı daha o zamanlardan valiahtı olarak seçmiş, beğenmiş ve ismini işaret etmişti. Biz de aylardır Nurgül Yeşilçayın başrolü oynadığı, Diyarbakırda çekilen ilk dizi olarak sunulan Sultanın başlamasını bekliyorduk heyecanla. Sonunda geçtiğimiz pazartesi gecesi ilk bölümüyle çıktı karşımıza. Bu akşam da ikinci bölümüyle ekranda.
Sağ olsun Kanal D yönetimi, dizinin ilk bölümünü gece saat 22.15te başlatarak bir güzel bekletti hepimizi. Ama en başından söyleyeyim, bu bekleyişe de değdi. Son zamanların ekranlarda izlediğim en sıcak, duygusu seyirciye en samimi şekilde yansıyan işiydi. Nurgül Yeşilçay, Settar Tanrıöğen, Nur Sürer sırtlamış götürüyorlardı diziyi. Belki şivenin yoğunluğu biraz yordu kiminizi. Bilen, tanıyan gözler Diyarbakırı daha çok görmek, hissetmek istedi ama dizi adeta bir platoda geçiyor gibiydi. Bütün yapımların ilk bölümlerindeki bazı aksamalar elbette yok değildi. Fakat dedim ya, insanın içini ısıtan, seyredeni ekran karşısında tutan, esprileriyle güldüren, oyunculuklarıyla geleceğe dair umut veren bir yapım olarak sarıp sarmaladı ilk bölümünden seyirciyi.
SEYİRCİYİ EKRANA BAĞLIYOR
Sultan; karısını evlenir evlenmez terk edip Fransaya gitmek zorunda kalan Şehmuzun (Şahin Irmak) yıllar sonra yanında başka bir kadından olan çocuğuyla geri dönüşünü ve ardından yaşananları anlatıyor. Bu öykü bize, 72 yılı yapımı bir Yeşilçam klasiği olan Türkan Şoray ile Kadir İnanırın başrolleri paylaştığı Dönüşü hatırlatıyor. Dizi biraz Yabancı Damat, azıcık Canım Ailem ve bolca da İkinci Bahar havası taşıyor. Ama kim ne derse desin, izleyeni kendine bağlamayı biliyor, seyircisini ekranın karşısında tutmayı beceriyor. Bu yüzden de bize, emeği geçenlere ellerinize sağlık demek ve sizlere tavsiye etmek düşüyor. Tavsiye ediyoruz efendim. Hepinize mutlu haftalar...
HANGİ DİZİ ne zaman bitiyor ?
SEN DE GİTME . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .7 HAZİRAN
AL YAZMALIM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9 HAZİRAN
FİRAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 12 HAZİRAN
ADINI FERİHA KOYDUM . . . . . . . . . . . . . . . 15 HAZİRAN
YAHŞİ CAZİBE . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 16 HAZİRAN
BİR ÇOCUK SEVDİM . . . . . . . . . . . . . . . . . . 18 HAZİRAN
SON . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 25 HAZİRAN
FATMAGÜLÜN SUÇU NE? . . . . . . . . . . . . . ...28 HAZİRAN
Mimar Sinanın kafatası TAM77 YILDIR KAYIP
MUHTEŞEM Yüzyıl ekranlarda fırtınalar estirirken, önümüzdeki sezon diziye Kanuni döneminin en önemli şahsiyetlerinden biri olan Mimar Sinan da dahil olacak. Hayatı boyunca tam 400 esere imza atan ve fakat Süleymaniye Camiinin karşı köşesindeki türbesinde kafası olmadan, sadece bedeniyle ebedi uykusunu uyuyan Mimar Sinan... Peki Sinanın kafatası ne zaman, hangi nedenle ve kim tarafından alındı kabristanından? Ve bu kafatası şimdilerde nerede? Gelin hep beraber şimdi tarihin tozlu sayfalarından birinin bir yaprağını daha aralayalım. Mimar Sinanın naaşını, 70 küsur yıl sonra kafatasıyla buluşturmak adına biz de kendi köşemizden küçücük de olsa bir adım atalım. Kim bilir belki de bunca başarıya imza atmış Muhteşem Yüzyıl ekibi bu bilmecenin de peşine düşer. Belki de bu vesileyle neredeyse bir asırdır vücudunun kayıp parçasını bekleyen Mimarbaşının naaşı ebedi huzura erer.
1930LU YILLARIN ORTASI...
Avrupanın hızla İkinci Dünya Savaşına doğru gittiği, ihtiyar kıtanın dört bir yanında inanılmaz ırkçılık rüzgârlarının estiği 1930lu yılların ortasında gerçekleşir bu akıllara durgunluk veren hikâye. Türk Tarihini Araştırma Kurumu üyeleri Hasan Ferit Çambel, Atatürkün manevi kızı Afet İnan ve Şevket Aziz Kansu, Mimar Sinanın mezarını açarlar 1935 yılının sıcak bir ağustos gününde. Amaç, Mimar Sinan, Türk değildi tezini ileri süren Avrupaya cevap vermektir. Sinanın kafatasını ölçüp, İşte o da bizden diyebilmektir. O yıllarda, tüm dünyada bu tip ırkçı rüzgârlar esmektedir. Mezar açılır, Mimar Sinanın naaşı ölümünden 347 yıl sonra yerinden çıkarılır.
SİNANIN TÜRK OLDUĞUNUN İSPATI
Gerekli ölçümler yapılır ve o yılların antropolojik tezlerine uygun olarak kafatasının Hint-Avrupa tipinde olduğu anlaşılır. Bu, mezarı açanlar için Sinanın Türk olduğunun da ispatıdır. Hemen Gaziye haberi iletirler. Gazi, o günlerde Floryadaki köşkünde istirahattedir. Ekibi dinler, onlara küçük bir kâğıda yazılmış tek cümlelik bir emir verir: Sinanın heykelini yapınız. Gazi Mustafa Kemal. O heykel 20 sene sonra Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi- nin bahçesine dikilir. Peki kafatası nerededir? O dönemlerde bilim adamları bir antropoloji müzesi kurmak için Anadolunun çeşitli yerlerinde kazılar yapmakta, tıpkı Mimar Sinan örneğinde olduğu gibi Selçuklu sultanlarının da mezarları açılmakta ve kafatasları toplanmaktadır. Alaeddin Keykubadın, İkinci Kılıçarslanın kafatasları da bu amaçla Dil Tarih Coğrafya Fakültesinin deposuna kaldırılmıştır. Ve sonra maalesef, hiçbirinden bir daha haber alınamamıştır. Umarım kaybolmamıştır o toplanan kafatasları ve umarım bir gün buluşur eksik parçalarıyla atalarımızın naaşları...
Perran Kutmana kocaman bir alkış
TÜRKİYEDE ilk kez, haber sonrası kuşağında 25 dakikalık bir dizi yayınlanıyor. Başrollerini Perran Kutman ve Levent Öktemin paylaştığı Canımın İçi, 80li yılların efsane dizisi Cosby Ailesinin uyarlaması olarak seyircisini selamlıyor. Ancak bu defa Bill Cosbyye bir kadın oyuncu hayat veriyor. Deli Saraylıdan sonra dizilere bir süre ara veren Perran Kutman, Nazan karakteriyle ekrana geliyor. 23 Nisanda başladı Canımın İçi. Açıkçası, ilk başlarda biraz zorlandık. Yıllardır iki saatlik diziler izlemeye alışkın olan bizler, bu 25 dakikalık sitcoma adapte olmakta sıkıntılar yaşadık. Çünkü tam olayın içinde bulurken kendimizi, bir anda ekrandaki son ibaresiyle karşılaştık. Ama en başta Perran Kutmanın müthiş oyunculuğuyla her geçen gün biraz daha içine aldı bizi Canımın İçi. Ve şimdilerde biliyorum, o artık birçok evin vazgeçilmezi. Eğer dizi sektörümüzün dünya standartlarına yükselmesini istiyorsak bu süreye alışacağız. Böylece de bir dizinin tadını kaçırmayıp, sakız gibi çekip uzatmayıp, bir sonraki bölümü için ağızımızda hoş bir tatla beklemeye başlayacağız. Daha ne olsun...
Benzemez Kimse Sana tavrınakurbanolayım
İLK kez İspanyada yayınlanmaya başlayan ve orijinal ismi Your Face Sounds Familiar olan Benzemez Kimse Sana dünyanın pek çok ülkesinde izlenme rekorları kırıyor. Bu ay Starda yayınlanmaya başlayacak olan yarışmada Asena, Ömür Gedik, Kendi, Pelin Öztekin, Uğur Aslan, Cem Kılıç, Ümit Erdim ve Bay J her hafta ünlü sanatçıların en popüler şarkılarını canlı performanslarla canlandırmaya çalışacak. Jüri koltuğunda ise Hande Ataizi, Seyfi Dursunoğlu ve Erol Evgin oturacak. Benzemez Kimse Sanada eleme olmayacak ve ünlüler her hafta kamu yararına çalışan bir vakıf ya da dernek için yarışacak. Yani yarışma, ihtiyacı olan birilerinin yüzünü güldürmek amacı taşıyacak. Bu bile yetmez mi izlemek için?
2 Yaka Bir İsmail KEYİFLE seyredilecektir
BİR ay önce başladı 2 Yaka Bir İsmail. Başrolünde Türkiyenin en uzun soluklu dizi oyuncusu Erdal Özyağcılar var. Dizide hem Midillide hem de Ayvalıkta evli olan İsmailin başından geçenleri anlatıyorlar. Hikâyesinde de Erdal Özyağcılar imzası var. Oyuncu kadrosunda kimler yok ki... Rana Cabbar, Bülent Şakrak, İbrahim Kendirci, Meltem Gülenç, Serhat Özcan... Yalnız dikkat çekmek istediğim özel bir oyuncu var; Eleni Filini. Dizide Kaliopiyi oynuyor, yani İsmailin Midillideki eşini. Eleni Filini, Yunanistanın önemli sanatçılarından biri. Bugüne kadar pek çok Hollywood filminde rol almış. 2 Yaka Bir İsmailde de hem güzelliğiyle hem de oyunculuğuyla şov yapmış. 2 Yaka Bir İsmail iki hafta sonra sezon finali yapacak. Eylül ayında ise yeniden atv ekranında başlayacak. İçinde Erdal Özyağcıların yer aldığı bütün yapımları gönül arşivimde özel bir yere koyarım. İşte bu yüzden geri döndüklerinde, beni bıraktıkları yerde, evde ekran karşısındaki kanepemde yine onları bekliyor olacağım.
Osmanlı vampirleri ve Taş Devri de DİZİ OLUYOR
GEMİDEve Lalelide Bir Azize gibi şahane filmlere imza atan; Elveda Rumeli, Kurtlar Vadisi ve Behzat Ç. gibi dizilerin arkasındaki isim olan Serdar Akar, Bulgaristanda yeni bir dizi çekmeye hazırlanıyor; adı Atlılar. Böylece Türkiyede ilk kez bir dizide prehistorik zaman, yani tarih öncesi anlatılacak. Serdar Akar da ilk Taş Devri dizimizi yapan isim olarak ekran tarihinde yepyeni bir sayfaya daha imza atacak. Akar, şu sıralar sanat yönetmeniyle çalışmalara başlamış bile. Beni şimdiden Star ekranında yayınlacak bu çok enteresan yapımın heyecanı sardı bile. Serdar Akar bir acayip projeyle de meşgul şu günlerde. O da Osmanlı döneminin vampirlerini anlatan, Behzat Ç.nin kitabının yazarı Emrah Serbesin kaleminden çıkan Vampir-i Osmanlı. Vampir-i Osmanlı, Osmanlı döneminde geçen ilk vampir dizimiz olacak. Serdar Akar, bu iki birbirinden enteresan ve cesur yapımla, dizi sektöründe yepyeni bir kapı aralayıp yaratıcılık serüveninde yepyeni bir perdeyi aralayacak. O perdenin arkasında göreceklerimizi merakla bekliyoruz...
tvemde nostalji rüzgârları esiyor
BİZİMKİLER, Türk televizyon tarihinin en özel dizilerinden biridir. Benim de unutamadığım favori dizilerimdendir. Geçenlerde kanalları turlarken tveme denk geldim. Yine kaldım ve izlemeye başladım. Çocukluğumun o güzel günlerini hatırladım. Ardından başka bir televizyon efsanesi geldi ekrana;Mahallenin Muhtarları. Erkan Canı, çaycı Temel olarak izlerdik. Şimdi o iki güzel diziyi tvemde görmek, o aydınlık günlere dönmek ne de güzel geldi. tvemde bir deMagazinMeydanı adlı bir program var ki, mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.Milliyet Yazarı Ali Eyüboğlunun yönetiminde deneyimli magazin gazetecileri, her haftamagazin gündemini tartışıyorlar. Magazin dünyasının en ünlü isimlerini sorguluyor, özlediğimiz o eski tartışma programlarının tadını ekrana taşıyorlar. Bu akşamda Serengil Serengili ağırlıyorlar. Büyük kanalların hengamesi arasında seyircilerine güzel bir alternatif sunuyorlar. Bir gözünüz onlarda olsun...