Günün Fıkraları...

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan NymO
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

NymO

Doçent
Katılım
15 Ekim 2005
Mesajlar
820
Reaksiyon puanı
1
Puanları
18
Asansör
Temelle oğlu İstanbulu hiç görmemişler ve bir iş için oraya giderler.
Küçük köylerinden sonra gördükleri her şeye şaşırır ve hayretler içinde kalırlar.
Taksim'de gezerlerken bir otelin içine girerler. bir bakarlar ki demirden duvarlar ve bu duvarlar otomatik olarak açılıp kapanabiliyor.
Tabii ki ikisi de şaşırmış. Temelin oğlu babasına sormuş ; "Buba bu ne ya?"
Temel hayatında hiç asansör görmediği için şu şekilde yanıtlamış "Oğlum ben böyle bir şeyi hayatımda görmedim, ne olduğunu bilmiyorum."
İkisi de büyük bir şaşkınlıkla bu duvarlara bakarken 150 kiloluk şişman bir bayan açılan duvarlardan küçük bir odanın içine girer.
Duvarlar yine kapanır ve numaralar birer birer yükselmeye başlar.
Daha sonra numaralar küçülmeye başlar. Temel ve oğlu şaşkınlık içindedirler.
Birazdan duvarlar yine açılır ve dışarıya 24 yaşlarında çok güzel,seksi, zayıf ve sarışın bir bayan çıkar.
Temel gözünü bu bayandan ayırmadan oğluna sessizce ;
"Hemen git anani al ve buraya cetur."

Pilot-Hostes
Türk Havayolları İstanbul-Wien seferini yapan uçakta inişe doğru pilot anons eder:
—Sayın yolcularımız 25 dakika sonra Viyana havalimanına iniş yapacağız, hava parçalı-bulutlu 15 dereceee... Aman Allahım!!...
Ve anons o anda kesilir.
Bütün yolcular panik halindedir. Ortalık çalkalanır. Bu bir kaç dakika yolcular için sanki yıllar kadar uzun sürmüştür,pilotun sesi yeniden duyulur;
— Sayın yolcularımız, kusura bakmayın hostes yanlışlıkla üstüme bir fincan sıcak kahve döktü, canım çok yandı, pantolonun ön kısmını bir görseniz!
Arka sıralarda oturan bir yolcu bağırarak:
— O da bir şey mi, sen bizim pantolonların arka kısmını bir görsen.

Zayıflama
Karım zayıflamaya karar verdi.
- Güzel!... Bunun için ne yapıyor?
- On gündür her sabah üç saat ata biniyor.
- Peki şu anda durum nasıl?
- Durum pek iyi değil. At beş kilo zayıfladı.

ISA
İsa diye kimi kimsesi olmayan birisi askere gitmis. Arkadaslari aileleriyle konusuyor,ailelerinden para felan
istiyormus fakat bizim İsa, telefon acacak kimsesi olmadigi için oturmus ALLAH'a mektup yazmis.
"ALLAH'im durum sana ayan beyan, kimsem yok biliyosun,ne olur bana 200 milyon."
İsa kapatmis zarfi yazmis ustune 'İsa'dan Rabbine' Atmis postaya
İSa'nın mektubu tabi asker mektubu incelenir subaylar bi bakmislar birliklerinde gariban asker. Subayin birisi 'bizim birlikte böyle gariban askerlerde mi vardi. Subaylar çikin paralari' demis.
200 milyon cikmamis 150 milyon çikmis. Koymuslar zarfa yazmislar 'Rabbinden İSa'ya'...
Aslanim İsa almis zarfi bakmis 150 milyon. Oturmus ALLAH'u Teala'ya 2. mektubu dösemis.
'ALLAH'im mektubunu aldim çok tesekkur ederim. Simdi sana bi adres verecem parayi bundan sonra oraya gonder. Zira bu..**** subaylar içinden caliyo.....

Arkadaşlar çıkarın şişeleri,

Bir ayyaş grubu mezarlıkta içiyorlarmış. Bir müddet sonra mezarlığa bir cenaze getirilmiş. Ayyaşlardan biri kalkıp cenazenin yanına gidip, adamın neden öldüğünü sormuş. Cevap olarak adamın çok içtiğini bu yüzden genç yaşta, aniden öldüğünü söylemişler.

Ayyaş arkadaşlarının yanına dönmüş " Arkadaşlar, bu içki çok kötü birşey, bak gencecik adamlar ölüyor, gelin vaktimiz varken biz bu içkiyi bırakalım. Haydi şişeleri kaldıralım." demiş.

Bunun üzerine ayyaş grubu içmeyi bırakıp, konuşmaya devam etmişler. Derken 15 dakika sonra bir cenaze daha gelmiş. Aynı adam tekrar cenazenin yanına gidip adamın neden öldüğünü sormuş. Adamın yakınları ölenin çok düzgün biri olduğunu, ne içki ne de sigara kullanmadığını, gencecik yaşta neden öldüğünü anlamadıklarını söylemişler. Bunun üzere sarhoş koşarak arkadaşlarına geri dönmüş ve:
- Arkadaşlar çıkarın şişeleri, topu topu 15 dakika farkediyor
İki Arkadas
Bir sokakta iki arkadaş dolaşıyorlarmış. Bunlardan biri istediği insana, istediği şeyi sadece düşünerek yaptırabileceğini iddia etmiş. Diğeri de tabii ki inanmamış. Adam da bu söylediğini ispatlamak için karşıdan gelen iki bayanın saç baş birbirine girerek kavga edeceğini söylemiş. Arkadaşı "hadi yap da görelim o zaman" demiş. Adam biraz düşünüp yoğunlaştıktan sonra iki bayan çok fena kavga etmişler. Arkadaşı bu olaydan çok etkilenmiş. "Ben buna inanmam" diyerek başka bir şey yapmasını istemiş. O da arkadan gelen adamın cebine para koyup gideceğini iddia etmiş. Hemen uygulamaya geçerek yine çok yoğun bir şekilde konsantre olduktan sonra adam bunun cebine parayı koymuş. Arkadaşı tamamen şok olmuş ama hala inanmamakta ısrarlı. Yanındaki arkadaşına dönerek; "Şu ana kadar hep sen söyledin başkaları da yaptı. Bu sefer de benim dediğimi yaptır da görelim" demiş. Adam kabul etmiş. Arkadaşı karşıdaki binanın yedinci katında oturan kişinin televizyonunu camdan aşağıya atmasını istemiş. Arkadaşı işine yoğun bir şekilde konsantre olmuş. Aradan 5 dakika geçmiş, 10 dakika geçmiş ama hala bir gelişme yok. En sonunda yedinci kattan bir adam çıkmış ve: - "Zorlama be kardeşim, televizyon falan yok bizde" demiş.

ORMANA MALİYECİLER GELİRSE
Birgün bir ormana maliyeciler gelir. Bunu gören tilki koşarak ormandan kaçarken kaplumbağa ile karşılaşır kaplumbaga tilkinin acelesini görünce merakla sorar:

- Hayrola tilki kardeş böyle acele nereye gidiyorsun? diye sormuş kaplumbağa

- Ormana maliyeciler gelmiş duymadınmı? onlardan kaçıyorum. demiş tilki

- İyi ama senle ne ilgisi var

- Olmaz olur mu? Bende kürk, hanımda kürk, çocukta kürk
Bunu duyan kaplumbağa ormanı terk etmek için koşmaya başlar. O sıra koşarak giden kaplumbağayı gören leylek sorar:
- Hayrola kaplumbağa kardeş böyle acele nereye?

- Ormana maliyeciler gelmiş duymadın mı? Onlardan kaçıyorum.

- İyi ama senle ne ilgisi var? diye sorar leylek.

- Olmaz olur mu bende ev hanımda ev çocukta ev.
Bunu duyan leylek ormanı terk etmek için koşmaya başlar. Maymun leyleği görür ve sorar:
- Hayrola leylek kardeş böyle acele nereye?

- Ormana maliyeciler gelmiş duymadınmı? onlardan kaçıyorum

- İyi ama senle ne ilgisi var? diye sorar maymun.

- Olmaz olur mu, bende yazlık hanımda yazlık çocukta yazlık.
Bunu duyan maymun paniğe kapılır ve ormanı terk etmek için koşmaya başlar. Bir müddet sonra yavaşlar ve şöyle der:
- Ya ben niye koşuyorum ki! Benim kıçım açık hanımın kıçı açık çocuğun kıçı açık!!!

HAYAT TECRÜBESİ
Bir diyetisyen, huzurevinde geniş bir kalabalığa konferans vermektedir:
"Midemize indirdiğimiz her şey bizleri her an öldürebilecek kadar tehlikelidir. Kırmızı et kanser yapar, gazlı içecekler midemizin dokusunu tahriş eder, sebzeler öldürücü bakteriler barındırabilir, Çin yemekleri karbonhidrat yüklüdür. Ayrıca hiçbirimiz içme suyunun barındırabileceği mikropların uzun vadedeki etkilerinin farkında bile değiliz.
Fakat bir yiyecek vardır ki içlerinde en tehlikelisidir. Hepimiz onu mutlaka yemişizdir ya da yemek zorunda kalabiliriz. İçinizde birisi en ciddi rahatsızlıkları yaratacak ve uzun yıllar bizlere acı verebilecek bu gıdayı tahmin edebilir mi ?"
Ön sıralardan 75'lik bir ihtiyar ayağa kalkar ve yanıtlar:
"Düğün pastası"
 

as66

Profesör
Katılım
25 Eylül 2008
Mesajlar
1,854
Reaksiyon puanı
11
Puanları
218
Konum
İstanbul
Çok güzeller kardeş güldürdün beni bu hüzünlü günümde sağolasın :D:D:D
 

tanık

Asistan
Katılım
14 Aralık 2008
Mesajlar
347
Reaksiyon puanı
4
Puanları
0
Gerçekten güzel ve komiklerdi ellerine sağlık kardeşim.:D:
 

birimfonksiyon

Öğrenci
Katılım
9 Mart 2009
Mesajlar
40
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Benimde canım sıkkındı beni güldürdün Allah'da seni güldürsün her daim.Maliyeciye bayıldım.
 

emir1907

Doçent
Katılım
7 Şubat 2008
Mesajlar
724
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
harikasın abicim. bayağı güldüm sayende. şimdi annemlere anlatayım da onlar da gülsün zira kahkahalarımdan sonra pc başında delirdiğimi düşünecekler :D
 

ulash

Doçent
Katılım
8 Nisan 2008
Mesajlar
820
Reaksiyon puanı
10
Puanları
18
Düğün pastası süper zavallı adam iyi çekmiş yengeden :)
 
Üst