Güçlü ve Soğuk Kız

red-bird

Profesör
Katılım
1 Şubat 2008
Mesajlar
4,116
Reaksiyon puanı
8
Puanları
218
Uzun zamanın ardından eve erken gelmiştim. Evde vakit geçirmeyi özlemişim. Oysaki hiç umursamazdım böyle şeyleri. Ilk yaptığım şey bilgisayarı açmak olmuştu, her zamanki gibi. Oysa bilgisayara değildi ki benim hasretim.

Sofra kurup annemin hazırladığı şeyleri yemeyeli çok olmuş, yiğenimi doya doya sevemeyeli ve ablamla kavga etmeyeli.

Ben güçlü bir insanım, belli etmem duygularımı karşımdakine ya, atarım içime hep, işte…

Çay keyfi yaparken babam geldi. Bir sure havadan sudan bahsettikten sonra ‘ben şimdi kurban mı keseyim, ne edeyim’ dedi anneme, ben hemen atladım gülümseyerek ‘ne oldu ki baba’ !? hiç beklemediğim bir cevabın ardından, buruk bir gülümseme daha yaşadım…

‘ee kızım eve erken gelmiş, bir de soruyorsun. Özlüyoruz seni’

Yine belli etmedim ama, yutkunmakta zorlandım oysa ‘baba’ …bilmiyorsun ki.

Henüz 10 aylık olan yiğenimi kokladım, mis gibi… yürümeye başlamış bile ve bir tane de diş çıkarıyor. Bense bunları tam anlamıyla onunla paylaşamamıştım. Yarım bir sevgi vermiştim ona, içimde sevgi seli beslerken oysa. Prenses diye severdim ve her prenses diyişimde gülümserdi bana, şimdi ise sadece bakıyor, gülümsemeyişi dokunuyor kanıma.
‘Seni seviyorum ben Piiyeeensseesss…’

Balkona çıkmayı, annemle şakalaşmayı, mahalledekileri izleyimeyi bile…
‘Iımmm oohhh’ nefes aldığımı hissettim uzun zaman sonra. Babam sofrayı kaldırmamı ve bulaşıkları yıkamamı söyledi, annemle, O ise kuru çamaşırları toplayıp, yenilerini asıcaklarmış… ‘yaaaa off dedim babama,gülümseyerek ekledim; şunun şurasında azıcık eğleniyoruz yaa‘
…iki dakika sonra baktım ki sofrayı kaldırmış babam, ben annemlerle muhabbete dalmışken. Mutfağa gidip bulaşıkları yıkadım ‘evimde bulaşık yıkamayı bile özlemişim’
…………………………………………………………………………………………………...

Müzik açtım son ses… bağıra bağıra şarkılar söyledim… şarkıların sözleriyle kendimi anlatabiliyordum sadece… bilgisayarın başına oturdum, içeriden herkes beni çağırırken yanlarına… gitmedim… alışmalıydım…

Ablam yanıma geldi bir sure sonra ve şöyle dedi, yüzünde masum ve üzgün bir ifadeyle;

- hiç evi özlemiyor musun? Şeyy yani muhabbetti, bizi…
öylece kaldım, şaşırdım once…
- özlüyorum tabi özlemem mi, ama çalışıyorum genelde o yüzden böyle oluyor.
- Ama çalışmasan bu kadar geçe kadar, sonra eve gelip direk yatıyorsun yada şimdiki gibi bilgisayar başındasın….
Kısa bir sessizliğin ardından; gözlü dolarak devam etti sözlerine;
- şunun şurasında birşey kalmadı… evleneceksin… o zaman çok özliyeceksin ve şu zamanlarını böyle geçirdiğin için pişmanlık duyacaksın.
- Evet dedim, birşey kalmadı… ;(
Gitti sonra odamdan…
…………………………………………………………………………………………………..

Ben çok zayıf bir kızdım, hiç kilo alamıyordum. Annen veya babam bana her gece yatmadan ballı süt veya pekmezli su verirlerdi, kilo almam için. Işe yaramıştı da. Ama artık vermiyorlar. Biraz once kendim almaya gittim sütümü, çok acıdı canım.

Onlar söylemiyorlar ama biliyorum, beni alıştırmaya çalışıyorlar böyle… Yarın birgün ‘el adamı’ yapmazsa zorluk çekmiyeyim diye… ama ben şimdiden zorluk çekiyorum. Ne zormuş kendime süt doldurmak, gece başımı sıvazlayıp ‘haydi kızım kalk, iç sütünü güzelce’ demiyorlar artık. Dokunuyor canıma bu yaralar… Gelecek düşüncesi kaygılandırıyor içimi. Oysa ben hep toz pembe bakmışım hayata diyorum ve ağlıyorum…

Her şey o kadar kolaydı ki bana gore, herşeyi başarırdım. Başardım da hep, ama bunu aşmak çok olacak sanırım. Ellerim titriyor, benedimden kopmuş gibi yüreğim. Kendime itiraf edemiyorum ama KORKUYORUM. Hayat neleri getirecek ve kimleri götürecek bilmiyorum. Hep güzelliklerden bahsetmiştim ben oysa ve hep cıvıl cıvıl görünmüştüm etrafıma. Herkes benim üzülebileceğim ihtimalini göz ardı ederdi çünkü; Pozitifdim… ‘öyle görünürdüm, şuan olduğu gibi…’ Dedim ya güçlüyüm ya hani… İşte böyle başardım kendi kendimi yenmeyi. Yada kendime yanilmeyi…

Pişmanlık demicem, zaten pişmanlıkla tanımlanması yanlış olur bu duyguların…
Ben sanırım henüz büyüyemedim…
Ben sanırım henüz korkularımı yenemedim…
Ben sanırım hep ‘pempe panjurlu ev’ diye hayal ettim, öyle gördüm. Ailemden ayrılmayı hiç düşünmedim… Düşünemedim belki de, öyle bir ihtimal mi vardı ki ? yoktu bana gore…
Ama varmış işte…

Ve ben sanırım henüz hazır değilim …

Içimden onlara sarılıp öpesim geliyor oysa, ama ben yapamam ki ;(
Hem yanlış anşılmaktan korkarım ben, eskisinden farklı bir tavır sergilesem, hemen kaygılanırlar çünkü… Bişey oldu sanıp gözlerine uykular girmez, sürekli kafalarında binbir soru işaretleri oluştururlar çünkü… ‘Kızımız mutsuz mu?’ yoksa diye… ben üzülsünler istemiyorum ama… Güçlü ve Soğuk Kız olmaya devam ediyorum. Dış Dünyamda…

Ben sanırım henüz büyüyemedim…
Ben sanırım henüz korkularımı yenemedim…
Ben sanırım hep ‘pempe panjurlu ev’ diye hayal ettim, öyle gördüm. Ailemden ayrılmayı hiç düşünmedim…
Ve ben sanırım henüz hazır değilim …

[move]Zor olacak ama bunuda aşacağım, kendimden eminim…[/move]


red-bird
 

JuLiuSiuS

Profesör
Katılım
2 Ekim 2007
Mesajlar
2,775
Reaksiyon puanı
4
Puanları
218
Soğuk ve Güçlü Kız, kendini çok güzel ifade etmişsin ama Ailen de haklı seni özlemişler besbelli, ama bir yandanda alıştırmaya çalışmaları seni sana koymuş birazcık galiba. İlgi ve alakasızlık seni üzmüş. Umarım "Pembe Panjurlu Ev" hayalin gönlüne göre evlenince gerçekleşir be redcim, sen ağlama yeterki. Ne olursa olsun, HAYATA GÜLÜMSE :)
 

red-bird

Profesör
Katılım
1 Şubat 2008
Mesajlar
4,116
Reaksiyon puanı
8
Puanları
218
sadece bir yazı işte Juli ;(

etrafımdan esinlenerek yazdım ama hissederek yazdım... evet gülümsemek lazım hayata... Ki gülümsüyorum da ama ne kadar içten???

Hayat işte ...
 

hellish

Profesör
Katılım
20 Kasım 2007
Mesajlar
2,226
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
red cim yazını okudum ve çok etkilendim inanılmaz derecede :(

şunu unutmaki hayatta hiç bişi için kendini üzmeye değmez çünkü sen bitanesin ve senden başka sen yok :)

ailelerimiz gerçekten bu hayatta tek vazgeçilmezlerimiz diye düşünüyorum ;( onlar için ne yapsak azdır onların haklarını asla ödeyemeyiz :(


 

fish

Profesör
Katılım
4 Aralık 2007
Mesajlar
2,606
Reaksiyon puanı
4
Puanları
0
aileden evlenerek ayrılmak güzel şey...sevdiğin insanların yanından seni seven ve sevdiğin başka bir insanın yanına gidiyorsun...gönül rızası ile...belki koşa koşa...seve seve...

ben 21 yaşımdan beri yanlız yaşıyorum...hastalandığımda doktora kendim gidiyorum....akşam sütümü kendim içiyorum...faturalarımı kendim yatırıyorum...ve hayatla kendim başediyorum...

ama 21 yaşıma kadar ben ve ailem vardıı...şimdi ben varım....

yine de büyüdüm mü ....hayır....

büyümek öyle kolay şey değil kuşum...hele hele hala ailesiyle yaşıyorsa insan en ufak bir ayrılıkda yaşı kaç olursa olsun sudan çıkmış balığa dönebiliyor..

bizim ülkemizde çoğu genç evlenene kadar ailesiyle yaşıyor...ve büyüme, hayatla tek başına kalabilme, mücadele yetisini geliştirebilme imkanı bulamıyor..

ve evliliklerini yaşları ilerlese bile olgunlaşamadan yapmak zorunda kalıyorlar..

ben hep bir insanın tek başına mücadele vermeden olgunlaşamayacağına inanırım...keşke her gencin fırsatı olsa da evlenmeden önce bir müddet de olsa aileden uzak kalabilseler...

sütlerini kendileri içseler :))


 

*SiRiNe*

Dekan
Katılım
22 Kasım 2007
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Çok güzel ifade etmişsin duygularını izlenimlerinde çok güzel ve yerinde aileler çocuklarının gözlerinin içine bakarlar hep nefes alışımızdan bile anlıyorlar bişeyimiz olduğunu sen ne kadar onlar üzülmesin uykuları kaçmasın diye bazı duygularını dışa vurmayıp dizginlesen bile...

Hatta sadece birşeyin olduğunu düşünmek ne olduğunu anlayamamak onları daha huzursuz eder çünkü sen onların bir parçasısın herşeyisin... Bana soracak olursan hiç dizginleme duygularını ağlamak istiyorsan ağla gülmek istiyorsan gül sarılmak istiyorsan sarıl öpmek istiyorsan öp ki hiç biri içinde aklında kalmasın.... :)


ya fish yaa yapmayın dayanamıyorum işteyim ağlıycam şimdi gidiyorum işte...
 

red-bird

Profesör
Katılım
1 Şubat 2008
Mesajlar
4,116
Reaksiyon puanı
8
Puanları
218
hellish evet doğru onlar tek vazgeçilmezlerimiz ;( okuduğun için teşekkür ederim bu arada, uzun olduğu için gören kaçıyordur kesin ;)


fish güzel bir imkana sahipsin bence de... ama her Genç Kız için bu mümkün olmuyor, aileler böyle birşeye gözlerini yummuyorlar ki sanırım bende anne olsam bende istemezdim kızımın yanımdan ayrılıp tek yaşamasını :$
ama çok koyuyor insana , sütünü kendi doldurup içmek ;(


şirine haklısın içe atmamalı, paylaşmalı ama huy işte... kuruyasıca >X<
 

kullanıcı

Profesör
Katılım
10 Mart 2008
Mesajlar
3,801
Reaksiyon puanı
2
Puanları
218
o.O Hebele hübele. :^)

Hmm... Eee... Şey... :S

Etkileyici bir yazı olmuş. Gençler ebeveynlerine kızarlar; hep yanlarında görmek istemezler; ama, unutmamak gerek ki, onlarla beraber geçen zamanlar ilerde çok arayacağımız zamanlar olacak. Ayrıca üstesinden gelemediğimiz bir durumla karşılaşınca, keşke "anam babam olsaydı da bir akıl danışsaydım" diyeceğiz. Şimdi kızıyoruz ama ilerde böyle olacak. Onlar bizim için çok değerli varlıklar; koşulsuz her zaman bize destek olan eşsiz değerler. "İyi ki varsınız" demeyi sevmem ama ebeveynlerimiz iyi ki varsınız. Ellerinizden hasretle ve saygıla öperim... %(

Teşekkürler red-bird. Yüreğinden çıkıp gelen bu güzel kelimelere sağlık... ^^
 

sali40

Öğrenci
Katılım
18 Mayıs 2008
Mesajlar
40
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Hemen hemen aynı duyguları şuan bende yaşıyorum.Yaklaşık 5 aydır onları göremiyorum.Çok özledim onları kavgalarını,didişmelerini babamı bahçe sularken seyretmeyi,annemi namaz kılarken güldrmeyi çok özledim.Neden ben o günlerin değerini bilemedim.Neden en uzak üniversitelere kaçtım ve yazın gelmedim.Ama giden günler geri gelmiyor.hiç bişi eskisi gibi değil,eve gitsem bile ayrı geçen 5 sene çok şeyi almış götürmüş...Babam büyüdüm diye eşek sıpası demiyor,annem sigara içmeme kızmıyor,eve geldim diye gül cacığı yerine en güzel yemekleri pişirmeye çalışıyor,babama sataşmıyor üzülmeyim diyee %( %( %(
 

red-bird

Profesör
Katılım
1 Şubat 2008
Mesajlar
4,116
Reaksiyon puanı
8
Puanları
218
kullanıcı dedi ki:
o.O Hebele hübele. :^)

Hmm... Eee... Şey... :S

bu kısmı anlayamadım kullanıcı ^^ ne ola ki ;D

sana sağlık arkadaşım, okuyan gözlerin dert görmesin...

öyle ki koca kalabalığın etrafında yalnızken, onlar bizim yalnızlığımızı görür ve sorar sebebini ama biz çoğu zaman geri yollarız onları... Beni rahat bırak dercesine... ne kadar yanlışız oysa, bu tür durumlarda... Tek aşılabilirliğimizi onlar sunar bize, Yüce Allah'ın izni ile tabi... ama bizler çok sonradan farkına varırırz...

Evet iyi ki varsınız...

sali40, duyguların dert görmesin ^^ hislerine bir nebze tercüman olabildiysem ne mutlu bana ... ama üzülme emi ;(
 

kullanıcı

Profesör
Katılım
10 Mart 2008
Mesajlar
3,801
Reaksiyon puanı
2
Puanları
218
red-bird, o kısım mı? Kendime gelip de iki kelimeyi bir araya getirene kadar anca söyleyebildiklerim... (:
Neyse konu dağılmasın. ^^
 
Üst