- Katılım
- 29 Haziran 2007
- Mesajlar
- 64,457
- Reaksiyon puanı
- 529
- Puanları
- 0
Terim istifa etti!..
A Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim, uzun süredir yaşanan tartışmalara son noktayı yine kendisi koydu!.. Terim, Ermenistan maçı sonrası görevini bırakacağını açıkladı.
Fatih Terim, Belçika maçının ardından düzenlediği basın toplantısında, Ermenistan maçının ardından görevini bırakacağını açıkladı. "İstifa" seselerine alışık olmadığını söyleyen Terim "Genelde 'İmparator' tezahuratlarıyla karşılaşırdım. Açıkçası bu duruma hiç alışık değilim. Artık bazı şeyler insanın canını acıtıyor" şeklinde konuştu.
Ermenistan maçıyla veda edeceğini söyleyen tecrübeli teknik adam "Bursa'da, Bursalı seyircilerimizle birlikte güzel bir maç oynayacağız. O maçın ardından çok daha detaylı bir açıklama yapacağım" şeklinde konuştu.
Terim, Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener'in kendisini kararından döndürme çabaları olduğunu, ancak ona teşekkür ettiğini ve kararının kesin olduğunu söyledi.
"BOSNA'NIN ETKİSİ BÜYÜK"
Fatih Terim, çok iyi hazırlandıkları bir maçı kaybettiklerini söyledi. Bosna Hersek'in Estonya galibiyetinin de oyunlarında etkisi olduğunu belirten Terim "Bosna maçının ikinci golü atmasından sonra her şey farklı oldu. ikinci golü duymak tüm ümitlerimizi bitirdi. İddiamız yoktu ama milli maç, milli maçtı. Belki 1-1 tamamlayabilirdik ama Dünya Kupası'na gidemedikten sonra böyle olacağını tahmin ettik" dedi.
Yargılanması gereken birisi olması gerekiyorsa o kişinin kendisini olduğnunu söyleyen Terim "Oyuncularımı suçlamak veya bir başkasını suçlamak benim tarzım değil. Oyuncularım böyle bir durumda dahi mücadele ettiler, 1-1'i yakalasak 2-1'i kovalardık. Ama onlara da hak veriyorum. Bosna'nın kaybetmesine çok kendilerini hazırlamışlardı, bu bizde psikolojik bir yıkıma sebep oldu. Yargılanacak olanlar futbolcular değil, sorumlular ortada. Oyuncular kaybetti diye suçlayacak halimiz yok" şeklinde konuştu.
KAYNAK
Fatih Terim'in milli takım karnesi
Belçika'ya Dünya Kupası grup eleme maçında deplasmanda 2-0 mağlup olarak finallere gitme şansını kaybeden A Milli Takım'da teknik direktör Fatih Terim de Ermenistan ile oynanacak maçtan sonra görevi bırakacağını söyledi. Terim'in milli takımdaki ikinci macerası 4 yıl 4 ay sürdü.
Türk futbol tarihinin en başarılı, en iddialı ve belki de en çok tartışılan teknik direktörü Fatih Terim. Kulüpler bazında Türkiye'ye ilk Avrupa Kupası’nı kazandıran, Milan'ı çalıştıran, 1996'da Türkiye'yi tarihinin ilk Avrupa Şampiyonası’na taşıyan ve ikinci döneminde de ilk 4'e sokan Terim'in adı başarının yanısıra polemiğin olduğu her noktada yer aldı. İşte imparator Terim'in milli takımın başında 4 yıl 4 ay süren ikinci görev döneminin kısa bir hikayesi. 9 yıl sonra Fatih Terim yeniden A Milli Takımın başına döndüğünde, ay yıldızlı ekip için 2006 Dünya Kupası uzak bir hedef değil, aksine katılma şansımızın yüksek olduğu bir turnuvaydı.
Görevi Ersun Yanal'dan devralan Fatih Terim, gerekeni yaptı ve 3 maçta topladığı 7 puanla Türkiye'ye baraj maçı oynama hakkı kazandırdı.
Rakibimiz İsviçre'ydi. Ingiltere'den iki kez 8 yediğimiz, sayısız farklı mağlubiyetler yaşadığımız, 1923'te başlayan uzun milli takım tarihimizin en can sıkıcı maçlarını oynadık Isviçre ile.
Kadiköy'deki rövanşta 4-2'lik galibiyet yeterli olmadı. Maç sonunda kaybettiğimiz sadece Dünya Kupası bileti değil, yaşanan olaylar nedeniyle 2002 Dünya Kupasinda elde ettiğimiz "fair play" imajımızdı.
Isviçre karşılaşmalarının faturasını 2008 elemelerinde ödedik, sahamızda oynamamız gereken 3 maçı seyircisiz olarak Almanya'da oynadık. Eleme grubunda en önemli rakibimiz son Avrupa Şampiyonu Yunanistan'dı.
Seyircisiz oynadığımız maçlarda sadece Norveç'e puan bıraktık. Atina’da son Avrupa Şampiyonu Yunanistan karşısında aldığımız galibiyet ise unutulmazdı. Sonrasında peş peşe yaptığımız beklenmedik puan kayıpları işi Oslo'da oynayacağımız Norveç maçına bıraktı.
Norveç galibiyeti Euro 2008'deki mucizelerin habericisi gibiydi.
Euro 2008 finallerinde heyecan dozu limitleri zorlayan maçlar yaşadık.
Portekiz mağlubiyetiyle başladığımız turnuva sonrasında bizim için bir rüya gibiydi. Isviçre'yi son dakikada devirdik, Çek Cumhuriyetini son 10 dakikada 2-0 geriden gelip yendik, maçın son dakikasinda kalede Tuncay Şanlı vardı üstelik. Çeyrek finalde Hırvatistan karşısında 120. dakikada yenik duruma düşüp, uzatmanın duraklamalarında beraberliği yakaladık. Penaltılarla yarı finale çıkarken milliler bir yandan rakiplerle bir yandan da sakatlıklarla boğuşuyordu. Yarı finalde Almanya maçında sahaya yedek kaleci dahil 14 kişi çıktık, geriye düşmemize rağmen iyi direndik ama son dakika golünü bu kez biz yedik. Turnuva sonunda kupayı kaldıramasak da kazananlar arasında en üstte bizim adımız vardı, sadece yarı final oynamakla kalmadık aynı zamanda Isviçre maçları ile zedelenen imajımızı da onardık, teknik direktörümüz Fatih Terim de yeniden zirvede olmanın keyfini yaşıyordu.
Terim'in istifa edeceği söylentilerine karşın başarılı teknik adam sözleşmesini 2012'ye kadar uzattı.
Dünya Kupası grup elemelerine milli takim kötü bir kurayla başladi, son şampiyon Ispanya ile aynı gruptaydık. Otoritelere göre, Ispanya dışında grup, "şeker" gibiydi. Ispanya dışında bizi sadece Belçika'nin zorlayabileceğini düşünsek de Fatih Terim bu listeye Bosna'yı da eklemeyi ihmal etmiyordu. Istanbul'da Bosna'yı yenmemize karşın Terim'in haklı olduğunu; biz Belçika ve Estonya ile berabere kalirken, Bosna Hersek'in Estonya'ya 7 atip, Belçika'yı her iki maçta yenmesiyle anladık.
Lider Ispanya'dan hiç puan çikaramamamız da sonumuzu hazırlayan bir başka faktördü. Son 2 maçta Bosna'nın 4 puan gerisinde olmamıza rağmen Euro 2008'den aldığımız ilhamla umudumuzu koruduk ama bu kez rakiplerimiz hata yapmadı.
Amaçsız çıktığımız Belçika maçı sonrasi Fatih Terim, Ermenistan karşısında son kez takımın başında olabileceğini açıkladı.
17 Ağustos 2005'te başlayan 2. Terim dönemi 4 yıl 4 ay ve 57 maç sürdü. Terim'in adı bu dönem içinde büyük zaferlerin yanı sıra, basın mensupları, hakemler, kadroya almadığı futbolcular ve rakip teknik adamlarla girdiği polemiklerle de gündemden hiç düşmedi. İmparator lakaplı Terim, adı üstünde yapılan tüm tartışmalara rağmen Türk futbol tarihinin altın sayfalarından birinde daha adını ilk satıra yazdırmayı başardı.
KAYNAK
Başkan Özgener'den açıklama!
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener'in açıklamasının tam metni şu şekildedir:
"A Milli Takımımızın 10 Ekim Cumartesi akşamı Belçika ile oynadığı müsabaka sonrasında yaşanan gelişmeler ve gündeme gelen konularla ilgili olarak kamuoyunu doğru bilgilendirme ve aydınlatma adına, aşağıdaki açıklamayı yapma gereğini duyuyorum.
Bilindiği gibi A Milli Futbol Takımımız, dün oynanan Belçika müsabakası sonrasında 2010 Dünya Futbol Şampiyonası Finallerine gitme hakkını kaybetmiştir. Bu sonuç, Milli Takımımız adına yepyeni bir dönemin başlangıcı anlamına gelmektedir. Yeni dönemi sağlıklı bir şekilde değerlendirebilmek için, geçmiş dönem ve yaşanan süreçlerin analizinin doğru yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Geçmişe analitik bir yaklaşımla baktığımız takdirde, Milli Takımımızın Dünya Şampiyonası ve Avrupa Şampiyonası gibi organizasyonlarda elde etmiş olduğu çok büyük başarıların ardından yaşamış olduğu hayal kırıklığı ve düşüşleri gözlemlemekteyiz. Bu da, başarılarımızın sürekliliği ve kalıcılığı ile ilgili önemli bir problemimiz olduğunu ortaya koyuyor. Bu gerçeği doğru tanımlamak gerekirse; "istikrar sorunu" olarak adlandırmanın yanlış olmayacağı düşüncesindeyim. Milli Takımımız, dünya futbolu üzerinde önemli başarılar elde etmiş ama başarı çerçevesinde bir istikrarı maalesef yakalayamamıştır.
Yeni dönemde, Futbol Milli Takımımızın ana hedefinin, bu istikrar sorununun ortadan kaldırılması yönünde yapılacak çalışmalar olması gerektiğine inanıyoruz.
Müsabaka öncesinde, değerli hocamız Fatih Terim'le de istikrar konusunu sıklıkla konuşmuştuk. Kendisinin müsabaka sonrasında almış olduğu istifa kararını televizyondan öğrendim. Bu karar, Sayın Terim'in kendi kararıdır. Ben ve Yönetim Kurulundaki arkadaşlarım, hocamızın kararını saygıyla karşıladık. Kendisi Milli Takımlarımıza büyük hizmetler vermiştir. Bugüne kadar yapmış olduğu hizmetler için kendisine çok teşekkür ederiz.
Grup eleme maçlarının sona ermesi ile birlikte, Milli Takımlarımız yepyeni bir döneme giriyor. Göreve geldiğimiz günden beri her konuda olduğu gibi bu konuda da olaya günlük ve geçici bir yaklaşımla değil, sporun evrensel değerleri ve başarının bilimsel zorunlulukları boyutunda bakmaktayız. Konuyu bu boyutta değerlendirdiğimizde, gündemimizin bir teknik direktör değişikliği değil, tamamen yeniden yapılanma ve A dan Z ye tüm milli takım olgumuzun yapılandırılması olarak bakıyoruz. Bunun başında yer alacak teknik direktör konusunun da bu büyük planın önemli ama sadece bir parçası olduğuna inanıyoruz. Ben ve Yönetim Kurulundaki arkadaşlarımız, bu yeni dönemin en sağlıklı ve çağdaş şekilde yapılandırılması için çalışmalarımızı başlattık. Gelişmeleri de önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşıyor olacağız.
Çok doğal olarak önümüzdeki günler kamuoyunda teknik direktör isimleri ile ilgili tahmin ve buna bağlı senaryolarla geçiyor olacaktır. Bu tahminler öncesinde söylemek istediğimiz tek şey, Türk Futbol Milli Takımlar'ının yeniden yapılanma çalışmaları içerisinde görev alacak teknik adamın futbolumuzu uluslararası alanda başarıya götürecek ve de en önemlisi bu başarıyı istikrarlı kılacak deneyim, birikim ve özelliklere sahip biri olacağıdır. Futbol Federasyonumuz bu misyon ve vizyon doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor olacaktır."
Saygılarımla
Mahmut ÖZGENER
TFF Başkanı
A Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim, uzun süredir yaşanan tartışmalara son noktayı yine kendisi koydu!.. Terim, Ermenistan maçı sonrası görevini bırakacağını açıkladı.
Fatih Terim, Belçika maçının ardından düzenlediği basın toplantısında, Ermenistan maçının ardından görevini bırakacağını açıkladı. "İstifa" seselerine alışık olmadığını söyleyen Terim "Genelde 'İmparator' tezahuratlarıyla karşılaşırdım. Açıkçası bu duruma hiç alışık değilim. Artık bazı şeyler insanın canını acıtıyor" şeklinde konuştu.
Ermenistan maçıyla veda edeceğini söyleyen tecrübeli teknik adam "Bursa'da, Bursalı seyircilerimizle birlikte güzel bir maç oynayacağız. O maçın ardından çok daha detaylı bir açıklama yapacağım" şeklinde konuştu.
Terim, Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener'in kendisini kararından döndürme çabaları olduğunu, ancak ona teşekkür ettiğini ve kararının kesin olduğunu söyledi.
"BOSNA'NIN ETKİSİ BÜYÜK"
Fatih Terim, çok iyi hazırlandıkları bir maçı kaybettiklerini söyledi. Bosna Hersek'in Estonya galibiyetinin de oyunlarında etkisi olduğunu belirten Terim "Bosna maçının ikinci golü atmasından sonra her şey farklı oldu. ikinci golü duymak tüm ümitlerimizi bitirdi. İddiamız yoktu ama milli maç, milli maçtı. Belki 1-1 tamamlayabilirdik ama Dünya Kupası'na gidemedikten sonra böyle olacağını tahmin ettik" dedi.
Yargılanması gereken birisi olması gerekiyorsa o kişinin kendisini olduğnunu söyleyen Terim "Oyuncularımı suçlamak veya bir başkasını suçlamak benim tarzım değil. Oyuncularım böyle bir durumda dahi mücadele ettiler, 1-1'i yakalasak 2-1'i kovalardık. Ama onlara da hak veriyorum. Bosna'nın kaybetmesine çok kendilerini hazırlamışlardı, bu bizde psikolojik bir yıkıma sebep oldu. Yargılanacak olanlar futbolcular değil, sorumlular ortada. Oyuncular kaybetti diye suçlayacak halimiz yok" şeklinde konuştu.
KAYNAK
Fatih Terim'in milli takım karnesi
Belçika'ya Dünya Kupası grup eleme maçında deplasmanda 2-0 mağlup olarak finallere gitme şansını kaybeden A Milli Takım'da teknik direktör Fatih Terim de Ermenistan ile oynanacak maçtan sonra görevi bırakacağını söyledi. Terim'in milli takımdaki ikinci macerası 4 yıl 4 ay sürdü.
Türk futbol tarihinin en başarılı, en iddialı ve belki de en çok tartışılan teknik direktörü Fatih Terim. Kulüpler bazında Türkiye'ye ilk Avrupa Kupası’nı kazandıran, Milan'ı çalıştıran, 1996'da Türkiye'yi tarihinin ilk Avrupa Şampiyonası’na taşıyan ve ikinci döneminde de ilk 4'e sokan Terim'in adı başarının yanısıra polemiğin olduğu her noktada yer aldı. İşte imparator Terim'in milli takımın başında 4 yıl 4 ay süren ikinci görev döneminin kısa bir hikayesi. 9 yıl sonra Fatih Terim yeniden A Milli Takımın başına döndüğünde, ay yıldızlı ekip için 2006 Dünya Kupası uzak bir hedef değil, aksine katılma şansımızın yüksek olduğu bir turnuvaydı.
Görevi Ersun Yanal'dan devralan Fatih Terim, gerekeni yaptı ve 3 maçta topladığı 7 puanla Türkiye'ye baraj maçı oynama hakkı kazandırdı.
Rakibimiz İsviçre'ydi. Ingiltere'den iki kez 8 yediğimiz, sayısız farklı mağlubiyetler yaşadığımız, 1923'te başlayan uzun milli takım tarihimizin en can sıkıcı maçlarını oynadık Isviçre ile.
Kadiköy'deki rövanşta 4-2'lik galibiyet yeterli olmadı. Maç sonunda kaybettiğimiz sadece Dünya Kupası bileti değil, yaşanan olaylar nedeniyle 2002 Dünya Kupasinda elde ettiğimiz "fair play" imajımızdı.
Isviçre karşılaşmalarının faturasını 2008 elemelerinde ödedik, sahamızda oynamamız gereken 3 maçı seyircisiz olarak Almanya'da oynadık. Eleme grubunda en önemli rakibimiz son Avrupa Şampiyonu Yunanistan'dı.
Seyircisiz oynadığımız maçlarda sadece Norveç'e puan bıraktık. Atina’da son Avrupa Şampiyonu Yunanistan karşısında aldığımız galibiyet ise unutulmazdı. Sonrasında peş peşe yaptığımız beklenmedik puan kayıpları işi Oslo'da oynayacağımız Norveç maçına bıraktı.
Norveç galibiyeti Euro 2008'deki mucizelerin habericisi gibiydi.
Euro 2008 finallerinde heyecan dozu limitleri zorlayan maçlar yaşadık.
Portekiz mağlubiyetiyle başladığımız turnuva sonrasında bizim için bir rüya gibiydi. Isviçre'yi son dakikada devirdik, Çek Cumhuriyetini son 10 dakikada 2-0 geriden gelip yendik, maçın son dakikasinda kalede Tuncay Şanlı vardı üstelik. Çeyrek finalde Hırvatistan karşısında 120. dakikada yenik duruma düşüp, uzatmanın duraklamalarında beraberliği yakaladık. Penaltılarla yarı finale çıkarken milliler bir yandan rakiplerle bir yandan da sakatlıklarla boğuşuyordu. Yarı finalde Almanya maçında sahaya yedek kaleci dahil 14 kişi çıktık, geriye düşmemize rağmen iyi direndik ama son dakika golünü bu kez biz yedik. Turnuva sonunda kupayı kaldıramasak da kazananlar arasında en üstte bizim adımız vardı, sadece yarı final oynamakla kalmadık aynı zamanda Isviçre maçları ile zedelenen imajımızı da onardık, teknik direktörümüz Fatih Terim de yeniden zirvede olmanın keyfini yaşıyordu.
Terim'in istifa edeceği söylentilerine karşın başarılı teknik adam sözleşmesini 2012'ye kadar uzattı.
Dünya Kupası grup elemelerine milli takim kötü bir kurayla başladi, son şampiyon Ispanya ile aynı gruptaydık. Otoritelere göre, Ispanya dışında grup, "şeker" gibiydi. Ispanya dışında bizi sadece Belçika'nin zorlayabileceğini düşünsek de Fatih Terim bu listeye Bosna'yı da eklemeyi ihmal etmiyordu. Istanbul'da Bosna'yı yenmemize karşın Terim'in haklı olduğunu; biz Belçika ve Estonya ile berabere kalirken, Bosna Hersek'in Estonya'ya 7 atip, Belçika'yı her iki maçta yenmesiyle anladık.
Lider Ispanya'dan hiç puan çikaramamamız da sonumuzu hazırlayan bir başka faktördü. Son 2 maçta Bosna'nın 4 puan gerisinde olmamıza rağmen Euro 2008'den aldığımız ilhamla umudumuzu koruduk ama bu kez rakiplerimiz hata yapmadı.
Amaçsız çıktığımız Belçika maçı sonrasi Fatih Terim, Ermenistan karşısında son kez takımın başında olabileceğini açıkladı.
17 Ağustos 2005'te başlayan 2. Terim dönemi 4 yıl 4 ay ve 57 maç sürdü. Terim'in adı bu dönem içinde büyük zaferlerin yanı sıra, basın mensupları, hakemler, kadroya almadığı futbolcular ve rakip teknik adamlarla girdiği polemiklerle de gündemden hiç düşmedi. İmparator lakaplı Terim, adı üstünde yapılan tüm tartışmalara rağmen Türk futbol tarihinin altın sayfalarından birinde daha adını ilk satıra yazdırmayı başardı.
KAYNAK
Başkan Özgener'den açıklama!
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener'in açıklamasının tam metni şu şekildedir:
"A Milli Takımımızın 10 Ekim Cumartesi akşamı Belçika ile oynadığı müsabaka sonrasında yaşanan gelişmeler ve gündeme gelen konularla ilgili olarak kamuoyunu doğru bilgilendirme ve aydınlatma adına, aşağıdaki açıklamayı yapma gereğini duyuyorum.
Bilindiği gibi A Milli Futbol Takımımız, dün oynanan Belçika müsabakası sonrasında 2010 Dünya Futbol Şampiyonası Finallerine gitme hakkını kaybetmiştir. Bu sonuç, Milli Takımımız adına yepyeni bir dönemin başlangıcı anlamına gelmektedir. Yeni dönemi sağlıklı bir şekilde değerlendirebilmek için, geçmiş dönem ve yaşanan süreçlerin analizinin doğru yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Geçmişe analitik bir yaklaşımla baktığımız takdirde, Milli Takımımızın Dünya Şampiyonası ve Avrupa Şampiyonası gibi organizasyonlarda elde etmiş olduğu çok büyük başarıların ardından yaşamış olduğu hayal kırıklığı ve düşüşleri gözlemlemekteyiz. Bu da, başarılarımızın sürekliliği ve kalıcılığı ile ilgili önemli bir problemimiz olduğunu ortaya koyuyor. Bu gerçeği doğru tanımlamak gerekirse; "istikrar sorunu" olarak adlandırmanın yanlış olmayacağı düşüncesindeyim. Milli Takımımız, dünya futbolu üzerinde önemli başarılar elde etmiş ama başarı çerçevesinde bir istikrarı maalesef yakalayamamıştır.
Yeni dönemde, Futbol Milli Takımımızın ana hedefinin, bu istikrar sorununun ortadan kaldırılması yönünde yapılacak çalışmalar olması gerektiğine inanıyoruz.
Müsabaka öncesinde, değerli hocamız Fatih Terim'le de istikrar konusunu sıklıkla konuşmuştuk. Kendisinin müsabaka sonrasında almış olduğu istifa kararını televizyondan öğrendim. Bu karar, Sayın Terim'in kendi kararıdır. Ben ve Yönetim Kurulundaki arkadaşlarım, hocamızın kararını saygıyla karşıladık. Kendisi Milli Takımlarımıza büyük hizmetler vermiştir. Bugüne kadar yapmış olduğu hizmetler için kendisine çok teşekkür ederiz.
Grup eleme maçlarının sona ermesi ile birlikte, Milli Takımlarımız yepyeni bir döneme giriyor. Göreve geldiğimiz günden beri her konuda olduğu gibi bu konuda da olaya günlük ve geçici bir yaklaşımla değil, sporun evrensel değerleri ve başarının bilimsel zorunlulukları boyutunda bakmaktayız. Konuyu bu boyutta değerlendirdiğimizde, gündemimizin bir teknik direktör değişikliği değil, tamamen yeniden yapılanma ve A dan Z ye tüm milli takım olgumuzun yapılandırılması olarak bakıyoruz. Bunun başında yer alacak teknik direktör konusunun da bu büyük planın önemli ama sadece bir parçası olduğuna inanıyoruz. Ben ve Yönetim Kurulundaki arkadaşlarımız, bu yeni dönemin en sağlıklı ve çağdaş şekilde yapılandırılması için çalışmalarımızı başlattık. Gelişmeleri de önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşıyor olacağız.
Çok doğal olarak önümüzdeki günler kamuoyunda teknik direktör isimleri ile ilgili tahmin ve buna bağlı senaryolarla geçiyor olacaktır. Bu tahminler öncesinde söylemek istediğimiz tek şey, Türk Futbol Milli Takımlar'ının yeniden yapılanma çalışmaları içerisinde görev alacak teknik adamın futbolumuzu uluslararası alanda başarıya götürecek ve de en önemlisi bu başarıyı istikrarlı kılacak deneyim, birikim ve özelliklere sahip biri olacağıdır. Futbol Federasyonumuz bu misyon ve vizyon doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor olacaktır."
Saygılarımla
Mahmut ÖZGENER
TFF Başkanı