Fıkra gibi telefon dolandırıcılığı

aloisnebel

Profesör
Katılım
30 Ağustos 2012
Mesajlar
2,524
Reaksiyon puanı
4
Puanları
218
Telefon dolandırıcılarına 107 bin 300 lira kaptıran emekli Abdullah Deniz 6 aydır psikolojik tedavi gördüğünü söyledi.

140214_telefon.hlarge.jpg


Bir suç örgütü operasyonunda adının geçtiği belirtilerek, telefonla arayanların verdiği dört ayrı hesaba 107 bin 300 lira yatıran Konya Bölge İdare Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlüğünden emekli Abdullah Deniz'in başına gelenler hem gülümsetiyor hem de ders niteliği taşıyor.

Türkiye'de telefonla para ve kontör dolandırıcılığı yapanlar, geliştirdikleri çeşitli yöntemlerle aradıkları kişiyi ikna etmeyi başarıyor. Dolandırıcılar, bilgisayar programı yardımıyla 155 Polis İmdat hattından arıyormuş izlenimi vererek, rastgele seçtikleri kişileri arıyor.


Kendisini polis ya da savcı olarak tanıtan dolandırıcılar, aranan kişiye kimlik bilgileri, telefon numarası ya da banka hesaplarının terör örgütleri tarafından ele geçirildiğini ve kullanıldığını söylüyor. Kendisini emniyet amiri, rütbeli asker, hakim veya savcı olarak tanıtan dolandırıcılar, çeşitli vaatlerde bulunarak kişileri dolandırıyor.


Konya'da beş ayda bu yönde 3 bin 500 ihbar yapıldı. En çok dolandırılan kişilere polis olduklarını inandırmakta güçlük çektiklerini belirten emniyet yetkilileri, bazen dolandırıcılık gerçekleşmeden olaya müdahale edebiliyor.


'BİR KURUŞ GERİ ALAMADIM'


Konya Bölge İdare Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlüğünden 11 yıl önce emekli olan 65 yaşındaki Abddulah Deniz'in bir yıl önce yaşadıkları ise dolandırıcıların ne kadar profesyonel çalıştığını gözler önüne seriyor.


"Dolandırıcılara 107 bin 300 lira kaptırdım ve bir kuruş geri alamadım" diyerek konuşmasına başlayan Deniz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, olay günü kendisini emniyetten aradığını belirten kişinin, ismini söyleyerek "senin ev telefonun da şu değil mi" dediğini ifade etti.


Ev telefon numarasını yanlış söylediklerini, doğrusunu kendisi aktarınca telefonun kapandığını ifade eden Deniz, "Bu sefer ev telefonumdan eşime ulaşıp, 'kocan elimizde rehin' deyip benimle ilgili kıyafetime varıncaya kadar tüm bilgileri almışlar. Olayı da polise anlatmaması konusunda eşimi tehdit etmişler. Sonra yine beni aradılar. Üzerimdeki kıyafetten kaç tane çocuğum olduğuna varıncaya kadar benimle ilgili tüm bilgileri doğru sıraladılar. Suç örgütü tarafından da ismimin kullanıldığını ve bu durumun aydınlığa kavuşması için para yatırmamı istediler" diye konuştu.


'FIKRA GİBİ TELEFON GÖRÜŞMESİ'


Sonrasında onların sürekli para istediğini, kendisinin de yatırdığını anlatan Deniz, şöyle devam etti:


"Tam 6 saat boyunca telefon kulağımdaydı, ne istedilerse yaptım. Telefonum sürekli meşgul olduğu için kimse bana ulaşamadı. Babamdan kalan tarlanın satışından aldığım parayı, oğlumun gönderdiği parayı, emekli ikramiyemi dört ayrı hesaba yatırdım. Evrak için lazım olacağından fotoğrafçıya gitmemi istediler. Sekiz adet fotoğraf çektirdim, gerekince benden isteyeceklerini belirttiler. 'Telefonunun şarjı bitecek, şarj et' dediler. 'Şarj aletim yanımda yok' deyince azarladılar. Hemen gidip şarj aleti aldım. Kış olduğu için hava çok soğuktu, üşüdüm. Çay ocağına giderek hem ısınmamı hem de telefonumu şarj etmemi istediler. Bu arada kimseye bir şey anlatmamam konusunda sürekli uyardılar. 'Tuvalete git' dediler. 'Lavabo ihtiyacım yok' deyince yine kızdılar, 'olsun git' dediler. Telefon kulağımda lavaboya gittim. PTT ve banka şubesine gittiğimde sıra beklediğim için azar işittim. Ön sıradakilere 'hastam var' diyerek paraları verilen hesaba yatırdım."


'PSİKOLOJİM BOZULDU'


Parayı yatırdığında faturaları saklaması konusunda kendisine sürekli telkinlerde bulunulduğunu dile getiren Deniz, mesai bitimine az bir zaman kala nakit parası kalmadığını belirtince, kredi kartından para çekmesinin istendiğini aktardı.


Koşarak bankaya gittiğini ve yine parayı hesaba yatırdığını vurgulayan Deniz, şunları kaydetti:


"Sonra 'Biz evinde bekliyoruz. Sen de taksiye binip gel' dediler. Eşim geç de olsa polise haber vermiş. Tabii ben o zamana kadar paraların tamamını yatırmıştım. Telefonu kapatır kapatmaz telefonla bana ulaşan polislere, 'Ben nereden bileyim sizin polis olduğunuzu ' diyerek inanmadım. Bunun üzerine polisler beni Konya Emniyet Müdürlüğüne davet etti. Emniyete gittiğimde dolandırıldığımı anladım. Olaydan sonra yakalanan üç kişi tutuklandıktan bir süre sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Psikolojim bozuldu. İnsanlara güvenim kalmadı. Telefon rehberimde kayıtlı olmayan kişilerin telefonunu açmamaya özen gösteriyorum. Geceleri uyuyamıyorum. Psikolojik destek alıyorum. Yaşadıklarımı düşününce yıllarca adliyede çalışmış biri olarak 'ben nasıl bu tuzağa düşmüşüm ' diyor, kendimi affedemiyorum. Ben bile yaşadıklarıma zaman zaman gülüyorum."


Kendilerini savcı, hakim, polis, ve başkomiser olarak tanıtan dört kişiyle görüştüğü ve sürekli telsiz sesi geldiği için hiç dolandırılacağına inanmadığını söyleyen Deniz, bu tür telefonlara hiç kimsenin itibar etmemesi, hemen polise başvurulması uyarısında bulundu.

ntvmsnbc
 

goodolddays

Dekan
Katılım
30 Ağustos 2010
Mesajlar
6,907
Reaksiyon puanı
202
Puanları
243
İşin ilginci gerçek polislere inanmayıp sahtelere inanması :D
 

ProRat`

Profesör
Katılım
12 Şubat 2013
Mesajlar
2,968
Reaksiyon puanı
11
Puanları
218
Bu kadarıda pes doğrusu. 10 yaşındaki çocuk düşmez şu dolandırıcılara.
 

PatavatsiZ

Doçent
Katılım
15 Mart 2013
Mesajlar
719
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
Amcamın emekli olduğu bölüme bak ve olayların ne raddeye geldiğine bak. Diyecek hiç bir şey bulamıyorum.
 

hangon

Asistan
Katılım
16 Haziran 2013
Mesajlar
247
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
şaka gibi gerçekten bu saf insanları nasıl buluyorlar çevredekilerin bu işte bi parmağı var gibi gelio...
 

MerveOzgur

Doçent
Katılım
31 Ekim 2013
Mesajlar
633
Reaksiyon puanı
7
Puanları
18
Ne kadar bilinçsizlik bu yahu, seni öldürmeye geliyoruz dese bu kadar prim vermem telefondaki bir sese ben, evet bilgilerimi bir şekilde almış olup onunla beni tedirgin etmeye çalışabilir. Ancak derhal polise haber vermek varken iş yürütmek ve korkmak cehalet gibi geliyor bana.
 
Üst