CuMaAli
Profesör
- Katılım
- 6 Mayıs 2011
- Mesajlar
- 1,332
- Reaksiyon puanı
- 2
- Puanları
- 218
Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım'ın, Yüksek Divan Kurulu'nda yapmış olduğu açıklamaların bir takım çevreler ve kulüpler eliyle kamuoyuna yanlış aktarılmasını ibret ve endişe ile takip etmekteyiz.
Aşağıda yer alan açıklamaları, Başkanımız Aziz Yıldırım'ın tüm beyanlarının altına imza atan Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu Olarak, kamuoyunun bilgilerine sunarız... Kamuoyunun öncelikle ve önemle bilmesi gereken husus; Sayın Başkanımızın yaptığı açıklamaların, Havuz ile ilgili olanlar saklı kalmak kaydıyla, tamamı belgelere dayanan ve tarafımızca kamuoyuna yeniden hatırlatılan birtakım "gerçeklerdi"...
Bu nedenle; "söz konusu açıklamalara verilen ve verilecek cevapların muhatabı bizler değil; bu belge ve yazıların altında imzaları olan şahıs ve kurumlardır." Öne sürülen iddialara, kamuoyu önünde cevap vermek yerine "Muhatap Olmamak", "Ciddiye Almamak" şeklindeki kamu vicdanından kaçmak yönündeki tasarruflar, bu tarzı tercih edenlerin genetik ve yapısal özellikleri ile ilgili olup; bu yönde fikir beyan etmemizin doğru olmayacağı kanaatindeyiz...
Sayın Aziz Yıldırım'ın, Havuz sistemi hakkındaki görüş ve açıklamalarının kamuoyuna "Aslına Muhalif" şekilde yansıtılmasının sebebi ise "Okuma ve Okuduğunu Anlama Yetersizliğinin" yanında, alışkanlık edinildiği üzere Aziz Yıldırım üzerinden yaratılmaya çalışılan, faturasının Kadıköy'e gönderilmesi düşünülen toplumsal kaos ve kargaşa yaratma çabalarından başka bir şey değildir.
Aziz Yıldırım'ın açıklamaları dikkatlice incelendiğinde; Sayın Başkanımızın, Havuz Sistemi ile ilgili beyanlarının "TEHDİT değil TESBİT ve TEKLİF" içerdiği kolaylıkla anlaşılabilecek niteliktedir. Açıklamaların ana hedefinin; aynı ligi, aynı kaderi ve aynı havuzu paylaşanların, süreç boyunca Fenerbahçe karşıtlığı ve düşmanlığı içeren eylem ve söylemlerine rağmen aynı havuzda olma konusundaki ısrarlarının anlaşılmazlığı ile ilgilidir...
Yargı kararlarının kesinleşmesini dahi beklemeden Fenerbahçe'yi "Kirli" addedenlerin "Tertemiz" havuzlarının kirlenmesini istememeleri en doğal haklarıdır.
Sayın Aziz Yıldırım'ın söylediği de tam anlamıyla budur. Temiz havuz sahiplerinden, bu yönde gelecek ve bize göre gelmesi zaruri olan bu teklifin, tarafımızdan düşünülmeden kabul edileceği gerçeğinin açıklanmasıdır...
Aslında hayatın ve ahlakın olağan akışına uygun olan 3 Temmuz "linç" ine ortak olanların, Fenerbahçe ile artık hiçbir konuda ortak olmaması gerekliliğidir.
Havuzdan ayrılmanın hukuki prosedürleri elbette ki bilgimiz dahilindedir.
Sitelerindeki ortak havuzdan başka havuz bilmedikleri dönemlerde, Havuz sistemini Türk futboluna kazandıran Aziz Yıldırım'a bu konuda ukalalık ve bilirkişilik taslayanlar, kamuoyu önünde komik duruma düşmektedirler.
Tüm camialara saygımız sonsuzdur; özellikle ebedi ve ezeli dostumuz Galatasaray'a. Fenerbahçe Spor Kulübü, bu camiayı ve dostunu rencide edecek açıklamalarda bulunma lüksüne ve saygısızlığına sahip değildir. Ancak unutulmamalıdır ki aynı haklar tarafımıza da aittir. Bununla birlikte; dostluk anlayışında "Tarihi İhanet Modeli"ni benimseyenlerin dostluktan bahsetme hakları yoktur. Hatta bu süreçte, "Sözde Dostumuz" un, Fenerbahçe ve Türkiye Cumhuriyeti kurum ve kuruluşları yerine kimleri muhatap aldıkları düşünülürse Fenerbahçe'yi muhatap almama kararları bizler ve camiamız için şaşırtıcı ve üzücü olmamıştır...
Buna rağmen Galatasaray Spor Kulübü'nü kağıt üzerinde temsil ettiği düşünülen bazı haddini ve bulunduğu yeri bilmeyen "Zatlar" eliyle; Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı hakkında yapılan açıklamaları, Galatasaray'a mal etmeniz mümkün değildir. Bununla birlikte bu terbiyesizce ve hayasızca yapılan açıklamaların devam etmesi durumunda, en sert cevap, hiçbir zat ve kurum gözetilmeden tarafımızdan ivedilikle verilecektir.
Kendi kulüpleri üzerinden spekülatif ekonomik kazanç sağlama konusunda uzman olan bazı "Zat"ların, Türk sporuna sağladığı katkılar tartışmasız olan Aziz Yıldırım'ın adını ağızlarına alırken çok daha dikkatli olmaları, yegane tavsiyemizdir. Filozofun dediği gibi; "Savaşın sonunu yalnızca ölüler bilir"
Gelinen noktada Sayın Özhan Canaydın'ı özleyen sadece Galatasaray taraftarı değildir. Kamuoyu bilmelidir ki; futbol ve futbol yöneticiliği ciddi bir iştir. Tarlalardan kızgın kumlara ve denizlere atlamak ya da bir kupayı ruhundan ayırıp ikiye bölmek gibi şarlatanlıkların, futbolda yeri yoktur, olmayacaktır.
Ve hatta sportif başarısızlık ve beceriksizliği unutturmak ve gerçekleri kendi taraftarından kaçırmak için Fenerbahçe'ye saldırmak ya da sözde şike dosyasını hatırlatma durumu; "2 Temmuz 2012" tarihinde sona ermiştir.
Bütün bu açıklamalara rağmen; Sayın Başkanımızın, "Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe'yi hedef alan 3 Temmuz zihniyetinin henüz sona ermediği" yolundaki tespitleri, henüz 48 saat içerisinde açıkça ortaya çıkmış ve Sayın Başkanımızın haklılığı bir kez daha teyit edilmiştir. Başkanımızın açıklamalarında eksik kalan izaha muhtaç tek husus; "3 Temmuz zihniyetinin medyadaki bir kısım tetikçi ve işbirlikçileri" yönündeki beyanlarıdır.
Ancak Başkanımızın açıklamalarını takip eden ilk iki gün içinde yaşanan gelişmeler ışığında, bu kişilerin kimler olduğu konusunda, tarafımızdan ayrıca bir açıklama yapmaya gerek kalmadığı düşüncesindeyiz.
Unutulmamalıdır ki her soruna hazırlıklı bir Fenerbahçe Yönetim Kurulu Olarak, daima Başkanımız Aziz Yıldırım'ın yanındayız.
Bu ve bundan sonraki tüm kararlarında...
FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ YÖNETİM KURULU
http://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=30062