http://forumeydan.ipbfree.com/index.php?showtopic=1010
Hudus Delili:
1. Her başlangıcı olanın sebebi vardır. (Kelamcıların ortaya attığı şekli ile, "Her hadisin muhdisi vardır"
2. Burada, sebebinin olması, sebebinin kendisinde olmaması anlamına gelir.
3. Evrenin başlangıcı vardır. (Kelamcıların ortaya attığı şekli ile, "Alem hadistir"
4. / Evrenin sebebi kendisi değildir. (1 ve 3'den, daha sonra da 2) bir diğer deyiş ile,"Alemin de bir muhdisi vardır"
- (4.) Evrenin ortaya çıkmasına bir şey (kim ya da ne olduğunu bilmiyoruz, Kelamcılara göre Allah, muasır müslümanlara göre Ockham'ın Bıçağı kullanılarak Allah) sebep olmuştur.
İddia: Hudus Delili'nin üçüncü önermesi modern fizikle kanıtlanmıştır.
Formülasyon ile ilgili son söyleyeceğim şey, Kelamcıların ve muasır müslümanların (aslında teistlerin de denilebilir, W.L.Craig Hudus Delili'ni, Kelam Kozmolojik Argüman diye yeniden canlandırmıştır) argümanın üçüncü önermesini kanıtlayış biçimindeki farkla ilgili; Kelamcılar üçüncü önermeyi varlıkların cevher ve arazlardan ibaret, cevher ve arazların ise hadis oldukları öncüllerini kullanarak, muasır teistler ise modern fiziğin sağladığı veriler ile kanıtlamaya çalışmışlardır.
Efendim, ben, üçüncü önermenin modern fiziğin sağladığı veriler ile gerekçelendirilebilirliği konusuna şüpheli yaklaşıyorum. Evet evren genişliyor, peki geriye doğru gidildiğinde ne ile karşılaşırız? Genel Görelilik Kuramı gereğince, uzay zamanla doğru orantılı olarak genişler, şu an içinde bulunduğumuz zamana göre geçmiş zamanda işaretlenen her t noktasından daha erken t(0) noktasında, uzay, t noktasında olduğundan daha küçük olacaktır. Benim buradan çıkardığım mantıksal sonuç, evrenin çok erken bir dönemine kadar gidebileceğimiz. (Şimdilik bilimsel verileri analiz etmedik.) Bilim adamları da bu konuda (uzay,zaman ve maddenin büyük patlama ile meydana geldiği konusunda - zaten B.P Kuramının ana savı da budur) hemfikirdirler, benim bildiğim. İmdi, üçüncü önermenin savladığı şey, evrenin bir başlangıcı olduğu idi. Benim "başlangıç" kelimesinden anladığım, evrenin tam-tamına bir başlangıcıdır. Mesela, t zamanında kalemimi elime alıyorum, şu an kalem elimde ve t-1 zamanında kalem elimde değildi, demek ki, kalemi elime alışımın başlangıcı t zamanı... Eldeki bilimsel verilerin bu tip bir başlangıcın var olduğunu kanıtladığı fikrine katılmıyorum. Benim bildiğim, eldeki bilimsel verileri kullanarak evrenin 10^(-43) - Planck Duvarı, Zamanı da denir - saniye kadar erken bir zamanına kadar geriye gidebileceğimiz. Bu koşullarda "peki daha öncesi?" sorusunun ne anlama geldiği bile belli değil.
Ancak bilim adamları salt bilimsel veriler ile yetinmemiş, evrenin başlangıcı sorununu aydınlatmak için bazı modeller geliştirmiştir; Standart Büyük Patlama Modeli ya da Kuantum Çekim Gücü Modeli ve s. bunlara örnek gösterilebilir. Standart Büyük Patlama Modelinin temel varsayımı, Genel Görelilik Kuramının Plank Zamanı ve öncesinde bile geçerli olduğudur. Evet, bu varsayımı kabul ettiğimiz zaman, modelin tekillik (madde miktarının değişmezliği öncülünden hareketle, tekilliği, sonsuz yoğunlukta matematiksel nokta olarak tanımlayabiliriz) dediği uç sınıra gideriz. Peki Genel Görelilik Kuramının Plank Zamanı ve ötesinde geçerli olduğu varsayımı, ki Plank Zamanından ötesine sıçramak için gereklidir, bilimsel veriler ile teyit edilebilmiş midir?
Daha önce belirttiğim gibi, bu bir varsayımdır, bilimsel deneyler ve veriler ile teyit edilmemiştir. Şu halde, deneysel veriler ile teyit edilmiş olmasa da, G.G. Kuramının tekillik denen noktada geçerli olduğunu mantıksal olarak gerekçelendirebilir miyiz? S.Hawking geçerli olmadığını, olmayacağını göstermeye çalışmıştır. (Bkz: Zamanın Kısa Tarihi) Kabaca, gerekçeleri:
- Evrende etkin olan 4 temel kuvvet (kütleçekim, elektromanyetik, zayıf nükleer, şiddetli nükleer), evrenin erken zamanında, bağımsız etkinliklerini kaybetmekte;
- G.G. Kuramı çekim gücünü açıklıyor. Halbuki çekim gücünün evrenin erken zamanında bağımsız etkin olduğunu kabul etmek çok güç;
- G.G. Kuramı, evrenin Plank Zamanındaki çapı çok küçük idi, küçük ölçekli devinimleri ve s. tek başına açıklayacak güçte değildir.
Efendim, bu çerçevede geliştirilen bir takım alternatif modeller de vardır. En başta dediğimiz gibi, Kuantum Çekim Gücü Modeli (Hawking tarafından ortaya atılan) de bunlardan biridir. Burada bunu açıklamaya girişecek değilim; fakat şunu demek isterim ki, sözkonusu bütün modeller (Kuantum - boşluk - Devinimleri Modeli de dahil) genel olarak ele alındığında spekulasyondan öteye geçmemekte, her birinin belli bir takım problemleri bulunmaktadır.
Hasılı, bence Hudus Delili'nin üçüncü önermesi (tam olarak) kanıtlanmamıştır, gerekçelendirilmemiştir.
Sevgiler
Hudus Delili:
1. Her başlangıcı olanın sebebi vardır. (Kelamcıların ortaya attığı şekli ile, "Her hadisin muhdisi vardır"

2. Burada, sebebinin olması, sebebinin kendisinde olmaması anlamına gelir.
3. Evrenin başlangıcı vardır. (Kelamcıların ortaya attığı şekli ile, "Alem hadistir"

4. / Evrenin sebebi kendisi değildir. (1 ve 3'den, daha sonra da 2) bir diğer deyiş ile,"Alemin de bir muhdisi vardır"

- (4.) Evrenin ortaya çıkmasına bir şey (kim ya da ne olduğunu bilmiyoruz, Kelamcılara göre Allah, muasır müslümanlara göre Ockham'ın Bıçağı kullanılarak Allah) sebep olmuştur.
İddia: Hudus Delili'nin üçüncü önermesi modern fizikle kanıtlanmıştır.
Formülasyon ile ilgili son söyleyeceğim şey, Kelamcıların ve muasır müslümanların (aslında teistlerin de denilebilir, W.L.Craig Hudus Delili'ni, Kelam Kozmolojik Argüman diye yeniden canlandırmıştır) argümanın üçüncü önermesini kanıtlayış biçimindeki farkla ilgili; Kelamcılar üçüncü önermeyi varlıkların cevher ve arazlardan ibaret, cevher ve arazların ise hadis oldukları öncüllerini kullanarak, muasır teistler ise modern fiziğin sağladığı veriler ile kanıtlamaya çalışmışlardır.
Efendim, ben, üçüncü önermenin modern fiziğin sağladığı veriler ile gerekçelendirilebilirliği konusuna şüpheli yaklaşıyorum. Evet evren genişliyor, peki geriye doğru gidildiğinde ne ile karşılaşırız? Genel Görelilik Kuramı gereğince, uzay zamanla doğru orantılı olarak genişler, şu an içinde bulunduğumuz zamana göre geçmiş zamanda işaretlenen her t noktasından daha erken t(0) noktasında, uzay, t noktasında olduğundan daha küçük olacaktır. Benim buradan çıkardığım mantıksal sonuç, evrenin çok erken bir dönemine kadar gidebileceğimiz. (Şimdilik bilimsel verileri analiz etmedik.) Bilim adamları da bu konuda (uzay,zaman ve maddenin büyük patlama ile meydana geldiği konusunda - zaten B.P Kuramının ana savı da budur) hemfikirdirler, benim bildiğim. İmdi, üçüncü önermenin savladığı şey, evrenin bir başlangıcı olduğu idi. Benim "başlangıç" kelimesinden anladığım, evrenin tam-tamına bir başlangıcıdır. Mesela, t zamanında kalemimi elime alıyorum, şu an kalem elimde ve t-1 zamanında kalem elimde değildi, demek ki, kalemi elime alışımın başlangıcı t zamanı... Eldeki bilimsel verilerin bu tip bir başlangıcın var olduğunu kanıtladığı fikrine katılmıyorum. Benim bildiğim, eldeki bilimsel verileri kullanarak evrenin 10^(-43) - Planck Duvarı, Zamanı da denir - saniye kadar erken bir zamanına kadar geriye gidebileceğimiz. Bu koşullarda "peki daha öncesi?" sorusunun ne anlama geldiği bile belli değil.
Ancak bilim adamları salt bilimsel veriler ile yetinmemiş, evrenin başlangıcı sorununu aydınlatmak için bazı modeller geliştirmiştir; Standart Büyük Patlama Modeli ya da Kuantum Çekim Gücü Modeli ve s. bunlara örnek gösterilebilir. Standart Büyük Patlama Modelinin temel varsayımı, Genel Görelilik Kuramının Plank Zamanı ve öncesinde bile geçerli olduğudur. Evet, bu varsayımı kabul ettiğimiz zaman, modelin tekillik (madde miktarının değişmezliği öncülünden hareketle, tekilliği, sonsuz yoğunlukta matematiksel nokta olarak tanımlayabiliriz) dediği uç sınıra gideriz. Peki Genel Görelilik Kuramının Plank Zamanı ve ötesinde geçerli olduğu varsayımı, ki Plank Zamanından ötesine sıçramak için gereklidir, bilimsel veriler ile teyit edilebilmiş midir?
Daha önce belirttiğim gibi, bu bir varsayımdır, bilimsel deneyler ve veriler ile teyit edilmemiştir. Şu halde, deneysel veriler ile teyit edilmiş olmasa da, G.G. Kuramının tekillik denen noktada geçerli olduğunu mantıksal olarak gerekçelendirebilir miyiz? S.Hawking geçerli olmadığını, olmayacağını göstermeye çalışmıştır. (Bkz: Zamanın Kısa Tarihi) Kabaca, gerekçeleri:
- Evrende etkin olan 4 temel kuvvet (kütleçekim, elektromanyetik, zayıf nükleer, şiddetli nükleer), evrenin erken zamanında, bağımsız etkinliklerini kaybetmekte;
- G.G. Kuramı çekim gücünü açıklıyor. Halbuki çekim gücünün evrenin erken zamanında bağımsız etkin olduğunu kabul etmek çok güç;
- G.G. Kuramı, evrenin Plank Zamanındaki çapı çok küçük idi, küçük ölçekli devinimleri ve s. tek başına açıklayacak güçte değildir.
Efendim, bu çerçevede geliştirilen bir takım alternatif modeller de vardır. En başta dediğimiz gibi, Kuantum Çekim Gücü Modeli (Hawking tarafından ortaya atılan) de bunlardan biridir. Burada bunu açıklamaya girişecek değilim; fakat şunu demek isterim ki, sözkonusu bütün modeller (Kuantum - boşluk - Devinimleri Modeli de dahil) genel olarak ele alındığında spekulasyondan öteye geçmemekte, her birinin belli bir takım problemleri bulunmaktadır.
Hasılı, bence Hudus Delili'nin üçüncü önermesi (tam olarak) kanıtlanmamıştır, gerekçelendirilmemiştir.
Sevgiler