Erkek Kadını Niye Örttü

metintek

Öğrenci
Katılım
1 Şubat 2008
Mesajlar
20
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Eski bir yazı ama hala güncel Türkiyemde

BİR PROFESÖR ANLATIYOR


ERKEK KADINI NIYE ÖRTTÜ ?

Türkiye'de örtünme dendiginde akla Iran gelir. Ben iki yildir Iran Ilk ut'unun
(devletinin) Petrol danismanligini yaptigimdan sikça gidip geliyorum Iran'a.

Kara çarsaf giyimli kadinlarda yüz bütünüyle açiktir.
Sifon takan kadinlarda ise saçin yarisi açiktir.
Kadin yüzü boyalidir. Kapanma mollalarin yönetimi ellerine geçirmeleri ve
Islam Cumhuriyeti kurmalarindan sonra baslamistir. Bu güne dek, uçaga
kapali olarak binen Iranli bir kadinin Türkiye'ye indiginde örtüsünü
taktigini daha görmedim.

Iranli kadinlar örtünme baskisindan tiksiniyor. Türkiye'de ise, inanci
siyasi çikarlarina araci yapan Erbakan'in çaktigi kivilcimla erkekler
kadinlari kapatmaya basladi. AK Partinin yönetime gelmesiyle, özellikle
genç kizlar arasinda sikma bas, yaslilarda kara örtü oldukça yayginlasti.
Iranli kadinlar kaygiyla soruyorlar "Türk kadinlarina ne oluyor? Bizi güç
kullanarak "mollalar" kapatiyor. Siz özgür, ayrica laiksiniz. Sizin
kadinlariniz niye kapaniyor?".

Kapanan kadin degil, kapatan erkek.
Arabistan'da, Afganistan'da, Islam Cumhuriyetlerinde sürekli erkegin
dayatmasi ile kadin kapaniyor. Yine erkegin çengeline takildi kadin,
kadinlarimiz…

Sümer Bilimci Muazzez Ilmiye Çig'in anlatimiyla erkegin kadin üzerine
baskisi Sümerlerde yazinin bulunmasiyla, o dönemin tapinak rahiplerinin
erkekler çikarina yasalar koymasiyla basladi.

Önceleri kadin, Tanrinin özelliklerini tasiyan toprak gibi yaratici,
koruyucu, kutsal görülürken, sonralari dinler araciligi ile, bu özellik
erkege aktarilarak, kadin yalnizca erkegin yaratici dölünü tasiyan bir
araca dönüstürüldü. Kutsal kitaplarda kadinin erkege hizmet için
yaratildigi anlatilarak kadin tutsak edildi. Tarima, saban gibi toprak
isleyen aletler girince, bunlari kullanan erkek ürünü, toprak edincini
eline geçirdi. Kadin beslenen konuma getirildi. Yasalar da erkekler öne
çikarildi, yönetimde, seçme ile seçilmede kadin yok sayildi. Kadin alis
veristen uzak tutuldu, akça da (para), toprakta erkek eline geçti. Erkek
bununla yetinmedi: isi saglama baglamak için, kutsal kitaplarin Tanri'ca
indirildigini, bunun bir Tanri buyrugu oldugunu söyleyerek kadinin karsi
durmasini engelledi. Örtünme, kadini "ikincilligini" savunan tek Tanrili
bes büyük inançtaki tümü erkek olan "Tanri Elçilerince" uygulamaya
sokuldu. Bunlar; Yahudilik, Budizm, Konfüçyüsçülük, Hiristiyanlik ile
Müslümanlikti. Tümüde birbirini izler biçimde kadini erkegin yardimcisi
olarak tanimladi. Artik Tanri adina, kadin için erkek konusuyor, erkek
karar veriyordu. Tanri ise "baba" takma adiyla erkeklestirildi. Dogal
olarak kadin "ikincilige" düstü. Oysa erkegi de, disiyi de yaradan Tanri
gibi "kadindi".

Süre içinde erkek kadini öyle bir oyuncak konumuna sokmustur ki;
Heredot'a göre, Babil'de her kadin evlenmeden önce tapinakta bir erkekle
yatmasi gerekmektedir. Böylece, tapinaklar sözde kendini Tanriya adayan
erçilligin (fahiseligin) yapildigi genel eve dönüsmüstür erkekler için.
Bu gelenek sonra Asur'lara geçmis, bu gün ki Türkiye 'de tapinaktan çikip
geneleve dönüsmüstür.

Muazzez Ilmiye Çig 'a göre Sümer'de kadinlarin evlenmesinde subaylik
(bekaret) araniyordu. Sümer kadini evlendiginde önceden bekaretini
kaybetmis ise, kocasindan bosanirken ortak edinçlerin yalnizca yarisini
alabiliyordu. Bu gelenek bugün Katoliklerce sürdürülmektedir. Kendi
egnini (vücudunu) Tanri adina Tapinaklarda erkeklere adayan kadinlarin
digerlerinden ayrilmalari için disariya çiktiklarinda baslarini örtmeleri
gerekirdi.

MÖ 1600 yillarinda bir Asur kaganinin koydugu yasa ile, bu kez örtünme
kapsamina, bütün evli ile dul kadinlar alinmis, kizlar ile sokak
erçillerine (fahiselerine) basini açma yasagi getirilmistir. Sevismeye
tapinma ile kutsallik anlami yüklenmistir. Bu gelenek Babil'lilere, sonra
da Asur'lular yoluyla Filistinlilere, oradan da Israil'e geçmistir. Sonra
da, tümü Orta Dogu'da dogan bir Tanrili dinlere geçmistir. "Peçe"
Islamiyet'ten önce Ortodoks Dogu Roma'da (Konstantinopolis'te)
kullanilmistir. Bugün bile Ege Adalarinda kapkara peçelerin içinde
dolasan "Rum Ortodoks" kadinlari vardir. Sonra bu gelenek
Hiristiyanliktan Islamiyet'e bulasmistir. Hiristiyan rahiplerinin tepeden
tirnaga kapali olmasi da eski Sümer, Asur erçil (fahise) geleneginin
izleridir.

Iste böyle. Ne Iran'in, ne de Arabistan'in bir Atatürk'ü yoktu. Atatürk
eski Sümer ile Asur geleneklerinden Islamiyet'e yansiyan kapanma
gelenegini kaldirdi. Kadini, erkege hizmet eden bir varliktan çikarip,
erkegin kosullarini ülesen uygar bir konuma getirdi.

Erkegin dayatmalari ile kadinlarimiz yine tutsaklastiriliyor… Yasa
koyucular, din bilginleri susuyor… Siyasiler, gericiler at kosturuyor..
Cumhuriyetle kazanilmis olan esitlik yitiriliyor..

Bu bir oyun degil bir gerçek. Baskiyla kapanmaga karsi, aydin
kadinlarimizin sessiz kalmalarini anlayamiyorum… Bu sessizlik sürerse
yarin sizde kapanacaksiniz, ayni Iran'daki gibi…..

Dönüsü olmayan bir yoldayiz…

Gericilik; demokrasinin hos görüsünü kullanarak özgürlügü kapanina
aliyor.

Prof. Dr. Övgün Ahmet ERCAN

16 Mart 2006
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Prof Dr. 'un bu yazısından "baş örtmek yasaklanmalıdır" mesajını mı çıkarmamız gerekiyor? Çıkarıyorsak niye? Anlaşılan kişisel bir husumeti var; çünkü İran'a bu kadar sık gitmesine rağmen İran'dan habersiz..

İslam'dan zaten habersiz. Prof, bir dolu tanrı var sanıyor olmalı. Çünkü İslam'ı gönderenle İsa'yı gönderen aynı yaratıcı olduğuna göre, elbette onda da örtünme olur, ondan öncekinde de.. Yani "örtünme İslam'a Hristiyanlık'tan bulaştı" demek, deniz Türkiye'ye okyanustan bulaştı demeye benziyor..
 
Üst