Erdoğan Deniz Feneri'nin Bekçisi mi?

legolas4444

Profesör
Katılım
1 Mayıs 2008
Mesajlar
1,367
Reaksiyon puanı
16
Puanları
218
42b.jpg
’Deniz Feneri’nin bekçisi Erdoğan mı


BAŞBAKAN Erdoğan, bu kadar sert çıkışları neden yapıyor?

Zamanlamaya bakıldığında bunun yanıtı açık: Deniz Feneri ile ilgili yayınlar yüzünden...


Peki Deniz Feneri ile ilgili yayınların zamanlamasını kim yapıyor?Alman savcılığı ve Alman mahkemeleri...

Bütün bunların Türkiye’de olan bitenlerle bir ilgisi var mı?Yok.

Peki Başbakan neden bu kadar sinirli ve kendisine Doğan Grubu’nun cephe açtığı gibi bir kanaate vararak yakışıksız bir saldırıya geçiyor?

Çünkü Almanya’daki Deniz Feneri ile ilgili duruşma haberlerini sadece Doğan Grubu’nun gazete ve televizyonları veriyor.

Erdoğan’
ın denetimindeki medya verebiliyor mu?

Hayır!

’Dinci medya’
bunları yayınlamaya cesaret edemiyor; çünkü iktidarla göbek bağları var. 1950’lerde böyle gazetelere ’besleme basın’ denirdi.

Deniz Fener yolsuzluğu da bu nedenle daha öne çıkıyor.

Esas fırtına önümüzdeki hafta kopabilir. Çünkü Alman mahkemesi, kararını açıklayabilir.

AMPUL+FENER

Devam edelim:

Deniz Feneri’nin gerçeği ne?

Kanal 7...

Bu kanala kim kol-kanat gerdi; hangi ’yenilikçi’, Erbakan’ı ikna etti?

Sebahattin Önkibar, Yeniçağ’daki köşesinde şöyle yazdı:

"Evet, bakmayın şimdi Tayyip Bey’in Kanal 7 ile ilişkim yok demesine, bu kanalın mimarı ve perde gerisindeki kurucusu bizatihi kendisidir."

Erdoğan,
başkanlığı döneminde Büyükşehir Belediyesi’nin TV kanalını yandaşlarına olan Kanal 7’cilere vermedi mi? Altlarına araziyi kimlerin tahsis ettiği unutuldu mu?

Zekeriya Kahraman ve Zahid Akman baştan beri kimin yanındaydı?

Erdoğan’ın yanında AKP’nin ’ışığı’na yönelmediler mi?

’Aksaçlılar’a ihanet edilmedi mi? İlk dönemde Kanal 7’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürüten, daha sonra FP’ye Genel Başkan olunca ayrılan Recai Kutan (yerine Zekeriya Kahraman getirildi) bugün bu konuda neler düşünüyor acaba?

Bir başka gerçeklerin de ortaya çıkması beklenebilir.

Mübarek ramazanda Tayyip Bey gene sinirlenebilir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, bu grubun (Kanal 7) şirketlerine İstanbul Meslek Edindirme Kursları (İSMEK) üzerinden verdiği trilyonluk ihaleler!

Gazeteciliğin gereği olarak haliyle bu haberler daha da gündemde ağırlığını sürdürecek. (Tabii anlamak isteyenlere!)

Tabii ’işbirlikçiler’in adları ortaya çıktıkça tartışmalar daha da büyüyecektir.

Ve Deniz Feneri’nin Almanya ile Türkiye arasında yürüttüğü bütün yasadışı para işlemlerinde adres AKP’ye ve Erdoğan’ın yakınlarına doğru yöneldikçe bizler daha çok hedef olacağız.

Hani AB’cilerin ’demokratik ve özgür’ basını?

Erdoğan, bu ’karanlık ilişkiler sistemi’nin açığa çıkmasından mı korkuyor?

Deniz Feneri dönüp dolaşıp AKP’yi aydınlatıyor.

Sahi Başbakan, bir yakının söylediği gibi Kocaeli Garnizon Komutanı’nın Kandıra Cezaevi’nde iki paşayı ziyareti nedeniyle mi kendisini tutamadı da bu anlamsız sözleri sarf etti?

Erivan’ı gündemden düşürmek için mi?

Bir söz vardır; keser döner, sap döner, Bağdat’tan hesap döner.

GÜNÜN SÖZÜ

"MÜSLÜMAN bir ülkede saçı bitmedik yetimlerin, fukaranın, mesakinin (miskinlerin) hakları yeniyorsa, orada durum çok fena demektir. Saçı bitmedik yetimlerin haklarının yenmesi genelleşince azaba, felaket ve afetlere, her türlü bela ve musibete uğranılır. Allah zalimleri sevmez."

(M.Şevki Eygi)

Arşivden bir belge çıktı

ALMANYA’daki Deniz Feneri e.V. davasında Türkiye’ye kuryelerle yaklaşık 7 milyon Euro aktarıldığı Alman yargısının iddianamesinde ortaya çıktı ya... Bunun dışında yeni bir bilgiye göre, Almanya Deniz Feneri’nin Eylül 2006’da Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği’ne 200 bin Euro transfer ettiği İçişleri Bakanlığı’nın resmi belgelerinde yer alıyor.

200 bin Euro, 12 Eylül 2006’da iki ayrı parti halinde gönderilmiş... Bu transfer, İçişleri Bakanlığı kayıtlarında ’hibe’ başlığı altında ve 34-090/003 kütük numarasında bulunuyor.

Almanya’dan Türkiye’ye aktarılan paraların belgesi, hükümetin, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in 16.10.2006’da TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesine gönderilen resmi yazılarla ortaya çıktı.

CHP’li Ateş, Başbakan Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede "Uluslararası kuruluşlardan, yabancı uyruklu kişilerden, her ne ad altında olursa olsun, yardım, bağış alan kaç sendika, dernek, vakıf, meslek odası vardır? İsimlerini açıklar mısınız?" sorusuna yer vermişti.

Ateş’in soru önergesine, Başbakan adına dönemin Başbakan Yardımcısı M. Ali Şahin ile dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu yanıt verdi. Aksu’nun, Şahin’e gönderdiği 4.12.2006 tarihli yazının ekinde, yurtdışından yardım alan dernek ve vakıfların 77 sayfalık listesi yer aldı. Yazıda, Dernekler Yasası’na göre, derneklerin, önceden bildirimde bulunmak kaydıyla yurtdışındaki kişi ve kuruluşlardan yardım alabileceği belirtildi. Yazıda, dernekleri bakan veya mülki idare amirlerinin en az 24 saat önceden bildirilerek denetleyebileceği vurgulandı.

Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği, Almanya’daki skandalın dava duruşmalarının basında yer alması üzerine bir açıklama yapmış, bu haberleri "mesnetsiz bir kampanya" olarak nitelendirmişti.

70 MİLYONLA DALGA

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ateş, kendisine iki yıl önce verilen bilgilerin devletin arşivinden çıktığını vurgulayarak "Görüldüğü gibi organik bağ var ve içli-dışlı çalışıyorlar. ’Organik bağ yok’ demek, bu ülkenin 70 milyonuyla dalga geçmektir" dedi. "Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde devlet bu kadar savunmasız olamaz" diyen Ateş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Her isteyen kuruluş dışardan istediği kuruluştan yardım alamaz. Böyle bir serbestlik hiçbir ülkede yok. Dernekler Kanunu’nun buna izin veren maddesi AKP döneminde düzenlendi. RTÜK Başkanı şimdi kalkmış, bu haberleri yapan basın yayın organlarını tehdit eder bir görüntü içinde; bir de RTÜK flamasını, yaptığı usulsüzlüklere kalkan olarak kullanıyor."


’Deniz Feneri’nin bekçisi Erdoğan mı - Yalçın BAYER - Hürriyethttp://forum.shiftdelete.net/newthread.php?do=newthread&f=81
 

devleti-aliyye

Öğrenci
Katılım
9 Eylül 2008
Mesajlar
38
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Eğer basında anlatılanlar doğruysa onunda bu tezgahta işi var..Ondan bir anda bu kadar alevlendi..Neden kendi adına para toplayanlarla uğraşmıyorda , haberi yapan gazetecilerle uğraşıyor..Acaba başbakanın yarası olmasa bu kadar kızarmıydı?
 

legolas4444

Profesör
Katılım
1 Mayıs 2008
Mesajlar
1,367
Reaksiyon puanı
16
Puanları
218
Aydın Doğandan nefret eden bir insanım ve onun bu kadar büyümesini Türkiye için zararlı buluyorum. Ancak başbakanın bu derece celallenmesi ve televizyondan tehditler savurması açıkçası bende de acaba yarasımı varda bu kadar öfkelendi düşüncesini meydana getirdi. Neden Almanyadaki adamlara kızmıyorda iddiayı gündeme taşıyan gazeteye sataşıyor anlamıyorum. Bence başbakan birşeyler gizliyor..Ama neticede Allah doğruyu meydan çıkaracaktır.
 

DaY_WalkeR

Profesör
Katılım
4 Ağustos 2007
Mesajlar
2,775
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Birkaç tane ****** yaptığı bütün derneğe mâl edilemez..
 

gokhankayaci

Doçent
Katılım
28 Şubat 2007
Mesajlar
550
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
hahaha

Elin MAŞA'sı na iltfat gibi olmuştur bu başlık;

"Deniz Feneri’nin bekçisi Erdoğan mı?"

Hadi iyisin sana bekçi diyenler var :)
 

abhr

Öğrenci
Katılım
21 Ağustos 2008
Mesajlar
95
Reaksiyon puanı
0
Puanları
6
sadece tek taraflı yazıları okursan bir sonuca varamazsın. Çatışmada taraf olanın gazetesi tabi. Patronunun hiltonunu konuşacak değil. Bunu yazan arkadaş bir de f. Koru'nun almanya bağlantısı haberlerini de iliştirsin o zaman inanırım. Deniz feneri derneğinde suç işleyenler olabilir tamam. Ama bunun koca başbakanla ne alakası var O mu topluyo paraları . Bi düşünsen bulacaksın gerçeği.. sen anladın onu
 

EremsaLsiz

Asistan
Katılım
26 Haziran 2008
Mesajlar
115
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Yardım paralarının nerede kullanıl(ma)dığına bakmak lazım. Para bir şekilde toplanıyor sonuçta, önemli olan nereye gittiği. Anlayan anladı yine..
 

devleti-aliyye

Öğrenci
Katılım
9 Eylül 2008
Mesajlar
38
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
sadece tek taraflı yazıları okursan bir sonuca varamazsın. Çatışmada taraf olanın gazetesi tabi. Patronunun hiltonunu konuşacak değil. Bunu yazan arkadaş bir de f. Koru'nun almanya bağlantısı haberlerini de iliştirsin o zaman inanırım. Deniz feneri derneğinde suç işleyenler olabilir tamam. Ama bunun koca başbakanla ne alakası var O mu topluyo paraları . Bi düşünsen bulacaksın gerçeği.. sen anladın onu


Sence vakit,yanişafak, zaman, star, sabah, taraf ve di,ğer yandaş medya daha özgür ve yansız olmalı..İnan yorumuna çok güldüm..bak hala gülüyorum:D:D:D:D:D:D
 

yansimalar

Asistan
Katılım
16 Eylül 2008
Mesajlar
104
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Aydın Doğandan nefret eden bir insanım ve onun bu kadar büyümesini Türkiye için zararlı buluyorum. Ancak başbakanın bu derece celallenmesi ve televizyondan tehditler savurması açıkçası bende de acaba yarasımı varda bu kadar öfkelendi düşüncesini meydana getirdi. Neden Almanyadaki adamlara kızmıyorda iddiayı gündeme taşıyan gazeteye sataşıyor anlamıyorum. Bence başbakan birşeyler gizliyor..Ama neticede Allah doğruyu meydan çıkaracaktır.

Bende bu düşünceleri paylaşıyorum..
 

dsadettin

Öğrenci
Katılım
18 Eylül 2008
Mesajlar
1
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
yaşanan olaylar doğru değil insanların yardım duygularını suistimal edilmesi
ama birde işin farklı bir yönü var
bu dava 1,5 yıldır devam ediyor
gelip gelip te neden ramazan ayını seçtiler,
neden bu Hilton aydın ile Erdoğan in arasındaki kavgaya malzeme oldu
birde bu olay Almanyada cereyan ediyor Almanlar'ı daha düne kadar vatandaşlarımızın yanmasına sebep olan kundaklama olayını 1 hafta da sonuçlandırıp suçlular yok diyip kapatmadımı ?
Alman mahkemelerine nasıl olduda adalet dağıtan bir kurum oldu
Almanları bu işte bir oyunu var bence
gercekler ülkemde zaman la anlaşılıyor
bekleyip görelim bu işin içinden bir çapanoğlu cıkacak bekleyip görelim
 
Üst