Erdoğan: ''Akrabaları parti yönetimine koymayın, aşiretleşmeyelim.''

Bu konuyu okuyanlar

|Ⓢєччαh|

Müdavim
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,324
Puanları
113
emir ne demek.. rica sadece rica :)
Yalnız alıntınızın muhatabı siz değildiniz! Yani o cevabı nazımın geçtiği Administraktör adlı arkadaş için yazmıştım. :) Yine de müeddep tavrınız için teşekkür ederim. :)

Ayrıca tartışma üslubunuz -karşıt görüşlere sahip olsak bile- çok hoş ve takdire şayan. Sizin gibi seviyeli tartışma yapabilen çok az kişi var ne yazık ki! :)
 

Malmedy

Müdavim
Katılım
12 Ekim 2018
Mesajlar
2,378
Reaksiyon puanı
1,059
Puanları
113
Yaş
16
Ekonomi bakanı akraba değilmi? Aynı yunanistanın yalanlarına benziyor. İki devlet hafif barışmışken yunanistan türkiyenin sahasına el koyuyor türkiyede müdahale edince türkiyeyi yalancı çıkarıyor. Avrupa Birliği de inanıyor buna.
 

|Ⓢєччαh|

Müdavim
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,324
Puanları
113
Abi haksız mıyım ama adam o alanda başarılı ekonomide değil:)
Bu haklı haksız meselesi değil Administraktör! Ekonomisi bozulan, sarsıntı geçiren sadece Türkiye olsaydı haklı olabilirdiniz. Ne ki bütün dünya büyük bir türbülanstan geçerken bizi teyet geçmesi olası mıdır? Bir muhalif gözüyle değil de eski geçmişin muhasebesini de yaparak bir tarafsız gözüyle bakabilirsen bunu daha iyi görebilirsin. :)
 

ozciceky

Müdavim
Katılım
20 Haziran 2020
Mesajlar
3,163
Reaksiyon puanı
2,745
Puanları
113
Yaş
51
Yalnız alıntınızın muhatabı siz değildiniz! Yani o cevabı nazımın geçtiği Administraktör adlı arkadaş için yazmıştım. :) Yine de müeddep tavrınız için teşekkür ederim. :)

Ayrıca tartışma üslubunuz -karşıt görüşlere sahip olsak bile- çok hoş ve takdire şayan. Sizin gibi seviyeli tartışma yapabilen çok az kişi var ne yazık ki! :)
Fark ettim ama işte bazen böyle hınzır hınzır bulaşmak istiyorum. Görüşlerin ayrı uçlarda olmasının bir önemi yok. Herkes sizin gibi düşünseydi ya da benim gibi düşünseydi, çok seslilik olmasaydı hayat çok tekdüze olurdu. Sadece önemli olan hakaret etmeden karşılıklı konuşabilmek. Muhakkak ki benim de karşıt görüşlerden öğreneceğim çok şey vardır.
Keza aynısını seviyeli tartışma konusunda aynısını ben de sizin için düşünmüştüm :=)
Mesaj otomatik birleştirildi:

Bu haklı haksız meselesi değil Administraktör! Ekonomisi bozulan, sarsıntı geçiren sadece Türkiye olsaydı haklı olabilirdiniz. Ne ki bütün dünya büyük bir türbülanstan geçerken bizi teyet geçmesi olası mıdır? Bir muhalif gözüyle değil de eski geçmişin muhasebesini de yaparak bir tarafsız gözüyle bakabilirsen bunu daha iyi görebilirsin. :)
Bu noktada şunu söylemek lazım. Bu kadar türbülans ve içerideki bu kadar kötü yönetime rağmen hala ülke iyi dayanıyor. Ben sadece daha iyi bir yönetimle çok daha iyi bir yerde olurduk diyorum.
 

Lazzz

Müdavim
Katılım
15 Şubat 2014
Mesajlar
16,707
Reaksiyon puanı
3,278
Puanları
113
Ekonomi bakanı kim acaba?
 

ozciceky

Müdavim
Katılım
20 Haziran 2020
Mesajlar
3,163
Reaksiyon puanı
2,745
Puanları
113
Yaş
51
Mesela bu KILIÇDAROĞLU amcam olabilir mi? :)
Ben CHP'ye oy verdim, İyi Partiye oy verdim, ANAP'a oy verdim, DSP'ye oy verdim ve MHP'ye de oy verdim değişik seçimlerde. O sebeple beni CHP partilisiymiş gibi görmenizi de istemem.
Ama sorunuzun cevabı KILIÇDAROĞLU amcam iyi bir insan olabilir ama iyi bir lider olduğunu düşünmüyorum. Ama RTE hükümetlerinin son 10 yılki durumuna baktığımda bundan daha kötü de olmazdık diyorum. Tamamen iç siyaset, dış politika ve ekonomiyi bir bütün olarak düşündüğümde.
 

OzkanK.

Müdavim
Katılım
3 Eylül 2019
Mesajlar
10,693
Reaksiyon puanı
13,059
Puanları
113
Ben CHP'ye oy verdim, İyi Partiye oy verdim, ANAP'a oy verdim, DSP'ye oy verdim ve MHP'ye de oy verdim değişik seçimlerde. O sebeple beni CHP partilisiymiş gibi görmenizi de istemem.
Ama sorunuzun cevabı KILIÇDAROĞLU amcam iyi bir insan olabilir ama iyi bir lider olduğunu düşünmüyorum. Ama RTE hükümetlerinin son 10 yılki durumuna baktığımda bundan daha kötü de olmazdık diyorum. Tamamen iç siyaset, dış politika ve ekonomiyi bir bütün olarak düşündüğümde.

Seni forumda yeni yeni görmeye başladım ama ANAP ve MHP'ye oy verdiğine inanmıyorum açıkçası...
 

AdminisTraktör

Müdavim
Katılım
20 Temmuz 2017
Mesajlar
6,866
Reaksiyon puanı
5,171
Puanları
113
Yalnız alıntınızın muhatabı siz değildiniz! Yani o cevabı nazımın geçtiği Administraktör adlı arkadaş için yazmıştım. :) Yine de müeddep tavrınız için teşekkür ederim. :)

Ayrıca tartışma üslubunuz -karşıt görüşlere sahip olsak bile- çok hoş ve takdire şayan. Sizin gibi seviyeli tartışma yapabilen çok az kişi var ne yazık ki! :)
Abi bu yazı bir serzeniş içerecek ama asla isyan içermeyecek. Uzunca zamandır siyaset konularına hep tek cümlelik yazı yazıyordum ama dökeceğim artık içimi.

Ben bu siyasetten iyicene soğudum. Her iki tarafında bulunduğu nokta o kadar kötü ki bi orayı eleştiriyorum bi burayı. Sonrada her iki tarafıda eleştirmek neye yarar diye kendimi eleştiriyorum.

Hangi taraftayım bende bilmiyorum. Ne o saçma ittifakı burada da belirttiğim gibi destekleyebiliyorum. Nede 6 yıllık gidişta iyi diyebiliyorum.

Aynı zamanda biliyorum ülkecek zor günlere eyvallah diyebilmemiz gerekiyor ki bence diyebiliyoruz (ne 3 kuruş için sarı yelekliler gibi sokağa dökülüyoruz nede bağıra çağıra eskiden çok daha iyiymiş gibi isyan ediyoruz) sadece ufak tefek serzenişlerde bulunuyoruz. En azından ben öyle yapıyorum. Aksini yapan üç beş kişiyide muhattabıma almıyorum.

Tabi bir yandan sizlerede hak veriyorum. Burada da belirtriğim gibi Bu kur artışının temelinde kesinlikle suçlu doğrudan hükümet değil. Ayrıca aşağıdaki tabloyu göremeyenede açık açık kör yada insafsız diyorum.
"
1)Trump ın başa gelmesi üzerine dolar 3.9 lardan 4.5lere yükseldi. 2)Brunson meselesi ile 4.5 lerden doların 7 ye yaklaştı. 3) Viüs ile dolar 8 e dayandı.
"
Ancak yinede bizden çok daha zayıf ekonomisiyle virüsü bizden çok daha kötü yönetip bizim kadar etkilenmeyen diğer tüm dünya ülkelerinede hayretle bakıyorum. Bunun yanısıra Tarihte yada günümüzde bizden çok daha ağır açık ve gizli yaptırımlara maruz kalan pek çok ülkenin kur ve alım gücünün yukarıdaki tabloadaki kadar etkilenmemesinide normal karşılayamıyorum.

Abi bizim ekonomimizin dış etkenlerden bu kadar çok etkilenmesinin asıl sebebi pek çok ekonomistinde dediği gibi tüm şirketlerimizi yabancı sermayeye satmamız sonucu pek çoğu şeyin kontrolünü kaybetmemiz. Bunuda eleştirmeden edemiyorum.

Biliyorum diyeceksin devlet yönetemiyor bu şirketleri satmayıp ne yapacak haklısın devlet yönetemiyor ama Türk iş insanları ve odtü bilkent çıkışlı parlak gelecekli gençler ne güne duruyor abi. Bu şirketleri satmayalım bırakalım yerli beyinler işletsin onları:(

Bu benim sadece ekonomi serzenişim.

Başkalarının başka serzenişleride var tabi ama 50 60 yıllardır zaten kötüye giden eğitim ve hukuk sistemimizi düzeltemediler diye hükümeti suçlayacak kadar ekmeksiz değilim. Belki hukukun ve basının kontrolünün askerden hükümete geçmesi ni iyi bir gelişme olarak söyleyebilirim ancak bu sistemi hukuk yada basın olarak değerlendiremem malesef.

Bunların yanısıra iyi şeylerle kapanış yaparsam şehirleşme alanında yapılan çalışmalar ve dış ilişkilerdeki duruş yada sağlık konusumdaki başarımızı listenin başına alabilsemde en başa mühendislik alanında yapılan yatırımları yazmak gerekir kesinlikle.

Biliyorum diyeceksin o kadar güzel şeye bir paragraf mı ayırdın? Göremeyene istediğin kadar yaz bir anlamı yok ki abi:(
 
Son düzenleme:

Szayel

Müdavim
Katılım
14 Ağustos 2019
Mesajlar
2,018
Reaksiyon puanı
1,147
Puanları
113
Ancak yinede bizden çok daha zayıf ekonomisiyle virüsü bizden çok daha kötü yönetip bizim kadar etkilenmeyen diğer tüm dünya ülkelerinede hayretle bakıyorum. Bunun yanısıra Tarihte yada günümüzde bizden çok daha ağır açık ve gizli yaptırımlara maruz kalan pek çok ülkenin kur ve alım gücünün yukarıdaki tabloadaki kadar etkilenmemesinide normal karşılayamıyorum.
Sarı yelekliler aklıma gelince bence tüm dünyanın durumu çokta iyi değil gibime geliyor. Öte yandan liramızla bir tuttukları elinde mızrak popolarında yaprak olan devletin de öyle. Bence tüm devletler sınırda gidiyor, biz gibi zenginleri zengin fakirleri gerçekten fakir.

ABD'de gerçekten sağlık masrafları için ambulansı çeviren insanları duydukça yakın dönemde, mortgage ile batan sokaklara düşenleri okudukça bunu anlayabiliyorum. Evet herşeye daha kolay erişebiliyorsun ama bir o kadar da vergi yükünün altındasın.

Abi bizim ekonomimizin dış etkenlerden bu kadar çok etkilenmesinin asıl sebebi pek çok ekonomistinde dediği gibi tüm şirketlerimizi yabancı sermayeye satmamız sonucu pek çoğu şeyin kontrolünü kaybetmemiz. Bunuda eleştirmeden edemiyorum.
Şirketlerimizi satmaktan ötürü olduğumuzu değilde kültürümüzü bozmaktan ötürü olduğunu düşünüyorum. Eskiden Türk Malı, Alman Mal'ı kadar sağlamken, Şaban filmlerinde gördük tokatçılığı kapısı kapanmayan dolapları.

Devlete kapağı atan yatışa geçtiği ve emekliliğe kadar yatacağı için ve ne yazık ki denetimler de sosyal medyadan biri ifşa edip duyulmasıyla yürüdüğü için çok zor. Borç altına girmektense özelleştirmek en güzel şey. Yoksa devletin sırtına sürekli bir yük başka bir şey değil.
Ben olsam çalışmayan memuru atarım. Girsin bir üretim fabrikasında formen olarak çalışsın da görelim.
Biliyorum diyeceksin devlet yönetemiyor bu şirketleri satmayıp ne yapacak haklısın devlet yönetemiyor ama Türk iş insanları ve odtü bilkent çıkışlı parlak gelecekli gençler ne güne duruyor abi. Bu şirketleri satmayalım bırakalım yerli beyinler işletsin onları:(
ODTÜ veya xTÜ üniversite çok fark etmiyor. İçlerinden henüz Tim Cook çıkmasada çok güzel startup projeleri olanlar var veya direkt geneli yurt dışına kaçıyor. Hocam parlak gençler güzel çıkabilir üniversiteden ama pratik yok, saha tecrübesi yok, bilgi birikimi yok. Ne yazık ki hepsi zaman isteyen şeyler. İnsanın içinde olması ile alakalı biraz. Koca fabrikaları dünkü yetme birine vermek ne kadar mantıklı orası da tartışılır.

Evet bende isterim birşeyler yapılsın mühendislerle. Ama bunun için yine meraklı kovalayan bilgili mühendis lazım. LAzım ve ardından gidip düzgün projesine tübitaktan ordan burdan teşvik tedarik etmeli.

Bizdede var 3 tane odtülü çalışan ne yaptıklarını soruyorum mezun olacakları dönemde. PRoje Proje Sınav Sınav Ezber GEç. Ha birde sürekli devlete laf soktukları tablolar. Üniversite diyoruz da siyaset üniversiteye girdi gençler ezberle ders mi geçecek siyaset mi yapacak yoksa ortamlara mı akacak belli değil. Velhasıl kelam parlak gelecekli gençlerimiz çoğalsa keşke.

--------------------------------------



Finalinde istediğimiz, kullanıcının tüm taleplerini karşılayan bir ürün çıkaralım. Çıkaramadık ta hadi çıkardık diyelim ( Vestel ). Abi dünya bizi bu yarışa sokmaz, soksa da top10da bulundurmaz.
Kaan telefonmuş, yok efendim google pixel adı taşıyan general mobileymiş, plastiğe serigrafi atmakla olmuyor ne yazık ki işler. Keşke vestel kendi uzun yıllar test ederek çıkarsaydı da milli telefonlarımızı kullanıyor olsaydık...

seyyah abi yerine cevap veriyor gibi oldum ama benzer sitemleri bende tutuyorum içimde. ama benzer savunmalarım da var. :)) senin adına cevap vermedim.


----------------------------------------

özçiçek hocam bende özkank'ya katılıyorum. yazılarınızdan 0,1 mg milliyetçilik düşüncesi benimseyemedim. ön yargılarım sebebiyle ne geçmişte ne de yakın geçmişte mhp'ye oy attığınızı düşünmüyorum.


---------------------------------------
 
Son düzenleme:

|Ⓢєччαh|

Müdavim
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,324
Puanları
113
Biliyorum diyeceksin o kadar güzel şeye bir paragraf mı ayırdın? Göremeyene istediğin kadar yaz bir anlamı yok ki abi:(
Eyvallah!
Bütün mesele bu. Herkes herşeyi aynı düşünecek olsa zaten hayatın tadı tuzu kalmaz. Tabii ki farklı düşüneceğiz, karşıt görüşlerimiz olacak. Sonuçta hepimiz at gözlüğü gibi aynı pencereden bakma zorunluluğumuz yok.

Emin ol, bu günkü yönetimi belki sizler kadar eleştirdiğim, beğenmediğim bi sürü yönü, tarafı var. Geçmişte bu yönetimi en fazla eleştirenlerden biriyim. Hala da eleştirdiğim bi dünya dolusu mevzu var. Lakin bu ülkede sorun hiçbir zaman bitmez. Herşey bir anda güllük gülistanlık olmaz, olmuyor. Olmuyor çünkü iç/dış dengeler oluyor, bir sürü sosyal, içtimai, siyasi saikler ülkeyi yönetenlere tam bir özgürlük tanımıyor. Bir hoca olmama rağmen bu ülkede en ziyade dini cemaatler ve tarikatların çok fazla yozlaşmaya ve ülkeye zarar verdiğine inanıyorum. Tamam, bir taraftan nesil yetiştirme, günah ve kötülüklerden muhafaza etme gibi çok güzel hizmetleri, yararları var; Ama biraz dallanıp budaklanınca, daha doğrusu kanları biraz bitlenince bir bakıyorsun FETÖ gibi gayri milli bir gemiye bindiriliyor ve ülkenin sosyal dokusu ve içtimaiyatında rahneler açmaya başlıyor. İster istemez hükümetler bunların hükmettiği -akılları ellerinden alınmış, sürüleştirilmiş- binlerce, milyonlarca oyu kaybetmemek için ister istemez ülke yararına olmasa bile kararlar almak zorunda kalabiliyor.

Ve benzeri bir sürü neden var ki, gökten ilahi bir görevle gelen bir adam bile olsa bu ülkede herşeyi öyle kolay yoluna koyamıyor. Fakat, tıpkı senin yaptığın gibi bu eksiklik ve aksaklıkları görebildiği gibi yapılan güzel işleri de görüp hakkı teslim etmiyor herkes. Herşey tu kaka, memleket öldü, yıkıldı, bitti gitti gibi simsiyah gözlük takmış gerçekten iyi niyetten yoksun bazı arkadaşlar olunca da insan onların bu tek yanlı, hakaretamiz ve fanatik yorumlarını görünce gerçekten tahammül edilmez oluyor.

Neyse Allah encamımızı hayreylesin diyelim. :)
Mesaj otomatik birleştirildi:

Eski Mhp'ye vermiştir olamaz mı. Hani Bahçeli'nin Erdoğana düşman olduğu yıllar.
Bütün mesele bu değil mi?
Erdoğan'a düşmansa adamdır, iyidir, beydir, paşadır...
Değilse ölüdür, tu kakadır, haindir, hırsızdır... Say sayabildiğin kadar!
Bu durum için galiba, "at gözlüğü" diyorlar! :)
 
Son düzenleyen moderatör:

AdminisTraktör

Müdavim
Katılım
20 Temmuz 2017
Mesajlar
6,866
Reaksiyon puanı
5,171
Puanları
113
Sarı yelekliler aklıma gelince bence tüm dünyanın durumu çokta iyi değil gibime geliyor. Öte yandan liramızla bir tuttukları elinde mızrak popolarında yaprak olan devletin de öyle. Bence tüm devletler sınırda gidiyor, biz gibi zenginleri zengin fakirleri gerçekten fakir.

ABD'de gerçekten sağlık masrafları için ambulansı çeviren insanları duydukça yakın dönemde, mortgage ile batan sokaklara düşenleri okudukça bunu anlayabiliyorum. Evet herşeye daha kolay erişebiliyorsun ama bir o kadar da vergi yükünün altındasın.


Şirketlerimizi satmaktan ötürü olduğumuzu değilde kültürümüzü bozmaktan ötürü olduğunu düşünüyorum. Eskiden Türk Malı, Alman Mal'ı kadar sağlamken, Şaban filmlerinde gördük tokatçılığı kapısı kapanmayan dolapları.

Devlete kapağı atan yatışa geçtiği ve emekliliğe kadar yatacağı için ve ne yazık ki denetimler de sosyal medyadan biri ifşa edip duyulmasıyla yürüdüğü için çok zor. Borç altına girmektense özelleştirmek en güzel şey. Yoksa devletin sırtına sürekli bir yük başka bir şey değil.
Ben olsam çalışmayan memuru atarım. Girsin bir üretim fabrikasında formen olarak çalışsın da görelim.

ODTÜ veya xTÜ üniversite çok fark etmiyor. İçlerinden henüz Tim Cook çıkmasada çok güzel startup projeleri olanlar var veya direkt geneli yurt dışına kaçıyor. Hocam parlak gençler güzel çıkabilir üniversiteden ama pratik yok, saha tecrübesi yok, bilgi birikimi yok. Ne yazık ki hepsi zaman isteyen şeyler. İnsanın içinde olması ile alakalı biraz. Koca fabrikaları dünkü yetme birine vermek ne kadar mantıklı orası da tartışılır.

Evet bende isterim birşeyler yapılsın mühendislerle. Ama bunun için yine meraklı kovalayan bilgili mühendis lazım. LAzım ve ardından gidip düzgün projesine tübitaktan ordan burdan teşvik tedarik etmeli.

Bizdede var 3 tane odtülü çalışan ne yaptıklarını soruyorum mezun olacakları dönemde. PRoje Proje Sınav Sınav Ezber GEç. Ha birde sürekli devlete laf soktukları tablolar. Üniversite diyoruz da siyaset üniversiteye girdi gençler ezberle ders mi geçecek siyaset mi yapacak yoksa ortamlara mı akacak belli değil. Velhasıl kelam parlak gelecekli gençlerimiz çoğalsa keşke.

--------------------------------------



Finalinde istediğimiz, kullanıcının tüm taleplerini karşılayan bir ürün çıkaralım. Çıkaramadık ta hadi çıkardık diyelim ( Vestel ). Abi dünya bizi bu yarışa sokmaz, soksa da top10da bulundurmaz.
Kaan telefonmuş, yok efendim google pixel adı taşıyan general mobileymiş, plastiğe serigrafi atmakla olmuyor ne yazık ki işler. Keşke vestel kendi uzun yıllar test ederek çıkarsaydı da milli telefonlarımızı kullanıyor olsaydık...

seyyah abi yerine cevap veriyor gibi oldum ama benzer sitemleri bende tutuyorum içimde. ama benzer savunmalarım da var. :)) senin adına cevap vermedim.


----------------------------------------

özçiçek hocam bende özkank'ya katılıyorum. yazılarınızdan 0,1 mg milliyetçilik düşüncesi benimseyemedim. ön yargılarım sebebiyle ne geçmişte ne de yakın geçmişte mhp'ye oy attığınızı düşünmüyorum.


---------------------------------------
Dediğiniz her şeyin altına imzamı atarım neredeyse her konuda aynı düşünüyoruz. Bir tek özelleştirmeler konusunda ayrılıyoruz.

Yurt dışına satış politikasını ben özellikle Babacan ile özelştiriyorum. Devlet o zamanlar yatırımcılara, paranla satın al sonrasında bana vergini öde dedi. O dönem etkilide bir politika oldu bu. Hem özelleştirilen şirketlerden para aldık hemde vergimizi aldık. Eskiye göre çok ciddi orandada kar elde ettik. Türkiye'yi tercih eden dış yatırımcı yıllık 400 milyar dolar ile bir ara zirveyi görmüştü.


Ancak günümüzdeki tabloya bakınca ekonomisinin %60 ı yabancı sermayeden, bankalardaki paraların %58 i yabancı kurlardan oluşan Türkiyede şu zor günlerde bu politikanın eksi taraflarını iliklerimize kadar hissediyoruz.

Misal en basitinden sıkı bir denetimle özelleştirme yerine işletme yetkisi verilirdi ve işleten şirkete %15 yada %20 oranında kar payı verilirdi. Zarar ederse kendine kar ederse yine kendine. Yada işin uzmamları tarafından çok daha iyi yöntemler düşünülebilinirdi


Biz yine her zamanki gibi malesef günü kurtarmış olduk. Başka hiçbir yol düşünmedik bile. Bu dünyada imkansız diye bir şey yok. Bence olmazdı etmezdi yerine oldurduk ettirdik cümleleri kurmamız gerekirdi.

Dediğim gibi bugün burdan bakınca bunları ben bile söylerim. Asıl mesele bu noktaya gelebileceğimizi 10 yıl öncesinden tahmin etmekteydi:(
 

ozciceky

Müdavim
Katılım
20 Haziran 2020
Mesajlar
3,163
Reaksiyon puanı
2,745
Puanları
113
Yaş
51
Seni forumda yeni yeni görmeye başladım ama ANAP ve MHP'ye oy verdiğine inanmıyorum açıkçası...
İnanamayabilirsiniz. Ama burada yalan söyleyerek kazanabileceğim birşey yok. O dönemde ya ANAP'a ya DYP'ye yada SHP'ye oy atılırdı benim çevremde zaten. Ama MHP'nin MHP olduğu dönemde ve Bahçelinin de Bahçeli olduğu dönemde MHP de meclisi girsin diye MHP'ye de attım oy.
Ama tonton Özal'a gelince. Malessef kendisine yaşım yetmediğinden oy atamadım ama sonrasındaki ANAP'a yani Mesut Yılmaza attım. Özal benim çocukluğumda bir şekilde ülkeyi bilgisayar ve elektronik ile tanıştırdığı için gözümde yeri hala çok büyüktür yaptığı pek çok hataya rağmen. Özal ile Tayyip Beyi mukayese etmeyin. Benim için Özal'ın yeri çok çok daha yükseklerdedir.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Olamaz...

Canan Kaftancıoğlu veya Selahattin Demirtaş Adil yargılanmıyor diyebilen birisi MHP'ye oy vermiş olamaz bence...
Anlamadığınız şu: Selahattin Demirtaş, Canan Kaftancıoğlu, OzkanK, Adnan Menderes. Kim olursa olsun adil yargılanma hakkı vardır. Türkiye'de bu hak ihlal edilmektedir. İleride bir gün Bülent Arınç ya da Melih Gökçek de yargılansa onlar için de adil yargılanma isterim. Eğer adil yargılanmıyorlarsa buna itiraz etmek herkesin görevidir.
 

ozciceky

Müdavim
Katılım
20 Haziran 2020
Mesajlar
3,163
Reaksiyon puanı
2,745
Puanları
113
Yaş
51
Ozciceky, sizi adil yargılanmadıkları fikrini düşündüren durum ne?

Aşağıdaki durumu bana kimse açıklayamaz....

Enis Berberoğlu kararını bir hakim verdi.
Sözcü kararını gene aynı hakim verdi.
Kaftancıoğlu kararını gene aynı hakim verdi.
Demirtaş kararını aynı hakim verdi.
Sırrı Süreyya kararını aynı hakim verdi.
Kozağaçlı kararını aynı hakim verdi.
Can Dündar Kararını aynı hakim verdi.
Dink kararında MİT görevlilerinin tanık olarak dinlenmesinin red edilmesini aynı hakim verdi.

14 bin adet hakimin olduğu ülkede tüm bu kararları tek bir hakim verdi. Bu da demek oluyor ki idare istediği joker hakimi istediği davaya gönderip karar aldırıyor.

Ya da bir mahkemede bir karar alınıyor. Hükümetimizin pek tasvip etmediği bir karar oluyor o mahkeme hakimi sürülüyor. Sonra bir bakıyorsun başka hakim geliyor. AAAAA şaaak diye hükümetin tasvip ettiği bir karar alınıyor.

Gibi örnekleri sıralamak mümkün. Ve bütün bu ve benzer uygulamalar adalete olan güveni sarsıyor.

Burada ben şunu anlatamıyorum. Fikir olarak 180 derece zıt düştüğüm bir kişi de yargılansa presip olarak da pratik olarak da o kişinin adil yargılanma hakkının korumak sistemin işi. Ancak bu kadar siyasi ve hükümet müdahaleleri ile bu olmuyor ve olamıyor.
 

Szayel

Müdavim
Katılım
14 Ağustos 2019
Mesajlar
2,018
Reaksiyon puanı
1,147
Puanları
113
administraktör,

Bu devlette geçmişten bu yana gelen ve katiyyen değişmeyeceğine inandığım birşey var. Oda denetimin gelmeyeceği :)

Sadece devlet kurumu değil tüm bakkal, çakkal restorant vs herkesin içeride bir adamı var. Polis lokantaya gitmeden lokantaların haberi oluyor, bir devlet kurumu denetlenirkende mutlaka böyledir bu. Bence. Yahu zaten en fazla ne olabilir ki ? Mevkine göre trilyon maaş alıyorsun covid sürecince oturuyorsun kim çıkarabilir ki seni işten, devlet battım demedikçe ? Devlet battım dese bile emeklilerden ordan burdan keser memurlar gene en az etkilenen kesim olur.

Milli değiliz, milli projelerimiz yok, milliyetçiliğimiz yok. Herkes kendi yediğine bakıyor gerisinin *** ****** kafasında. Kaşırsan sırtını kaşıyor,oy verene karşılığını veriyor veya alıyor. Herşey karşılıklı, rantsız iş yok.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------

özcicek hocam,
mükemmel bir sistem trde oluşturulamaz. iyiya yakın olanı bile oluşturulamaz. bu devlette geçmiş zamanda sol aydın kesim hep devlet kadrosundaymış. örnek veriyorum türbanlı diye annemi 3 tane öğretmen istememiş sınıfında (ki annemin günahı ne dedemin bağnaz din anlayışı çocuğa türban mı takılır) okul müdürü annemi atmış okuldan. Aynı bu hikayede olduğu gibi sol kesimin, hatta birebir olarak selahattinle aynı görüşten olan bir hakimin gelmesi de olası risk taşıyor. Sağ kesim bu adamları içeri tepecekken sol kesimden gelen kişi illa ki daha yumuşak davranacaktır.

Adalet istiyorsak aile ortamından etkilenmeyecek, ruhu sadece adalete işleyecek kişiler gerekir.
Bunu şu şekilde anlatabilirim kelimelere dökecek vaktim yok şuan. Ajan Salt diye bir film var. Çocukluktan büyütüyorlar ajanları. Bu şekilde taraf olmayacak şekilde büyütülüp adalet ruhun aişlenmiş kişiler bu görevde tutulmalı.

Yoksa bugün baştaki hakim dediğini yapar, dün menderesin hakimlerinin yaptığı gibi.

Ama ben devleti bu konuda eleştirmiyorum onuda söyleyeyim. Her türlü bunu yaptırdıysa bile destekliyorum.
 
Son düzenleme:

AdminisTraktör

Müdavim
Katılım
20 Temmuz 2017
Mesajlar
6,866
Reaksiyon puanı
5,171
Puanları
113
administraktör,

Bu devlette geçmişten bu yana gelen ve katiyyen değişmeyeceğine inandığım birşey var. Oda denetimin gelmeyeceği :)

Sadece devlet kurumu değil tüm bakkal, çakkal restorant vs herkesin içeride bir adamı var. Polis lokantaya gitmeden lokantaların haberi oluyor, bir devlet kurumu denetlenirkende mutlaka böyledir bu. Bence. Yahu zaten en fazla ne olabilir ki ? Mevkine göre trilyon maaş alıyorsun covid sürecince oturuyorsun kim çıkarabilir ki seni işten, devlet battım demedikçe ? Devlet battım dese bile emeklilerden ordan burdan keser memurlar gene en az etkilenen kesim olur.

Milli değiliz, milli projelerimiz yok, milliyetçiliğimiz yok. Herkes kendi yediğine bakıyor gerisinin *** ****** kafasında. Kaşırsan sırtını kaşıyor,oy verene karşılığını veriyor veya alıyor. Herşey karşılıklı, rantsız iş yok.
Ben inanıyorum! Neleri aştık bugüne kadar. Bundan 20 yıl öncesinde sadece asker vardı sözü geçen. Adalet siyaset ekonomi hepsinin sorumlusu askerdi. O zamanlar denseydi günü gekdiğinde asker sadece kendi işini yapacak inanır mıydık? İnanmazdık. Ama bakalım bugün geldiğimiz noktaya. Zor oldu ama başardık.:)


Bundan 30 yıl sonrasında idda ediyorum siyasetteki yozlaşmış eski kafalı dinazorlar temizlendiğinde herkesin devletten çaldığı tek kuruşun bile hesabının sorulduğu bir yönetim düzeni ve adalet sistemi olacak ben buna inanıyorum:)

İmk


 

Szayel

Müdavim
Katılım
14 Ağustos 2019
Mesajlar
2,018
Reaksiyon puanı
1,147
Puanları
113
Zor geliyor bana.

Benim kafamda tek adam veya parti yerine kurul yönetimi var. İlber ORTAYLI gibi tarih bilimciler, sağlık sektörünün önde gelenleri ( mesela abddeki dr öz ), her bakanlıkta başta birinden ziyade bilen birileri.

Buda zor tabi.

Bu devlette beslemedikçe birilerini, cebinde para olmadıkça çok zor siyasal anlamda ilerlemen.
 

|Ⓢєччαh|

Müdavim
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,324
Puanları
113
Aşağıdaki durumu bana kimse açıklayamaz....

Enis Berberoğlu kararını bir hakim verdi.
Sözcü kararını gene aynı hakim verdi.
Kaftancıoğlu kararını gene aynı hakim verdi.
Demirtaş kararını aynı hakim verdi.
Sırrı Süreyya kararını aynı hakim verdi.
Kozağaçlı kararını aynı hakim verdi.
Can Dündar Kararını aynı hakim verdi.
Abicim iyi de belli yer ve bölgede, belli davalara orada görevli olan hakim bakar. Demek ki o hakim de vazifesini yapıyor ki bu güne kadar orada kalabilmiş. Osmanlıda bir kadı belli bir yere tayin edilir, orada 30 yıl, belki 40 yıl kalabilirdi. Ömrü yettikçe de orada kimseler onu eleştirmezdi. Bu arada bahsettiğin hakim her kimse onun da üstünde bir üst mahkemesi, yargıtayı, AYM'si yok mu yahu?
 

ozciceky

Müdavim
Katılım
20 Haziran 2020
Mesajlar
3,163
Reaksiyon puanı
2,745
Puanları
113
Yaş
51
Abicim iyi de belli yer ve bölgede, belli davalara orada görevli olan hakim bakar. Demek ki o hakim de vazifesini yapıyor ki bu güne kadar orada kalabilmiş. Osmanlıda bir kadı belli bir yere tayin edilir, orada 30 yıl, belki 40 yıl kalabilirdi. Ömrü yettikçe de orada kimseler onu eleştirmezdi. Bu arada bahsettiğin hakim her kimse onun da üstünde bir üst mahkemesi, yargıtayı, AYM'si yok mu yahu?
Adamı bölgeden bölgeye koşturmuşlar. Mahkemeden mahkemeye tayin etmişler.

Bu davalarda oldu bilmiyorum ama bazı davalarda da hükümetin istediği gibi çıkmayan kararlarda hakim başka yeri tayin ve yeni hakim geliyor. Ve istenen!! karar çıkıyor.

İstanbulda kaç tane ağır ceza veya ceza mahkemesi var. Ama nedense başrolde hep 1 hakim var.

Bu şunun gibi. Fener GS maçlarını devamlı Selçuk Dereli'ye vermek gibi. Teşbihte hata olmaz.

Sizin yazım tarzınızdan vicdan sahibi bir insan olduğunuzu biliyorum. O sebeple kişileri tasvip edip etmediğinizi göz önüne almadan olana bakmak lazım.

Olan ise hayatın doğal akışına aykırı.
 

OzkanK.

Müdavim
Katılım
3 Eylül 2019
Mesajlar
10,693
Reaksiyon puanı
13,059
Puanları
113
14. Ağır ceza mahkemesi Bakırköyde imiş. Ve davalar burada açılırsa oradan bir hakime düşüyor dava. Bunların üst mahkemeleri itiraz mevkileri var ama mesele o değil her zaman ki gibi işi sulandırmak...
Adamın baktığı davalar hepsi 14. Ağır cezada. sadece 1 kere başka hakimin yerine vekaleten bakmış. Oda gene yasal olarak mümkün olan bir durum.

Fark ettiyseniz bir kere çıktı parti sözcüsü bunları ortaya attı kaçtı. ( Madem haksız yargılanma var bu hakim haksız hukuksuz ceza veriyor peşine düşsenize ? Ama yok onlarda biliyor cezalar doğru kim olursa olsun bu cezaları verecek. 3-5 kişinin kafasını bulandırsak yeter kafasındalar. At ortaya ülkede adil yargılanma yok diye inanan çıkar nede olsa. )

Dandik diş kavuğunu doldurmayacak konular için 3 ay konuşan muhalefet böyle iddiali bir meselede 5 dk bir konuşup kaybolur mu sizce ?
 

ozciceky

Müdavim
Katılım
20 Haziran 2020
Mesajlar
3,163
Reaksiyon puanı
2,745
Puanları
113
Yaş
51
Adamı bölgeden bölgeye koşturmuşlar. Mahkemeden mahkemeye tayin etmişler.

Bu davalarda oldu bilmiyorum ama bazı davalarda da hükümetin istediği gibi çıkmayan kararlarda hakim başka yeri tayin ve yeni hakim geliyor. Ve istenen!! karar çıkıyor.

İstanbulda kaç tane ağır ceza veya ceza mahkemesi var. Ama nedense başrolde hep 1 hakim var.

Bu şunun gibi. Fener GS maçlarını devamlı Selçuk Dereli'ye vermek gibi. Teşbihte hata olmaz.

Sizin yazım tarzınızdan vicdan sahibi bir insan olduğunuzu biliyorum. O sebeple kişileri tasvip edip etmediğinizi göz önüne almadan olana bakmak lazım.

Olan ise hayatın doğal akışına aykırı.

14. Ağır ceza mahkemesi Bakırköyde imiş. Ve davalar burada açılırsa oradan bir hakime düşüyor dava. Bunların üst mahkemeleri itiraz mevkileri var ama mesele o değil her zaman ki gibi işi sulandırmak...
Adamın baktığı davalar hepsi 14. Ağır cezada. sadece 1 kere başka hakimin yerine vekaleten bakmış. Oda gene yasal olarak mümkün olan bir durum.

Fark ettiyseniz bir kere çıktı parti sözcüsü bunları ortaya attı kaçtı. ( Madem haksız yargılanma var bu hakim haksız hukuksuz ceza veriyor peşine düşsenize ? Ama yok onlarda biliyor cezalar doğru kim olursa olsun bu cezaları verecek. 3-5 kişinin kafasını bulandırsak yeter kafasındalar. At ortaya ülkede adil yargılanma yok diye inanan çıkar nede olsa. )

Dandik diş kavuğunu doldurmayacak konular için 3 ay konuşan muhalefet böyle iddiali bir meselede 5 dk bir konuşup kaybolur mu sizce ?
Siz size ne kadarı veriliyorsa o kadarını görüyorsunuz da ondan. Muhtar toplantılarına bile canlı yayın varken muhalefet zaten ana medyada yeralmıyor.
Onu geçtim siz olanları normal görüyorsunuz ben normal görmüyorum.
Ergenekon davalarını sizi tenzih ederek söylüyorum normal görüyorlardı ben görmüyordum
Ülkenin başbakanı ben bu davanın savcısıyım diyebiliyorsa daha o günden adaletin birmiş olduğunu anlayan anlar.
Mesaj otomatik birleştirildi:


HSK'^dan birşey bekliyor muyum. Hayır
Mesaj otomatik birleştirildi:

Mesaj otomatik birleştirildi:

Mesaj otomatik birleştirildi:

Enis Berberoğlu’nun lehine olan AYM kararına karşı direnen İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Başkanı Akın Gürlek’in,2017’de Sözcü yazar ve çalışanlarına hapis cezası verilmesine yol açan İstanbul 37. Ağır Ceza

Mahkemesi’nin 2017 yılındaki başkanı olduğu da öğrenildi. Gürlek, ifade özgürlüğü ile ilgili olarak mahkumiyet kararı çıkan medyaya yansıyan çok sayıda davanın da hakimliğini yaptı.

Mesaj otomatik birleştirildi:

Gürlek’in baktığı kimi davalarda mahkemeden çıkan ve basına yansıyan kararların bir kısmı şöyle:

* CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na 9 yıl 8 ay 20 günlük hapis cezasını verdi.

* Müzisyen Atilla Taş’ı ve gazeteci Murat Aksoy’u, “cebir ve şiddet kullanarak darbeye ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” iddiasıyla tutukladı.

* Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu'nun kaleme aldığı Mahrem kitabında yer alan S.Ö. adlı 15 yaşındaki kıza 84 kişi tarafından tecavüz edilmesine dair dosyanın Fethullahçılar tarafından nasıl kapatıldığını anlatan haberleri yasaklatan hakimdir.

* Selahattin Demirtaş’ı “silahlı terör örgütü propagandası yapmak”tan 4 yıl 8 aya, Sırrı Süreyya Önder’i de 3 yıl 6 aya mahkûm etti.

* Polis tarafından atılan gaz kapsülünün öldürdüğü Berkin Elvan’ın cenazesine katılmaktan tutuklanan sosyoloji öğrencisi Berkay Ustabaş 1 yıl boyunca tahliye edilmezken, sonuçta 5 ay hapis aldı.

* Aralarında ÇHD Genel Başkanı Av. Selçuk Kozağaçlı’nın da bulunduğu tutuklu 17 avukat hakkında tahliye kararı verilmişken, İstanbul 37. ACM Başkanlığına atanınca avukatları 11 ila 18 yıl arasında ceza verildi.

* MİT TIR’ları davasında yargılama sırasında yurt dışına çıkan Cumhuriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın tüm mal varlığına el konularak, Dündar’ın 3 taşınmazı için kayyım atandı

* Gazeteci Canan Coşkun’a “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla 2 yıl 3 ay hapis cezası verdi.

* cumhuriyet.com.tr’nin eski Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Oğuz Güven de 16 Mayıs 2017’de İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesinde tutuklanması. Güven, Twitter’da 1 dakikadan daha az süre kalan silinen tweet için tutuklanarak yargılanmıştı.
 
Son düzenleme:

OzkanK.

Müdavim
Katılım
3 Eylül 2019
Mesajlar
10,693
Reaksiyon puanı
13,059
Puanları
113
Siz size ne kadarı veriliyorsa o kadarını görüyorsunuz da ondan. Muhtar toplantılarına bile canlı yayın varken muhalefet zaten ana medyada yeralmıyor.
Onu geçtim siz olanları normal görüyorsunuz ben normal görmüyorum.
Ergenekon davalarını sizi tenzih ederek söylüyorum normal görüyorlardı ben görmüyordum
Ülkenin başbakanı ben bu davanın savcısıyım diyebiliyorsa daha o günden adaletin birmiş olduğunu anlayan anlar.
Mesaj otomatik birleştirildi:


HSK'^dan birşey bekliyor muyum. Hayır
Mesaj otomatik birleştirildi:

Mesaj otomatik birleştirildi:

Mesaj otomatik birleştirildi:

Enis Berberoğlu’nun lehine olan AYM kararına karşı direnen İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Başkanı Akın Gürlek’in,2017’de Sözcü yazar ve çalışanlarına hapis cezası verilmesine yol açan İstanbul 37. Ağır Ceza

Mahkemesi’nin 2017 yılındaki başkanı olduğu da öğrenildi. Gürlek, ifade özgürlüğü ile ilgili olarak mahkumiyet kararı çıkan medyaya yansıyan çok sayıda davanın da hakimliğini yaptı.

Mesaj otomatik birleştirildi:

Gürlek’in baktığı kimi davalarda mahkemeden çıkan ve basına yansıyan kararların bir kısmı şöyle:

* CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na 9 yıl 8 ay 20 günlük hapis cezasını verdi.

* Müzisyen Atilla Taş’ı ve gazeteci Murat Aksoy’u, “cebir ve şiddet kullanarak darbeye ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” iddiasıyla tutukladı.

* Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu'nun kaleme aldığı Mahrem kitabında yer alan S.Ö. adlı 15 yaşındaki kıza 84 kişi tarafından tecavüz edilmesine dair dosyanın Fethullahçılar tarafından nasıl kapatıldığını anlatan haberleri yasaklatan hakimdir.

* Selahattin Demirtaş’ı “silahlı terör örgütü propagandası yapmak”tan 4 yıl 8 aya, Sırrı Süreyya Önder’i de 3 yıl 6 aya mahkûm etti.

* Polis tarafından atılan gaz kapsülünün öldürdüğü Berkin Elvan’ın cenazesine katılmaktan tutuklanan sosyoloji öğrencisi Berkay Ustabaş 1 yıl boyunca tahliye edilmezken, sonuçta 5 ay hapis aldı.

* Aralarında ÇHD Genel Başkanı Av. Selçuk Kozağaçlı’nın da bulunduğu tutuklu 17 avukat hakkında tahliye kararı verilmişken, İstanbul 37. ACM Başkanlığına atanınca avukatları 11 ila 18 yıl arasında ceza verildi.

* MİT TIR’ları davasında yargılama sırasında yurt dışına çıkan Cumhuriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın tüm mal varlığına el konularak, Dündar’ın 3 taşınmazı için kayyım atandı

* Gazeteci Canan Coşkun’a “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla 2 yıl 3 ay hapis cezası verdi.

* cumhuriyet.com.tr’nin eski Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Oğuz Güven de 16 Mayıs 2017’de İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesinde tutuklanması. Güven, Twitter’da 1 dakikadan daha az süre kalan silinen tweet için tutuklanarak yargılanmıştı.

Sapla samanı karıştırıyorsun. Bu haberlerini paylaştığın 14. ağır cezadan şikayetçi olmalarının nedeni bu son Anayasa mahkemesinin verdiği yeniden yargılama kararını ret etmesi konusunda. Diğer dediğin davalar konusunda eleştiri yok burada...

Çoğu hukukçu anayasamahkemesini kararı yanlışta olsa uyulmak zorunda. 14. Ağır ceza uymuyorum ben aynen kabul ediyorum dedi. Şimdi dava 15. Ağır cezaya gidecek o bozarsa hiçbir şey olmamış gibi devam edecek sistem... Ama bu attığın linkler genede diğer konuları kapsamıyor.

Burada Devlet sırlarını ifşa eden bir isim nasıl oluyorda CHP'den milletvekili oluyor onu sorgulamıyon. Hadi kazara oldu diyelim devlet sırlarını ifşadan yargılanırken milletvekiliiği düşürüldü 2. ye neden miltvekili yapıyorlar bu ismi diye sormuyon ? Sistemi baştan sona karıştıran muhalefet gene. Atıyorum şimdi 5 yıl 6 ay hapis cezası var bu ismin anayasa mahkemesi ceza alamaz milletvekili dedi önümüzde ki seçimdede CHP bu adamı vekil yaparsa ne olacak sen gene savunursun ? Seçime 3 yıl var daha 5 yıl vekil olursa dokunulmazlık alacak ölene kadar hapis yatmadan geçecek mi ? MİT tırlarını ifşa edip ülkeni dünyaya rezil etmenin cezası gerçekten olmayacak mı bu ülkede ?
 

ozciceky

Müdavim
Katılım
20 Haziran 2020
Mesajlar
3,163
Reaksiyon puanı
2,745
Puanları
113
Yaş
51
Tüm yazılanları okumamışsın belli. Ya da anlamamazlığa geliyorsun.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Tüm yazılanları okumamışsın belli. Ya da anlamamazlığa geliyorsun.

Sana o kadar yazdık. Kitap ile anlattık. Gazete ile anlattık. Internet ile anlattık. Bardak ile anlattık.
Kendimi eşofmanlı hoca gibi hissettim vallahi :))))))))))))))
 

Szayel

Müdavim
Katılım
14 Ağustos 2019
Mesajlar
2,018
Reaksiyon puanı
1,147
Puanları
113
Valla hocam CHP'nin işi sadece kuru eleştiri olduğundan ben gibi milli yada sağ taraftan bakan bir çok kişi tarafından gene hikaye okuyorlar olarak değerlendiriliyor. En son araplara diz çöktü diye haber çıktı muhaliflerin genel başkanından baktık oda tırt. Sallamak için sallanıyor, bir avuç dolusu taş alıyor 1 km öteye sallıyor hangisi denk gelirse hesabı.

Öldürülen Türk mühendisler şöyle dursun. Günümüzde doktorlar bile tehlike altında. Canım valilerimizin öldürüldüğü günleri unutmadık. Hastanede polise artistik yapıp tüm gözler önüne çıkıp gidenleri de unutmadık. Bir avukatın, hakimin savcının tehdit almadığı ne mâlum. Taraf olmakla eleştirdiğiniz hakim belki de devletin korkusuz silahıdır, olamaz mı ? Kimsenin gözünün yemediği davalara kafa atıyordur adam.


Ben sizle çok güzel tartıştığımızı düşünüyorum ama sizin bu işi gerçekten çok iyi KIVIRDIĞINIZI da düşünüyorum. Sevgili hocam;
Adalet adalet diyorsunuz. Ağzınızdan düşmüyor. Lakin niye hep devlet karşıtı kişiler için adalet diyorsunuz ?
Vatan haininin her devlette, ırkta, millette tanımı aynıdır. Vatanının yandaşlarını korumak için gönderdiği silahları ifşa eden, ifşa etmekle kalmayıp amacımızdan farklı bir amaçla gönderdiğimiz fikrini aşılayan, mit'in adamlarını ters kelepçe tutuklatıp ne mite ne askere güveni yok eden kişilere dünyanın en iyi, en tarafsız, en mükemmel, SIFIR HATA(olmaz da ..) götürsen de vatan haini gene aynı suçla yargılanmayacak mı ?

Soruyorum size; adalet dediğiniz sizin tarafınızın avukatları mı? Veya adalet dediğiniz onca şehit edilmiş ailelerin hakkını mı yok etmek ? Mit ve Askere olan güvenin kırılmasının karşılanması hangi adalet sistemi tarafından karşılanabilir ?

Çok özür dilerim 48 yaşındasınız ama sanıyorum adaletinizin de taraflı olduğunu görmüyorsunuz yada bizi tertemiz yiyorsunuz şuan. Resmen vatan hainliği yapmış kişilere, resmen devletin değil de hainlerin tarafını tutan avukatların bakmasını istiyormuşsunuz gibi geliyor. Çünkü gerçek adaleti isteseydiniz o kılıç her türlü bu hainliği yapanın özgürlüğüne inecekti. Dikkat edin özgürlüğüne diyorum...

Doğdunuzda tarafsızsınızdır. Sonradan bir tarafa geçeblirsiniz. İçinde zxaman geçirdikçe gördükçe, taraf değiştirebilirsiniz. Ama adalet sabittir. Vatanını satana a da olsa b da olsa her türlü aynı ceza verilir. 1 fazlası veya 1 eksiği bu şaşmaz. Yurt dışında adamlar gazetecilerini siliyor, silmeyi geçtim yok edebiliyor koca firmayı biz hala hıdıdı hıdıdı.
 
Üst