- Katılım
- 29 Haziran 2007
- Mesajlar
- 64,457
- Reaksiyon puanı
- 529
- Puanları
- 0
Uzun zamandır restorasyonda olan Sultanahmet Medresesinde 2 Ağustosta heyecan verici bir sergi açılıyor. Hepsi özel koleksiyonlardan 99 el yazması mushaf-ı şerif sergilenecek. En eski mushaf örneklerinin Abbasi dönemine ait olduğu sergide 19. yyın önemli hattatlarından mushaflar da var.
Sultanahmet Medresesi, 2 Ağustosu heyecanla bekliyor; zira önemli bir sergiye ev sahipliği yapacak. Özel koleksiyonlardan 99 el yazması mushaf-ı şerif sergilenecek. Tarihin birçok dönemine ait el yazması Kuran-ı Kerimlerin bulunacağı serginin önemli bir özelliği mushafların farklı coğrafyalara ve hat ekollerine ait olması.
Serginin sanat danışmanı Yrd. Doç. Dr. Ali Rıza Özcan
Kuzey Afrikadan Çine, Hindistandan Moğolistana bütün İslâm coğrafyasında kaleme alınmış mushafların birçoğu özel koleksiyonlarda olduğu için ilk kez bu sergiyle geniş kitleler tarafından görülebilecek. Serginin sanat danışmanlığını yapan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Rıza Özcan, ziyaretçilerin İslâm hat sanatında ekol olarak kabul edilen Şeyh Hamdullah, Cafer-i Baysungurî Tebrizî ve Hafız Mustafa Şevki gibi önemli isimlerin imzalarını görebileceğini söylüyor.
Özcan, Meşhur bir söz vardır, Kuran Mekkede indi, İstanbulda yazıldı, Kahirede okundu. Ama İstanbul haricinde dünya üzerinde mesela Kuzey Afrikada, Pakistanda, İranda neler oldu? İşte bunları orijinal mushaflar üzerinde bu sergide görme imkânına sahip olacağız. diyor.
Timuri bir mushaf. Afganistan bölgesine ve 15. yüzyıla ait bir el yazması.
Timur, dönemin kudretli devlet reisidir.
Onun torunu Baysungur, hat ve tezhipte Baysungur akademisini oluşturacak
kadar ileriye gitmiştir. O sıralar Osmanlıda da Fatih Sultan Mehmed tahttadır...
Ziyaretçiler bir mucizeye tanıklık edecek
Üniversitede hat tarihi dersleri veren Özcan, Kuran-ı Kerimin, Nabati kavminin alfabesi kullanılarak yazıldığını, öncelikli amacın kaydetmek olduğunu, zaman içinde harekeleme sisteminin ortaya çıktığını anlatıyor. Kuran muhafaza altına alındıktan sonra işin estetik boyutu devreye girmeye başlamış. İlk dönem Arap hattatların hakim olduğu yazı stilleri gelişmiş. Sergide bu ilk döneme ait Yakut üslubu mushaf da sergilenecek. Hat tarihinde buna Bağdat ekolü deniyor.
Abbasi dönemi Kuranı
15. asra kadar Arap hattatların usulleri hakimken, Şeyh Hamdullahla beraber hat bayrağını Osmanlı Türk hattatlar alıyor. Ama bu süreçte hat farklı coğrafyalara, farklı şekilde yayılıyor. Mesela Kuzey Afrika ve İspanyaya giden bir kol var ki Mağribi hattı olarak adlandırılıyor. Sergide Mağribi bir mushaf da yer alacak. Kufi yazının doğuya giden kolu, Meşrik Kufi hattı olarak anılıyor. Osmanlı hattının yani Şeyh Hamdullah ekolünün hakim olmasından önce Hindistan, Pakistan, Çin ve İranda farklı ekollerde yazı stilleri gelişmişti. Sergide tüm bunların aralarındaki farkları görme imkanı bulunacak.
Şeyh Hamdullahın yazdığı Kuran
Eserleri yakından inceleyen Özcan, bir detaya dikkat çekiyor: Farklı stillerde yazılsalar, farklı coğrafya ve zamanlarda olsalar da Kuran-ı Kerimin aynı olması. Her biri paha biçilemez sanat eseri olan mushafların daha önemli özelliğiyse böylesi bir mucizenin kanıtı olmaları.
2 Eylüle kadar devam edecek bu sergi Türkiyenin en büyük Mushaf-ı Şerif sergisi olacak. Başbakanlık, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı himayelerinde organize edilen sergiye Yıldız Holding de katkıda bulundu.
Sergide neler olacak?
Sergideki en eski Kuran-ı Kerim sayfaları 9-10. yüzyıllara ait.
En yeni tarihli Kuran,
1892 tarihini taşıyor.
Sergide kûfî, muhakkak, mağribî, reyhanî, sülüs, nesih ve gubarî yazı çeşitleriyle yazılmış Mushaflar sergilenecek.
Abbasî, Memlûk, Osmanlı, Selçuklu, Akkoyunlu-Türkmen, Safevî ve Kaçar dönemlerine ait eserler mevcut.
Osmanlı coğrafyasının yanında, İran, Irak, Mısır, Hindistan, Çin, Kuzey Afrika ülkeleri eserlerin derlendiği yerler.
16-19 yylara ait Osmanlı dönemi eserler serginin büyük bir çoğunluğunu oluşturuyor. Bunun yanında Abbasî ve Memlûk devri Kuranlardan da hatırı sayılır örnek var.
Parşömen, bez ve kâğıt üzerine yazılmış nüshalar, tomar, sancak ve kitap formatıyla sergiyi gezenlerle buluşacak.
Önemli hattat imzaları: Şeyh Hamdullah, Mustafa Kütahî, Cafer-i Baysungurî Tebrizî, Mehmed Emin Üsküdarî, İbrahîm Rüşdî, Emrullah Şirazî, Ahmed Neyrizî, Seyyid Mehmed İsfahanî, Es-seyyid Mehmed Galib, Mehmed Şevki ve Hafız Mustafa Şevki sergide görülebilecek imzalar.
Zaman