El Âlem Ne Dedi? Bölüm: II

Berkin Bozdoğan

Profesör
Katılım
18 Mayıs 2005
Mesajlar
4,926
Reaksiyon puanı
39
Puanları
0
YouTube'a yine sözde bir yasak getirildi. Haberin ulaştığı dış ajanslar da haber yerlerine konuyu yaydı. Yine memleketimizi yoğun şekilde tanıtmış olduk.

Hukuk devletinden kanun devletine doğru ilerleyişini sürdüren memleketimiz, her bir internet sitesi kapatma haberi dünya basınına malzeme olmasa da YouTube'un veya Blogger'ın kapatılması her zaman haber değeri taşıyor. Bir saniye, bekleyin! YouTube kapanmadı değil mi? Sadece biz erişemiyoruz.

Devekuşunun kafayı kuma sokması gibi bir şey yani; ama işte kanunların işlemesi için de devlet ve hukuk adamlarının gerekli kanuni çarkları işletmesi ve yargının da bunlar üzerine yaptırımlar uygulaması gerekiyor. Yani savcı gelen suç duyurusuna göre olayı soruşturmazsa suçlu, hâkim kanunu uygulamazsa suçlu, vesaire. Yani kanunlar yeniden yapılandırılmadığı sürece basitçe Google'ın Türkiye ofisine bildirilerek kaldırılması sağlanabilecek bir video sebebiyle bütün site kapatılmaya devam edilebilir.

Türk Malı Anlayışsızlık

Bir de şu yaklaşım var ki beni benden alıyor: "Şimdi siz böyle yazarak, çizerek; yasaklı siteye giriş yöntemini göstererek, Mustafa Kemal'e, ulusumuza ve Türkiye Cumhuriyeti'ne hakaret eden videoları destekliyor musunuz?" Bu görüşteki insanların kafasından geçen düşünce herhalde şöyle olsa gerek: "YouTube Türkiye Cumhuriyeti'nin bir mahkemesinin kararıyla sunucularının fişini çekti. Dünyada kimse izleyemiyor. Bazı kendini bilmez soysuzlar da buraya erişmenin yöntemini anlatıyor."

Yok öyle birşey: Sadece Türkiye üzerinden siteye erişim engellenmiş durumda ve esas hakareti bütün dünya görürken biz, bize, atamıza veya ülkemize ne dendiğini bile bilmiyoruz.

Ecnebiler Ne Dedi?

Önemli bilişim teknolojisi yayınları da Türkiye'deki YouTube kesintisini değişik biçimlerde yayınladı. Elbette neden yasaklandığını bilmedikleri için yurt dışında "sansürcü devlet YouTube'u yasakladı" şeklinde bir görüş söz konusu. Hatta, işin daha da garip tarafı, bizdeki her uluslararası site kapatma olayında, sözde Ermeni soykırımıyla iddialarından, Orhan Pamuk'un, aldığı Nobel öncesi Oscar'lık açıklamaları sebebiyle açılan davalardan, sürekli dem vurulup konuların gündeme taşınması. Tabii nereden geliyor bunlar, biraz bunu düşünelim.

Her ne kadar görüş olarak "fikir özgürdür" diye sokaklarda naralar atanlardan olmasam da, hakaret ve düşmanlığa teşvik (bu çok geniş bir tanım; ulusa karşı, devlete karşı düşmanlığa teşvik etmek de bunun içinde olabilir) haricinde konuşmanın serbest olması taraftarıyım.

Yapılan iş hakaret ve aşağılama olunca buna tahammül edilmesi çok güç. Çok daha basit yollardan çözülebilecek konuları bu şekilde kapattık, sildik, patlattık, uçurduk, imha ettik gibi tavırlarla karşılayınca geçmişte sizin hakkınızda konuşulmuş her türlü fikrî yasaklar da tekrar piyasaya çıkıyor. Ne kadar haklı olursanız olun, konuşulmasını engellemek veya böylesine külli yasaklamalar getirmek ancak kötü bir üne sebep oluyor.

Adres Burada, İsterseniz Bir Bakın

Avrupa'da önemli bilişim yayınlarından olan The Register, kendi sitesinde geçen gün yayınladığı haberde ülkemizdeki en son YouTube yasağından bahsetmiş. Haberde çok fazla bir giydirme yok; fakat gelen yorumları okuduğunuzda yukarıda bahsettiğim her şeyden bahsetmiş durumda.

Avrupalının olaya bakışı ise garip. Haklı da olsanız, haksız da olsanız, bir kere ofsayda düşmeye görün! Devlet politikasından tutun da halk içinde gelişmiş olgulara kadar her şey önünüze tekrar ısıtılarak konuluyor. Yok efendim Türkler şöyle, yok efendim bunu da böyle yapmışlardı. Sayın Avrupalı, hafif kendine gelsen de fark etsen: Her toplumun kendi dinamikleri var ve gelişmeleri buna göre değerlendirmek gerekiyor. Maalesef önyargılar ve kalıplaşmış fikirler her zaman bizimle beraber geliyor.

Bilgi için: The Register
Yazan: Berkin Bozdoğan
SDN - http://shiftdelete.net
 

turoksin0

Profesör
Katılım
18 Ağustos 2007
Mesajlar
4,656
Reaksiyon puanı
0
Puanları
216
adımız çıkmış inmicek gibi bu gidişle
 

dragonfly

Asistan
Katılım
9 Ağustos 2007
Mesajlar
457
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Evet ya bende böyle bir yabancı siteyi gezdim. Yabancıların söylemediği söz kalmamış. Barbarlıktan tutunda ermeni soykırımına, islamiyetin saçma uygulamalarından pkk sorununa kadar ecnebiler aklında ne varsa yazmışlar. Garibim birkaç Türk de ülkeyi savunmak için ellerinden geleni yapıyor..
 

JuLiuSiuS

Profesör
Katılım
2 Ekim 2007
Mesajlar
2,775
Reaksiyon puanı
4
Puanları
218
Çok güzel örnek olduk dünyaya gerçekten,harika bir yazı,teşekkürler
 

emelden

Dekan
Katılım
30 Ocak 2007
Mesajlar
5,260
Reaksiyon puanı
8
Puanları
0
Böyle olaylarda ismimizi duyurmamıza üzerimize yoktur. Çok şükür!
Fakat bu kadar atıp tutanlara karşı şunu sormak aklıma gelmiyor değil!

Peki, neden youtube'a girememek bizim için bu kadar önemli? Ya da şöyle, önemli olan bu mu? Herkes(internetle alakası olmayanlar dahil), Youtube'un Türkiye'de engellenmesini konuşuyor ama iddia ediyorum, çoğu nedenini bile bilmiyor.
Böyle bir Ülkeden gelen kararlara şaşırmız tuhaf mı acaba?
 

Berkin Bozdoğan

Profesör
Katılım
18 Mayıs 2005
Mesajlar
4,926
Reaksiyon puanı
39
Puanları
0
Avrupalı olaya şöyle bakıyor: Necasetten mamul de olsa heykel, sanattır. Çok uygunsuz olsa da sözleri, küfürden bile şiir mamul olabilir. Dolayısıyla önemli olan söyleme, anlatma özgürlüğü ve bunun önünde duran herşeyi bertaraf etmek istiyorlar.

Onları da düşünün: Bu elemanların önünde birkaç yüzyıl boyunca kilise ve ruhban yönetimi varmış. O baskının kırılmasından sonra feci bir özgürlük ateşi etrafı sarmış. Hristiyanlığın egemen olduğu toplumlarda bu özgürleşme süreci zorla özgürlük götüren bir kültüre dönmüş (bkz: Irak olayı). Dolayısıyla adamlar özgürlükçülük (libertarianism diyebiliriz sanırım) budalası olmuş durumda.

İlginçtirler biraz. :) Onlara karşı da anlayışlı olmak gerekiyor zira bu arkadaşların yaşadığı Fransız Devrimi veya Rönesans-Reform gibi kavramları diğer inanç coğrafyaları tam yaşamadığı için henüz herşey beklemede. dolayısıyla birkaç yüzyıl sonra hristiyanlık altında yetişmemiş coğrafyalar da inanç sistemlerinin etkisiyle bu özgürlükçü akımlara dahil olacaklar. Tabii bu sefer kendilerinden birkaç yüzyıl önce başka bir akıma tabi olmuş bir toplumun karşısında yer alacaklar.

Bu benim üzerinde çıkarımlar yapmaya çalıştığım doğal bir süreç. Tabii sadece bir teori, fazla üstüme gelmeyin. :) Belki bir tarihçi dile bile getirmiştir.

Güzel günler,
 
Üst