alpsadik
Profesör
- Katılım
- 5 Haziran 2020
- Mesajlar
- 2,220
- Reaksiyon puanı
- 2,871
- Puanları
- 293
Merhaba arkadaşlar,
Bildiğiniz üzere uzun süredir beklenilen oyun 10 Aralık 03:00 İtibariyle herkes tarafından erişilebilir oldu. Ben de gece ve gün boyu geçirdiğim zamanları, izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istediğim bir yazı yazmak istedim. Umarım birilerine bu konu vasıtasıyla yardımcı olabilirim. Dilerseniz başlayalım.
Witcher Serisiyle bilinen CD Project Red'in yeni oyunu, daha önceki yaptığı seri kadar başarı yakalayabilecek mi? Bu kadar büyük bir bütçeyle güzel bir oyun çıkarabilecek mi? gibi sorular hepimizin aklındaydı. Size bu iki sorunun cevabını tek bir kelime ile verebilirim. "Evet.". Bu oyun olmuş. Bazı eksileri elbette var ve kusursuz bir oyun olmadığı da bir gerçek. Hatta oyunu öyle bir pohpohladılar, öyle bir gözümüzde büyüttüler ki, bazılarınızın oyuna girip oyunu sevmesine rağmen anlatılan kadar olmadığını düşünmesi de normal.
Oyun ile ilgili saf düşüncelerimi bu paragraf itibariyle başlatıp daha sonrasına derinlemesine +ları ve -lerine inmek istiyorum. Oyun bana daha önce şahit olmadığım, benzerini görmediğim bazı sekanslar yaşatırken, "Aaaa bu bildiğin GTA lan" dediğim yerler de fazlasıyla oldu. Oyun bana 3 başlangıç seçeneği sunduğunda Sokak Çoçuğu seçeneğiyle başlamak istedim. Daha sonrasında beni karakter oluşturma menüsüne bıraktı. Bu menüde karakterinizle ilgili aklınıza gelecek her türlü(cinsel organ da dahil) fiziksel özelliği özelleştirebiliyoruz. Şunu da söylemeden geçmeyeyim, oyun baya baya +18 arkadaşlar. Çıplaklık sansürünü oynanış ayarlarından aktif/deaktif edebiliyorsunuz. Bu özellik müstehçenliği kaldırmak isteyenler için bir kaçış yolu olarak bulunmakta. Bu oyun First Person olarak nasıl oynanacak gibi bir soru vardı aklımda oyun çıkmadan önce. Şunu net bir şekilde söylemeliyim ki CD Project Red FPS durumunu kotarmakla kalmamış, bunlardan fazlasını vermiş. FPS olması oyuna Aksiyon anlamında TPS olarak oynamaktan çok daha fazlasını katıyor. Aksiyon demişken, silahların verdiği hissiyatlar gerçekten etkileyici. Düşmanların tek vuruşta ölmemesini ve aksiyon fiziği/mekaniklerini de düşünecek olursak burada Cyberpunk bana fazlasıyla COD Warzone'u anımsattı. RPG kısmına da değinmeden bu paragrafı bitirmek doğru olmaz. Cyberpunk'ın ilk çıkışında RPG olarak tanıtılması, sonrasında ise resmi Twitter ve İnstagram hesabına "Açık Dünya Aksiyon/Macera Oyunu" yazması bir hayli tartışılmıştı. Hatta bazı insanlar aksiyon kısmı aksiyon seven insanları tatmin etmeyebilir, satış politikası olarak CD Project Red böyle bir yol izliyor demişti. Oyun çıkışıyla birlikte şunu söyleyebilirim ki bu oyun bu türlerin bir mozaiği haline gelmiş. RPG arayan RPG'si için, Aksiyon arayan aksiyonu için bu oyuna rahatlıkla dalabilir. Gizlilik kısmına ise buyrun Pozitif bulduğum durumlarda değinelim.
Pozitif Bulduğum Durumlar
-Grafikler
Grafikler her ne kadar trailerlarda gösterilen kadar iyi olmasa da fazlasıyla tatmin edici. Şehrin havasına sizi fazlasıyla sokuyor. Hava geçişlerini kusursuza yakın buldum diyebilirim. Yağmurlu havaları favorime ekledim bile. Işıklandırmalar bazı yerlerde aşırı fazla ve gereksiz gelse bile bulunduğumuz şehrin aurasını vermek için yapıldığı aşikar. Bu yüzden buraya eksi not vermem mümkün değil.
-Aksiyon
Oyun üreticileri bariz bir şekilde aksiyon kısmına büyük önem vermiş. Silahtan silaha değişen hissiyat, düşmanları görür görmez kaçacak bir delik ararcasına siper aramanız, doğru vuruşları yaparak zor ölen düşmanlarınıza karşı savaşmanız sizi adeta çatışmanın içinde ölümle burun burunaymış gibi hissettiriyor. Yakın dövüş için söyleyeceklerim ise o kadar parlak olmasa da oyun bunu belirli bir seviyenin üzerinde tutmayı başarmış.
Pistolün verdiği o tok hisse değinmezsem olmaz. Gerçekten harika hissettiriyor.
-RPG
Yaptığım seçimlerin henüz can alıcı bir şekilde yaptığım işi değiştirdiğini görmesem bile oyun her konuşmanın ortasında sizlere farklı seçenekler sunmayı başarabiliyor. Oyun başında seçtiğiniz başlangıca göre karakterinize farklı opsiyonlar gelebiliyor. Örneğin sokak çocuğu olarak başladığım için Çeteler ile konuşurken çok eskiden tanıdığım biriyle konuşuyormuş gibi davrandığım, hatta başkaları adına bana güveniyorsun bu arkadaşın işini halledelim dediğim kısımlar da oldu. Bu durumlar ara ara da yaşansa oyunun sizi içine çekmesine sebep oluyor. RPG sevmeyenler için her konuşmada en az 3-4 kere size sunulan muhtemelen de bir çoğu bir sonraki aksiyonu etkilemeyen seçenekler sıkıcı gelebilir bunu da belirteyim.
-Gizlilik
Oyun neredeyse her görevi gizli bir şekilde yapabileceğiniz seçeneği sunmuş. En azından şu ana kadar yaptıklarım öyle. Kameraları hackleyebiliyor, insanların başına ağrılar sokabiliyor, sessizce arkasından dolaştığınız düşmanları öldürebiliyorsunuz. Gizlilik seven insanlar için de oyun kendini ciddi bir seçenek yapmış diyebilirim. Şunu da belirtmeliyim ki oyun içinde o kadar fazla seçenek var ki bu oyunu defalarca farklı yollardan bitirmek isteyeceğime eminim.
-Bekleme Süresi Mi? Hayır Kullanmıyorum.
Evet, kayıtlı oyunu açtığınızda oluşan bekleme süresinden sonra oyunda bir bekleme süresi bulunmuyor. Diyaloglara geçiş direkt olarak yapılmış. Hatta diyaloglara geçiş yok demek daha doğru olur. Direkt olarak konuşmaya başlıyorsunuz diyaloga girdiğiniz kişiyle. Görevlerde araçla giderken "Yolu Atla" gibi bir seçenekle görev yerine anında gidebiliyorsunuz ve burada bile ufak bir kararmadan başka bir şeyle karşılamıyorsunuz. Yeni nesil oyunlarda vaadedilen bu özellikle oyunun karşımıza çıkması güzel olmuş.
Emin Olamadığım Konular
-Açık Dünya
Açık dünyada herkes ile konuşulabilir, herkes ile farklı şeyler yapılabilir gibi bir çok spekülasyon vardı. Oyunda gördüm ki bunlar spekülasyondan öteye gitmemiş. Açık dünyadaki sıradan insanların yanına yaklaştığınızda konuşma seçeneği çıkıyor fakat o insanlar size alakasız bir kaç cümle edip yanınızdan gidiyor. Sırf bu sebep yüzünden açık dünyayı emin olamadıklarım arasına ekledim. Oyunun açık dünyası büyük denilebilecek bir seviyede olmasa da net bir şekilde küçük olmadığını da söyleyebilirim. Bölgeden bölgeye geçişlerde sizlere tamam artık başka bölgedeyim dedirten geçişler mevcut. Çok iyi mi? Hayır değil.
-Fizik Motoru/Oyun Fiziği
Oyunlarda yaşanan, insanların birbirinin içinden geçmesi, ölen adamın saçma sapan bir şekilde durması gibi durumlara ezelden beri çok sinirlenirim. Sırf bu sebepten bu konuda beni en çok sinirlendirmeyi başaran Ubisoft oyunlarından bir süredir uzak duruyorum hatta. Oyunda bu tarz hatalar meydana gelebilmekte fakat bu hatalar oyunun orjinali böyle abi naparsın dedirmiyor. Neden mi? Çünkü oyunun fizik motoru her şey normal olduğunda gayet gerçekçi. Oluşan hataların buglardan ibaret olduğunu ve yamalarla düzeltileceğini düşünüyorum(Umarım öyledir).
Eksiler
-Oyunda Alınan Hatalar
Bir çok kişi oyunun çıkışıyla birlikte hatalarla karşılaşmış durumda. Ben de onlardan biriyim. Şunu da söyleyeyim ki oyun çökmesi yaşamadım şu ana kadar. Yaşadığım ilginç hatalar buglara örnek vermem gerekirse, oyunda bir eşyaya baktığınızda o eşyanın özellikleri ekranın sağ tarafında çıkıyor. Bir eşyaya bakmamın ardından oyundan çıkıp tekrar girene kadar o eşyanın özellikleri ekranımda kalmaya devam etti. Bir konuşmada kadın sürekli aynı şeyleri kafayı yemiş gibi tekrar etmeye başladı bu durum 1 dakika kadar sürdü. İnsan "Abi bu oyunu bu kadar ertelediniz, yetmedi bir daha ertelediniz, bir daha ertelediniz. Hala mı hata? Hala mı bug?" Demeden geçemiyor.
-Yapay Zeka
Oyunun aksiyon kısmında bazen düşmanlar öyle garip davranıyor ki kendinizi "Napıyo bu adam lan?" demekten alıkoyamıyorsunuz. Karşımdaki adam beni görmüş kırmızı ışık yanıyor üstünde fakat arkası dönük duvara doğru koşuyor. Nişan almadan karşımda bekleyen mi dersiniz, ateş edip edip yanındaki duvardan başka bir yeri vuramayan mı dersiniz ne ararsanız var. Bu durumun kesinlikle gelişmesi gerek.
Ben bu adamı bagaja koymuştum.Ama adam uçuyor
Son olarak şu ana kadar deneyimlediklerimle oyuna 100 üzerinden bir puan vermem gerekirse 90 puan bu oyun benden rahatlıkla alır. Umarım faydalı bir yazı olmuştur.
İyi forumlar
Bildiğiniz üzere uzun süredir beklenilen oyun 10 Aralık 03:00 İtibariyle herkes tarafından erişilebilir oldu. Ben de gece ve gün boyu geçirdiğim zamanları, izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istediğim bir yazı yazmak istedim. Umarım birilerine bu konu vasıtasıyla yardımcı olabilirim. Dilerseniz başlayalım.
Witcher Serisiyle bilinen CD Project Red'in yeni oyunu, daha önceki yaptığı seri kadar başarı yakalayabilecek mi? Bu kadar büyük bir bütçeyle güzel bir oyun çıkarabilecek mi? gibi sorular hepimizin aklındaydı. Size bu iki sorunun cevabını tek bir kelime ile verebilirim. "Evet.". Bu oyun olmuş. Bazı eksileri elbette var ve kusursuz bir oyun olmadığı da bir gerçek. Hatta oyunu öyle bir pohpohladılar, öyle bir gözümüzde büyüttüler ki, bazılarınızın oyuna girip oyunu sevmesine rağmen anlatılan kadar olmadığını düşünmesi de normal.
Oyun ile ilgili saf düşüncelerimi bu paragraf itibariyle başlatıp daha sonrasına derinlemesine +ları ve -lerine inmek istiyorum. Oyun bana daha önce şahit olmadığım, benzerini görmediğim bazı sekanslar yaşatırken, "Aaaa bu bildiğin GTA lan" dediğim yerler de fazlasıyla oldu. Oyun bana 3 başlangıç seçeneği sunduğunda Sokak Çoçuğu seçeneğiyle başlamak istedim. Daha sonrasında beni karakter oluşturma menüsüne bıraktı. Bu menüde karakterinizle ilgili aklınıza gelecek her türlü(cinsel organ da dahil) fiziksel özelliği özelleştirebiliyoruz. Şunu da söylemeden geçmeyeyim, oyun baya baya +18 arkadaşlar. Çıplaklık sansürünü oynanış ayarlarından aktif/deaktif edebiliyorsunuz. Bu özellik müstehçenliği kaldırmak isteyenler için bir kaçış yolu olarak bulunmakta. Bu oyun First Person olarak nasıl oynanacak gibi bir soru vardı aklımda oyun çıkmadan önce. Şunu net bir şekilde söylemeliyim ki CD Project Red FPS durumunu kotarmakla kalmamış, bunlardan fazlasını vermiş. FPS olması oyuna Aksiyon anlamında TPS olarak oynamaktan çok daha fazlasını katıyor. Aksiyon demişken, silahların verdiği hissiyatlar gerçekten etkileyici. Düşmanların tek vuruşta ölmemesini ve aksiyon fiziği/mekaniklerini de düşünecek olursak burada Cyberpunk bana fazlasıyla COD Warzone'u anımsattı. RPG kısmına da değinmeden bu paragrafı bitirmek doğru olmaz. Cyberpunk'ın ilk çıkışında RPG olarak tanıtılması, sonrasında ise resmi Twitter ve İnstagram hesabına "Açık Dünya Aksiyon/Macera Oyunu" yazması bir hayli tartışılmıştı. Hatta bazı insanlar aksiyon kısmı aksiyon seven insanları tatmin etmeyebilir, satış politikası olarak CD Project Red böyle bir yol izliyor demişti. Oyun çıkışıyla birlikte şunu söyleyebilirim ki bu oyun bu türlerin bir mozaiği haline gelmiş. RPG arayan RPG'si için, Aksiyon arayan aksiyonu için bu oyuna rahatlıkla dalabilir. Gizlilik kısmına ise buyrun Pozitif bulduğum durumlarda değinelim.
Pozitif Bulduğum Durumlar
-Grafikler
Grafikler her ne kadar trailerlarda gösterilen kadar iyi olmasa da fazlasıyla tatmin edici. Şehrin havasına sizi fazlasıyla sokuyor. Hava geçişlerini kusursuza yakın buldum diyebilirim. Yağmurlu havaları favorime ekledim bile. Işıklandırmalar bazı yerlerde aşırı fazla ve gereksiz gelse bile bulunduğumuz şehrin aurasını vermek için yapıldığı aşikar. Bu yüzden buraya eksi not vermem mümkün değil.
-Aksiyon
Oyun üreticileri bariz bir şekilde aksiyon kısmına büyük önem vermiş. Silahtan silaha değişen hissiyat, düşmanları görür görmez kaçacak bir delik ararcasına siper aramanız, doğru vuruşları yaparak zor ölen düşmanlarınıza karşı savaşmanız sizi adeta çatışmanın içinde ölümle burun burunaymış gibi hissettiriyor. Yakın dövüş için söyleyeceklerim ise o kadar parlak olmasa da oyun bunu belirli bir seviyenin üzerinde tutmayı başarmış.
Pistolün verdiği o tok hisse değinmezsem olmaz. Gerçekten harika hissettiriyor.
-RPG
Yaptığım seçimlerin henüz can alıcı bir şekilde yaptığım işi değiştirdiğini görmesem bile oyun her konuşmanın ortasında sizlere farklı seçenekler sunmayı başarabiliyor. Oyun başında seçtiğiniz başlangıca göre karakterinize farklı opsiyonlar gelebiliyor. Örneğin sokak çocuğu olarak başladığım için Çeteler ile konuşurken çok eskiden tanıdığım biriyle konuşuyormuş gibi davrandığım, hatta başkaları adına bana güveniyorsun bu arkadaşın işini halledelim dediğim kısımlar da oldu. Bu durumlar ara ara da yaşansa oyunun sizi içine çekmesine sebep oluyor. RPG sevmeyenler için her konuşmada en az 3-4 kere size sunulan muhtemelen de bir çoğu bir sonraki aksiyonu etkilemeyen seçenekler sıkıcı gelebilir bunu da belirteyim.
-Gizlilik
Oyun neredeyse her görevi gizli bir şekilde yapabileceğiniz seçeneği sunmuş. En azından şu ana kadar yaptıklarım öyle. Kameraları hackleyebiliyor, insanların başına ağrılar sokabiliyor, sessizce arkasından dolaştığınız düşmanları öldürebiliyorsunuz. Gizlilik seven insanlar için de oyun kendini ciddi bir seçenek yapmış diyebilirim. Şunu da belirtmeliyim ki oyun içinde o kadar fazla seçenek var ki bu oyunu defalarca farklı yollardan bitirmek isteyeceğime eminim.
-Bekleme Süresi Mi? Hayır Kullanmıyorum.
Evet, kayıtlı oyunu açtığınızda oluşan bekleme süresinden sonra oyunda bir bekleme süresi bulunmuyor. Diyaloglara geçiş direkt olarak yapılmış. Hatta diyaloglara geçiş yok demek daha doğru olur. Direkt olarak konuşmaya başlıyorsunuz diyaloga girdiğiniz kişiyle. Görevlerde araçla giderken "Yolu Atla" gibi bir seçenekle görev yerine anında gidebiliyorsunuz ve burada bile ufak bir kararmadan başka bir şeyle karşılamıyorsunuz. Yeni nesil oyunlarda vaadedilen bu özellikle oyunun karşımıza çıkması güzel olmuş.
Emin Olamadığım Konular
-Açık Dünya
Açık dünyada herkes ile konuşulabilir, herkes ile farklı şeyler yapılabilir gibi bir çok spekülasyon vardı. Oyunda gördüm ki bunlar spekülasyondan öteye gitmemiş. Açık dünyadaki sıradan insanların yanına yaklaştığınızda konuşma seçeneği çıkıyor fakat o insanlar size alakasız bir kaç cümle edip yanınızdan gidiyor. Sırf bu sebep yüzünden açık dünyayı emin olamadıklarım arasına ekledim. Oyunun açık dünyası büyük denilebilecek bir seviyede olmasa da net bir şekilde küçük olmadığını da söyleyebilirim. Bölgeden bölgeye geçişlerde sizlere tamam artık başka bölgedeyim dedirten geçişler mevcut. Çok iyi mi? Hayır değil.
-Fizik Motoru/Oyun Fiziği
Oyunlarda yaşanan, insanların birbirinin içinden geçmesi, ölen adamın saçma sapan bir şekilde durması gibi durumlara ezelden beri çok sinirlenirim. Sırf bu sebepten bu konuda beni en çok sinirlendirmeyi başaran Ubisoft oyunlarından bir süredir uzak duruyorum hatta. Oyunda bu tarz hatalar meydana gelebilmekte fakat bu hatalar oyunun orjinali böyle abi naparsın dedirmiyor. Neden mi? Çünkü oyunun fizik motoru her şey normal olduğunda gayet gerçekçi. Oluşan hataların buglardan ibaret olduğunu ve yamalarla düzeltileceğini düşünüyorum(Umarım öyledir).
Eksiler
-Oyunda Alınan Hatalar
Bir çok kişi oyunun çıkışıyla birlikte hatalarla karşılaşmış durumda. Ben de onlardan biriyim. Şunu da söyleyeyim ki oyun çökmesi yaşamadım şu ana kadar. Yaşadığım ilginç hatalar buglara örnek vermem gerekirse, oyunda bir eşyaya baktığınızda o eşyanın özellikleri ekranın sağ tarafında çıkıyor. Bir eşyaya bakmamın ardından oyundan çıkıp tekrar girene kadar o eşyanın özellikleri ekranımda kalmaya devam etti. Bir konuşmada kadın sürekli aynı şeyleri kafayı yemiş gibi tekrar etmeye başladı bu durum 1 dakika kadar sürdü. İnsan "Abi bu oyunu bu kadar ertelediniz, yetmedi bir daha ertelediniz, bir daha ertelediniz. Hala mı hata? Hala mı bug?" Demeden geçemiyor.
-Yapay Zeka
Oyunun aksiyon kısmında bazen düşmanlar öyle garip davranıyor ki kendinizi "Napıyo bu adam lan?" demekten alıkoyamıyorsunuz. Karşımdaki adam beni görmüş kırmızı ışık yanıyor üstünde fakat arkası dönük duvara doğru koşuyor. Nişan almadan karşımda bekleyen mi dersiniz, ateş edip edip yanındaki duvardan başka bir yeri vuramayan mı dersiniz ne ararsanız var. Bu durumun kesinlikle gelişmesi gerek.
Ben bu adamı bagaja koymuştum.Ama adam uçuyor
Son olarak şu ana kadar deneyimlediklerimle oyuna 100 üzerinden bir puan vermem gerekirse 90 puan bu oyun benden rahatlıkla alır. Umarım faydalı bir yazı olmuştur.
İyi forumlar