CHP'nin Kalesi Rüşvetle Sallandı

[Reallist]

CHP'nin kalesi sayılan Çankaya Belediyesi rüşvetin belgesi olmaz sözünü tarihe gömdü. Çankaya Belediye Başkanı Eryılmaz'ın ses kaydı, dinleyenleri şoke etti!

Ankara'nın Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz'ın rüşveti anlattığı ses kaydı, gündeme bomba gibi düştü! Eryılmaz, belediyedeki rüşvet çarkını birer birer anlatırken CHP'li meclis üyelerine de küfürler yağdırıyor.

CHP'li Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz'ın Çankaya'daki rüşvet çarkını anlattığı ses kaydı gündemi yerle bir etti! Kanal 7'nin yayınladığı ses kaydında Eryılmaz, rüşveti anlatırken Allahım şaştı diyor ve CHP'li meclis üyelerinden şikayet ediyor.

İşte o ses kaydından bazı başlıklar;

-Gayri resmi bir spor kulubümüz var. Biz bazen oraya yardım istiyoruz, oraya araba aldırıyoruz. Mütahitlerden alınanlar ise belediye meclis üyelerine dağıtılıyor. Bu para ayda 100-150 bin YTL'yi buluyor.

-Şimdi biz burada... Şeylerle, yamyamları onları doyurmak için benim dört ayrı eski Muzzafer olmam gerekiyor. Bunlara para bulmak için 50 takla atıyorum.

-100-150 milyar borç alında meclis üyelerine verilecek

-Yani bizim burada bunu yaparken de bunların bazıları dilleniyor tabi.

-Ama yapılan burada esas şey, imar konuları var. İmarda adam diyor ki benim yerim şurada var. Diyoruz ki git, kulube bağışla, minibüs al falan...

-Var yüksek rakam ondan büyük işte. Adamlar imar komisyonunda... Her gelen dosyanın üzerinde atıyor. Ben buradan ne götürürüm. Hergün koltuğunda dosya..

-Dışarı çıkıyor diyor ki işini hallettim şu kadar ver. Ben burada son dört ayda adam bizde resmen tehdit etti.

-Ben 10 gündük benim Allah'ım şaştı. Ben hiçbir işe bakamıyorum. Bu herifler için gidip mütahitten rica ettik, 75 bin dolar borç alıp, 50 laptop dağıttık.

-Cumhuriyet'e destek veriyoruz. Yani gazetelerini alıyoruz, dağıtıyoruz. Balbay'a 100 milyar ödememiz lazım ödememiz lazım ama yok ödeyemiyoruz.

-Personel dediğin işte bu tipler. Yani TİP'çi DEHAP'lı... Benim yanımda CHP'yi eleştiriyor. Burada partizanlık yapmıyorum ama partiliyim

AktifHaber

 

[_megavisor_]

Bugune kadar chp hangi zaman bi yerlere gelebildi size soruyorum tek partili dönemden sonra bu adamlara bu ülke hic sans tanımadı ve tanımayacak da bu chp ye laf atan arkadasimiz da bunu gayet iyi biliyordur bence bu ülkede develüasyonlar yapılırken darbler yapılırken hangisinde chp vardı (bakın sol demiyorum CHP) ayrıca i.melih gökcek beyfendinin ve oglunun neler yapıtıgı da ortada hani sizin kasetler cikinca ifitira oluyo oynanmıs oluyo da bunda niye oynama olmasın bunu size sorarim..:happy:​

 

[alpware]

hiç bi şekilde baqnazlıqa kurban qitmk istemiyorm.daha çok qencim

 

[Reallist]

Yıl 1977-1978 arası. İktidarda CHP var. Deniz Baykal da Enerji Bakanı! Türkiye benzin, et tüpgaz ve margarin kuyruğundan geçilmiyor. Hatta az su katılmış süt kuyruğu bile.

İşte Deniz Baykal’ın bakanlık yaptığı dönemde gazetelere yansıyan haberlerden bir kısmını yayınlıyoruz:

1- AZ SU KATILMIŞ SÜT KUYRUĞU
Silivri’nin köylerinden toplanan mandıra sütü İstanbul’da kapışıldı. Halkın kısa sürede kuyruk olması üzerine konuşan sütçüler, “Biz çok az su katarız, hem de kattığımız suyun şehir şebekesinden alınmasına dikkat ederiz” dediler. Güğümlere doldurulan sütler kısa sürede kapışıldı.

2- ET KUYRUĞU
“Kuyruktan yürünecek yer kalmadı. Et-Balık Kurumu sözünü tutmadı. Hani et satış mağazası açılacaktı” başlıklı haberde et almak için kuyruğa giren vatandaşların fotoğrafı yayınlandı.

3- YAĞ KUYRUĞU
Haydarpaşa Garı’nı ilk defa yolcular değil, yağ almak isteyenler doldurdu. Bu sırada kaynaşan kalabalığı sıraya koymaya çalışan polis ve jandarmaların da koşuşturmalarıyla Haydarpaşa Garı tam bir ana baba gününe dönmüştür. Fotoğrafta yağ almak için bekleşenler görülüyor.

4- BENZİN KUYRUĞU
Benzin kuyruğu gökyüzünden bile görünüyor: “Araç sahipleri oluşturdukları kuyruklarda beklemektedir. Bu kuyrukların uzunluğu kilometreleri bulmaktadır. Yukarıdaki fotoğraf bu görüntüyü gökyüzünden saptamakta ve sahil yolundaki benzin kuyruğunun uzunluğunu en iyi şekilde ortaya koymaktadır”

Benzin yok, trenler tıklım tıklım dolu: Ne benzin darlığı ne de hayat pahalılığı dün İstanbul halkını evinde tutabildi. Benzin darlığı yüzünden otobüs, minibüs ve özel araçlarına binemeyen İstanbul halkı banliyö trenlerine akın etti. Bu yüzden de trenlerin özellikle Sirkeci- Halkalı arası salkım saçak hareket ettikleri görüldü

Karneler dağıtıldı ama benzin yok: İstanbul trafiğine kayıtlı 295 bin araçtan yarıya yakını karne alamadı. Vali “Karne satışına devam edileceğini” söyledi. Karne ile satış, vatandaşın ortalama on dakikalık zamanını alacak.

Arnavutköy’de 15 gündür yakıt bulamayan köylüler mazot yüklü 4 tankere el koydu: Aylardır mazotsuzluktan tarım ve tarımcılık yapamadıklarını belirten köy halkı, Ambarlı’da özel kömür işletmelerine giden 4 tankerin dağıtım kağıtlarının yasal olmadığını da iddia ettiler.
Benzin yok…

Otobüsler tıklım tıklım dolu: Benzin sıkıntısının doruk noktasına ulaşması, İstanbulluları hayli güç duruma soktu. Benzinsizlik nedeniyle bazı dolmuşların çalışmaması, otobüs ve dolmuş duraklarında uzun kuyrukların oluşmasına neden oldu. Yakıt yokluğu nedeniyle bazı vapur seferleri de birleştirildi. Şehir Hatları vapurlarındaki kalabalığın yanı sıra, İstanbullular Belediye otobüslerine binebilmek için de hayli ter döktüler… Fotoğraflarda bir dolmuş durağında ümitle aracın gelmesini bekleyenler ve bir otobüste kendilerine yer bulabilmeye çalışan İstanbullular görülüyor

5- TÜPGAZ VE MARGARİN KUYRUĞU
Ecevit iktidarı dönemi iş dünyasının hükümete karşı verdiği ilanlardan sonra başlayan tüpgaz ve sana yağı kuyruklarıyla hatırlanıyor.

Baykal: Halkı ezdirmeyeceğiz


CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin iktidarında halkın ezilmeyeceğini, Türkiye´nin soyulmayacağını iddia ederek, ´Iğdır´daki bu kalabalığın bir anlamı var. Bu kalabalık gösteriyor ki CHP iktidara geliyor´ dedi. CHP lideri Baykal, Iğdır´daki Zübeyde Hanım Bulvarı´nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, AK Parti hükümetini eleştirerek, CHP´nin iktidara gelmesi durumunda yapacakları çalışmalara değindi. Baykal, “CHP iktidarında halk ezilmeyecek, Iğdırlı ezilmeyecek, Türkiye soyulmayacak.´ dedi.

Kaynak

 

[PRoMeTuS]

Ne güzel söylüyorsun(göz boyuyorsun)... ama o zamanlar amerikanın uyguladığı ambargodan haberin yok galiba... 26 eylül 1978 de ambargo kaldırıldıktan sonra bunlar bitti.. ozman amerikanın kendi oyunları için ecevit hükümeti ve CHP'yi yıkmak için yaptıklarına nasıl bakmıyorsunda bunlara bakabiliyorsun anlamıyorum...

Tek taraflı düşünmeyin Ecevit'e karsi olanlar onu, Türkiye'ye ambargolar, derin krizler yasatmakla suçluyorlar.
Ecevit'i suçlamadan önce, yasanan bu olumsuzluklarin Ecevit'in beciriksizligi mi, yoksa "ülkemiz üzerinde bazi hesaplari olanlarin tekerine çomak sokmak" mi oldugunu arastirmasi gerekmez mi?
Ecevit, Amerika'nin hashas ekme yasagina karsi durmus, "Burasi bagimsiz bir ülke; ne ekip biçecegine kendi karar verir" diyebilmisti.
Kibris bir oldu bittiyle Yunanistan'a baglanmak istendiginde, garantörlük haklarindan yararlanip adaya asker çikarmayi göze almisti.
Ecevit'in bu saygin devlet durusu küresel güçlerin hiç hosuna gitmiyordu. Millet, Ecevit'in hediye edilen halilari satarak tek basina kurdugu partisini iktidara tasidikça, ülkede kara rüzgarlar esiyor, ekonomi tekliyor, yag ve tütün fazlasi olan bir ülkede sigara kuyruklari olusuyordu.
Bunlarin tek nedeni, Ecevit'in ekonomi bilgisinin yetersiz olusu olabilir mi?

Saygılar...

 

[MtHan]

Helal olsun prometus. Bakalım yine hangi suçlamalarda bulunacaklar

 

[enesyildiz]

hadi yalan deyin ? varmı diyecek. adam çıktı açık açık söyledi bizzat ypan kişi

 

[legolas4444]

Yıl 1977-1978 arası. İktidarda CHP var. Deniz Baykal da Enerji Bakanı! Türkiye benzin, et tüpgaz ve margarin kuyruğundan geçilmiyor. Hatta az su katılmış süt kuyruğu bile.

İşte Deniz Baykal’ın bakanlık yaptığı dönemde gazetelere yansıyan haberlerden bir kısmını yayınlıyoruz:

1- AZ SU KATILMIŞ SÜT KUYRUĞU
Silivri’nin köylerinden toplanan mandıra sütü İstanbul’da kapışıldı. Halkın kısa sürede kuyruk olması üzerine konuşan sütçüler, “Biz çok az su katarız, hem de kattığımız suyun şehir şebekesinden alınmasına dikkat ederiz” dediler. Güğümlere doldurulan sütler kısa sürede kapışıldı.

2- ET KUYRUĞU
“Kuyruktan yürünecek yer kalmadı. Et-Balık Kurumu sözünü tutmadı. Hani et satış mağazası açılacaktı” başlıklı haberde et almak için kuyruğa giren vatandaşların fotoğrafı yayınlandı.

3- YAĞ KUYRUĞU
Haydarpaşa Garı’nı ilk defa yolcular değil, yağ almak isteyenler doldurdu. Bu sırada kaynaşan kalabalığı sıraya koymaya çalışan polis ve jandarmaların da koşuşturmalarıyla Haydarpaşa Garı tam bir ana baba gününe dönmüştür. Fotoğrafta yağ almak için bekleşenler görülüyor.

4- BENZİN KUYRUĞU
Benzin kuyruğu gökyüzünden bile görünüyor: “Araç sahipleri oluşturdukları kuyruklarda beklemektedir. Bu kuyrukların uzunluğu kilometreleri bulmaktadır. Yukarıdaki fotoğraf bu görüntüyü gökyüzünden saptamakta ve sahil yolundaki benzin kuyruğunun uzunluğunu en iyi şekilde ortaya koymaktadır”

Benzin yok, trenler tıklım tıklım dolu: Ne benzin darlığı ne de hayat pahalılığı dün İstanbul halkını evinde tutabildi. Benzin darlığı yüzünden otobüs, minibüs ve özel araçlarına binemeyen İstanbul halkı banliyö trenlerine akın etti. Bu yüzden de trenlerin özellikle Sirkeci- Halkalı arası salkım saçak hareket ettikleri görüldü

Karneler dağıtıldı ama benzin yok: İstanbul trafiğine kayıtlı 295 bin araçtan yarıya yakını karne alamadı. Vali “Karne satışına devam edileceğini” söyledi. Karne ile satış, vatandaşın ortalama on dakikalık zamanını alacak.

Arnavutköy’de 15 gündür yakıt bulamayan köylüler mazot yüklü 4 tankere el koydu: Aylardır mazotsuzluktan tarım ve tarımcılık yapamadıklarını belirten köy halkı, Ambarlı’da özel kömür işletmelerine giden 4 tankerin dağıtım kağıtlarının yasal olmadığını da iddia ettiler.
Benzin yok…

Otobüsler tıklım tıklım dolu: Benzin sıkıntısının doruk noktasına ulaşması, İstanbulluları hayli güç duruma soktu. Benzinsizlik nedeniyle bazı dolmuşların çalışmaması, otobüs ve dolmuş duraklarında uzun kuyrukların oluşmasına neden oldu. Yakıt yokluğu nedeniyle bazı vapur seferleri de birleştirildi. Şehir Hatları vapurlarındaki kalabalığın yanı sıra, İstanbullular Belediye otobüslerine binebilmek için de hayli ter döktüler… Fotoğraflarda bir dolmuş durağında ümitle aracın gelmesini bekleyenler ve bir otobüste kendilerine yer bulabilmeye çalışan İstanbullular görülüyor

5- TÜPGAZ VE MARGARİN KUYRUĞU
Ecevit iktidarı dönemi iş dünyasının hükümete karşı verdiği ilanlardan sonra başlayan tüpgaz ve sana yağı kuyruklarıyla hatırlanıyor.

Baykal: Halkı ezdirmeyeceğiz


CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin iktidarında halkın ezilmeyeceğini, Türkiye´nin soyulmayacağını iddia ederek, ´Iğdır´daki bu kalabalığın bir anlamı var. Bu kalabalık gösteriyor ki CHP iktidara geliyor´ dedi. CHP lideri Baykal, Iğdır´daki Zübeyde Hanım Bulvarı´nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, AK Parti hükümetini eleştirerek, CHP´nin iktidara gelmesi durumunda yapacakları çalışmalara değindi. Baykal, “CHP iktidarında halk ezilmeyecek, Iğdırlı ezilmeyecek, Türkiye soyulmayacak.´ dedi.

Kaynak

Kaynağa bak...Kanal 7 ..Soygun fenerinin kankası. Sen paraları topla, milleti dolandır sonrada hala utanmadan yayın yap. sizin ar damarınız çatlamış..ne diyebilirm ki..

 

[PC MERAKLISI]

sateb CHP nin şimdiye kadar iyi bişey yaptıgını ne gördüm ne duydum

 

[emubaltaci]

siyasi arenaya döndü burası iyice

 

[ernesto]

Yıl 1977-1978 arası. İktidarda CHP var. Deniz Baykal da Enerji Bakanı! Türkiye benzin, et tüpgaz ve margarin kuyruğundan geçilmiyor. Hatta az su katılmış süt kuyruğu bile.

İşte Deniz Baykal’ın bakanlık yaptığı dönemde gazetelere yansıyan haberlerden bir kısmını yayınlıyoruz:

1- AZ SU KATILMIŞ SÜT KUYRUĞU
Silivri’nin köylerinden toplanan mandıra sütü İstanbul’da kapışıldı. Halkın kısa sürede kuyruk olması üzerine konuşan sütçüler, “Biz çok az su katarız, hem de kattığımız suyun şehir şebekesinden alınmasına dikkat ederiz” dediler. Güğümlere doldurulan sütler kısa sürede kapışıldı.

2- ET KUYRUĞU
“Kuyruktan yürünecek yer kalmadı. Et-Balık Kurumu sözünü tutmadı. Hani et satış mağazası açılacaktı” başlıklı haberde et almak için kuyruğa giren vatandaşların fotoğrafı yayınlandı.

3- YAĞ KUYRUĞU
Haydarpaşa Garı’nı ilk defa yolcular değil, yağ almak isteyenler doldurdu. Bu sırada kaynaşan kalabalığı sıraya koymaya çalışan polis ve jandarmaların da koşuşturmalarıyla Haydarpaşa Garı tam bir ana baba gününe dönmüştür. Fotoğrafta yağ almak için bekleşenler görülüyor.

4- BENZİN KUYRUĞU
Benzin kuyruğu gökyüzünden bile görünüyor: “Araç sahipleri oluşturdukları kuyruklarda beklemektedir. Bu kuyrukların uzunluğu kilometreleri bulmaktadır. Yukarıdaki fotoğraf bu görüntüyü gökyüzünden saptamakta ve sahil yolundaki benzin kuyruğunun uzunluğunu en iyi şekilde ortaya koymaktadır”

Benzin yok, trenler tıklım tıklım dolu: Ne benzin darlığı ne de hayat pahalılığı dün İstanbul halkını evinde tutabildi. Benzin darlığı yüzünden otobüs, minibüs ve özel araçlarına binemeyen İstanbul halkı banliyö trenlerine akın etti. Bu yüzden de trenlerin özellikle Sirkeci- Halkalı arası salkım saçak hareket ettikleri görüldü

Karneler dağıtıldı ama benzin yok: İstanbul trafiğine kayıtlı 295 bin araçtan yarıya yakını karne alamadı. Vali “Karne satışına devam edileceğini” söyledi. Karne ile satış, vatandaşın ortalama on dakikalık zamanını alacak.

Arnavutköy’de 15 gündür yakıt bulamayan köylüler mazot yüklü 4 tankere el koydu: Aylardır mazotsuzluktan tarım ve tarımcılık yapamadıklarını belirten köy halkı, Ambarlı’da özel kömür işletmelerine giden 4 tankerin dağıtım kağıtlarının yasal olmadığını da iddia ettiler.
Benzin yok…

Otobüsler tıklım tıklım dolu: Benzin sıkıntısının doruk noktasına ulaşması, İstanbulluları hayli güç duruma soktu. Benzinsizlik nedeniyle bazı dolmuşların çalışmaması, otobüs ve dolmuş duraklarında uzun kuyrukların oluşmasına neden oldu. Yakıt yokluğu nedeniyle bazı vapur seferleri de birleştirildi. Şehir Hatları vapurlarındaki kalabalığın yanı sıra, İstanbullular Belediye otobüslerine binebilmek için de hayli ter döktüler… Fotoğraflarda bir dolmuş durağında ümitle aracın gelmesini bekleyenler ve bir otobüste kendilerine yer bulabilmeye çalışan İstanbullular görülüyor

5- TÜPGAZ VE MARGARİN KUYRUĞU
Ecevit iktidarı dönemi iş dünyasının hükümete karşı verdiği ilanlardan sonra başlayan tüpgaz ve sana yağı kuyruklarıyla hatırlanıyor.

Baykal: Halkı ezdirmeyeceğiz


CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin iktidarında halkın ezilmeyeceğini, Türkiye´nin soyulmayacağını iddia ederek, ´Iğdır´daki bu kalabalığın bir anlamı var. Bu kalabalık gösteriyor ki CHP iktidara geliyor´ dedi. CHP lideri Baykal, Iğdır´daki Zübeyde Hanım Bulvarı´nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, AK Parti hükümetini eleştirerek, CHP´nin iktidara gelmesi durumunda yapacakları çalışmalara değindi. Baykal, “CHP iktidarında halk ezilmeyecek, Iğdırlı ezilmeyecek, Türkiye soyulmayacak.´ dedi.

Kaynak

Demek ki o zamanlar halkta para varmış alabilmek için sıraya giriyorlarmış, şimdi dört bir yanımız alışveriş merkezi , kuyruk yok çünkü kimsede para yok, hepimiz borç ile yaşıyoruz. Halk kredi kartıyla yaşıyor ayakta duruyor. (Durmak denirse)

 

[nyoo]

siyasi arenaya döndü burası iyice

muhahaahaa, hep öyleydi zaten, biri çıkıp; http://forum.shiftdelete.net/gundem...a-kullanilmaz-allahtan-kork-yandas-medya.html diye manşet atarsa, diğeri de http://forum.shiftdelete.net/gundem-dunya-turkiye/54633-chpnin-kalesi-rusvetle-sallandi.html atar :whistling:

 

[annttiigs]

onu bunu bırakın prometus'un cevabını değerlendirin.

demagoji ( ya da nasıl yazılıyorsa bir türlü öğrenemedim bunu kelimeyi yazmayı) yapmayalım.

 

[Reallist]

Ne güzel söylüyorsun(göz boyuyorsun)... ama o zamanlar amerikanın uyguladığı ambargodan haberin yok galiba... 26 eylül 1978 de ambargo kaldırıldıktan sonra bunlar bitti.. ozman amerikanın kendi oyunları için ecevit hükümeti ve CHP'yi yıkmak için yaptıklarına nasıl bakmıyorsunda bunlara bakabiliyorsun anlamıyorum...

Madem ambargoyu biliyorsun da devamında Ecevitin yaptığı şeyleride yazsaydın ya ?

1977 sonunda Süleyman Demirel Başkanlığındaki hükümet parlamentoda azınlığa düştü ve çekildi. 1978 başından itibaren Bülent Ecevit başkanlığındaki C.H.P. hükümeti işbaşına geldi. Ecevit hükümetinin dış politikası bazı enteresan durumlar göstermeye başladı. Başbakan Ecevit bir yandan Kıbrıs'ta bir takım tavizler verirken, Sovyet Rusyayı Türkiye için bir tehlike olarak görmediğini söylüyordu. Tabi bu sözler Amerika'nın kulaklarını okşayacak sözler değildi. Başbakan Ecevit'in 1978 Haziranında Sovyet Rusyaya yaptığı ziyarette, Sovyetlerle 23 Haziran 1978'de bir Siyasi Belge imzalaması, Amerika için herhalde daha da can sıkıcı idi. Esasında, bu siyasi belgenin muhtevası pek mühim değildi. 17 Nisan 1972'de yayınlanan Türk-Sovyet "İyi Komşuluk Deklarasyonu"ndan pek farklı olmayıp, Türk-Sovyet münasebetlerini esas itibariyle 1975 Helsinki Deklarasyonuna dayandırmakta idi. Mühim olan, Belge'nin kendisinden ziyade, Ecevit'in Sovyetlere karşı tutumu idi. Bu tutumun NATO çevrelerinde tepki ile karşılandığı da bir gerçektir.

Belki bu tepkiler neticesi, belki de ambargonun bir an önce kalkmasının çok mühim bir askeri zaruret olması dolayısıyla, Ecevit hükümeti 1978 Temmuzunda Kıbrıs konusunda mühim bır taviz verdi. Kıbrıs Türk Federe Devleti Başkanı Rauf Denktaş, 20 Temmuz 1978 günü yaptığı bir açıklamada, toplumlararası görüşmeler başlar başlamaz ve gelecekteki statüsü hakkındaki her türlü haklarını saklı tutmak şartiyle, Kıbrıs'ın Maraş bölgesine 35.000 rum göçmenini kabul edebileceğini ve geçici bir idare kurulabileceğini bildirdi. Söz konusu bölge, Maraş'ın tamamı değil, belirli bir kısmı idi.

Ecevite laf kondurmayacaksan 2001 krizine ne diyeceksin ? O zamanda ambargo vardı değilmi . Dolar 600 lerden 1200 lere fırladı. Her hafta zam geldi? Enflasyon aldı başını gitti.

1978 Ecevit ambargoya rağmen Sovyetlere ilişkiye başladı. Sovyetler el uzattımı ? Hayır gene Amerikaya muhtaçdı. Siyasi ideoloji ile hareket edersen olacagı bu.

Ecevit'i suçlamadan önce, yasanan bu olumsuzluklarin Ecevit'in beciriksizligi mi, yoksa "ülkemiz üzerinde bazi hesaplari olanlarin tekerine çomak sokmak" mi oldugunu arastirmasi gerekmez mi?
Ecevit, Amerika'nin hashas ekme yasagina karsi durmus, "Burasi bagimsiz bir ülke; ne ekip biçecegine kendi karar verir" diyebilmisti.
Kibris bir oldu bittiyle Yunanistan'a baglanmak istendiginde, garantörlük haklarindan yararlanip adaya asker çikarmayi göze almisti.
Ecevit'in bu saygin devlet durusu küresel güçlerin hiç hosuna gitmiyordu.

Kiminle siyasi ilişkiyi gireceğini öğrenememiş birisi siyasi ideolojisinin doğrultusunda giderek faturayı halka ödetemez. Senin bu yazdıkların arasında Ecevitin sadece haşhaş ekme yasağına karşı tavır sergilediğini görebiliyorum. Kıbrıs konusunda kararı Ecevit değil Erbakan vermiştir.

Başbakan Bülent Ecevit, adada gelişmelerin kötüye gitmesi sebebi ile diplomatik görüşmeler yapmak üzere Londra'ya gitti. Ancak Ecevit'e rağmen Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan, Genel Kurmay Başkanı'na Kıbrıs Barış Harekatını başlatma emrini verdi. Erbakan'ın planı, adanın tamamını ele geçirdikten sonra, masada toprakların bir kısmından Kıbrıs Türk Devleti'nin tanınması karşılığı verilmesiydi.
Kaynak

Kanal 7 laf atarak gerçekleri yok mu edecen ? Al gözlerinle gör. Dününü bilmeyen bugünü konusuyor.

 

[SoundOfLife]

Eskiler neler çekmiş öyle, halimize şükretmek lazım.

 

[Reallist]

İŞTE RÜŞVETİN ŞOK SES KAYDI

 

[MtHan]

@Reallist

Ecevit hakkında çok konuşmuşun. Adam ABD ni ambargosuna karşı siyasi stratejiyle Rusya ya yaklaştı. ABD nin bize muhtaç olduğunu biliyordu ve Rusyayla sıkı-fıkı olacağı zaman ambargonun kalkıp yardım edileceğini biliyordu. Tabi sizin gibiler bunada bir kulp takar. Ayrca 2001 krizinden bahsediyorsun. O zaman Ecevit kaç yaşındaydı. Altında bezle geziyordu adam. Bırakması gerekiyordu siyaseti ama yaşlandığı için yanlış kararlar almış olabilir. Ayrıca koalisyon hükümeti olduğundan tek başına sözü geçmiyordu. İşkembeden iftira atmayın. Bundan sonrada bende size müfteri diyecem

 

[ridvan1452]

sateb CHP nin şimdiye kadar iyi bişey yaptıgını ne gördüm ne duydum

dogru hahah

 

[Reallist]

ABD nin bize muhtaç olduğunu biliyordu ve Rusyayla sıkı-fıkı olacağı zaman ambargonun kalkıp yardım edileceğini biliyordu.

Ambargo kalkmamış işte. Ne zaman kıbrıs konusunda taviz verdi o zaman kalktı. Bazı şeyleri karıştırma Mthan.

17 Ocak 1978 - Ecevit Hükümeti, 218 ret oyuna karşı 229 oyla güvenoyu aldı. Böylece, CHP, CGP, DP ve Bağımsızlardan kurulu kabine,

O zamanda koalisyon vardı. Siyasetci çekilmesini bilmesi gerekir. 2001 de Ülkeyi yönetemeyecek yaşta ise Ülkeni varlığı ve bütünü için çekilmesi gerekmez miydi.

Ben iftira atmıyorum . Olan biteni yazıyorum. Karıştırma. Benim yazdıklarım olmamışsa o zaman diye bilirsin.

 

[lBa1xkrV1fe7]

Helal olsun prometus. Bakalım yine hangi suçlamalarda bulunacaklar

walla yaw acıyorum bunlara bağnazlığa bak size bi alan lazım aranızda kaynaşın oranını adınıda laiklikten tırsanlar falan yapsak süper olur

 

[quazar]

Bugune kadar chp hangi zaman bi yerlere gelebildi size soruyorum tek partili dönemden sonra bu adamlara bu ülke hic sans tanımadı ve tanımayacak da bu chp ye laf atan arkadasimiz da bunu gayet iyi biliyordur bence bu ülkede develüasyonlar yapılırken darbler yapılırken hangisinde chp vardı (bakın sol demiyorum CHP) ayrıca i.melih gökcek beyfendinin ve oglunun neler yapıtıgı da ortada hani sizin kasetler cikinca ifitira oluyo oynanmıs oluyo da bunda niye oynama olmasın bunu size sorarim..:happy:​

Ya kardeşim nasıl bir kafa yapısı var sizde böyle ya. Ortada gün gibi açık bir pislik var ve bunun kendi adamınız doğruluyor ve inkara imkan bile yok ama hala siz konuyu sulandırmaya ve başka yere çekmeye çalışıyorsunuz. Ya syolsuzluğu yapan her kimse çeksin cezasını hangi partiden olursa olsun. Ama sizin yaptığınız gibi benim adamım yaptıysa olabilir başkası yaptıysa tü kaka dersen ülkenin acı günlerinin sebebini kavrayamamışsın demektir. Gerçekten bağnazlığın sınırı yok ve tamamen bedava dağıtılmış!!!

 

[PRoMeTuS]

bak güzel kardeşim yine farklı bakıyorsun sana önerim
1. Emre Kongar'ın "Tarihimizle Yüzleşmek" adlı kitabını oku tarihi incelemekte daha tarafsız bakarsın..

2. Türkiye'nin yasadigi en büyük krize gelince..
Ecevit Kibris'ta, Ortadogu'da küresel güçlerin çikarlari paralelinde hareket edecek bir lider degildi. O nedenle önceden alt yapisi hazirlanmis bir 2001 ekonomik kriziyle koalisyon sallandi. Sonra da bir 'kimyasal darbe' ile Ecevit'in sagligi bozuldu, konusamaz, hareket edemez duruma getirildi...
"Olamaz!" derseniz, genç ekonomist Yigit BULUT'un Radikal'deki 7 Kasim 2006 tarihli "Ecevit'in Büyük Üzüntüsü" baslikli yazisini okuyun ve hepimizin gözümüze soktugu grafigi inceleyin. Yigit BULUT ayni grafigi CNN-Türk ekranlarindan da yayinladi; Henüz bir itiraz gelmedi...
Ecevit'i suçlarken tarihin karanliklarina saklanmak istenen gerçekleri arastirmamiz gerektigi gerçegini de unutmayalim.

3. GÖZ Boyamaya deva ediyorsun.. Doru söledin ecevit Londraya gitti ama neden ? oraya tatile gitmedi heralde demi olayları lütfen güzel kurgula ve zamanın gereklerine göre yorumla. Ecevit, adada gelişmelerin kötüye gitmesi sebebi ile diplomatik görüşmeler yapmak üzere Londra'ya gitti. Acil olarak toplanan TBMM, Hükümete genel savaş açma yetkisi verdi. diika edersen bu toplantı ecevitin londradayken gönderdeiği telgrafla geçiktirildi ve ecevitin ankaraya gelmesi beklendi.. Erbakan lafına hala gülüyorum, kusra bakma da bunu tarihbilimcilere göster ne diceklerini tahmin edebiliyorum sana birkaç link vereyim dedim, tarih bilginin azlığından dolayı birazcık oku derim ben .. http://www.biyotarih.com/?p=308

4. Ben yukarda ne yazdım:
"Ecevit'i suçlamadan önce, yasanan bu olumsuzluklarin Ecevit'in beciriksizligi mi, yoksa "ülkemiz üzerinde bazi hesaplari olanlarin tekerine çomak sokmak" mi oldugunu arastirmasi gerekmez mi?"
bunu bi daha düşün ve cevap ver, bize olmasada kendine cevap ver...

5. ben o zaman yaşanan bu olayları yaşanmadı demiyorum dikkatini çekerim, sadece bu olayın nedenlerini yazdım ve cevabını verdiğime inanıyorum, ecevit ve baykal çok mu isteyerk yaptı sanki bu karne meselesini..

6. ABD, olası müdahaleyi önlemek için girişimlerini yoğunlaştırdı. Ecevit, ABD Dışişleri Bakanı Kissenger'in gönderdiği mektuba verdiği cevapta: "Tarih tekerrür eder, hatalar tekerrür etmez. Türkiye 10 yıl önce işlediği hatayı bu defa işlemeyecek ve çıkarmayı yapacaktır." dedi.
yulardaki cümle zaten senin tüm dediklerini cürütüyor...


Saygılar...

 

[hasal111]

şu at gözlüğünü artık çıkarın yav..
adamın telefon görüşmesinin kayıtları var.
bari ona kılıf uydurmayın yav.

(verdiğin örnek EMRE KONGAR ?????)

 

[PRoMeTuS]

şu at gözlüğünü artık çıkarın yav..
adamın telefon görüşmesinin kayıtları var.
bari ona kılıf uydurmayın yav.

(verdiğin örnek EMRE KONGAR ?????)

Ben buna oldu veya olmadı demedim dikkat edersen sadece arkadşın yazdıkalrına cevap verdim..
ayrıca elektronik o kadar ileriki seni şu anda beyaz sarayı bombalayan videon bile yapılabilir.
Suçu varsa çeker arkadaş ona karışmam ne savunurum neden illa yaptı derim, savcılığın yapacağı iş artık bu öyle değil mi?

At gözlüğünü herkesin çıkarması gerekir, ama ben bu güne kadar olduğunu görmedim...

Saygılar..

 

[Reallist]

3.

Denktaş: Erbakan Kıbrıs kahramanı, affedilsin

Misafirlerini Lefkoşa'daki çalışma ofisinde ağırlayan Denktaş, eski Başbakan ve DSP lideri Bülent Ecevit'in Kıbrıs Barış Harekâtı'nın kahramanlarından biri olduğunu söyledi. Dönemin başbakan yardımcısı Necmettin Erbakan'ın ise bugün ev hapsinde olmasına üzüldüklerini ifade eden Denktaş, "Erbakan'ın yaşı hayli ilerlemiş durumda. Ümit ederiz Kıbrıs konusunda yapmış olduğu hizmetler için dahi olsa Sayın Cumhurbaşkanı belki af yetkisini kullanır. Böylelikle bu günü onunla birlikte kutlamış oluruz. Bunu söylemeyi bir kadirşinaslık biliyorum." diye konuştu. Temmuz 1974'te Kıbrıs'ta gelişmelerin kötüye gitmesi üzerine Başkaban Bülent Ecevit bazı görüşmeler için Londra'ya gitmişti.. Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan ise Ecevit'i beklemeden Genelkurmay Başkanı'na Kıbrıs Barış Harekâtı'nı başlatma emrini vermişti.

Kaynak

Tarihi yazan mı iyi bilir tarihde rol alan mı iyi bilir.Tarih hocalarına ben gülmek istiyorum. sakıncası yoksa.

2.

Hani hatırlıyor musunuz, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül 2005 kurultayında CHP genel başkanlığına aday olduğunda Doğan grubu ona büyük destek vermişti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise Doğan Grubu için şöyle diyordu. “Onların (Doğan Grubu’nun) desteklediği iktidarlar döneminde, Türkiye 80 milyar Dolarlık banka hortumlamasının kurbanı oldu. …CHP yönetimine karşı bir Haçlı Seferi başlatılmıştır.” Deniz bey, kendisine karşı yapılan Aydın Doğan kampanyanın ardında gizli bir Amerikan desteğini de ima ediyordu, 1 Mart tezkeresine de atıfta bulunarak. Baykal, Doğan grubuna o zaman ateş püskürüyordu. Şimdi ise Aydın Doğan’la Deniz Baykal aynı siperdeler. Aydın Doğan ise kurultayda Sarıgül’e verdiği desteğin karşılığını Hilton arazisinin emsalini 0,7’den 2,7’ye çıkartarak almış. Halkçı Sarıgül, vefa borcunu ödemiş.

55. Cumhuriyet Hükümeti ANAP, DSP ve Demokrat Türkiye Partisi tarafından oluşturulan azınlık koalisyonu kurdu. Hükümeti CHP dışardan destekledi.

Arkasından Ecevit Hükümet kurdu. Kısacası hep hükümette idi. Olayın içinden hiç çıkmamış. Göz yumulmuş bazı şeylere

 

[PRoMeTuS]

yani hala aynı şeyi düşüniyon ne diim sağlık olsun o siteyi sana verdim okuyasın die ama galiba bakmadın..
Erbakan o sırada başbakan yardımcısıydı, ecevit londraya gittiğinde vekaleten 2 günlüğüne baktı dorudur.. ama beklemeden genelkurmaya emir verdiği tamamen o sitenin olayı çarpıtmasıdır..

Hasal111 'ın dediği gibi "at gözlüklerini atmak lazım..."

Saygılar..

 

[Alemci_Dayı]

CHP bunu yine yalanlayacak yine gündemini değiştirmek için yine bildiğini okuyacaktır.. Kılıçtaroğlu buna ne diyecek acaba merak ediyorum.. Aslında milletimiz CHP nin nasıl bir parti olduğunu inanın çok iyi biliyor.. Bunlar düsrüst olsalardı şimdiye kadar iktidara geçerlerdi ama neredde.. Ancak çok iyi yaptıkları birşey var hortumlamak ...

 

[intibah]

Ellerindeki en zengin belediyenin de hortumlanmadık bir kulak arkası kalmış mışıl mışıl uyumaya devam Chpliler....

 

[gezegen]

birkerede sadece konuya cevap yazın ne o öyle o öyle yapmışsa bak buda böyle yapmıştı ne oluyoruz annamadımki
bu habere yapılacak tek yorum cumhuriyet savcıları işlem başlatmışmı başlatmamışmı ?

yukarıda baykalı savunmak için ambargo vardı diyen arkadaşlara ATATÜRKÜN yutta sulh dünyada sulh sözünü hatırlatır sorarım baykal bunu bilmiyormuyduki dünyayla bukadar zıt düştü siyasetten ne annıyorduki siyasetçi oldu
bugün akp nin dış politikasını eleştirenner artık kim daha çok ATATÜRKÇÜ oldugunu bıraz olsun annarlar

 

[PRoMeTuS]

sadece gülüyorum söylediklerine...
Ve şunu anlıyorum ki,
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az..