Büyükşehir, Kelkit'e kadar genişledi!

PRoMeTuS

Profesör
Katılım
17 Mayıs 2007
Mesajlar
1,617
Reaksiyon puanı
5
Puanları
218

Büyükşehir, Kelkit e kadar genişledi!


İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan "Kelkit Kent Parkı" pazar günü düzenlenen bir törenle açıldı.

Kentleri parklar yaparak, ağaçlar dikerek daha yaşanılır hale getiren her belediyeyi takdir ederim.

Ancak bir sorun var ki İstanbul Büyükşehir Belediyesi�nin yaptırdığı park, İstanbul�da değil, Gümüşhane�nin ilçesi Kelkit�te!

İstanbul halkından çöp toplamak için, yol yapmak için, kenti aydınlatmak için toplanan paraların, bambaşka yerlere harcanması, Belediyeler Kanunu�nun neresine sığıyor, merak ediyorum.

Parayı İstanbul dışında harcayanların, İstanbul�un sorunlarının çözümüne sıra gelince parasızlıktan yakınmaya hakları olabilir mi?

Kadir Topbaş, bu icraatının ödülünü de "Kelkit�in fahri hemşerisi" olarak almış.

Parkın açılış törenine Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da katılmışlar.

Bu işe bu kadar önem verdiklerine göre, kendi bakanlıklarının olanaklarıyla bu parkı yapsalardı daha doğru ve siyaseten daha etik bir durum olmaz mıydı?

Kelkitlilere, parklarında huzur içinde dinlenmelerini diliyorum. Söylediğim gibi parka, bahçeye harcanan paraya acımam.

Ama işin yapılış şeklinin tuhaf olduğunu söylemek zorundayım.

Arınç�ın bildiği bizim bilmediğimiz

İKİNCİ Ergenekon Davası olarak bilinen davanın başladığı gün, gazetelerde Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç�ın "Ergenekon�u tepeledik, farkında mısınız" sözleri yayımlandı.

Bildiğimiz kadarıyla birinci dava hálá bir kaplumbağa hızıyla ilerliyor.

İkinci dava dün açıldı. Üçüncü ve dördüncü davaların iddianameleri halen hazırlanıyor. Bülent Arınç, bir avukat olduğu için henüz görülmemiş bir davanın bitmiş sayılmayacağını da biliyor olmalı. Aynı şekilde, süren bir davada adil yargılamayı engellemek diye bir suçun varlığından da haberdar olmalı.

Ama sözleri dava bitmiş, bütün gerçekler açığa çıkmış ve bir örgüt çökertilmiş gibi.

Daha dava görülecek, savcı kanıtlarını ortaya koyacak, sanıklar savunma yapacak, karar verilecek, karar temyize gidecek. Uzun bir süreç var önümüzde ama Başbakan Yardımcısı kararını vermiş, sanıkları çoktan mahkûm etmiş durumda!

Ya bizlerin ve mahkemenin bilmediği bir şeyi biliyor ya da davayı kamuoyunun gözünde "bitmiş gibi" göstererek siyasi rant elde etmeye çalışıyor.

Bu da yargıyı siyasallaştırmanın bir başka yolu!

Farklı konuştuğunda ne söyleyecek?

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Konya�daki konuşmasında, vatandaşların kendisine "Başbakanım konuşmayacak mısınız" diye sorduğunu söyledi.

Başbakan�a bu sözü söyleyen "vatandaşları" tanımak isterdim.

Nasıl bir ruh durumuna sahipler ki, her gün bıkıp usanmadan konuşan bir siyasetçiye bile "Daha konuşmayacak mısınız" diye sorabiliyorlar?

İncelenmeye değer bir durum gerçekten.

Öte yandan Başbakan�ın yanıtı da mercek altına alınmasını gerektirecek kadar ilginç: "Konuşacağız ve konuştuğumuz zaman çok farklı konuşacağız. Biraz sabır."

Bunu okuyunca "Acaba iki-üç tane Recep Tayyip Erdoğan var da bu içlerinde bugüne kadar konuşma olanağı bulamayanı mı" diye düşünmedim değil.

Ama bu sözlerin bir siyasetçi boşboğazlığının eseri olmadığını düşünmemizi gerektirecek devamı da var.

Devamında Mehmet Ákif�ten bir şiir okuyor Başbakan: "Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz / Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz."

Bunu okuyunca şaşırdığımı söylemeliyim. Çünkü biliyorsunuz Başbakan, "döndüğünü" söylemişti daha önce.

Eski şeriatçı fikirlerinden, demokrasinin bu amacına ulaşmak için bir araç olduğu düşüncesinden döndüğünü, artık demokrasiye inandığını söylemişti.

Ama şimdi de diyor ki "Dönme bilmeyiz, yürürüz!"

Mehmet Ákif�in siyasi fikirlerini bilenler için, onun "dönmeyeceği yolun" da ne olduğu sır değil.

Bir tuhaf durum!

Hem her gün konuşuyor, hem "Konuşacağım, konuştuğum zaman da farklı konuşacağım" diyor, "Yolumdan dönmedim" diyor.

İşte "10 puan değerinde" bir yarışma sorusu: "Başbakan, farklı konuşmaya başladığında ne diyecek?"

vay be kimse cevap yazmamış :D herkes kabullendi mi ne :D buda iyiye işaret :D
 

Altair

Doçent
Katılım
13 Haziran 2009
Mesajlar
916
Reaksiyon puanı
18
Puanları
18
Nerden kopyala yapıştır yaptıysan yazı düzgün çııkmamış
 

GKHNCKR

Profesör
Katılım
7 Mayıs 2009
Mesajlar
3,980
Reaksiyon puanı
47
Puanları
228
Güzel bir yazı beğendim. Başka bir yerden alsaydı ALINTI derdi. demediysede önemli değil. Çok güzel noktalara değinmiş.

Bir hükümet sever ve Tayyip Fun üyesi olarak bu gibi mantıklı eleştirileri her zaman saygı ile karşılıyorum ve hala mantıklı düşünebilen muhalefet üyelerinin olduğunu görmek beni memnun ediyor.

Yazı da, gerek Kelkit'e yapılan park hakkında ki eleştiriler, gerekse Bülent ARINÇ'ın dava hakkındaki ifadeleri için söylenenler akla yatkındır, kabul edilebilirdir.

Park hakkında söylenebilecek söz, ne işiniz var orada? ile özetlenebilir. Sayın Bülent Arınç'ın ifadelerine gelecek olursak; Ortada ki dava her ne kadar anti AKP ciler ile AK parti arasında geçse de, erken söylenmeye başlayacak zafer türküsü olayın akışını değiştirebilir. Bu yüzden bu dava hakkında düşünülmeden konuşulmaması gerekir.

Yalnız bununla birlikte sizlere de bir kaç sözüm olacak. Bu dava ile ortaya çıkan cuntalara, demokrasi düşmanlarına hiç mi sözünüz yok? Bir kere eleştiri getirin de gerçekten Cumhuriyet, demokrasi yanlısı olduğunuzu görelim. Tek savunduğunuz yargılananların hakları. Cumhurbaşkanını yargılamaya çalışan militan hukuk'a sesiniz çıkmıyor ama dava hakkında konuşan Bülent ARINÇ'a anında yargının tarafsızlığından, siyasallaşmaması gerektiğinden dem vuruyorsunuz.ETÖ gibi yasadışı örgütlerin hukuk üzerinde ki etkisini görmüyor, eleştirecek hiç bir konu göremiyorsunuz. İşte bu yüzden ciddiye alınmıyorsunuz, samimi olduğunuzu düşünmüyoruz.

Başbakan'ın sözlerini anlamanız için, olayı biraz daha anlanabilir kılayım size.
Öncelikle bunu anlamak için Sayın Başbakan'ın siyasal hayatını göz atmanız gerekir. İktidara geldiği günden itibaren mücadele ettiği terör örgütlerinin faaliyetlerini anlamanız gerekir. Biz yıllarca görüneni izlerken, Başbakan buz dağının altından haberdardı ve yapılması gerekenleri yapıyordu.
Bu gün ülkemiz çok yol almıştır. Demokrasi adına güzel işler yapmaktayız. Orta çağdan kalma bir mantık olan ve bugün sadece 3ncü dünya devletlerinden duyduğumuz darbe sorunumuz ile yüzleşmiş bulunmaktayız. Her ne kadar birileri için bu sihirli kelime, demokrasinin kendileri açısından ortaya çıkan zararlı etkilerinden kurtulmanın reçetesi olsa da, uyanın artık Muz Cumhuriyetinde değiliz. Demokrasilerde çoğulculuk rejimi vardır ve milletin istediği iktidar ülkeyi yönetir. Herşeyi biz biliriz ayaklarında yatan ve ülkeye kurulduğundan beri gün yüzü göstermeyen sizler değil. Bu yüzden bu dönem sizin için sancılı olacaktır. Başbakan'ın konuşmak ile kasdettiği de sizin bu sancılı döneminiz ile ilgili olacaktır.

Ülkemizin bir bütün olarak demokrasiyi anladığı, uyguladığı ve gerçekten medeni olabildiği günler görmek dileği ile...
 

noname82

Asistan
Katılım
18 Temmuz 2009
Mesajlar
188
Reaksiyon puanı
8
Puanları
0
yazan adam zaten pek farkında değil yazdıklarının..

belediyeler kanunu demiş.. 10 puanı yazara veriyorum.. başlıktaki büyükşehir ibaresi ile belediyeler kanununu irdeleyene pek birşey denmez de..

bırakın büyükşehir belediyeleri kanunnu normal 3030 nolu halk arasında belediyeler kanunu geçen kanunla dahi bir belediye böyle birşeyi yapabilir..

bir de bilip bilmeden yazılıyor ya kutlarım.. ve gene yazı sonundaki 10 puanı bizzat yazarın hakettiğine inanırım :glare:
 
Üst