CiiixXx
Profesör
- Katılım
- 21 Nisan 2008
- Mesajlar
- 1,373
- Reaksiyon puanı
- 27
- Puanları
- 228
Bugün yaşanan olaylar, elinde döner bıçaklı d.llama... Sadece Bursaspor'a özgü bir şey değil, Fenerbahçe'de de var, Galatasaray'da da var, Beşiktaş'ta da var. Başka bir çok takımda da var. Bunlar ayık kafa ile yapamaz bunları, hap, alkol, uyuşturucu... Sonra saldıracak yer arıyorlar. Zaten amaç birilerine bir şeylere ''Saldırmak''. Hiç bir şey bulamazlarsa kendi taraftarına saldırıyorlar, sebepsiz yere...
Ben bunların çoğunu tanırım (İst), emniyet çok daha fazlasını tanıyor. Her türlü pisliğe rağmen, takımının her maçında görürüm hemen hemen hepsini. Hiç bir yasak vs yok. Zaten maç günü polis tarafından alınanlar, bazı girişimler sonucu, akşam maç başlamadan tribündeki yerlerini alıyorlar.
Sanmayın ki bunlar birbirleriyle her yerde kavga ediyorlar, kanlı bıçaklılar... Sadece maç günü böyle bu, maç günü dışında kavga veya olay duydunuz mu hiç? Diğer günler sıkı dostlardır, beraber iş yapanlar var, normal günlerde bir araya gelip gayet iyi geçinebiliyorlar. Yolda karşılaşanlar hal hatır sorar birbirlerine. Farklı takımdan olup ta aynı mahallede, aynı apartmanda oturanlar var. Hatta bazıları birbirlerine rakip oldukları maça, beraber gider, bir yerde ayrılır kendi gruplarıyla buluşur, maç saati birbirine girer, maçtan sonrada tekrar buluşup birlikte evlerine gider. O günkü kavganın muhasebesi yapılır yolda, çoğu şeyi hatırlamazlar. Ya oynanan maç? Esamesi bile okunmaz... Çoğu da işsiz güçsüz, ipi kopuktur. Maça bileti alacak parayı nereden buluyorlar ya da ayda 2 kere deplasmana nasıl gidiyorlar? Bu işin rant kısmı ki apayrı bir konu. Normalde adam yerine konulmayacak kişilerin, o grup içinde sivrilebilmesi, grup içinde kendini krallar gibi hissetmesi, grupta herkesin onu konuşması, lider olma sevdası... Bütün bunlar için elinde döner ile rakip taraftarı kovalaması, yaralaması ya da polise kafa tutması gerekir ki, bunlar için cehaletin yanında, alkol ya da uyuşturucudan biri yeter.
Kavgaların olayların sebebi sadece kavga etmek ve olay çıkartmak. Başka bir sebebi yok. Sorsan neden? diye tek bir mantıklı cevap alamazsın. Ama sorduğun için dayak yiyebilirsin
Çok küçük yaşlardan beri maçlara giderim, o kadar çok şey gördüm ve yaşadım ki, yazsam roman olur... Uzunca olmuş yazı, okumayanı anlarım kusura bakmasınlar, okuyanlara da teşekkürler...
Ben bunların çoğunu tanırım (İst), emniyet çok daha fazlasını tanıyor. Her türlü pisliğe rağmen, takımının her maçında görürüm hemen hemen hepsini. Hiç bir yasak vs yok. Zaten maç günü polis tarafından alınanlar, bazı girişimler sonucu, akşam maç başlamadan tribündeki yerlerini alıyorlar.
Sanmayın ki bunlar birbirleriyle her yerde kavga ediyorlar, kanlı bıçaklılar... Sadece maç günü böyle bu, maç günü dışında kavga veya olay duydunuz mu hiç? Diğer günler sıkı dostlardır, beraber iş yapanlar var, normal günlerde bir araya gelip gayet iyi geçinebiliyorlar. Yolda karşılaşanlar hal hatır sorar birbirlerine. Farklı takımdan olup ta aynı mahallede, aynı apartmanda oturanlar var. Hatta bazıları birbirlerine rakip oldukları maça, beraber gider, bir yerde ayrılır kendi gruplarıyla buluşur, maç saati birbirine girer, maçtan sonrada tekrar buluşup birlikte evlerine gider. O günkü kavganın muhasebesi yapılır yolda, çoğu şeyi hatırlamazlar. Ya oynanan maç? Esamesi bile okunmaz... Çoğu da işsiz güçsüz, ipi kopuktur. Maça bileti alacak parayı nereden buluyorlar ya da ayda 2 kere deplasmana nasıl gidiyorlar? Bu işin rant kısmı ki apayrı bir konu. Normalde adam yerine konulmayacak kişilerin, o grup içinde sivrilebilmesi, grup içinde kendini krallar gibi hissetmesi, grupta herkesin onu konuşması, lider olma sevdası... Bütün bunlar için elinde döner ile rakip taraftarı kovalaması, yaralaması ya da polise kafa tutması gerekir ki, bunlar için cehaletin yanında, alkol ya da uyuşturucudan biri yeter.
Kavgaların olayların sebebi sadece kavga etmek ve olay çıkartmak. Başka bir sebebi yok. Sorsan neden? diye tek bir mantıklı cevap alamazsın. Ama sorduğun için dayak yiyebilirsin
Çok küçük yaşlardan beri maçlara giderim, o kadar çok şey gördüm ve yaşadım ki, yazsam roman olur... Uzunca olmuş yazı, okumayanı anlarım kusura bakmasınlar, okuyanlara da teşekkürler...