Bilgisayarcıdan filozof olur mu? Olur! İşte Habib Usta...

[realmanager]

Eski esnafların gittikçe azaldığı Niğde'de; Ahi kültürünü yaşatan ve filozofça cümleler kuran bir esnaf, bir usta var. Habib Usta'nın hikayesini Hamza Tav yazdı...

Eski esnafların gittikçe azaldığı Niğde'de; Ahi kültürünü yaşatan ve filozofça cümleler kuran bir usta var. Hikayesini Hamza Tav yazdı...

Habib Usta'yı bilgisayarla az çok ilgisi olan çoğu kişi tanır. Az ama öz konuşur Habib Usta. Konuştuğu zamanlar filozofça cümleler de kurar. Gündemi yakından takip eder, söyleyecek mutlaka birkaç cümlesi vardır.

Yolunuz bir gün Habib Usta'nın yanına düşerse; kendi demlediği sıcak çayını içmeden ve az ve öz sohbetini dinlemeden ayrılmayın deriz. İşte Hamza Tav'ın Aktüel Haberci dergisi için yazdığı yazıyı buraya ç-alıntılıyoruz:

Mazi’dir derler Dünya; Önce şöyle bir geçmişe gidelim.

Radyolar vardı hepsi devasa tabii benim çocukluğumda yani 1960’lı yıllar da millet belli bir saat oldu mu ya radyo bulunan evlerde ya da kahvehanelerde toplanırdı; buralar güzel yanı.
Bir de ev aletlerinin kötü tarafı var. Bozuldu mu ya bir kahır başlar. Çünkü tamirci gerek radyoyu tamir edecek adam gerek; sorulur, sordurulur gelin kız alacak gibi birisine karar verilir.

Tamirci ne yaptı, nere de arıza.
Hangi parçaları taktı sormak Allah korusun, zaten birkaç tamirci var radyonu dışarı fırlattı mı hapı yuttun, bir de öteki tamirciler duydu mu yandın tamir parası iki katına çıkar. Hikâyeleri çoğaltmak mümkün abartarak anlatmak da…

Radyo devri bitti televizyon dönemi başladı o da aynı ne ilginç. Radyoyu çıkarıp televizyon yazısını koyduk mu? Aynı hikâye, şikâyet v.s.

Şimdi artık çağımız modernleşti bilgisayar çıktı mükemmel bir alet. Anlatmakla bitmeyen bir teknoloji.

Niyetine bağlı derler niyetini iyi olarak yaklaşırsan bilgisayarın çok faydası var. Allah korusun niyetin bozuksa bilgisayarın da niyeti bozuk oluyor.

Bilgisayarın bozulma şansı çok düşük istisnai bozuluyor. Ama çöktü diyorlar, virüs girdi diyorlar veya bir üst seviyeye çıkartmak gerekli diyorlar ya da ek parçalar takılması gerekiyor. İşte Radyo ve televizyon da olduğu gibi ‘Güven’ bunalımı.

Biz size öyle birini tanıtacağız ki; mükemmel bir insan; filozofça kelimeler konuşan ve konusunda uzman...
Kazık atma duygusu yok para isterken bile utanır.

Ama bilgisi harikulade, zannedersem Niğde de çoğu bilgisayar satıcısı, internet kahvecisi ve bu işle uğraşanlar bu şahsa getirir.

Bu ustamız sabahlara kadar çalışır. (ben yanında yaşadım ve gördüm) Mutlak ve mutlak onu tamir eder düzenler.

Öyle şeyler gördüm ki Laptoplar, Bilgisayarlar atıl duruma gelmiş.

Adamın elinde; hiç kimse yapmamış veya yapamamış…

Habib Usta hafif başını öne eğer göz ucuyla bilgisayarı bir kontrol eder ince bıyığı ile elleri biraz oynaşır ağzından “Bırakın da; bir bakalım, bir deneyelim” lafı çıkar.

Ertesi gün, arızalı bilgisayar sahibini büyük bir çoğunlukla sevindirir.

HAMZA TAV: Habib usta bu işi kaç yıldır yapıyorsunuz, nasıl başladınız bize anlatır mısınız?

Habib Gündoğdu: Çocukluğumda hobi olarak başladığım bu merakımı 11 yıldır yapıyorum.

İlk başlarda hobi olarak seçtiği uğraşın zamanla ekmek kapısı haline geldiğini dile getiren Gündoğdu, eski bir radyo tamiri ile başladığı işini günümüzde bilgisayar tamiri ile sürdürüyor.

Tamirciliğin geçmişine bakıldığı zaman elektrik ve elektronik işi ile uğraşan çok daha fazla iş yeri olduğunu ancak bunlardan pek azının bu güne kadar gelmeyi ve ön planda olmayı başarabildiğini ifade ediyor Habib Usta…

İnsanların günlük hayatı içerisinde artık önemli bir yer tutan bilgisayarların “Kullan at ve tamir et kullan” olmak üzere iki değişik mantıkla kullanıldığını belirten Habip Gündoğdu, bilgisayarları tamir etmenin teknik bilgi gerektiren zor bir işlem olduğunu söyledi.

Elektrik, elektronik geçmişi ve yeterli teknik bilgiye sahip olmayan söz sahiplerinin parçayı tamir etmek yerine tamamen değiştirmek yoluna gittiğini dile getiren Gündoğdu,

“Örneğin biz bir ana kartı onarabiliriz ancak yeterli teknik bilgisi olmayan biri ana kartı tamamen değiştirerek bilgisayarı onarmayı tercih ediyor” şeklinde konuşuyor.
Bir bilgisayar üzerinde bakım ve onarım çalışmalarını gerçekleştirirken arıza yapan parçalarla ilgili olarak atmadan önce ekonomiye nasıl kazandırabileceklerini düşündüklerini söyleyen Gündoğdu,

“Bu bakış açısının son derece önemlidir. Çok hızlı ilerleyen teknoloji karşısında bilgisayarda arıza veren bir parçanın aynısı ile değiştirilmesinin de sıkıntılı olduğunu belirterek, yüzde 80 oranında geri dönüşüm sağlamaya çalışıyoruz” diyor.

Elektronik tamircisi olduklarını söyleyen kişilerin yapmış oldukları hataların da bütün meslek grubuna mal edilebildiğinin altını çizmeyi de ihmal etmiyor Habib Usta…

Peki, bu sorun nedir?

Vatandaşlarımız en çok küçücük parça taktılar çok fazla para istediler diye yakınıyor bu durumda kim haklı?
Müşteri haklı gerçek şu ki bir duvar yaptırmak istiyorsunuz; enini boyunu biliyorsunuz az buçuk tahminde bulunup hesap yapma imkânınız var.
Ama bu tamir işlerinde öyle değil. Burada tamir işlemini yapan kişinin vicdanı devreye girmekte.

Ülkeyi kasıp kavuran ekonomik krizin işletmeleri derinden yaraladığını insanların artık “Küçük bir sermaye ile acaba ne iş yapabilirim?” diye düşündüğünü söyleyen Gündoğdu,

“Basit bir işletim sistemini kurmayı bilen herkes bilgisayar konusunda yetkili olduğunu söyleyerek iş yeri açabiliyor. Çözüm noktasında ise zamana ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum, Yetki belgesine sahip olmayan şahıslar iş yeri açamayacaklar ve herkes kendi işini yapacak”

Bilgisayarlarda meydana gelen arızaların pek çoğunun kalitesiz kompanet kullanmaktan kaynaklandığını düşündüğünü “Donanımda kalitesiz ürün kullanmak bunun da birinci sebebi güç kaynağı…

Daha anlaşılır olması bakımından bilgisayarın kasası diyelim, mesela kalite bakımından iyi seviyede olmayan bir kasa bilgisayarda kullanılırsa bilgisayarın ömrü 2 yıl ile sınırlanmış olur. Bunun yerine daha kaliteli bir kasa kullanılırsa en az 5 yıl meydana gelebilecek elektrik dalgalanmalarından etkilenmeden çalışır”

Habib Usta’yı çok sevdiği bilgisayarlarının başında bırakarak ayrılıyoruz oradan…



Hamza Tav, konuştu, yazdı…

(Bu yazı Hamza Tav’ın Genel Yayın Yönetmeni olduğu AKTÜEL HABERCİ dergisinin Kasım sayısında yayınlanmıştır.)

Ekleme: Habib Usta tanıdığım, sevdiğim, saydığım bilgisayarım bozulduğunda hep ona götürdüğüm bir üstadım olduğu için bu haberi görünce dayanamadım, buraya aktardım. Söyleşi aslında 1 yıllık.