Elbruz46
Müdavim
- Katılım
- 22 Şubat 2008
- Mesajlar
- 11,931
- Reaksiyon puanı
- 1,338
- Puanları
- 113
....
Stratejik menfaatlerin aradığı hedefler için tek kulvarda yürümek yetmiyor...
Örneğin Akdeniz’de hedefiniz varsa, sadece savaş gemileri çıkararak işiniz zor yürür.
Bunun yerine, dört başı mamur planlarınız olmalı.. Mesela, Rumlar’ın, İsrail'in gaz parsellemesi ya da Fransızlar’ın Akdeniz Birliği, vb...
Ekonomik, politik, diplomatik, askeri, ekonomik, bilimsel (!) ve hatta metafizik (!) güçlerinizi entegre etmelisiniz.
Böylece normal diplomasi kadar 'paranormal diplomasi' de devreye girer…
CERN’in popüleritesine sahip olmasa da dikkat edilmesi gereken başka"bilimsel" mimariler de var dünyada…
Bunlardan biri “KM3NeT”.
CERN kadar güçlü bir kuruluş bu.. Hani bir anti-madde lafı dolaşıp duruyor ya..KM3NeT, CERN’in anti-maddesi gibi.
Öyle bir yapı ki, her tarafından "sembolizm" akıyor.
Önce ne yaptıklarını anlatalım... Onları gündeme getiren bilgi, “… dünyanın en yüksek binası Burj Dubai'den daha yüksek, en geniş yapısı Çin Seddi'nden sonra en geniş yapısını, denizin yaklaşık 1000 metre altına inşa edecek" olmaları.
İnsan hemen "nasıl bir yapıymış bu" diye düşünüyor ama.. Cümlede kullanılan kıyas örnekleri dahi sembolik...
Peki bina ne yapacak?..
Denen o ki, “kozmik sorulara cevap arayacak”!
Pratikte ise "nötrinolar"ın dünyaya geliş sürecini izleyecek!
Nötrinolar maddeyi oluşturan parçacıkların en ilginçlerinden. Mesela, güneş patlaması olduğunda sayılamayacak kadar çoğu uzaya yayılıyor. Ve bunlarsizin vücudunuzdan geçip gidiyor. Bilinen; bir etki bırakmadıkları ama..
Kim bilir?..
(Aslında CERN de bu parçacıkları önemsiyor. Hatta OPERA adıyla bir deney de yapmış. Bundan 6 yıl önce Kuzey Kutbu’nda nötrino kulesi inşa etmiş.)
Peki, “KM3NeT Projesi” nötrinoları ne yapacak?..
Proje, “kozmik felaketlerden ortaya çıkan, uzayın en derinindeki galaksilerden gelen astrofiziksel nötrinoları” arıyor!
Binanın arazi ise Akdeniz'e!..
Tabii böyle bir müteahhitlik kolay değil. Arkasında tam 10 ülkeden 40 kurum bulunuyor. (Kıbrıs 1, Fransa 6, Almanya 2, Yunanistan 5, İrlanda 1, İtalya 12, Hollanda 5, Romanya 1, İspanya 3, İngiltere 4. Yani Akdeniz’deki “dostların” hepsi bir arada. Gerisi de kutuplara bakıyor herhalde.)
30 su altı kulesi dikilecekler.. Bunların içine 37 bin 200 adet “foto-çoğaltıcı” küre yerleştirilecek. Henüz başlangıç aşamasında ama niyet bu. (Küreler de ilginç.. Seyreden bilir; Dustin Hoffman ile Sharon Stone’un oynadığı “Sphere” filmindekine benziyorlar! Daha küçükler ve mini kameraları var.)
KM3NeT’in kurumsal sloganı şu: "Opens a new window on our universe"…Bilmem tercümeye ihtiyaç var mı.
Üç tane pilot projesi var KM3Net’in.. İsimleri şöyle: “Antares, Nestor, Nemo”.(Bunların “anlam-çözüm” çalışmalarını meraklısı yapsın. Ama şunu ekleyeyim, bu projelerin bir kısmı Yunanistan, Sicilya, Adriyatik gibi Türkiye’nin ilgi duyduğu derin sularda!)
Fazla detaylandırmak istemiyorum ama.. Bu yapı çok spkülasyon kaldırır.. Çünkü, özel coğrafi alanlarla da bağlantılı.
Mesela biri Kutuplar!..
Bir diğeri Hawaii…
Biri Baykal Gölü!..
Hepsinde suyun içindeler.
Bu konularda biraz/artık bilim insanları konuşmalı.. Sonra da dış politika yapıcılar.
Sonra 'üçü' birden...
Nedret ERSANEL
Stratejik menfaatlerin aradığı hedefler için tek kulvarda yürümek yetmiyor...
Örneğin Akdeniz’de hedefiniz varsa, sadece savaş gemileri çıkararak işiniz zor yürür.
Bunun yerine, dört başı mamur planlarınız olmalı.. Mesela, Rumlar’ın, İsrail'in gaz parsellemesi ya da Fransızlar’ın Akdeniz Birliği, vb...
Ekonomik, politik, diplomatik, askeri, ekonomik, bilimsel (!) ve hatta metafizik (!) güçlerinizi entegre etmelisiniz.
Böylece normal diplomasi kadar 'paranormal diplomasi' de devreye girer…
CERN’in popüleritesine sahip olmasa da dikkat edilmesi gereken başka"bilimsel" mimariler de var dünyada…
Bunlardan biri “KM3NeT”.
CERN kadar güçlü bir kuruluş bu.. Hani bir anti-madde lafı dolaşıp duruyor ya..KM3NeT, CERN’in anti-maddesi gibi.
Öyle bir yapı ki, her tarafından "sembolizm" akıyor.
Önce ne yaptıklarını anlatalım... Onları gündeme getiren bilgi, “… dünyanın en yüksek binası Burj Dubai'den daha yüksek, en geniş yapısı Çin Seddi'nden sonra en geniş yapısını, denizin yaklaşık 1000 metre altına inşa edecek" olmaları.
İnsan hemen "nasıl bir yapıymış bu" diye düşünüyor ama.. Cümlede kullanılan kıyas örnekleri dahi sembolik...
Peki bina ne yapacak?..
Denen o ki, “kozmik sorulara cevap arayacak”!
Pratikte ise "nötrinolar"ın dünyaya geliş sürecini izleyecek!
Nötrinolar maddeyi oluşturan parçacıkların en ilginçlerinden. Mesela, güneş patlaması olduğunda sayılamayacak kadar çoğu uzaya yayılıyor. Ve bunlarsizin vücudunuzdan geçip gidiyor. Bilinen; bir etki bırakmadıkları ama..
Kim bilir?..
(Aslında CERN de bu parçacıkları önemsiyor. Hatta OPERA adıyla bir deney de yapmış. Bundan 6 yıl önce Kuzey Kutbu’nda nötrino kulesi inşa etmiş.)
Peki, “KM3NeT Projesi” nötrinoları ne yapacak?..
Proje, “kozmik felaketlerden ortaya çıkan, uzayın en derinindeki galaksilerden gelen astrofiziksel nötrinoları” arıyor!
Binanın arazi ise Akdeniz'e!..
Tabii böyle bir müteahhitlik kolay değil. Arkasında tam 10 ülkeden 40 kurum bulunuyor. (Kıbrıs 1, Fransa 6, Almanya 2, Yunanistan 5, İrlanda 1, İtalya 12, Hollanda 5, Romanya 1, İspanya 3, İngiltere 4. Yani Akdeniz’deki “dostların” hepsi bir arada. Gerisi de kutuplara bakıyor herhalde.)
30 su altı kulesi dikilecekler.. Bunların içine 37 bin 200 adet “foto-çoğaltıcı” küre yerleştirilecek. Henüz başlangıç aşamasında ama niyet bu. (Küreler de ilginç.. Seyreden bilir; Dustin Hoffman ile Sharon Stone’un oynadığı “Sphere” filmindekine benziyorlar! Daha küçükler ve mini kameraları var.)
KM3NeT’in kurumsal sloganı şu: "Opens a new window on our universe"…Bilmem tercümeye ihtiyaç var mı.
Üç tane pilot projesi var KM3Net’in.. İsimleri şöyle: “Antares, Nestor, Nemo”.(Bunların “anlam-çözüm” çalışmalarını meraklısı yapsın. Ama şunu ekleyeyim, bu projelerin bir kısmı Yunanistan, Sicilya, Adriyatik gibi Türkiye’nin ilgi duyduğu derin sularda!)
Fazla detaylandırmak istemiyorum ama.. Bu yapı çok spkülasyon kaldırır.. Çünkü, özel coğrafi alanlarla da bağlantılı.
Mesela biri Kutuplar!..
Bir diğeri Hawaii…
Biri Baykal Gölü!..
Hepsinde suyun içindeler.
Bu konularda biraz/artık bilim insanları konuşmalı.. Sonra da dış politika yapıcılar.
Sonra 'üçü' birden...
Nedret ERSANEL
