Bahçeli herkesi sersem mi sanıyor?

Bu konuyu okuyanlar

zafercem

Asistan
Katılım
17 Ekim 2008
Mesajlar
404
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin önceki gün yaptığı konuşmada dile getirdiği “komplo teorisi”ni dinleyince şaşkına döndüm. Kendi kendime “Demek ki; memlekette komplo teorileri böyle uyduruluyormuş” dedim.

Bahçeli; bayramlaşma töreninde kendisini dinlemeye gelen MHP’lilere seslenirken; biraz sonra evrenin tüm sırlarını açıklayacakmış havasına giriyor, sözü CHP’nin “çarşaf açılımı”na getiriyordu. Bahçeli, “Acaba nasıl bir analiz yapacak?” diye beklerken, Fehmi Koru’nun bile pabucunu dama attıracak o sözü söylüyordu: “Acaba bu açılım, BOP’un sol ayağı mıdır?”

Bahçeli, bu denli iddialı ama altı boş olan sözleri söylemeden önce, SKY Türk’te Pazar gecesi yayımlanan ve benim de konuk olduğum “Şimdiki Zaman” adlı programı izlese, söyleyeceklerini en az beş kez düşünme ihtiyacı hissederdi. Ancak anlaşılan; Bahçeli; son açıklamada da görüldüğü üzere, konuşma yaparken herhangi bir bilgiye ihtiyaç duymuyor. O kafasında kurguladığı senaryoyu dile getiriyor. Eğer Bahçeli, diğer toplumsal ve siyasal olaylarda da aynı yöntemi izliyorsa, vay Türkiye’nin haline...

7 Aralık 2008 tarihinde katıldığım Şimdiki Zaman adlı programda da anlattım: İstanbul Sultangazi’de CHP’ye katılan türbanlı ve çarşaflı kadınlar, AKP’den kopan, hükümette aradıklarını bulamayan ve yakın akrabalarıyla birlikte CHP çatısı altına gelmeyi tercih eden yurttaşlardır. Öyle ki; Sultangazi’de Ercan Karabayır’a (Birlikte siyaset yapalım) diyen CHP’liler, şu cevabı almıştır: ‘’Benim ailemde birçok kapalı kadın var. Sizin türbana yönelik ilkesel tutumunuz belli. Sonra sıkıntı olur.”

CHP’liler, Karabayır’ın bu sözü üzerine şu cevabı vermiştir: “Bizim sorunumuz türbanla değil, türbanın siyasal simge olarak kullanılmasıyladır. Kimsenin kılık kıyatekiyle uğraşmıyoruz. Ancak (dinsel simge) olarak dayatılan türbanın, devlet yönetiminde bir baskı aracı olarak kullanılmasını da kabul etmiyoruz.”

Karabayır Ailesi, CHP’nin bu tavrı üzerine, yaklaşık sekiz bin kişiyle birlikte, ana muhalefet partisine katıldı. Katılanlar içinde ise sadece üç kadın çarşaflıydı. Baykal, katılım töreninde rozet takılması için kürsüye çıkan bu kadınlara da HİÇBİR AYRIM GÖZETMEKSİZİN, AYRIMCILIK YAPMADAN ve DOĞRU BİR REFLEKS GÖSTEREREK rozet taktı. Eğer o gün o rozeti takmasaydı, bugün din istismarcıları CHP’yi topa tutardı. Bahçeli de muhtemelen bu koroya katılır, CHP’yi “halkın değerleriyle kavgalı olmak”la suçlardı.

Pazar gecesi SKY Türk’te İstanbul Sultangazi ve Eyüp’te CHP’ye katılan toplamda dört çarşaflı kadının öyküsünü anlattım. Ancak belli ki; MHP yöneticileri yukarıda da dile getirdiğim üzere ‘bilgi’yle hareket etmiyor. Onlar; AKP’yle uğraşmak yerine, AKP’nin stratejisine uygun olarak hareket ediyor ve “CHP’yi yıpratmaya ve itibarsızlaştırmaya” gayret ediyor.

MHP’nin, AKP’ye yaklaşık üç yıldan bu yana ‘koltuk değneği’ olduğu görülüyordu. Bahçeli, bayramda yaptığı açıklamayla, MHP’nin bu misyonunu pekiştirdi, akıllarda hiçbir soru işareti bırakmadı. Kendiliğinden gelişen bir ‘türbanlıya rozet takma” eylemini bile altı boş “komplo teorileriyle” temellendirmeye çalışan Bahçeli, böylece aslında “türban sorunu”nun çözülmesini istemediğini de itiraf etmiş oldu. 1999’da milletvekilinin başındaki türbanı çıkarttıran Bahçeli, belli ki; CHP’nin tavrını hazmedemedi. ‘Tabanının” CHP’ye yönelmesinden korktu.

Halbuki; MHP’nin bu kadar telaş etmesine gerek yok. CHP; yöneticilerinin de ifade ettiği üzere, dini bir istismar aracı olarak görmüyor. Bu yüzden de “dini siyasete alet etmiyor.” Yani; sağ ve merkez sağ partilerin izlediği taktikleri izlemiyor. Bu yüzden; istismar sahası, hala sağın tekelinde.. Tepe tepe kullanabilirler…

Ancak bunu yaparken; Ziya Paşa’nın o ünlü sözünü akıllarından çıkarmamalarında da fayda var. Ziya Paşa, belki de bu günleri görerek söylemişti o ünlü sözünü. Zira; siyasal simge olan türbanın üniversitelere girmesi için çaba harcayan, AKP’ye bir anlamda siyasi pusu kuran, eşi türbanlı olan Abdullah Gül’ü Çankaya’ya çıkarmak için ‘koltuk değneği’ olan MHP ve Bahçeli, tüm bunlar ‘unutulmuşçası’na, şimdi CHP’yi “Ilımlı İslamın Sol Ayağı” olmakla suçluyor. Bahçeli, bu tavrıyla, Ziya Paşa’nın o ünlü sözünü bize hatırlatıyor: “Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın?”

NOT: Pazar gecesi katıldığım programda Gürkan Hacır'a da söyledim: "Baykal, eğer o gün o kadınlara rozte takmasıydı, CHP'yi (ayrımcılık) yapmakla suçlar ve yerel seçimde oyumu vermezdim."

kaynak
 
Üst