- Katılım
- 1 Kasım 2008
- Mesajlar
- 47,206
- Reaksiyon puanı
- 630
- Puanları
- 7,293

ABD’nin 6 Ağustos 1945 tarihinde Hiroşima’ya attığı atom bombası 140 binden fazla kişinin hemen veya birkaç ay içinde ölümüne yol açmıştı; başka bir deyişle kent nüfusunun yaklaşık yarısının yok olmasına yol açmıştı. ABD, Hiroşima’dan üç gün sonra 9 Ağustos’ta da Nagazaki’ye bomba atmış, burada da 80 bin kişi hayatını kaybetmişti.
Radyasyon sebebiyle toprağın ve suların zehirlenmesini ve daha uzun vadedeki zararları hesap etmesek bile ilk beş yılda Hiroşima ve Nagazaki’de
350 000’i aşkın sivil ölmüştür.
Amerika, bomba kullanımını haklı göstermek için Japonya’nın Pearl Harbor limanına yaptığı baskını ve Müttefik güçlerinin koşulsuz teslim olma isteğini geri çevirmelerini öne sürdü. Aslında daha işin başından itibaren Amerika’nın Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerinin üst düzey yetkilileri nükleer bombanın bırakılmasının bir gereklilik olduğu savını şiddetle reddetmişti. Daha sonra başkanlığa yükselen dönemin generali Eisenhower, ”Onları bu korkunç şey ile vurmamıza gerek yoktu” demiştir. Japonların çözülmüş şifreli telegraflarından ve diğer bilgi kaynaklarından, aslında Japon askeri kuvvetlerinin zaten bozguna uğramış olduğu biliniyordu. Japonlar, imparatorlarını korumak karşılığında Amerika’nın sunacağı teslim olma şartlarına uymaya hazırdı. Yani atom bombası gereksiz ve mazeretsiz bir şekilde kullanılmıştı.
Bombanın yıktığı alanda ayakta kalan ilk bina da Hiroşima Barış anıtı olarak seçildi. Hiroshima Barış Anıt Parkı, halen atom bombalarının öldürdüğü insanları anma törenlerinin merkezi olarak varlığını sürdürüyor.
Ve Katliamın her yıldönümünde atom bombasının atıldığı an olan saat 08:15′te kurbanlar anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunulur ve yüzlerce güvercin salıverilir.
Japonya’nın Hiroşima kentine atom bombası atan B-29 uçağının komutanı ve pilotu Paul Tibbets, 2005 yapımı Hiroşima belgeselinde, “Uçak havalanınca pilot kabininden uçağın arkasına, askerlerin olduğu yere geçtim. Kendimize kahve aldık ve onlara aslında ne yaptığımızı uçakta ne taşıdığımızı söyledim. İlk noktamızdan bombayı bırakma noktasına geldiğimizde bunu bir rutin olarak gerçekleştirdik. Tamamen bombalamaya konsantre olduk. Ben duygusal değilim. O anda düşündüğüm bir şey olsaydı, size ne olduğunu söylerdim. İşimi yaptım ve başarıyla sonuçlandığı için çok rahatlamıştım, siz bunu anlayamazsınız” demişti.
Paul Tibbets, yıllarca askeri eğitim görmüş ve insanlıktan çıkmış, öldürmeye programlanmış bir makina gibi bu olaydan sonra yapılan röportajların hiçbirisinde pişmanlık duymadığını ve uykusuz geçirdiği tek bir gece bile olmadığını söylüyor. Yaptıklarından dolayı gurur duymadığını ama işini iyi yaptığından dolayı gururlu olduğunu ifade ediyor. Bugün yaşı 82 olan Paul Tibbets’in, “protesto yerine dönüşeceği” kaygısıyla, özel bir cenaze töreni ve mezar taşı istemediği belirtiliyor.
Atom bombası, patlamanın kontrolsüz çekirdek tepkimesi yoluyla sağlandığı bomba modelidir. Çekirdek tepkimesi zincirleme ve çok hızlı gerçekleştiğinden ortaya devasa bir enerji açığa çıkar ve bu da patlama ve beraberinde şok dalgası yaratır.
İkinci Dünya Savaşı sırasında, Manhattan Projesi adıyla, ilk çalışmalar başladı. 1942 yılında ABD’nin New Mexico eyaletindeki Los Alamos bölgesinde gizlice bir grup ünlü bilimadamı toplandı. Robert J. Oppenheimer öncülüğünde 3 yıl çalıştıktan sonra ilk bombayı yapmayı başardılar. Aynı esnada Tennessee eyaletinin Oak Ridge kasabasında gizli bir üs daha kuruldu. Burada da patlayacak zengin malzemenin üretimi çalışmaları başladı.
İlk atom bombasının denemesi 16 Temmuz 1945 günü Meksika sınırına yakın Alamogordo çölünde gerçekleştirildi. “Trinity” kod adlı bu denemede patlamanın şiddeti inanılmazdı. Hesaplanan patlama 16 bin ton dinamitin patlamasına eşdeğerdi ve o güne kadarki bombalardan çok daha şiddetliydi. Bu başarının üzerine atom bombasının Japonya’nın iki önemli şehrinde kullanılması kararlaştırıldı.
Hiroşima6 Ağustos 1945 sabahı ilk atom bombası Enola Gay isimli bir bombardıman uçağı ile Hiroşima’ya atıldı. 3 gün sonra, 9 Ağustos 1945 günü ise ikinci atom bombası, Bockscar isimli uçaktan Nagasaki’ye atıldı. Bu iki bomba, patlama, ısı, radyasyon gibi etkileri ile, yaklaşık 250 bin insanı öldürdü. Amerika bombalamaya devam edeceğini açıklayınca, 15 Ağustos’ta Japonya teslim oldu.
Bu tarihten sonra çeşitli ülkeler de atom bombası yapmaya başladılar.
6 Ağustos 1945 sabahı 8:15′de Japonya’nın en güçlü askeri merkezlerinden olan Hiroşima’ya “küçük çocuk”adı verilmiş uranyum bombası atılır. Hiroşima bir anda kül yığını haline gelir. 3 gün sonra 9 Ağustos 1945′de Nagazaki’ye “şişman adam” adı verilmiş plütonyum bombası atılır ve Nagazaki yok edilir . İnsanlık tarihinin en kanlı ve yıkıcı çekişmesi olan II.Dünya Savaşı 14 Ağustos 1945′de sona erer.
Savaşı , zaferle noktalayan Amerika ve müttefikleri çok coşkuludurlar müttefik İngiltere’nin başbakanı Winston Churchill şöyle der :”Tanrının da yardımıyla İngiliz ve Amerikan bilimi , Almanların tüm çabalarını geride bıraktı. Almanların atom gücünü ellerinde bulundurmaları savaşın sonucunu değiştirebilirdi. Bu yarış bizi oldukça kaygılandırdı.” Amerika başkanı ise şöyle der :” Yapılan şey , tarihte görülen en iyi organize olmuş bilimin sonucudur. Bu sonuca büyük bir baskı altında ulaşıldı ve hataya izin verilmedi. Bu en büyük bilimsel kumar için 2 milyar dolar harcandı ve kazandık.”
Atom bombasının insanlar üzerindeki korkunç etkisi göz ardı edilerek , kısa bir süre sonra yeni ve daha güçlü bir silah için çalışmalara başlanmıştır, hidrojen bombası.

Patlamadan kısa bir süre sonra Hiroşima’daki insanlar.

Atom bombası sebebiyle ölen insan sayısı 250.000 olarak tahmin ediliyor.

Hiroşima’ya atılan bomba: ‘Küçük Çocuk’

Hiroşima’da, patlama merkezinden 6-7 kilometre uzaktan çekilen bir fotoğraf.

Atom bombası patladıktan 30 saniye sonra bombayı bırakan uçak olan ‘Enola Gay’den çekilen fotoğraf.


Patlama sonrası Hiroşima kenti.


Patlamanın yakıcı sıcağı korkuluklar tarafından engellenince köprünün üzerinde sıcaklıktan etkilenmeyen bölgeler açık renkte kaldı.

Yakıcı sıcakta kavrulan bir insan ve merdivenin ‘gölgesi’ duvarda böyle kaldı.

Bölgedeki saatlerin hemen hepsi patlama anı olan 08:15′te durmuştu.

Bu kızın sırtına çapraz astığı çantasının kayışı, sırtından geçtiği bölgeyi alev topundan korumuş.

Patlamadan zarar gören insanlar olduğu kadar, hayvanlar da vardı.



Patlama merkezinden 900 metre uzakta bulunan bir öğrencinin üniforması.


1- Atom bombası kurbanlarının bir çoğunda “atom bombası kataraktı” diye adlandırılan bir rahatsızlık da oluştu. Fotoğraftaki gözbebeğinin merkeze doğru saydamlaşması bu rahatsızlığın sonucu.
2- Patlama merkezinden 1500 metre uzakta bulunan, 4 yaşındaki Shinichi Tetsutani’nin üzerinde olduğu bisiklet.
http://www.cafrande.org/?p=576
Bu da videosu..
http://video.frmtr.com/video/48955/1945te-atom-bombası-patladıgında-hiroshima