rohirrim
Profesör
- Katılım
- 21 Kasım 2008
- Mesajlar
- 1,359
- Reaksiyon puanı
- 11
- Puanları
- 0
[TD="width: 100%, align: left"]Aşkın Resmini Çizdim...
Sokaklarda, söndürdüm dolunayı mat renginde,
Senin ışıl ışıl meşaleni yaktım kalbimde.
Kurumuş kalemimi hırçın sularına daldırdım,
Yollarını kâğıt yaptım, aşkı üzerine kazıdım.
Aşkın resmini çizdim dün gece,
Bakarken Çamlıca'dan Boğaziçi'ne...
Karıştı kanıma yüzünde esen yelin sesi,
Vurdu camıma saçının gümüş rengi.
Dalgalanan mavi tellerinde yüzen gemileri
Durdurdum, hareketlerini mürekkebimle doldurdum.
İki nokta koydum, gözlerinin ismini içine yazdım.
Birine Fatih diğerine Boğaziçi dedim, sakladım.
İpek saçlarına zakkum çiçekleri takılmış afili kız!
Sen Dünya ben Ay, gölgende tutuldum kaldım.
Aşkın resmini çizdim dün gece,
Bakarken Çamlıca'dan Sultanahmet'e...
Minare dilinden dökülür ilahi ezgiler,
Ellerin sunar ötelerden nağmeler.
Beş vakit adını anıp secdeye varasım var,
Başımı kubbelerine yaslayasım var.
Nasıl bir şehirsin ki sen, beynimin kanı yanar.
İnmiş gökten hilal, konmuş saçlarına parlar.
Martıdan melekler döner etrafında deli deli,
Sen kal olduğun gibi, kimse olmadı senin gibi.
Aşkın resmini çizdim dün gece,
Bakarken Çamlıca'dan Taksim'e...
İki kokulu şehveti yüklenmiş çiftler,
Kalplerde yatar yalan dolan gülümsemeler.
Kiminin dudaklarından aşk damlar,
Kiminin takılmış peşlerine macera akar.
Şehvet yüklenmiş bakışlar, anatomi ile temasta,
Kadeh elde, arzular yudum yudum içe akmakta...
Kalplere saplanmış madde, anlamsızlaşmış mana.
Yere serilmiş yiğit, 'seni seviyorum' yasta
Aşkın resmini çizdim dün gece,
İsmini koydum İstanbul diye...
Gökkuşağının yedi rengini indirsem,
Sekiz harfi onlarla süslesem,
Güneşi söküp yerinden etsem,
Başındaki noktanın içine gömsem,
Yine de veremem sana hakkını,
Yine anlatamam sana sevdamı.
Denizleri harflerine sığdırsam,
Nehirleri başına şelale yapsam,
Dağları sırtına yastık yapıp, noktanı atsam
Lodosu avuçlayıp yerine taç niyetine koysam...
Sever misin sen de beni, beni seni sevdiğim gibi?
İki kıtaya açık kolların, sarar mı beni seni sardığım gibi?
Bitti kâğıt, kısaldı kalem, mürekkep tatmış parmak,
Son cümleleri yazdı masaya, titrek titrek:
Verirken son nefesimi baktım sana,
Güzel kız İstanbul son defa.
Sen de zaman yokmuş, mekân yokmuş,
Yaşamak seninle ölüme giden bir yokuşmuş.
'Unutma beni! ' dedim, 'unutma! ' dedim. Haykırdım,
Kapattım gözlerimi, usulca sonsuzluğa daldırdım...
[/TD]
[TD="width: 100%"] [/TD]
[TD="width: 100%, align: left"]
Bilgin Gözel
[/TD]