*SiRiNe*
Dekan
- Katılım
- 22 Kasım 2007
- Mesajlar
- 5,336
- Reaksiyon puanı
- 2
- Puanları
- 0
(Bu taraf)
“Merhaba, ben marine edilmiş kontrfile istiyorum, 4 dilim.”
“Derhal. Dinlendirilmiş mi olsun, taze mi hazırlayalım?”
“Ay, taze şimdi sert olur ama yani çok da bekletilmiş olmasın rengi kaçar onların da, bak kokarsa filan geri gönderirim.”
“Asla! Asla bizde öyle şey olmaz. Kokarsa derhal yenisini gönderirim.”
“Bak sizden daha önce de alışveriş yaptım, memnun kaldım ama o zaman bizzat kendim seçmiştim. Yabancı misafirim var, mahcup olmak istemiyorum, aman!”
“İçecek bir şey alır mısınız?”
“Nasıl yani şimdi mi?”
“Hayır, hayır, kontrfilelerin yanında içecek bir şey ister miydiniz?”
“Haaa, onu diyorsunuz... E olur tabi, ne var elinizde?”
“Valla bizde mahzen geniş inip bir bakmak lazım, misafirleriniz neden hoşlanır acaba onu bilseydik. Yerli mi, yabancı mı ona göre bir karar verirdik.”
“Ay bunlar yabancı dedim ya, biz en iyisi kendi örneklerimizden ikram edelim. Diyarbakır ya da Ege civarından bir şey gönderin. Oradan güzel çıkar hasat.”
“Tamam, ne kadar olsun? Bir iki?”
“İki olsun, altı kişiye ancak yeter.”
“Tamamdır, adres bizde kayıtlıydı değil mi?”
“Hayır daha önce telefonla sipariş vermemiştik hiç. Şimdi yazın...”
***
(O taraf)
- Abi dinlemeye aldığımız yetkilinin evinden yabancı misafirler için kadın siparişi verildi.
- Saçmalama, güpegündüz telefonda niye yapsınlar bunu?
- Bence şifreli konuştular. Marine edilmiş kontrfile diyor. Çok yaşlı da olmasın, çok genç de olmasın diyor. Bir de kadınlarla beraber yerli malı uyuşturucu felan da istediler. Yöresini bile belirttiler amirim. Altı kişiye ancak yeter dediler.
- Kim yaptı bunu peki?
- Evden bir kadın yaptı amirim. Bence bizi faka bastırmak için yapıyorlar. Sanki aranan kasapmış, şarküteriymiş gibi davranıyorlar. Ama tabi ben her cümlenin ne demeye geldiğini anlıyorum.
- Sence senin salak olduğunu anlayıp bizimle kafa yapıyor olabilirler mi?
- Rica ederim, niye böyle diyorsunuz ki? Ne salaklığımı gördünüz?
- Yaptığımız işi deşifre eden akıl dışı davranış hanginize ait çocuğum? Bantları arkadaşlarınıza verip, bir kısım medyaya haber yaptırırsanız, sonra da yes tuşuna basmışlar biz de dinledik diye saçma açıklamalar yaptırtırsanız, dinlediğiniz evlerdeki çoluk çocuğun oyuncağı olursunuz.
- Siz çok zekisiniz amirim. Mahsus yapıyorlar değil mi? Bizimle şey etmek için. O zaman ben bunu da vereyim basına. Avcıyken av olsunlar, ha ne dersiniz? Onlar şaka yapmıştık felan diye debelenirken, görsünler bizimle uğraşmak neymiş...
***
(Bu taraf)
“Aloooo... Hah, Ali Osman efendi, seni aradım di mi? Orası bizim BAKKAL değil mi? İyi iyi...Bu akşam yemeğe GERÇEKTEN misafirimiz var. HAKİKATEN Aytenler geliyor. Biz zaten Aytenlerin çook uzaktan akrabası olan o savcılarla HİİİİÇ karşılaşmadık. Tanışmayız. Zaten HİİİÇ TASVİP ETMEYİZ. Arkadaşlarımıza bu akşam bamya, meyhane pilavı, turşu gibi son derece basit ve ucuz yemekler ikram edeceğiz. Sigara yasağı başladı ya, sigara bile içirmeyeceğiz. Anlaşıldı mı Ali Osman efendi? BİR YANLIŞ ANLAŞILMA OLMASIN DA SONRA. Yok canım niye bağırayım, anlaşılsın diye yüksek tondan konuşayım dedim. Sen şimdi bana gerçekten HIYAR turşusu getir ve BUNU DA HESABA YAZ! Hadi kolay gelsin.”
***
(O taraf)
- Amaaan, iyice suyu çıktı bu işin ha, tamirciliğe dönücem valla...
İclal AYDIN
“Merhaba, ben marine edilmiş kontrfile istiyorum, 4 dilim.”
“Derhal. Dinlendirilmiş mi olsun, taze mi hazırlayalım?”
“Ay, taze şimdi sert olur ama yani çok da bekletilmiş olmasın rengi kaçar onların da, bak kokarsa filan geri gönderirim.”
“Asla! Asla bizde öyle şey olmaz. Kokarsa derhal yenisini gönderirim.”
“Bak sizden daha önce de alışveriş yaptım, memnun kaldım ama o zaman bizzat kendim seçmiştim. Yabancı misafirim var, mahcup olmak istemiyorum, aman!”
“İçecek bir şey alır mısınız?”
“Nasıl yani şimdi mi?”
“Hayır, hayır, kontrfilelerin yanında içecek bir şey ister miydiniz?”
“Haaa, onu diyorsunuz... E olur tabi, ne var elinizde?”
“Valla bizde mahzen geniş inip bir bakmak lazım, misafirleriniz neden hoşlanır acaba onu bilseydik. Yerli mi, yabancı mı ona göre bir karar verirdik.”
“Ay bunlar yabancı dedim ya, biz en iyisi kendi örneklerimizden ikram edelim. Diyarbakır ya da Ege civarından bir şey gönderin. Oradan güzel çıkar hasat.”
“Tamam, ne kadar olsun? Bir iki?”
“İki olsun, altı kişiye ancak yeter.”
“Tamamdır, adres bizde kayıtlıydı değil mi?”
“Hayır daha önce telefonla sipariş vermemiştik hiç. Şimdi yazın...”
***
(O taraf)
- Abi dinlemeye aldığımız yetkilinin evinden yabancı misafirler için kadın siparişi verildi.
- Saçmalama, güpegündüz telefonda niye yapsınlar bunu?
- Bence şifreli konuştular. Marine edilmiş kontrfile diyor. Çok yaşlı da olmasın, çok genç de olmasın diyor. Bir de kadınlarla beraber yerli malı uyuşturucu felan da istediler. Yöresini bile belirttiler amirim. Altı kişiye ancak yeter dediler.
- Kim yaptı bunu peki?
- Evden bir kadın yaptı amirim. Bence bizi faka bastırmak için yapıyorlar. Sanki aranan kasapmış, şarküteriymiş gibi davranıyorlar. Ama tabi ben her cümlenin ne demeye geldiğini anlıyorum.
- Sence senin salak olduğunu anlayıp bizimle kafa yapıyor olabilirler mi?
- Rica ederim, niye böyle diyorsunuz ki? Ne salaklığımı gördünüz?
- Yaptığımız işi deşifre eden akıl dışı davranış hanginize ait çocuğum? Bantları arkadaşlarınıza verip, bir kısım medyaya haber yaptırırsanız, sonra da yes tuşuna basmışlar biz de dinledik diye saçma açıklamalar yaptırtırsanız, dinlediğiniz evlerdeki çoluk çocuğun oyuncağı olursunuz.
- Siz çok zekisiniz amirim. Mahsus yapıyorlar değil mi? Bizimle şey etmek için. O zaman ben bunu da vereyim basına. Avcıyken av olsunlar, ha ne dersiniz? Onlar şaka yapmıştık felan diye debelenirken, görsünler bizimle uğraşmak neymiş...
***
(Bu taraf)
“Aloooo... Hah, Ali Osman efendi, seni aradım di mi? Orası bizim BAKKAL değil mi? İyi iyi...Bu akşam yemeğe GERÇEKTEN misafirimiz var. HAKİKATEN Aytenler geliyor. Biz zaten Aytenlerin çook uzaktan akrabası olan o savcılarla HİİİİÇ karşılaşmadık. Tanışmayız. Zaten HİİİÇ TASVİP ETMEYİZ. Arkadaşlarımıza bu akşam bamya, meyhane pilavı, turşu gibi son derece basit ve ucuz yemekler ikram edeceğiz. Sigara yasağı başladı ya, sigara bile içirmeyeceğiz. Anlaşıldı mı Ali Osman efendi? BİR YANLIŞ ANLAŞILMA OLMASIN DA SONRA. Yok canım niye bağırayım, anlaşılsın diye yüksek tondan konuşayım dedim. Sen şimdi bana gerçekten HIYAR turşusu getir ve BUNU DA HESABA YAZ! Hadi kolay gelsin.”
***
(O taraf)
- Amaaan, iyice suyu çıktı bu işin ha, tamirciliğe dönücem valla...
İclal AYDIN
