Akbank keşke 2001'de kamudan elde ettiği karı hatırlasaydı!

*SiRiNe*

Dekan
Katılım
22 Kasım 2007
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Yönetici dostlarım alınmasın, Akbank yanlış yaptı. Hem de büyük bir yanlış...

Akbank bir günde yüzlerce insanı kapının önüne koyarak, Türk ekonomi aktörlerine "işler berbat olacak" mesajı verdi.
Ayrıca 3 gün önce Hürriyet Gazetesi'ne "Bu kriz bizi zıplatır" açıklamasını yapan Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı'nın sözlerinin de aslında ne anlama geldiğini de anladık: Ekonomiden önce çalışanlarımızı zıplatacağız!

Bir başka gerçek daha anlaşıldı. Suzan Sabancı, kısa bir süre önce "Küresel mali kriz bizi teğet geçer" diyen Başbakan Tayyip Erdoğan'ı, Banker Dergisi'nde övüyordu. Anladığımız kadarıyla Sabancı, Erdoğan ile aynı görüşte değil. Krizin teğet geçmeyeceğini herkesten önce Akbank çalışanlarının anlamasına yardımcı oldular!

KÖTÜ ALIŞKANLIKTAN KURTULMAK İÇİN BİR FIRSAT
Biliyorum, Sabancı ailesi ve her fırsatta büyük reklam veren olduğunu hatırlatan banka yöneticileri, kendilerine yönelik küçük eleştirilere bile tahammül göstermiyor. Bu yazı sanırım bu kötü alışkanlıktan onları kurtarmak için bir fırsat olacak...

İşçi çıkardığı için bir bankanın eleştirilmesini haksızlık olarak değerlendirenler çıkabilir. Bu nedenle Akbank özelinde biraz sayılara bakmak, onları konuşturmak gerekiyor.
1) 1.000'e yakın çalışanını işten çıkaran Akbank, dokuz aylık bilançolar dikkate alındığında borsanın en karlı bankası. Ancak bankanın 9 aylık karı dolar bazında yüzde 34 düşmüş durumda. (Döviz kurlarındaki yükselişten kaynaklanıyor)

2) Akbank'ta büyük çaplı işten çıkarma tüm sektörlerde büyük bir moral bozukluğuna neden oldu. Morallerin bozulmasının temel nedeni, bu ölçüde işten çıkarma yapan şirketin zarar değil, 9 aylık bilançosunda tam 1.5 milyar YTL kar açıklamasıydı...

3) Bankanın net karı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5'lik bir düşüşe işaret ediyor. Enflasyon etkisi de dikkate alındığında Akbank YTL bazında geçen yılın ilk dokuz ayına oranla yüzde 15 daha az kar etmiş durumda.

4) Dolar bazlı bilançosuna bakıldığında ise kur etkisi nedeniyle karın neredeyse eridiği görülüyor. Geçen yıl ortalama 1.20'lik kurdan 1 milyar 250 milyon dolar kar yazan Akbank'ın, bu yıl aynı dönemde 1.60'lık kur nedeniyle karı dolar bazında 933 milyon dolara kadar erimiş durumda. Dokuz aylık bilançolara bakıldığında, Akbank'tan daha yüksek kar elde eden tek şirket Turkcell. 1 milyar YTL'nin üzerinde kar eden diğer şirketler dikkate alındığında ise İş Bankası, Erdemir ve Garanti Bankası bulunuyor. Dolayısıyla ortaya bu kadar büyük ölçekte çalışanıyla yollarını ayıran ilk şirketin, borsanın ikinci karlı şirketi olması gibi ironik bir durum çıkıyor. Üstelik, Akbank'ın personel maliyeti açısından diğer bankaların oldukça altında kaldığı da bilinirken.

BEŞ GÜNLÜK KAR KADAR TASARRUF SAĞLADILAR!
5) Bin kişinin Akbank'a maliyeti ne kadardır? Bunu biraz speküle etmekte fayda var. Yaklaşık bir değer ortaya koyabileceğimizi düşünüyorum. İşten çıkarılanların vergiler dahil Akbank'ta ortalama maliyetinin 2 bin YTL'den olduğunu varsayalım. Az mı? Peki 3 bin YTL olsun. Banka bu kadar kişiyi işten çıkararak ayda 3 milyon YTL tasarruf sağladı. Bu yılda 36 milyon YTL eder. Doların ortalama kurunu 1.5'den hesaplayın 24 milyon dolarlık bir tasarruftan bahsediyoruz.

6) Akbank'ın dokuz aylık bilançosunda dolar bazında günlük karı yaklaşık 3.5 milyon dolar. Yani 5-6 günlük karı kadar bir tasarruf sağladı. YTL bazında günlük karı 5.5 milyon YTL. YTL bazında elde ettiği tasarruf 4.5 günlük karına eşit.

7) Yani Türkiye'nin en büyük bir kaç özel bankasından birisi olan bir bankanın herkesten önce piyasaya bir işaret fişeği fırlatmasına gerek olmayacak rakamlardan bahsediyoruz. İşsizliğin çığ gibi büyüdüğü bir ülkede, sokağa bu kadar insan bırakmanın yaratacağı moral bozukluğunu dikkate almalıydı Akbank yönetimi.

8) Denebilir ki bir firmanın veya bankanın önceliği karlılığı korumaktır. Elbette ama size Akbank ile ilgili bir hatırlatma yapmam lazım. Göreceksiniz ki bu bankanın topluma olan sorumluluğu diğer bankalardan daha fazladır. Pek çoğumuzun unutmak istediği 2001 krizine dönelim. Müthiş bir bankacılık krizi. Akbank bu krizden yara almadan ve bilancosunu neredeyse yüzde 100 büyüterek çıktı. O günler biraz geçip, krizin nedenleri araştırıldığında bakın Akbank ile ilgili nasıl bir tespit yapıldı?

2001 YILINI UNUTMAMANIZ GEREKİYORDU!
9) Krizin nedenleri üzerine dönemin (22'inci dönem) milletvekillerinden bir Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu. Onlarca uzman çalıştırıldı. Ve 1130 sayfalık bir rapor yayımlandı.

Raporun 289'uncu sayfasının (Ziraat Bankası'nı inceleyen) son cümlesini aktarıyorum:

"Banka, (Ziraat Bankası) 19.02.2001-23.02.2001 tarihleri (5 günlük bir süreçten bahsediyor) arasında en çok Akbank A.Ş'den ortalama yüzde 2.318 (yanlış değil yüzde ikibinüçyüz) maliyetle borçlanmış ve bu dönemde sözkonusu bankaya (Akbank'a) 110 trilyon TL faiz ödemiştir."

Raporun 299 sayfasında ise Akbank ile Halk Bankası arasındaki durum şöyle özetleniyor:

"Bankaca, (Halk Bankası) 19.02.2001/02.03.2001 tarihleri arasında (yine 5 günlük bir süreden bahsediyoruz) Akbank A.Ş'den günlük ortalama olarak 572.350 milyar TL borçlanılmıştır. Bu borçlanmalar nedeniyle maruz kalınan faiz gideri 286 trilyon 423 milyar TL7dir. Akbank A.Ş'inden yapılan borçlanmaların ortalama faizimaliyeti yüzde 1.801 (Yüzde binsekizyüzbir) olarak hesaplanmıştır."

10) Anlayacağınız, (Resmi raporlara girdiği kadarını yazıyorum) Akbank 2001 krizinde sadece 5 günde, iki kamu bankasından (yüzde binlerin çok üzerinde bir faiz uygulayarak) 400 trilyon lira (bugünün parasıyla 300 milyon dolar) para kazanmış bir bankadır.

DERİN BİR HAYAL KIRIKLIĞI!
Ben o bankanın yönetici olsam, Suzan Sabancı'ya bunu hatırlatır, "Efendim geçtiğimiz krizde kamu bankalarından beklenmedik ve anormal bir gelir elde ettik. 5 günde 300 milyon dolar faizden para kazandık. Kazandığımız para, kamu bankalarının zararı olarak Hazine tarafından karşılandı ve bunu toplum ödedi. Bugün bırakın da yılda 24 milyon dolar zarar edelim. En azından bu topluma ve Türk ekonomisine karşı bir sorumluluğumuz var" derdim.

Belki birisi demiştir.

Umarım Sabancı Ailesi'nin üyeleri de "Reklam gelirleri hızla azalan Türk basınında bunu bize kim hatırlatacak" dememiştir.

Diyen çıktıysa, bu yazı onlar üzerinde derin bir hayal kırıklığı yaratmıştır.

Bundan eminim...

Yavuz SEMERCİ
 

kerdi

Öğrenci
Katılım
5 Mayıs 2008
Mesajlar
6
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Her zaman düşünmüşümdür.Normal bir kene ile bu bankaları karşılaştırdığım da hangisi daha kötüdür diye.
Normal kene doyduğu zaman kan emmekten vazgeçer.
 

GurenGursel

Profesör
Katılım
15 Kasım 2007
Mesajlar
1,165
Reaksiyon puanı
3
Puanları
0
Kimse sözünde durmuyor. Duramıyor. Her gün farklı kelimeler. Bu politika değil resmen kandırmaca!
 
Üst