Ahirzamanda Hz. İsa nın gelişi

turgay_1905

Asistan
Katılım
8 Aralık 2006
Mesajlar
367
Reaksiyon puanı
2
Puanları
18
Âhirzamanda Hazret-i İsâ Aleyhisselâm Deccalı öldürdükten sonra, insanlar ekseriyetle din-i hakka girerler. Halbuki, rivayetlerde gelmiştir ki, “Yeryüzünde Allah Allah diyenler bulundukça kıyamet kopmaz.” 1
Böyle umumiyetle imana geldikten sonra nasıl umumiyetle küfre giderler?

Elcevap: Hadîs-i sahihte rivayet edilen, “Hazret-i İsâ Aleyhisselâmın geleceğini ve şeriat-i İslâmiye ile amel edeceğini,Deccalı öldüreceğini” 1 imanı zayıf olanlar istib’ad ediyorlar. Onun hakikati izah edilse, hiç istib’ad yeri kalmaz. Şöyle ki:

O hadîsin ve Süfyan ve Mehdî hakkındaki hadîslerin 2 ifade ettikleri mânâ budur ki:

Âhirzamanda, dinsizliğin iki cereyanı kuvvet bulacak:

Birisi: Nifak perdesi altında risalet-i Ahmediyeyi (a.s.m.) inkâr edecek, Süfyan namında müthiş bir şahıs, ehl-i nifakın başına geçecek, şeriat-ı İslâmiyenin tahribine çalışacaktır. Ona karşı, Âl-i Beyt-i Nebevînin silsile-i nuranîsine bağlanan ehl-i velâyet ve ehl-i kemâlin başına geçecek, Âl-i Beytten Muhammed Mehdî isminde bir zât-ı nuranî, o Süfyanın şahs-ı mânevîsi olan cereyan-ı münafıkaneyi öldürüp dağıtacaktır.

İkinci cereyan ise: Tabiiyyun, maddiyyun felsefesinden tevellüt eden bir cereyan-ı nemrudâne, gittikçe âhirzamanda felsefe-i maddiye vasıtasıyla intişar ederek kuvvet bulup, Ulûhiyeti inkâr edecek bir dereceye gelir. Nasıl bir padişahı tanımayan ve ordudaki zâbitan ve efrad onun askerleri olduğunu kabul etmeyen vahşî bir adam, herkese, her askere bir nevi padişahlık ve bir gûnâ hâkimiyet verir. Öyle de, Allah’ı inkâr eden o cereyan efradları, birer küçük Nemrud hükmünde nefislerine birer rububiyet verir. Ve onların başına geçen en büyükleri,ispritizma ve manyetizmanın hâdisâtı nev’inden müthiş harikalara mazhar olan Deccal ise, daha ileri gidip, cebbârâne surî hükûmetini bir nevi rububiyet tasavvur edip ulûhiyetini ilân eder. Bir sineğe mağlûp olan ve bir sineğin kanadını bile icad edemeyen âciz bir insanın ulûhiyet dâvâ etmesi ne derece ahmakçasına bir maskaralık olduğu malûmdur.

İşte böyle bir sırada, o cereyan pek kuvvetli göründüğü bir zamanda, Hazret-i İsâ Aleyhisselâmın şahsiyet-i mâneviyesinden ibaret olan hakikî İsevîlik dini zuhur edecek, yani rahmet-i İlâhiyenin semâsından nüzul edecek, halihazır Hıristiyanlık dini o hakikate karşı tasaffi edecek, hurafattan ve tahrifattan sıyrılacak, hakaik-i İslâmiye ile birleşecek, mânen Hıristiyanlık bir nevi İslâmiyete inkılâp edecektir. Ve Kur’ân’a iktida ederek, o İsevîlik şahs-ı mânevîsi tâbi ve İslâmiyet metbû makamında kalacak, din-i hak bu iltihak neticesinde azîm bir kuvvet bulacaktır.

Dinsizlik cereyanına karşı ayrı ayrı iken mağlûp olan İsevîlik ve İslâmiyet, ittihad neticesinde dinsizlik cereyanına galebe edip dağıtacak istidadında iken, âlem-i semâvâtta cism-i beşerîsiyle bulunan şahs-ı İsâ Aleyhisselâm, o din-i hak cereyanının başına geçeceğini, bir Muhbir-i Sadık, bir Kadîr-i Külli Şeyin vaadine istinad ederek haber vermiştir.1 Madem haber vermiş, haktır. Madem Kadîr-i Külli Şey vaad etmiş, elbette yapacaktır.

Evet, her vakit semâvâttan melâikeleri yere gönderen ve bazı vakitte insan suretine vaz’ eden (Hazret-i Cibril’in Dıhye suretine girmesi2 gibi) ve ruhanîleri âlem-i ervahtan gönderip beşer suretine temessül ettiren, hattâ ölmüş evliyaların çoklarının ervahlarını cesed-i misaliyle dünyaya gönderen bir Hakîm-i Zülcelâl, Hazret-i İsâ Aleyhisselâmı, İsâ dinine ait en mühim bir hüsn-ü hâtimesi için, değil semâ-i dünyada cesediyle bulunan ve hayatta olan Hazret-i İsâ, belki âlem-i âhiretin en uzak köşesine gitseydi ve hakikaten ölseydi, yine şöyle bir netice-i azîme için ona yeniden ceset giydirip dünyaya göndermek, o Hakîmin hikmetinden uzak değil. Belki onun hikmeti öyle iktiza ettiği için vaad etmiş ve vaad ettiği için elbette gönderecek.

Hazret-i İsâ Aleyhisselâm geldiği vakit, herkes onun hakikî İsâ olduğunu bilmek lâzım değildir. Onun mukarreb ve havassı, nur-u imanla onu tanır. Yoksa, bedâhet derecesinde herkes onu tanımayacaktır.

Sual: Rivayetlerde 1 gelmiş ki, “Deccalın bir yalancı cenneti var; kendine tâbi olanları ona atar. Hem yalancı bir cehennemi var; tâbi olmayanları ona atar. Hattâ o kendi merkebinin de bir kulağını cennet gibi, bir kulağını da cehennem gibi yapmış. Azamet-i bedeniyesi bu kadardır, şu kadardır”2 diye tarifat var.

Elcevap: Deccalın şahs-ı surîsi insan gibidir. Mağrur, firavunlaşmış, Allah’ı unutmuş olduğundan, surî, cebbârâne olan hâkimiyetine ulûhiyet namını vermiş bir şeytan-ı ahmaktır ve bir insan-ı dessastır. Fakat şahs-ı mânevîsi olan dinsizlik cereyan-ı azîmi pek cesîmdir. Rivayetlerde Deccala ait tavsifât-ı müthişe ona işaret eder.3 Bir vakit Japonya’nın Başkumandanının resmi, bir ayağı Bahr-i Muhitte, diğer ayağı on günlük mesafedeki Port Arthur Kal’asında tasvir edilmiş; o küçük Japon Kumandanının bu surette tasviriyle, ordusunun şahs-ı mânevîsi gösterilmiş.Amma Deccalın yalancı cenneti ise, medeniyetin cazibedar lehviyâtı ve fantaziyeleridir. Merkebi ise, şimendifer gibi bir vasıtadır ki, bir başında ateş ocağı bulunur; kendine tâbi olmayanları bazan ateşe atar. O merkebin bir kulağı, yani diğer başı cennet gibi tefriş edilmiş; tâbi olanları oraya oturtur. Zaten sefih ve gaddar medeniyetin mühim bir merkebi olan şimendifer, ehl-i sefahet ve dünya için yalancı bir cennet getirir; biçare ehl-i diyanet ve ehl-i İslâm için, medeniyet elinde cehennem zebanîsi gibi tehlike getirir, esaret ve sefalet altına atar.

İşte, İsevîliğin din-i hakikîsi zuhur ile ve İslâmiyete inkılâp etmesiyle, çendan âlemde ekseriyet-i mutlakaya nurunu neşreder. Fakat, yine kıyamet kopmasına yakın, tekrar bir dinsizlik cereyanı başgösterir, galebe eder ve “El-hükmü li’l-ekser” kaidesince, yeryüzünde Allah Allah diyecek kalmayacak;1 yani, ehemmiyetli bir cemaat küre-i arzda mühim bir mevkie sahip olacak bir surette Allah Allah denilmeyecek demektir. Yoksa, ekalliyette kalan veyahut mağlûp düşen ehl-i hak kıyamete kadar bâki kalacak; yalnız, kıyametin kopacağı ânında, kıyametin dehşetlerini görmemek için, bir eser-i rahmet olarak, ehl-i imanın ruhları daha evvel kabzedilecek, kıyamet kâfirlerin başına kopacaktır.2
kaynak:http://www.sorularlarisaleinur.com/subpage.php?s=kulliyat&risale=42&sayfa=93,92,91,90,89
 

tuvana

Doçent
Katılım
14 Şubat 2009
Mesajlar
816
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
İslam inancına göre mesihin Hz.İsa olduğu tam kesinlik kazanmamıştır sadece Peygamber efendimizin(s.a.v)soyundan olup yine bir din ile değil efendimzizn şeriatı üzerine islamiyeti tebliğ edeceği belirtilmiştir yanlış anlamalara sebep olmayalım.
 

turgay_1905

Asistan
Katılım
8 Aralık 2006
Mesajlar
367
Reaksiyon puanı
2
Puanları
18
tuvana anlatmak istediğin mehdidir.Hazreti Mehdi, Ahir zamanda gönderileceği Peygamber Efendimiz tarafından müjdelenmiş olan, Müslümanları zulüm ve sıkıntı ortamından kurtaracak, yeryüzündeki fitneleri ortadan kaldıracak, tüm dünyaya barış, adalet, bolluk, huzur, mutluluk ve refah getirecek kutlu bir şahıstır. Peygamberimiz'den aktarılan sahih rivayetlere göre Hz. Mehdi, çeşitli hurafelerle, batıl inanç ve uygulamalarla aslından uzaklaştırılmış olan dini özüne döndürecek, Hz. İsa ile buluşacak, Allah'ın izniyle yegane hak din olan İslam'ı yeryüzüne yerleşik kılacaktır.
 

tuvana

Doçent
Katılım
14 Şubat 2009
Mesajlar
816
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
tuvana anlatmak istediğin mehdidir.Hazreti Mehdi, Ahir zamanda gönderileceği Peygamber Efendimiz tarafından müjdelenmiş olan, Müslümanları zulüm ve sıkıntı ortamından kurtaracak, yeryüzündeki fitneleri ortadan kaldıracak, tüm dünyaya barış, adalet, bolluk, huzur, mutluluk ve refah getirecek kutlu bir şahıstır. Peygamberimiz'den aktarılan sahih rivayetlere göre Hz. Mehdi, çeşitli hurafelerle, batıl inanç ve uygulamalarla aslından uzaklaştırılmış olan dini özüne döndürecek, Hz. İsa ile buluşacak, Allah'ın izniyle yegane hak din olan İslam'ı yeryüzüne yerleşik kılacaktır.
mutlaka kardeşim bizim şüphemiz yok sadece ben bildiğim kadarıyla yazdım yanlış anlaşılmalar olmasın lütfen elhamdülüllah mesih mutlaka gelecektir peygamber efendimizin şeriati üzerine.
 

nikoteen

Doçent
Katılım
17 Kasım 2008
Mesajlar
525
Reaksiyon puanı
8
Puanları
18
"tanrım seni kutsasın"


Yüce yaradanımızda seni dogru yolu bulan erdemli insanlardan eylesin.
 
Üst