- Katılım
- 13 Haziran 2008
- Mesajlar
- 17,955
- Reaksiyon puanı
- 351
- Puanları
- 83
2000lerin en iyi Fransız filmleri
20-Micmacs (2009)
Amélie sonrası Jeunet üretiminin kara komedi, dolandırıcılık filmi, ajan filmi ya da süper kahraman filmi halkası olarak anılabilir. Ancak yönetmenin her zamanki o çizgi film karakterleri ve çizgi roman dokusu ile yine başarıya ulaştığı ve alışık olunandan farklı bir evrenle seyircisini abandone ettiği söylenebilir.
19-Beni Ne Kadar Çok Seviyorsun? (Combien tu maimes? / How Much Do You Love Me?) (2005)
Bertrand Bliernin absürd-kara komedi-hiciv arasında gidip gelen ve algıları altüst eden sinemasının yeni bir ürünü. Bir fahişe ve onun peşindekiler ancak bu kadar tiyatro etkili, bozucu ve çarpıcı hale getirilebilirdi. Monica Bellucci başrolde...
18-A New Life (La Vie Nouvelle / A New Life) (2002)
Tipik bir Philippe Grandrieux filminin içindeyiz. Belirsiz zaman, algısızlık, yakın planlar ve hikayeyi yıkan bir anlayış. Sallanan kamera ve gerçeküstücü öğelere hikaye kurgusu katkısı da bu kadın ticaretine kara filmsel bakışı besleyen motifler.
17-İkinci Nefes (Le Deuxieme Souffle / The Second Wind) (2007)
Gangster filmi alanına renk filtrelerini sokarak bir bakıma alana sınıf atlatan eser. Fransız sinemasının 70ler jenerasyonundan Alain Corneaunun imzasını taşıyor. Stilize bir tür denemesi.
16-Kuzey Faresi (Lemming) (2006)
David Lynch hayranı Dominik Mollun parçalı ve gizemli kara film anlatısını tutturduğu en baskın eseri. Charlotte Rampling, Charlotte Gainsbourg ve Laurent Lucasın performansları da kusursuz...
15-Mutlu Azınlık (Happy Few) (2010)
Eş değiştirme filmi formülünün sinemadaki en cüretkar temsilcisi. İlişkilere kafayı takmış Anthony Cordier, Üçüncü Fransız Yeni Dalgasındaki ahlak, tabu ve cinsel eğilim boşluğunu kapatıyor burada.
14-İşkence Odası (Martyrs) (2008)
Kariyerinin önceki ayağında perili ev filminin atmosfer ve dinginlik algısına el atan Pascal Laugiernin birçok korku alanından etkilendiği, eşsiz eseri. Argentodan istismar filmlerine uzanan türler arası artistik bir patinaj. Gerilim, korku ve tedirgin edicilik garantili!
13-Aşka Övgü (Eloge de lamour / In Praise of Love) (2001)
Siyah-beyaz ve renkli peliküller ile video ve 35 mm çeşitlerini kullanan yeni nesil bir Godard filmi. Yönetmenin tipik ya da parçalı bir aşk yorumu olarak anmak mümkün.
12-Avida (2006)
Gerçeküstücü parçalar ya da bir kaçırma hikayesi. Siyah-beyaz tuvalde Luis Bunuel ekolünden tadından yenmez bir yolculuk. Gustave de Kervern-Benoit Delépine ikilisinin Cannes Film Festivalinde yarışan eseri kuşkusuz Fransıztan çok evrensel tanımıyla anılmayı hak ediyor.
11-Bir Noel Masalı (Un Conte de Noel / A Christmas Tale) (2008)
Arnaud Desplechinin yabancılaşma efektleriyle yoğurduğu bir işlevsiz aile filmi. Destansı bir anlatı benimsemesinin yanında geriltici ev içi müzikleri, absürd tonu, biçimci duyusu ve yabancılaştırıcı anlatıcı sesleri ile dikkat çeken özel bir yapıt. İlk Yeni Dalgaya saygısı sonsuz...
10-17 Kere Cecile Casard (17 fois Cécile Cassard / Seventeen Times Cecile Cassard) (2002)
Godard hayranı Christophe Honorénin üstadın Hayatını Yaşamakına (Vivre Sa Vie, 1962) saygı duruşunda bulunduğu eseri. Başrolde Béatrice Dalle var. Sunulan ise aile, ilişki, evlilik ve yalnızlık üzerine çok parçalı bir hikaye ya da kurgusal bir biyografi.
9-Kadın Tuzağı (Immortel (ad vitam)) (2004)
Enki Bilalın kendi çizgi romanlarının dokusunu hatırlattığı, yeşil ekran teknolojisinin marifetlerinden yararlanan bir eser. Mitik, kahramanlı ve fütüristik bir gelecek portresi...
8-Twentynine Palms (2003)
Son 15 yılın auteur yönetmenlerinden Bruno Dumontun minimalist algısıyla Kurtuluşa (Deliverance, 1972) cevabı olarak anılabilir. Derin Amerikanın kökünü çıkaran yönetmen, adeta o algıyı cinsellik ve sessizlik oranını yükselterek kavrıyor burada.
7-Havuz (La Piscine / Swimming Pool) (2003)
François Ozonun Sitcom (1998) ile beraber en iyi filmi. Usta sinemacının yaratıcılık dönemi krizi formülüne el attığı ve bunu polisiyenin içine yerleştirdiği eseri, Charlotte Rampling ile Ludivine Sagniernin varlığıyla dikkat çekici bir polisiye romanı kıvamında...
6-Persepolis (2007)
İran devrimine genç bir kızın gözünden bakış. Siyah-beyaz çizgileriyle Tim Burton imzalı örneklerini akla getiren dışavurumcu bir animasyon. Vincent Paronnaud-Marjane Satrapi ikilisi hem politik arka planı hem de teknikleriyle çığır açtı bile çoktan!
5-Göl (Un Lac / A Lake) (2008)
Zamansız, algısız, karaktersiz, yabancılaşmış bir evren portresi. Sürekli sallanan bir kamera, bir çadır görüntüsü ve seyirciyi rahatsız eden bir görsel hareket. Göl, aykırı yönetmen Philippe Grandrieuxnün ileride iz bırakmasını sağlayacak özel bir yapıt.
4-Yüksek Tansiyon (Haute Tension / High Tension) (2003)
Alexandre Ajanın Fransız korku sineması hareketini başlattığı nokta. Son 10 yılın en zeki slasher filmi. El kamerası dokusu, sürpriz sonu, kan dozajı, psikolojik metinleri ve atmosfer becerisiyle dikkat çekici bir kimlik arayışı filmi.
3-Bellevillede Randevu (Les Triplettes de Belleville / The Triplets of Belleville) (2003)
El çizimi animasyonunu Jacques Tati geleneği, sessiz sinema grameri ve akılda kalıcı müzik ile birleştiren özgün bir eser. Sinemanın en önemli birkaç animasyonu arasında. Bu ilk eseriyle lügatımıza giren Sylvain Chomet, son 10 yılda bu alanın Avrupa sinemasındaki en saygı duyulası ismi hiç şüphesiz.
2-Amélie (Le Fabuleux Destin dAmélie Poulain) (2001)
Romantik-komediyi peri masalı filminin içinde canlandırırken, alt türü görmediğimiz öğelerle saran bir yapıt. Tim Burton, Terry Gilliam ve Guillermo del Torodan farklı bir kulvarda, fantastik bir Paris portresi...
1-Dönüş Yok (Irréversible) (2002)
Sondan başa akan hikaye kurgusu, plan sekanslardan oluşan omurgası, Fransadaki şiddet olgusuna iddialı yaklaşımı ve cesareti ile çığır açmış bir eser. Akıl Defteri (Memento, 2000) ile birlikte bir dilin en öncü temsilcisi. Gaspar Noéyi sinema dünyasına daha uluslararası çerçevede kazandırarak zamanla markalaşan bir eser.
20-Micmacs (2009)
Amélie sonrası Jeunet üretiminin kara komedi, dolandırıcılık filmi, ajan filmi ya da süper kahraman filmi halkası olarak anılabilir. Ancak yönetmenin her zamanki o çizgi film karakterleri ve çizgi roman dokusu ile yine başarıya ulaştığı ve alışık olunandan farklı bir evrenle seyircisini abandone ettiği söylenebilir.
19-Beni Ne Kadar Çok Seviyorsun? (Combien tu maimes? / How Much Do You Love Me?) (2005)
Bertrand Bliernin absürd-kara komedi-hiciv arasında gidip gelen ve algıları altüst eden sinemasının yeni bir ürünü. Bir fahişe ve onun peşindekiler ancak bu kadar tiyatro etkili, bozucu ve çarpıcı hale getirilebilirdi. Monica Bellucci başrolde...
18-A New Life (La Vie Nouvelle / A New Life) (2002)
Tipik bir Philippe Grandrieux filminin içindeyiz. Belirsiz zaman, algısızlık, yakın planlar ve hikayeyi yıkan bir anlayış. Sallanan kamera ve gerçeküstücü öğelere hikaye kurgusu katkısı da bu kadın ticaretine kara filmsel bakışı besleyen motifler.
17-İkinci Nefes (Le Deuxieme Souffle / The Second Wind) (2007)
Gangster filmi alanına renk filtrelerini sokarak bir bakıma alana sınıf atlatan eser. Fransız sinemasının 70ler jenerasyonundan Alain Corneaunun imzasını taşıyor. Stilize bir tür denemesi.
16-Kuzey Faresi (Lemming) (2006)
David Lynch hayranı Dominik Mollun parçalı ve gizemli kara film anlatısını tutturduğu en baskın eseri. Charlotte Rampling, Charlotte Gainsbourg ve Laurent Lucasın performansları da kusursuz...
15-Mutlu Azınlık (Happy Few) (2010)
Eş değiştirme filmi formülünün sinemadaki en cüretkar temsilcisi. İlişkilere kafayı takmış Anthony Cordier, Üçüncü Fransız Yeni Dalgasındaki ahlak, tabu ve cinsel eğilim boşluğunu kapatıyor burada.
14-İşkence Odası (Martyrs) (2008)
Kariyerinin önceki ayağında perili ev filminin atmosfer ve dinginlik algısına el atan Pascal Laugiernin birçok korku alanından etkilendiği, eşsiz eseri. Argentodan istismar filmlerine uzanan türler arası artistik bir patinaj. Gerilim, korku ve tedirgin edicilik garantili!
13-Aşka Övgü (Eloge de lamour / In Praise of Love) (2001)
Siyah-beyaz ve renkli peliküller ile video ve 35 mm çeşitlerini kullanan yeni nesil bir Godard filmi. Yönetmenin tipik ya da parçalı bir aşk yorumu olarak anmak mümkün.
12-Avida (2006)
Gerçeküstücü parçalar ya da bir kaçırma hikayesi. Siyah-beyaz tuvalde Luis Bunuel ekolünden tadından yenmez bir yolculuk. Gustave de Kervern-Benoit Delépine ikilisinin Cannes Film Festivalinde yarışan eseri kuşkusuz Fransıztan çok evrensel tanımıyla anılmayı hak ediyor.
11-Bir Noel Masalı (Un Conte de Noel / A Christmas Tale) (2008)
Arnaud Desplechinin yabancılaşma efektleriyle yoğurduğu bir işlevsiz aile filmi. Destansı bir anlatı benimsemesinin yanında geriltici ev içi müzikleri, absürd tonu, biçimci duyusu ve yabancılaştırıcı anlatıcı sesleri ile dikkat çeken özel bir yapıt. İlk Yeni Dalgaya saygısı sonsuz...
10-17 Kere Cecile Casard (17 fois Cécile Cassard / Seventeen Times Cecile Cassard) (2002)
Godard hayranı Christophe Honorénin üstadın Hayatını Yaşamakına (Vivre Sa Vie, 1962) saygı duruşunda bulunduğu eseri. Başrolde Béatrice Dalle var. Sunulan ise aile, ilişki, evlilik ve yalnızlık üzerine çok parçalı bir hikaye ya da kurgusal bir biyografi.
9-Kadın Tuzağı (Immortel (ad vitam)) (2004)
Enki Bilalın kendi çizgi romanlarının dokusunu hatırlattığı, yeşil ekran teknolojisinin marifetlerinden yararlanan bir eser. Mitik, kahramanlı ve fütüristik bir gelecek portresi...
8-Twentynine Palms (2003)
Son 15 yılın auteur yönetmenlerinden Bruno Dumontun minimalist algısıyla Kurtuluşa (Deliverance, 1972) cevabı olarak anılabilir. Derin Amerikanın kökünü çıkaran yönetmen, adeta o algıyı cinsellik ve sessizlik oranını yükselterek kavrıyor burada.
7-Havuz (La Piscine / Swimming Pool) (2003)
François Ozonun Sitcom (1998) ile beraber en iyi filmi. Usta sinemacının yaratıcılık dönemi krizi formülüne el attığı ve bunu polisiyenin içine yerleştirdiği eseri, Charlotte Rampling ile Ludivine Sagniernin varlığıyla dikkat çekici bir polisiye romanı kıvamında...
6-Persepolis (2007)
İran devrimine genç bir kızın gözünden bakış. Siyah-beyaz çizgileriyle Tim Burton imzalı örneklerini akla getiren dışavurumcu bir animasyon. Vincent Paronnaud-Marjane Satrapi ikilisi hem politik arka planı hem de teknikleriyle çığır açtı bile çoktan!
5-Göl (Un Lac / A Lake) (2008)
Zamansız, algısız, karaktersiz, yabancılaşmış bir evren portresi. Sürekli sallanan bir kamera, bir çadır görüntüsü ve seyirciyi rahatsız eden bir görsel hareket. Göl, aykırı yönetmen Philippe Grandrieuxnün ileride iz bırakmasını sağlayacak özel bir yapıt.
4-Yüksek Tansiyon (Haute Tension / High Tension) (2003)
Alexandre Ajanın Fransız korku sineması hareketini başlattığı nokta. Son 10 yılın en zeki slasher filmi. El kamerası dokusu, sürpriz sonu, kan dozajı, psikolojik metinleri ve atmosfer becerisiyle dikkat çekici bir kimlik arayışı filmi.
3-Bellevillede Randevu (Les Triplettes de Belleville / The Triplets of Belleville) (2003)
El çizimi animasyonunu Jacques Tati geleneği, sessiz sinema grameri ve akılda kalıcı müzik ile birleştiren özgün bir eser. Sinemanın en önemli birkaç animasyonu arasında. Bu ilk eseriyle lügatımıza giren Sylvain Chomet, son 10 yılda bu alanın Avrupa sinemasındaki en saygı duyulası ismi hiç şüphesiz.
2-Amélie (Le Fabuleux Destin dAmélie Poulain) (2001)
Romantik-komediyi peri masalı filminin içinde canlandırırken, alt türü görmediğimiz öğelerle saran bir yapıt. Tim Burton, Terry Gilliam ve Guillermo del Torodan farklı bir kulvarda, fantastik bir Paris portresi...
1-Dönüş Yok (Irréversible) (2002)
Sondan başa akan hikaye kurgusu, plan sekanslardan oluşan omurgası, Fransadaki şiddet olgusuna iddialı yaklaşımı ve cesareti ile çığır açmış bir eser. Akıl Defteri (Memento, 2000) ile birlikte bir dilin en öncü temsilcisi. Gaspar Noéyi sinema dünyasına daha uluslararası çerçevede kazandırarak zamanla markalaşan bir eser.